27 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

27 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

îngiltere Fikrini Açıkça Söyledi (Baş tarafı | inci yüzde) Almanyaya yapılan teklifler havzasının gayri askeri hale ifrag edilmesi| - Bizce Almanyaya yapılan teklifle - ve İngilterenin kendisine teminat vermesi |Ç en mühimmi yeni müzakerelere de Gzerine bu düşünceden vaz geçmişti. başlamağa ait olanıdır. Almanyanın Eden bunları anlattıktan sonra dedi kiz |) 3 DN N ÖRbele n ’:u" e — Gayri askeri mımtakayı Versay ve . KT K Lokarno temin eder, Almanya, öteden beri dım istemesini bekliyoruz. Almanya- Versaydan sızlantyor, ve bu. müahedeyi |PiN şimdiye kadar bu yolda yaptığı şiddetle tenkit ediyor Fakat gimdiye kadar | işlerin en mühimmi, Ren mintakasın - Lokarnoyu tenkit ettiği işitilmemişti. Çün-|daki askerlerini arttırmamayı taahhüt kü Almanya, Lokarnoyu kendi isteğile im- | etmesidir. zalamıştı. Almanlar bu muahedenin tadi-| — Bu taahhüt kâfi degildir. Almanya, lini arzu ediyorlarsa, emri vakilere hacet 'bir de bu mıntakada tahkimat yapma- yoktu. Çünkü müzakere kapıları daima & -| mayı taahhüt ederse daha müspet bir çıktı. Almanya, bunun için Sovyet Rusya - (p e Lette bulunmuş olur. Fakat Al - Fransa paktırı ileri sürüyor. Fakat bu iddi-| ) DD YA DE CR L c ayı takviye için Lâhey adalet divanına B se SN SĞ müsacnat gerekti. Almanya, adalet diva -İtAlaşılyor. Bununla beraber biz. Her rsa daimi | Hitler tarafından yapılacağı vadolu - Jnan yeni teklifleri bekliyoruz. Hedefimiz sulhtür ve sulhü temel - leştirecek, sağlamlaştıracak anlaşma - lardır. İngiltere bu yolda ne Fransaya, ne | Bina müracaat etmek — istemiyol tahkim komitesine müracaat edebilirdi. Sonra Belçika meselesi var. — Fransa, Sovyet Rusya ile pakt yapmış olabilir ve Almanya bu paktı Lokarnoya muhalif sa- Yabilir. Fakat Belçika bu pakı ile alâkadar değildir. Renin gayri askeri mıntakasin - dan yansı Belçikaya —asitti ve Belçikaya karşı taahhütleri ihlâle mahal yoktu Ren meselesi ve İngilterenin vaziyeti Şimdi İngilterenin bu hâdiseler karşı - amda vaziyetine gelelim .Bazıları İngilte- teyi hakem' vaziyetinde tanıyorlar. Haki - kat bu merkezde değildir. İngiltere bu iş- Jerde hakem vaziyetinde değil, garanti ve- de Almanyaya bağlı değildir. İngilte -| Te Milletler Cemiyeti — misakına bağ - hdır, Şunun bünun arabâsına bağla -| narak sürüklendiğimizi iddia — etmek | mânasızdır. Fransaya diyoruz ki: «Fransa — ile| Almanya arasında sulh iki tarafın her ı;eıo.lcyi açıkça konuşmalarına bağlı- hır.» Mister Eden bu taahhütlerin sarahatini göstermek için Lokarno muahedesinin dör- düncü maddesini okudu ve #«İngilterenin imzasını tanımıyacak — ilk hariciye — nazırı yatıştırması lâzımdır. Bunu yapmadık- ça müzakereye girişmekten bir şey| çıkmaz.» | Amele liderlerinin sözleri #Lokarno devletleri - Pariste toplan -| — 4Rende Gilar. O zaman Fransızlar Alman askerle- b ö Li e mânasızdır. tinin Renden çekilmelerini istediler. Al -| ( Do DD manlar, Fransızların bu talebini reddettik- i e leri içinFransızlar Almanyaya karşı tazyik kası, Ah"“""_h'" _md_ışdhııl- siyasetinin tatbikini ileri sürdüler. Yani AL- | tatbikine, askeri işgal siyasetini