Boğazl_ann müdafaasını temin etmemiz için ne İâzımdır ? (Baş tarafı I inci yüzde) —— tine istikamet vermiş olmakla tanınmış vi yasilerin kalemlerinden çıkmış bu — nev'i yazılarda milli ve beynelmilel hukuk, is- tinat edilen esbap ve delâil, neticei mantı- kiye, vuzuk, kat'iyyet ve nihayet ifade #e- lümeti bakımlarından buna — benzerlerini bulmak mümkün değildir. (Siyasi tarih)- lerin eski elâstiki ifadeli yazıları a çok defa bunalıp kalan ve bunların ne xi bi esaslara istinad ettiklerini vüzuhsuzluk tezadları arasında — kolayca — kestirmekte Büçlük çeken insanlar bu siyasi notayı yu: karıda saydığımız unsurların her - birisini okuyacaklardır. tâmi bir nümune olarak f a 17 mil- Bu notanın en kuüvvetli tarahı d yonluk Türk kitlesinin irmdesine tam m4- nâsiyle tercüman olaşundadır. yarlığımızı elde edebilmek için bundan on beş yıl evvelki istiklâl mücadelemizi; yur dumuzu bugünkü mamur vaziyete — getir- mek için de senelerden beri Miz Ve dahasına da seve seve katinacağı- mız fedakârlıkları batırlayarak bu varlığı istikbalde yeni bir tehlikeye maruz bıraka- miyacağımızı bizimle beraber bütün dün- yanın da tabil görmesi iktiza eder. Notamızın asli mesnedini teşkil eden 1923 senesindeki Avrupa (siyasi ve aske- ri) ahvali ile bügünkü (siyasi — karışıklık- ları) ve (silâhlanma — yanışı) mmdaki hızı #örmek için dünya ahvaline şöylece bir göz atmak bile kâfi Biz bu mevzuun askeri kısmına temas edeceğiz. Bu maksatla —alâkadar devlet- lerin Akvam Cemiyetine vermiş oldukla- N yesmi raporlara — istinaden— — aşağıda zikredeceğimiz takamlar silâhlanma yarı şgının henüz bugünkü hızmı — bulmadığı 1934 senesinde bile ne raddeye varmış ol duğunu göstermeğe kâlidir: A) Deniz kuvvetleri: Akdenizle alâka- t olan İngiltere, Fransa ve İtalya devlet. lerinin 1927 senesindeki deniz kuvetleri- nin yekünu 585 parça gemiden ibaret iken 1934 senesinde bu yekân 727 ye yüksel- miştir. Bu yedi sene zarfındaki fark — yal- nız 142 parça geminin artmış olmasından ibaret olmayıp bunlar keyfiyet — itibariyle de eskilerinden kat kat üstündürler. Top- Ja daha çok adade, daha - büyük — ve kudretli, sür'atleri daha fazladır. Yeni de- nizaltı gemileri (Tahtelbahir) — eskilerine nisbetle daha büyük bir msıf kutur seyre (hareket sahasma) — malik ve çok daha kudretli silâhlardır. B) Hava kuvvetleri: 1927 senesinde bu üç devletin tayyare Mevcutları yekânu 4300 iken 1934 sene- sinde bu yekün (5700) e çıkmış bulunu- Yordu. Ayni zamanda bunların da muhare- Bugünkü katlandığı- | be kudretleri ve sür'atleri artmış, hareket sahaları genişlemiş; taşıdıkları — silâhlarla bombaların hem miktarları çoğalmış hem de bunlar keyfiyetce daha çok tekemmül etmişlerdir. C) Kara kuvvetleri: Keza bu üç devletin kara kuvvetleri yekünu 706 - 849 insandan ibaret iken (bu rakama müstemleke kuvvetleri dahil değildir, yalnız Fransanın 929; İtalyan ve İngilterenin 927 deki ana vatan kuvvetle- vi mevzuubahstır.) Bu yekünu 1934 sene- sinde 1.181.106 miktarina yükselmiş bu- lunuyordu. Ayni zamanda bu kuvvetlerin Lellerindeki her türlü silâh ve malzeme de İtekemmül etmiş ve evelkilere nisbetle kıyas kabul etmiyecek bir kudret kesbeylemiş- tir. Yukarıda hulâsaten verdiğimiz rakam- ların yalnız 1934 sensine kadar olan artışı İgöstermekte olduğunu bir daha kaydede- lim; bu nokta çok mühimdir. Çünkü silâhlanma yarışı son iki sene içinde hızını almıştır. Binaenaleyh devletlerin bu gönkü deniz, hava ve kara kuvvetleriyle 1934 deki kuvvetleri arasında bir fark vardır. Ancak elimizde istinad e- decek yeni vesaik olmadığı cihetle bu son iki senelik farkın büyüklüğünü — rakamla ortaya koymak imkânımı, maalesef, bula- miyorüz. Bununla beraber bu farkın 1927 ile 1934 arasındaki 7 senelik farktan da- ha üstün olduğuna şüphe yoktur, Hele son 5 - 6 aylık siyasi hâdiselerden sonra muh- tekif devletlerin bu silâhlanma yarışına bir kat daha ehemmiyet vermiş — olduklarını hergün gazeteldirde okuyup görmekteyiz. Şu hale nazaran 1937, 1938 dünyayı karada, denizde ve havada di; şine, tırnağına kadar silâhlanmış bulacak- asıl son muazzam senelerinin larına hiç şüpba yoktur. Bu vaziyet karşı- sında bizim de en tabit hakkımız olan ve hiç kimseye karşı tecavüzi bir mahiyet ar- zetmeyen boğazların müdafaası meselesini ciddi bir surette nazarı dikkate almamız tabil ve hayati bir mesele idi. Bu hayati mesele, istiklâle kavuşması — uğrunda on binlerce evlâdını feda eden Türk milleti: nin varlığını ve Türk yurdunun bütünlüğü- nü korumakdan ibaret en (mukaddes bir bak) ka dayanmaktadır. Senelerden beri demiryollariyle örüp fabrikalarla — bezet- mekte ve onu bir mamüre yapmak başlıca emelimiz olan ana — yur- dun, uzak we yakın, herhangi bir — tehlike ye maruz kalması ihtimali kargısında bir tek kalp gibi helecanla çarpan 17 milyon Türkün yüreği Cümhuriyet hükümetimizin bu son siyasi teşebbüsünü, — kendisinin başlıca dileğine hakkiyle tercüman olmuş bulunması bakımından, minnet ve şüktan- la karşılamakladır. C. D. Yunan Başbakanı Öldü (Baş tarafı I inci yüzde) hatte görünüyor ve son hastalığı tama- men geçmiş bulunuyordu. Doktorlar, muayene neticesinde, başbakanın gece bir nüzul isabetiyle Vefat ettiğini tesbit etmişlerdir. Vefat haberi derhal “şehirde yayıl - mış, büyük bir teessür uyandırmıştır. $bakan muavini Demircisin ailesine taziyetlerini bildirdikten sonra hemen saraya giderek vaziyet bakkında kral ile konuşmuştur, M Metaksas kabinesi Metaksas krala kabinenin istifasını takdim etmiş ve kral tarafından yeni kabinenin teşkiline memur edilmiş - tir, ğ _Cr-neııl Metaksas - başvekil ve hariciye vekili sıfatiyle yemin etmiş - h.'.' Kabinenin diğer azası kendi mev- künde kalmıştır. < Değişiklik olmıyacak d Öğleden sonra gazetecileri kabul e- en başbakan Metaksas, Demircisin Ziyamdan dolayı teessürlerini bildir - miş, hükümetin partiler dışında ve üs- tündeki bugünkü mahiyetini muhafa- Za edeceğini söylemiştir. Yeni Başba- an partilerin muvafık görecekleri ka- Tarı da verebileceklerini ilâve eylemiş- tir Hükümetimizin taziyet telgrafı Ankara, 13 (A.A.) — Yunan baş- akanı Dmircisin vefatı dolayısiyle Türkiye Cümhuriyeti hükümeti tazi - Ye telgrafı göndermiştir. Cenaze merasimi bugün Atina, 13 (A.A.) — Başbakan De- mircisin cenüzesi yarın sant 17 de kal- dırılacaktır. simde kral Bizzat hazır bulunacaktır. Yarın için resmi matem ilân olunacak- Kilisede yapılacak mera- || tır. Paris elçisi Atinada Atina, 13 (A.A.) — Yunanistanın Paris elçisi Politis mezunen Atinaya gelmiştir. Demircisin hayatı Atina, 13 (Hususi) — Müteveffa Demircis 1871 senesinde — Atinada doğmuştur. Yunanistanın en — maruf hukuk âlimlerinden idi. Bir çok Al - man üniversitelerinin doktor ünvanı - ni haiz bulunuyordu. Ayni zamanda Atina üniversitesin- 'de Roma hukuku profesörü idi. 1917 senesinde meb'us intihap edildi. 