taki - Manlara karşı mali ve iktisadi mahiyette |P taraftar değildir. İtalyanın tecavü- Zecyi tedbirler tatbik edilecekti. zü ile Almanyanın vaziyeti arasında İngiltere bu yola gidilmemesini ve|fark vardır. yeniden bir mıntaka işgali Nitekim Sinyor Musolini SÖON POSTA Hüböğlerin Garip detleri Ziyafetlerde Yemeğe Ev- velâ Evin Hizmetçisi Başlar İtşlyııı - Habeş harbi başlamadan kı- sa bir zaman önce imparator Hhaile Silâsiye, Adisababadaki bütün diplo - matlara bir ziyafet vermiş, diplomatlar bu ziyafete derin bir merak içinde işti- rak etmişlerdi. Çünkü içlerinde Ha - beşlilerin ne yeyip içtiklerini bilenler, Habeş yemeklerine alışık olanlar yok gibiydi. Fakat imparatorun - sofrasına oturanlar, listeye bakar bakmaz me - raktan kurtulmuşlardı. Habeş impara- toru, diplomatların alışık — oldukları şeyleri yaptırmış, yani ziyafeti havyar- la başlatmış ve çilek ile bitirtmişti. Habeşistanda havyar ve çilek çık - madığı için bütün bunlar, ve bunları hazırlıyan aşçılar Cibutiden getirtil - mişlerdi. Son günlerde Habeşlilere ait olan her şey merak edildiğzinden Amerikalı |bir muharrir Habeşlilerin yaşayışı ve geçinişi üzerinde bir tetkik yapmış ve bu tetkikini neşretmiştir . Bu tetkikin dikkate değer noktala - rını naklediyoruz: Habeşliler umumiyetle — yuvarlak kulübeler içinde yaşarlar. Kulübelerin bir tek odası ve bir tek penceresi var - dır. Odanın ortasında alçakça bir ye - şitir, daha sonra keserek yağlar — ve fırına atarlar. Ekmekler yumuşak, fa- |kat ekşidir. muhafaza için buz veya buzlu - dolap bulunmadığı için, eti taze taze yemek ve bekletmemek lâzım gelir. Habeşli bu yüzden, av etini pişirmeyi de bek- lemez ve çiy çiy yer . Köylerde, kuzu, koyun, geyik et - leri hamurlara bulanarak pişirilir. Ha- Sıyl_ı 11 —- Başbakanın Seyahatı (Baş tarafı | inci yüzde) — Kaçıncı sınıftasın? — Dördüncü sımfta. — Alyonlusun değil mi? — Hayır İstanbulluyum, dedi. Muhavereye Ali Çetinkaya da karıştı: — Canım Afyonlu oluver, ne çıkar, di- ye Vütile etti. Küçük şu cevabı verdi: — İstanbulda doğdum ama, Afyonda yetişiyorum. Başbakan bundan sonra lise müdürü Sa- miye hitap etti: «Talebelerinizden mem - nün muüsunuz, söz dinliyorlar mı?» dedi. Mektep müdürü ile hasbıhal Müdür — talebesinden hoşnut — olduğunu söyledi. Bunun üzerine İsmet İnönü tekrar sordu: — Haşarılık, külhanbeylik edenler var mı? Müdür — Tamamen samimi olarak ar- zediyorum ki, yoktur. Başbakan — Böyleleri hiç bir işe yara- mazlar. Hem de çok korkaktırlar. Başka zamanlarda da muzir ve beceriksizdirler, kötüdürler. Dedikten sonmm — talebenin hangi mesleğe heves ettiklerini sordu. Müdür en ziyade hukuk, sonra mül - kiye olduğunu kaydetti. — İsmet — İnönö: «Hukuka kolay - diye rağbet ediyor - lar.» diye lâtife etti. Mühendis, doktor, fen adamı olmak istiyenler bulunup bu « kınmadığını sordu. Bir genç mühendis Bu mrada Ali Çetinkaya halk arasın- da bulunan bir genci Başbakana takdim Başbakan bundan sonra lisedeki lâ - boratuvarlar hakkında da izahat istedi. Bilhassa teknisiyen yetiştirecek çalışmalara Konyadaki ekin, sulama mektep işleri hakkında malümat aldı. Vali ile ekin hak- kında görüştü, dedi ki: — Her sene nisan, mayıs aylarında yağmur bekler dururum. Bağvekil oldu- Bayındırda Belqıiîye Çalışmaları Bayındır, (Son Posta) — Bayındır- ğgumdan beri ömrümün yamm — havaya bakmakla geçti. - Bundan sonra İsmet İnönü Karakuyu yolunda bu bahis üzerinde görüştüğü bit ihtiyarın cevabını. Afyonlulara şöyle an Tattı: Maamafih köylülerle görüştüm. Nisan« da mutlaka yağdıracağız dediler. Başbakan ekin işleri hakkında Afyon ziraat müdürü ile de görüştü. Alyon mah-« sulünün vaziyetine kısaca temas ettikten sonra, Afyon iklimine uygun yeni mah « süller aranması yolunda çahşıp çalışıl - madiğini sordu. Ve müdüre bu hususta' emirler verdi. B İsmet İnönünün — bütün yüksek bir azim ve izade ile memleket iş- lerine nasıl bağladığını gösteren bu has » bihali, Afyonluların büyüklere karşı şük« ranlarını bütün coşkunluklarile izhara ye- ni bir vesile oldu. Başbakan Afyonlulara veda ederkeni — Rahatsız oldunuz, dedi, Halk hep bir ağızdan: — Bize şeref verdiniz. Diye haykır « dı. Tren muüazzam — tezabürat — arasında Afyondan ayrıldı. Yola devam edildi. Eskişehirde Tren tam sant 15 te Eskişehire vardı. Başbakan burada da büyük — tezahürlerle karşılandı. Tayyare filolarımız da uçarak Başbakanı selâmladılar. İşçilere toplanma evi Devlet Demiryolları idaresi tarafından burada işçilere mahsus — ubir toplanma evir yapılmıştır. Burada işçiler için istira- varlığını, en yapılmıştı. Tren Ankaraya hareket ederken coş « kun tezahürler yapılmıştır. kamutay başkanı Abdülhalik Renda ile Bakanlar ve Bakanlıklar erkânı ve saylavlar tarafından karşılan x mışlardır. Urfa - Akçekale Yolu Urfa (Özel) — Yirmi yıldan beri Ten ve taahhütlerine riayet etmesi lâzun |mek masası göze çarpar, ekmekler, iki| &tt Bu genç Afyon lisesinden — yetişen j ; zelen bir devlet vaziyetindedir. İngiltere-| — Almanyaya da diyoruz ki: «ALl ( taş arasında övütülen undan yapılır. |bir mühendisi Abide sahasının — plânları kpelayaraı b'”': "B:"':" # '; a İ ” a n a KAi a kuma odaları vardır. inanın temel 1 nin taahhütleri son derece sarihtir. v manyanın ortaya çıkardığı endişeleri| — Kadınlar, unu yoğurur, hamuru ek- da bu genç tarafından /yapılmıştı. İN ücenl bierar'lemak batülk tarallikları olacak değilim» dedikten sonra son hâdi - ç n Habeşliler ava çıktıkları zaman bu | şıcak elemanlar — yetiştirilmesini B Başbakan Ankarada K “eleri tahlile başladı ve şu sözleri söy - Mister Edenin nutkunu tamamla - ekmekleri keselere doldurur, - birlikte|evi, z C e Ankara, 26 (A. A.) — Başbakan —— kar asından sonra mühalefet namınal götürür ve çiy etle beraber yerler. Ha- Ekin işleri İsmet İnönü bu akşam saat 19/30 da N Paris müzakereleri amele İideri Mister Dalton söz aldı ve | beşistan son derece sıcak bir memle - Başbakan, —general Cemil — Cahitten| Ankara: z ğ , şu fikirleri ileri sürdü: kettir. Etler, çabuk bozulur. -Bunları T T beş köylerine kaşık, . e eti -e lişak da belediye muntazam bir çalışma proğ | ingasına çalışılan ve bir türlü bitirile, ramı takip etmekte; — halk — işleriyle | meyen Urfa - Akçekale yolunun bu yıl Ş yakından alâkalanmaktadır. bitirilmesi için yeniden teşebbüsler ya- Bir mezbaha, elli kabineli bir de hâl| pılmıştır. Bu yolun bitirilmesi — halkı yaptırılmıştır. Belediyenin elli bin lira |çok