1924 senesinde umum partiler - namına cümhur namzetliğini koymuşsa da o zaman Pangalosun diktatörlüğünü ilân etmesi üzerine riyasete seçileme- di. Geçen teşrini evveldenberi başba - kan mevkiini muhafaza etti. n mevklin! e. ee İtalyan ve İngiliz orduları karşı karşıya ! (Baş tarafı | inci yüzde) Adisababa Üzerinde — İtalyan Tayyareleri Adisababa, 13 (AA. )— Havas ajan« 1 bildiriyor: Dokuz İtalyan tayyaresi bu sabah saat 10 da Adisababâa üzerinde uçmuştur. İtalyan Tayyareleri Zebirli Gaz Bombardımanına Devam Ediyorlar Adisababa, 13 (AA.) — Üç İialyan bombardıman tayyaresi dün Norralu şeh- tini bombaya tutmuşlardır. Habeşler bu Şehrin gayri müstahkem olduğunu bildiri yorlat. Üç ölü ve beş yaralı vardır. göre, beş tayyare Sassabaneh üzerine tek- Z SON POSTA Feniks Sigorta Şirketi Müşkül Vaziyette (Baş tarahı 1 inci yüzde) Bu para bizim paramızla yetmiş milyon lira etmektedir. Feniksin bu vaziyeti şehrimiz mali muhitinde de alâka ile karşılanmıştır. Türkiye şubesinin İktısat Vekâletine mevdu yüz bin lira teminatı vardır. Feniksle muamele yapmış olan bütün müşterilerin yüzde elli hukuku da Mill Reüsseransa sigorta edilmiş oldu- ğBu için kumpanyanın bu vaziyetinden ve Türkiyede muamelâtını tatil etme- si ihtimalinden Türkiye müşterileri o kadar müettessir olmuayaclakrdır. Esasen Feniks kumpanyası muame- lelerini tatil etse bile hukukunu ve ve- caibini başka kumpanyaya devrede - cek, bütün borçlarını ödeyecektir. Feniksin İstanbul şubesinden — he- nüz bu hususta kendilerinin malümatı olmadığı ve Viyanadan bu hususta telgrafla malümat istenildiği haber ve- rilmiştir. Bu malümat bugün gelecek- tır, Diğer kumpanyalar nezdinde yaptı- |ğımız tahkikata göre Feniksin illâsı mevzuu bahis değildir. 250 — milyon Avusturya Şilini açığı olduğu tahak- _kuk' etmekle beraber Avusturya hükü- meti bütün milli Avusturya müesse - selerini kumpanyanın açığını kapamak üzere borç vermeğe davet etmiştir. Avusturya mali miülesseseleri kum - panyaya bu 250 milyon şilini verecek- lerdir. Kumpanya da bunu 20 sene- de ödeyecektir, Şimdiki halde vaziyet bu merkez - dedir. Asıl vaziyet bugün kumpanya merkezinden gelecek izahatla tavaz - zuh edecektir. Bu hususta ecnebi mahafili ve mat- buatı da şu malümatı vermektedirler: «1882 senesinde teşekkül eden Fe- niks şirketi, Almanyadan İraka ve Le- histandan İspanyaya kadar genişliyen bir müessese olmuştur. Avrupadaki paraların bir çokları kıymellerini düşürünce, Almanya, Çekoslovakya, Macaristan, Lehistan, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya - daki şubeleri mühim zararlara girif - tar olmuştur. Tahvilât faizlerinin yüksekliği ve sermayelerin bloke kalması zararı bü- yütmüştür. 25 mart günü Mösyö Şoşing Ro- madan gelmeden Avusturya kabinesi fevkalâde bir içtima üktederek, hariç - te Avusturya ekonomisini sarsacak 0- lan Feniksin bu vaziyetini tetkik et - miş ve Avusturyayı büyük mali bir fe- lâketten kurtarmak için tedbirler dü - şünmüştür. Avuturya devlet bankası Feniksin vaziyetini kurtarmak için ya- pılan tekliflere red cevabı vermiştir. Bu hususta büyük bir telâş göste - ren halka, sermaye dolar üzerine yatı- rıldığını, ve doların düşmesi üzerine ziyan edildiği işae edilmiştir. Şirketi spekülâsyona sokan şirketin müessis ve müdürlerinden müteveffa doktor Berliener'dir. Manmafih vazi - yet tavazzuh etmiş değildir.» Avrupada kış geri geldi (Baş tarafı 1 inci yüzde) soğukların birdenbire geri dön- mesi herkesin neşesini Pariste Paris, 13 (Hnsusi ) — Bugün Pariste ve vınııdı) kar yağ- Borlinde Berlin, 13 (Hususi) — Hava- lar birdenbire soğudu. Derece sıfırın altında 9 dur. rar gazlı bombalar atmışlardır. İtalya Cenevreye Bir Memuru Mahsus Gönderiyor Conciri İ5zlBzn Pasla) a İĞTEA Bab, kümeti, buraya On üçler komitesi namına gulh işiyle meşgul olan reis, Madariaga ile görüşmek için bir memuru mahsus gönde- recektir. Bu memuru mahsus müzakereye girişmek salâhiyetinden mahrumdur. Va- zilesi, Madariaga'yı dinlemek ve teklifle- rini Sinyor Musoliniye bildirmektir. Muka- âl teklifleri ileri sürmek ve bunlar üzerin- de konuşmuk salâhiyelini haiz olmayan|itine müracaat etmesine bir şey denemez. Miroir du Monde mecmuasından : «Muahedelerin tekrar gözden geçi rilmesi ve yanlış tarafların - düzeltil - mesi için revision isteyen devletlerin başında Almanya gelmektedir. — Al- manya şimdiye kadar arazi - ilhakı müstesna olmak üzere diğer istedikle- rini Versay muahedesini değiştirerek yerine getirmiştir. Hitlere nazaran Almanya nüfusu - nun fazlalığı — dolayısiyle hali işbaa gelmiştir. Taşan insanları yerleştire- cek, onlara gıda temin edecek münbit araziye ihtiyaç olduğu gibi, bundan başka Alman sanayiini işletecek ipti - daf maddeleri temin etmek de lâzım- dır. Şu halde Alınanya genişlemek ihti- yacındadır. Cerçi Hitler 1926 senesin- de Mein Kampf isimli eseriyle, ilk de- fa mağlüp edilecek milletin Fransa ol- duğunu söylemişse de, bugün artık nazarlarını Avrupanın merkezine — ve şarkına çevirmiştir. Avrupanın merkezinde Alman - kına mensup milletler oturmaktadır. . Avusturya, ve Çekoslovakyanın — şi - mali olan Bohemyadaki Almanlar gi- bi, gerek Avusturya ve gerek Bohem- ya, Alman ordusunun taarruzuna ta- mamiyle açıktır. Ve “Alman — ordusu bir kere Avusturyayı istilâ etti mi Tiryesteye inmek zaruretini duyacaktır. İtalyanın, Alman arzularına — karşı Avusturyayı himaye etmesinin asıl sebebi işte budur. Bunun içindir ki İ- talya, Habeşistan ile harp halinde ol - duğu halde bir milyon iki yüz bin ki- giyi şimal hudutlarında silâh altında tutmağa lüzum ,görmüştür. Şark hudutlarına gelince, Lehistan ile Almanya arasında on sene müd - detle aktedilen bir ademi tecavüz mi - sakı 1444 senesine kadar, Almanyı nın eski metalibini ileri sürmemesini tazammün etmektedir. Bununla be- raber Almanya, Dançigden ve kori - dordan vaz geçmiş değildir. Almanyanın gözü bilhassa Beyaz Rusya denilen Okraynadadır. Orayı zaptetmek için de ya Lehistan, yahut başka bir yol bularak Baltık devletle - rini çiğneyip geçmesi icap edecektir. Her iki halde de Almanyanın Fran- sız ordusuna karşı garp — hudutlarını emniyetle tahkim etmeden böyle bir maceraya atılması tasavvur edilemez. Bulgaristan Bulgaristan da, Almanya kadar a- leni almamakla beraber Nevilly mua- hedesini tadil etmek fikrindedir. Ma- lümdur ki Bulgaristan Neviliy mu - ahedesiyle, Yugoslavya, Romanya, ve Yunanistan lehine topraklarından bir takım fedakârlıklar yapmıştır. Cemiyeti Akvam siyasetine uygun hareket ettiğini beyan etmesine rağ - men Bulgaristan Balkan antantına girmemiş, ve statükoyu muhafaza et- Avrupadaki Gâyri Memnunlar mek emelinde olan bir anlaşmaya ya- naşmamak suretiyle, Sırp ve Yunan Makedonyasiyle, Carbi Trakya, ve Dobruçadan vaz geçmediğini, lar denizine bir mahreç istedi nen ifade etmiştir. İtalya İtalyaya gelince, Garbi Afrikadaki maceraları, İtalyartın. Arnavulluktan nazarlarını — çevirdiğine — delâlet et- mez. Zira, —Arnavutluk — İtalya- şark — sabhillerinde — İtalya için mükemmel — bir emniyet — vasıtası - dir. İngiltere — için Belçika ve Ho- landa ne ise İtalya için de Arnavutluk ayni şeydir. İtalya Arnavutluğa — muslihane bir-- İtarzda hülül etmektedir. 