sevindirecektir. gibi nisbeten dar bir bütçe ile başarma- | susassscacerneruscrscesANDEKELENELANARAASEAEENLEDERAN ğa savaştığı işler hakikaten çok verim- Kidir. İstasyon caddesi düzeltilerek hükü- met binasına kadar uzamaktadır. Şe- Mmüzakere yapılmasını — istedi. — Biz| — İtalyaya karşı zecri tedbirler azam! | girmediği için berkes eliyle yemek E e D L 0N Ör ee gz ve vaziyeti dü istedik. ve ara-|et alır, iki —ekmek - | Önümüzde yeniden inşa edilecek bir|daki ihtilâf ona göre tesviye olunma- wî.î':'.î'm. kor ve ek meği .:'ça | Yapı vardı. Fakat bu yapıyı inşa ede- hdır. İngiltere sözü açık söylerse sulh |ya banar. Salça, su, biber ve tuzlu bir | bilmek için evvelâ temelleri sağlamla- davası kurtulur.» takım otlardan hazırlanır. Habeşlilerin mak - icap ediyordu. Müzakereler bu Liberaller ne diyorlar? en belli başlı yemeği ettir. Maamafih sırada Paristen Londraya geçti ve İn-| 1 iberaller namına Sir Archi Bald|?'ada sebze yedikleri de görülür. tilterede bir anlaşma plânı hazırlan -İSincler, «hükmü geçmiş muahedeler| — Habeşlilerin milli içkisi Talla adı “ di.» Londra konuşmaları Mister Böğelba “kokikya ” varmice tadil edilmeli, ve beynelmilel kanu - 'nun hükmü tesis olunmalıdır. Reni yeniden işgal etmek bir maskaralık - verilen bir nevi biradır. Habeşliler bu içkiyi arpadan yaparlar. Talla yaban- da hoşuna gittiği için bol bol hir içinde şimdiye kadar halkın akşam- ları gezeceği muntazam bir cadde yok- tır. İtalyayı bu işgale karıştırmak ise| Kullanırlar. Habeşliler, bu içkiyi misa- hazırlanan anlaşma plânını “—Müddeiumumt Ahmet Gündoğdu- | Ve ameli mahiyette teklifler ileri süre- a '!'iın Bir çokları, İngiltere ne diye bu Z tle mğraşıyor, diyorlar. Fakat biz PYz İngiltere, Fransa ile Belçika top- lışllere derhal taahhütlerini ifaya ko- anlattı ve şunları ilâve etti: «— Fakat bu anlaşma plânı bir tek- hf mahiyetinde idi, bir ültimatom de- Kildi. Almanya isterse bu teklifleri ka- bul eder, isterse bunlara karşı müsbet mânasızdır. İtalya evvelâ Habeşista - nı tahliye etsin. ğ ve sulhü — sağlamlamalı. /maktan çekinmelidir.» dedi. Müuhafazakârların fikri Daha sonra muhafazakârlardan Sir Östen Çemberlayn söz - söyledi. Ve #«beynelmilel münasebatta ya kanun hüküm sürer, yahut zorbalık. Biz ka- nunun hüküm sürmesine çalışmalı - viz » Bi Lo't Corc kürsüde Bundan sonra söz alan Loit Corc İngil- tereyi askeri ittifaklardan çekinmeğe davet ettikten sonra şu sözleri söyledi: *Hitleri müdafaa etmek — istemiyorum. Fakat benim fikrimce Hitlerin asıl kaba - hati Lokamo muahedesini bozduğu değil fakat bu ihtiyatsız — hareketi - Avrupanın bugünkü alevli vaziyeti içinde yapmış ve barut fçıları arasında fener alayları tertip etmiş olmasıdır. Hitlerin Bbu hareketi az kalsın yıkıcı bir infilâk çıkaracaktı.» Müstakil amele namına Makstn, «diplo- matların artık harp çıkarmalarını istemiyo- ruze dedi. Çorçil »Milletler Cemiyeti — olmusaydı, bu sırada harp olurdu. Vazifemiz bu mah- kemenin sahte olmadığını — göstermektira bilirdi. Aksi takdirde bir iş başarıla - Mazdı. Diğer taraftan Lokarnonun Alman- Ya tarafından feshi dolayısiyle — hasıl tlan bir emniyetsizlik vardı. İngiltere haahhütlerine sadık kalarak bu emni - Vetsizliği