19126 - 27 İsenelerinde yaptığı ittifak muahede - İlerinden başka geçen martta da, bir takım mali imtiyazlar temin ettikten başka, Arnavut ordusu İtalyanın tek- nik nezareti altına girmiş, ve Draç li « manının inşası İtalyanlara verilmiş - tir. nın Macaristan Muahedelerden en ziyade — şikâyet eden Macaristandır ve Trianon mua - ahedesinin herçibadabat — değişmesini istemektedir. Filhakika Macarlar bu muahede mucibince Bürgenland'ı A- vusturyaya, Slovakyayı, Çekoslovak- yaya, Transilvanyayı Romanyaya, Batchkayı — Hirvatistana bırakmışlar- dır. Bu dört yer Macarların Alsas Lö « renidir. Ve her biri namına yapılan âbideler, — Budapeştede parlâmento meydanında (arzumuz veçhile bu ara- ziler bize iade edilmezse, Orta Avru - pada sulh meselesi halledilmiş olmaz) mânasında dikilmiştir. İtalya, Macaristan ile son zamanlar- dn bir ittifak muahedesi imzalamakla hakikaten müşkül bir vaziyete düş « müştür. Bir taraftan Almanyanın, yayılma- sınt hukukan ve prensip — itibariyle doğru bulmazken, Macaristanın eski topraklarını istemesini — tasvip — eder mahiyette bir ittifak aktetmesi, Duçe- yi güç cevap bulacağı müşkül bir sual karşısında bırakacaktır. Ispanya İtalyanın Habeşistana — zaptetmeğe kalkması, İspanyayı da uyandırmış ve İspanya da, saha itibariyle elemmiyet- siz görünen bazı toprakları Fransadan istemeğe kalkmıştır. Bunlar şunlardır: Evvelâ Rifin cenubunda bir iki ka- bileyi tahtı idaresine almak için hu - dütta ufak bir tashih, 1934 de işgal e- dilen Yfui ile Rio de Oro arasında u- fak bir koridor, ve gene Rio de Oro ile Mauretanie arasında bir hudut tashihi, ve Kanarya adasındaki balıkçılara bir melce temin etmek için Aguere ya - rımadasında bir liman! Boğazlar Hakkındaki Notamız Deyli Telegraf gazetesi diyor ki: (Baş tarafı 1 inci yüzde) «Boğazların gayri askeri bir halde bulunmasının büyük bir ehemmiyeti yoktur. Çünkü gayri askeri mıntakanın dışında harp levazımı bulunduru - luyor. Ve Her hangi bir gerginlik halinde bunlar sür'atle civarlara yerleşti- rilebiri. Boğazların ağı toplarla ve maynlarla sür'atle tahkim edilebileceğini makul olarak farzedilebilir. Herhalde Türkiyenin noktai nazarını büvük bir anlayış zihniyetiyle tetkik etmemiz lâzımdır.» Fransız gazetelerinin neşriyatı Paris, 13 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Temps gazetesi, Avusturyanın yeniden silâhlanmasının Boğazların yenı- den askerleştirilmesi hakkındaki Türk rarlar neticesinde Macaristanın yakında yeniden — silâhlanması tehlikeyi tetkik etmektedir. Temps gazetesi, Avusturyanın muahedeler haricinde ve bunların Avrupa nizamı için teşkil eylediği talebinin ve Almanyânın aldığı ka - tehdidinin ihlâli suretiyle aldığı karar ile Türkiyenin nizami yol ile yaptığı talep arasındaki farkı bilhassa tebarüz ettirmektedir. İran gazetelerinin neşriyatı Tahran, 13 (A.A.) — İran gazeteleri Boğazlar hakkındaki Türk notası- ni çok müsait bir tarzda karşılamaktadırlar. İran gazetesi ezcümle diyor ki: «Aziz komşumuzun gayelerinin tahak - kukunu iştiyakla temenmni ederiz. Cil hanın bugünkü kanşık — vaziyetinde her memeleketin kendisini tehdit vetehlikeden siyanet için müdafaa vesa- Türkiye notasında münderiç |bu memur henüz taayyün etmemiş olmak-|Mmunsifane ve kat'i delâilin Lozan muahedenamesi âkitlerini ikna edeceğini General Ras Nasibunun. bir raporuna|la beraber Baron Aloizinin bu memuriye-|ve sulhperver bir devletin hayatâ menfaatlerini temin etmesine yardım edi- lıı deruhte etmesi bekleniyor. leceğini ümit ederiz.»