izale için çare aradı. Burada bir noktaya işaret etmek is- hâdiseyi kör gözlerle karşılama - taklarının her hangi bir taarruza uğra- Tmamasını taahhüt etmiştir. Bu mem - klc!krin her hangi bir taarruza uğra- Tamaları, mülkf tamamiyetlerinin en İ tecavüzle — karşılaşmaması bu “Memleketler için hayati bir - kıymeli [ı—üdir. Böyle — bir taarruz vukuunda Zaten iki memleket arasındaki an- Lilnı 'da tedafüldir. Lakarnonun yır -| Zözlerini söyledi ası yüzünden erkânı harbiyeleri -| — Nihayet maliye nazırı müzakereleri hü- arasında baslaması kararlaştırı -| lâsa etti. «İngilterenin — siyaseti müzakereler de ancak tedafüi ma- ttedir. Almacak tedbirler de sırf tedbirlerdir. aai BRLL D eee aBi ASA firlerine yemeklerden önce sunarlar. Habeşliler arasında bir âdet daha bakmalı İngiltere, |Yardır ki yabancılar tarafından da ka- her şeyden fazla askert ittifaklar yap-|P"! olunmuştur: Yemekler sofraya konduktan, ve misafirler sofranın başına geçtikten sonra evvelâ evin hizmetçisi gelir, ve yemeğe bir lokma banarak yer. Herkes hizmetçinin bu lokmayı çiğneyip yutmasını bekler, onun bu lokmayı — yemek yüzünden hiç bir değişikliğe uğramadığını gördükten sonra yemeğe başlarlar. Habeşliler bu şekilde misafirlerini zehirlemek istemediklerini gösterir - ler. Her Habeşli aile bir yabancıyı da - 'vet ettiği zaman bu şekilde hareket e- der. Bu âdet, Habeşistanda yerleşen ec- nebiler arasında da teessüs etmiştir. Çünkü davet olunan Habeşliler, böy - le yapılmazsa yemeğe el sürmezler. müzakerelerden endişe etmesine yer yok- tur» dedi. Ve müzakere bu suretle nihayet buldu. Ribbentrop bugün geri dönecek Londra 26 (Hususi) — Alman murah- Milletler |hası Ribbentrop İngiltere başvekili ve dış Cemiyeti misakına dayanıyor. Erkâmı har- | bakanı ile temasa devam ediyor. Ribbent-|cektir. Bu akşam Londradan buraya gelen biyelerin müzakeresi Lokarnoya bağlılı -|ropun yarın Almanyaya dönmesi ve temas- |Sovyet dış işleri komiseri Litvinof ile her Bimizi göstermek içindir. Akmanyanın bu, lııuuı neticesini Her Hizh bildirmesi |halde görüşecektir. CTT SN nun gösterdiği alâka ile gençlik hare- ketleri canlanmıştır. Bayındır gençleri için bir bando takımı meydana getiril- miştir. Muş Tapu Müdürlüğü Mus (Özel) — Tapu müdürü Ce- w mal terlien Kayseri tapu müdürlüğüne tayin edilmiş, yerine Ali Muhsin gel- miş, işe başlamıştır. . bekleniyor. « İngiltere - Fransa erkânı harbiyeleri görüşüyor Londra, 26 (A. A.) — Fransız dele - gasyonu namına söz söylemeğe selâhiyet- tar olan bir zat, halen Londrada bulun - makta olan Fransız büyük erkânı harbiye ae başkam general Şveysgut — vasıtasiyle, Franmz erkânı harbiyesiyle İngiliz harbiye nezareti erkânı arasında görüşmeler oldu- ğunu bildirmiştir. Lokarno müzakereleri Brükselde devam edecekmiş Londta, 26 (A. A.) — Lokarno müza- kerelerine gelecek hafta Brükselde devam edilebileceği, İngiliz dış bakanlığı mahfelle- rinden bildirilmektedir. Flanden Parise dönüyor Paris, 26 (A. A.) — İntihap mıntaka - sında bulunmakta olan dış işleri bakanı Flanden yarım gün için yarın Parise gele - | D AMAZSINIZ FAKAT I3 S Son ai BürüN Ükeyİ HERGÜN BOLA l TAKVİM Rumt senö 1852 Kasım Resmt veml

Bu sayıdan diğer sayfalar: