“Son Posto,, nın Tefrikasıı 3 î Cemil, Kapıyı Açar Açmaz Şaşırmış, Kapının Önünde |— Göğüsleri Ve Omuzları Parıldayan Bir Kalabalık Görmüştü İki gün, tamamiyle hâdisesiz - geç- mişti, Ve Cemil de bu iki gününü, tam bir istirahatle geçirmişti. Son on beş gün zarfında maruz kaldığı maddi ve manevi yorgunluk zail olarak yerine, bir zindeği gelmişti. Şimdi tatlı bir hayal içinde meat ol- muş gibiydi. Artık, son kararını da tes- pit etmişti. Annesi geldikten — sonra, ona Cenandan bahsedecek, onun bü- tün faziletlerine annesini ikna eyleye- cek.. Cenanı nikâhla — alabilmek için, le müştereken teşebbüslere gi- rişecekti. Bu teşebbüslerin nelerden ibaret o- Jacağını henüz kestiremiyordu.. Pek za- yıf bir ihtimal ile, annesini bitişik köşk sahibinin zevcesine göndererek onların tavassutlarını rica etmeyi aklına geti- riyordu... Ayni zamanda, Halide Sul- tana da bir mektup göndererek onun vicdanına ve ülüvvücenabına müracaat etmeyi de faydalı addediyordu. Fakat bütün bu düşüncelerin sonunda : — Hele annem gelsin. Ne kadar o sa, yaşlı başlı, tecrübeli kadın. Bahu- sus İstanbulun halini çok iyi bilir. Ve hiç şüphe etmiyorum ki; bir saraylı- nın saraydan ne suüretle istenileceğini 'de bilmesi lâzım gelir. Bilmese — bile, ehbaplarından eski saraylılara giderek | bunlardan öğrenir, Diyordu. Ve artık, bu iş tamamen olmuş bit- kuracağı yuvanın bütün — teferrüatını bir saadet içinde mest olup gidiyordu. Bu saadeti daha eyi hissetmek; ve ryüyalarına kadar sürükleyip getirmek erkenden yatağına yatmıştı. Du- 'daklarında hafif bir tebessümle düşün- meğe başlamıştı. Hülya, ona bir uyku ilâcı gibi tesir etmişti. Biraz sonra gözlerini kapayı- yermişti. Aradan bir saat kadar geçmişti. Uykusunun en tatlı bir devresinde, kapının çalındığını hissetmişti. — Acaba, kim?.. Bu vakit kim ge- lebilir. Mutlaka, annemden telgraftır. 'Avdet ediyor Galiba. Kendisini vapur- “dan karşılamamı bana bildiriyor. Diye mırıldanmış, yorganı bir tara- fa atmış; aşağıya inerek sokak kapısı- nı açmıştı. Fakat.. Kapıyı açar açmaz, şaşırmış; geriye doğru bir adım atmış- tı. Kapının önünde göğüsleri ve omuz- ları parıldayan bir kalabalık vardı. En önde bulunan sakallı bir adam, idare lâmbasının ışığında, yenlerinde sırma- | h galonlar parlayan kollarını kapının iki tarafına germiş: — Yaver, mülâzım Cemil Bey siz misiniz; evlâdım?. Demişti. Cemil, bir saniye süren bir muha- kemeden sonr. — Evet, paşa hazretleri. Benim. Diye cevap vermişti. Pasa, sesini biraz daha mülâyimleş- erek : — Evlâdım!. Korkma. İnsanın dos- tu da, düşmanı da olabilir. Hakkında bazı ihbarda bulunmuşlar. Tahkikat i- cap ediyor. Benimle beraber gelecek- sin. Fakat, sen şöyle bir kenara çekil. Evvelâ evi arasınlar. Olmaz mı, yav- rum?. Demişti, t Cemilin vücudu, bir anda buz kesil- — mişti. Derhal zihninden, şu kelimeler — geçmişti — — Ah kaltak!.. Hiç şüph bu darbeyi, o indirdi. y Ve derhal metanetini toplayıp as- siz bana met paşanın sözlerine mukabele etti: i. Cenana en sevdiği renklerden |gazetelere mahsus havadis servisi âyor; kitaplar alıyor, onunla | cektir. birer birer zihninden geçirerek hayalt | v Aakerini> yeşike; Aekör, müscli suzluktan başka hiç bir şeyden kork- maz. Çiğ yemedim ki, karnım ağrısın. Bendeniz burada duruyorum. Her tara- fi arasınlar Cevabını verdi. İçeriye, üniformalı, üniformasız bir takım adamlar girmişler; alt ve üst kat odalarına dalıvermişlerdi. Dolap kapı- ları, sandık kapakları açılıp kapanıyor; minderler, kerevetler yerlerinden çeki- liyor; köşk, altüst ediliyordu. Mutfaktaki lâmbaların hepsini ya- kan ve ellerinde bu lâmbalarla odadan odaya dolaşanların yukarıda konuştuk- ları işitiliyordu: — Bir şey var mı?. — Hayır Tırnak çakısı bile yok. — Bulduğunuz kâğıtları, mektupları aldınız mı?. — Hepsini aldık. Mehmet paşa, alt kattaki - taşlıkta, — Bu Akşamki Program İSTANBUL 17: İnkılâp dersi, Üniversiteden nakil, Recep Peker tarafından, 18: Senfonik mu- siki, plâk, 19: Haberler, 19.15: Hafif mu- siki plâk, 20: Osman pehlivan, Halk mu -| sikisi, 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30 | Son haberler Saat 22 den sonra Anadolu — ajansının verile- ANKARA 19,30: Çocuklara teknik öğütleri, 19,45 : Kanışık müzik (plâk noşriyatı), 20: Kar - piç şehir lokantasından nakil (orkestra), 20,30: Ajans haberleri, 20,40: Karpiç şe- hir lokantasından nakil (orkestra). BÜKREŞ 12,35-15,10: Plâk ve haberler. 18.15: Motzoi oörkestrası, 20,15: Yeni — plâklar, 21.15: Bach pasyonu (senfoni), 23,30: men musikisi). BUDAPEŞTE 18,30: Piyano - Tarogato konseri, 18,50 Spor, 19: Radyo orkestrası, 20,05 Sözle 20,30: Operadan nakil «Tenorn adlı Er- nest Dohnanyinin efsanevi operası, 23,35: |Haberler, çingene munikisi, 24,30: Plâk VARŞOVA 16,30: Orkestra, 17,15: Orkestra kon - seri, 17.45: Sözler, 18,20: Kora konseri, 18,50: Sözler, 19: Plük - sözler, 21: Sen - fonik konser, 23.30: Sözler, 23.50: Ya - bancı postalardan nakiller. balet musikisi, 20,45: Aktünlite, haberler, 21,10: İlkbahar havaları, 22: Eğlenceli könser (Sopran, le), 23: Haberler, 23,30: Eğlenceli mu - Plâk (Rumen musikisi), 24: Plâk (Ru -| MOSKOVA edilerek 14/Mayıs/936 tarihina müsadif 1630 Sarlidür, 19051 Radio Foit e| Na gUDU südi: 10'tün 16 a. Kadar vali, “21: Edebiyat, 22: Ecnebi - dillerile | Keza daizemde yapılacak ikinci açık artır. konferanslar. masında artırma bedeli kaymeti muhamme- BERLİN nenin 9ç 75 ni bulduğu takdirde en çok 19: Lâypzigden nakil, 20: Mozarttan |artıranın üstünde bırakılacaktır, — Artırma alt, bariton, tenor sealer | SON POSTA Yazan : ÂA. R. yuvarlak masaya dayanmış duruyordu. Cemil de yanında dimdik durarak yu- karıda gezinen ve konuşulanları heye- canla dinliyordu. — Paşa hazretleri!.. Acaba bana ne gibi bir cürüm atfediyorlar. — Şimdi.. Bir şey söyleyemem, ev- lâdım. Tabif mazur görürsünüz. — Af buyurunuz, paşa hazretleri. Çok heyecan içindeyim: Böyle bir sual| sorduğumdan dolayı siz de beni mazur görürsünüz. Yukarı katta, tahtalar gıcırdıyor: — Döşeme tahtalarını eyice muaye- ne ediniz. Kapak gibi bir şeyler var mı. Tahsin efendi, Sen de bir arkadaşla ta- van arasına çık. Fakat lâmbaya dikkat et. Örümcekleri tutuşturursun. Başımı- za iş çıkar. Sözleri işitiliyordu. (Arkası var) İstanbul Birinci İflâs Memurluğundan: Yarım hissesi müflis Hristaki Haci Yosif ve İlya Makropolos kollektif şirketi uhde- sinde ve ayni zamanda Ermlâk ve Eytam Bankasına birinci ve işbu yarım hissesinin yarısı ayni gayri menkul tamamının dörtte biri İstelyanos Kömürcü oğluna ikinci de - ütehas tecede ipotekli olup üç makine sısi olmak üzere yeminli 6 ehli vukuf ta - rafından ipotekten sonra satın alınan fiçi- ci dükkânını ait olmak üzere tamamına 197, 752) lira kıymet tekdir olunan İs « tanbulda Ahi çelebi - mahallesi Tütün gümrüğü meydanı ve taşçılar caddesinde altında dükkânları olan yani: Ahi çelebi mahallesinin Balıkpazarı caddesinde eski 105, yeni 104 ve 104/1 ve 436 uda 4 parsel numaralı üstünde odaları mavi kâr- gir soğuk hâva mahzeninin ve yine Ahi çe- lebi mahallesinin Limon iskelesi caddesin- de cski 5 ve yeni 5, 5/1, 5/2, 5/3, 5/4, 5/5, 5/6, 5/7, 5/B, 5/8B mükerrer numa- ralı üstünde odaları olan kârgir soğuk ha- |va mahzeninin (Cümhuriyet buzhanesi ze min ve ebniyesile makina ve demirbaş alât ve edevatının ve diğer müştemilât ve te - at ve teferrüatının yarım — hissesi açık | arttırmaya vazedilmiş olduğundan 29/4/ | 936 ta 14 ten 16 ya kadar Yenipostanede birinci kattaki dairemde birinci artırı a yapıla- Artırma bedeli kıymeti muham ne müsadif çarşamba günü esat caktır. menenin 95 75 ni bulduğu takdirde müş- |terisi üzerinde bırakılacaktır. Aksi takdir- |de en son artıranın taahhüdü baki kalmak etle temdit üzere artırma on beş gün m beti bulmadığı takdirde satış 2280 numaralı kanun ahkâmına tevfikan bedeli bu geri bırakılır. bedeli peşin alınır. Artlırmaya iş « siki (Operalardan). PRAG 16: Halif musiki, — 17,10: — Örkestra, 18,10: Borulu kentet musikisi, 18,40: Söz- ler, 19,10: Almanca neşriyat, 21,50: Çek filkarmonisi (Karışık çocuk korosile Mah- lerin sekizinci senfonisi), 23,20: Rusça ha berler. VİYANA 186,30: Konser, — 19,10: bahsi, Spor bahar eğli sinden repo: ©e musil Mart — Cumartesi İSTANBUL t: Hikâyeler. Mes'ut Cemil 20: Muhtelif şenski tarafından, Son haberler cektir. 19,20: Muhtelif, 20: Haberler, 20,10: İlk-| eleri, 22,20: Bisiklet atelye - 24,10: Sözler, 24,25: Ge- 18: Dans musikisi, plâk, 19: Çacuk aaa- tarafından, 19,30: Çocuklar için musiki, Profesör La - sololar plâk, 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Saat 22 den sonra Anadolu ajansının kerce bir selâm verdikten sonra, Meh- | gazetelere mahsus havadis servisi verile- ek İmenesinin ©, 7,5 nisbetinde yenlerin kiymeti muham « pey akçesi İveya milli bir bankanın teminat mektubu u hâmil bulunmaları lazımdır. — Hakları İtapu sicillile sabit olmuyan ipotekli alacak hakkı |sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz İHarla diğer alacaklıların ve irtilak olan iddialarını — evrakı ile birlikte ilân tarilfinden itiba. gö zmemeeer EERam e a JUVANTiN KANZUK İxen nihayet 20 gün zarfında memuriyetime ları tapu sicillile sabit olmuyanlar satış be delinin paylaşmasından hariç kalırlar. Mü- |terakim vergi, tenviriye ve tanzifiyeden ©- Han belediye tüsumu ve vakıf icaresi artır- maa bedelinden tenzil olunur. 2762 No: lu vakıflar kar eden ta'viz bedeli müşteriye aittir. mücibince — tediyesi icap Daha fazla malumat almak istiyenler ilân tafihinden başlıyarak berkesin görebil - mesi için dairede açık bulunduracak artır- ma şartnamesile 934/75 No, lu dosyaya müracantla mezkâr dosyada mevcut vasa- iki görebilecekleri ilân olunuz. (31535) |bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde hak -| Merdivenden Saç boyaları || düşen Bir dulBayan meşhur yakı sayesinde iyileş- miş ve ameliyattan kurtulmuştur Bayan E. L. bize yazıyor: «İki sene ev- vel bir merdivenden arkaüöstü düşmüştüm. Arkam pek ziyade ağrıdığından çağırdı - iım doktorlar bir ameliyata ihtiyaç oldu- ğunu beyan ettiler. Halbuki esasen kendim bir doktorun dul zevcesi olmak dolayısile tababete az çok vukufum vardır. Doktor- ların dediklerine kulak asmıyarak ağrıyan yere bir ALLKOKS yakısımı vazettim. Ne- tüice o kadar şayanı dikkat olmuştur ki ar. tık evimde ihtiyat olarak daima bir kaç yakı bulunduruyor ve romatizma krizle - rine tutulduğum zaman bunları muvaffa- kiyetle kullanıyorum. ALLKOKS yakıları adalâtın ağrılas rına karşı çok müessir bir. ilâçtı. Bu yakı adeta otomatik bir masaj gibi iş görür. Saçtığı sıcaklık sayesinde ağrı- yan yeri hemen teskin ve ağrıyı büsbü- tün defeder. Yakı iki saniye içerisinde acısız ve kokusuz derhal çıkarılır. Siz işinize bakarken yakı da kendi işini ALLKOKS mesameli yakılar ecza « nelerde ve ecza depolarında 40 kuruşa satılır. Kırmızı bir daire içerisinde kır« mızi bir ka gösteren fabrika mar- kasına dikkat ediniz. —L Saçların tabit renklerini iade eder. Kumral ve siyah olarak sabit ve tabil renk verir. Ter ve yıkan- makla dahi kat'lyen çıkmaz, dalma sabit kalır. Yegâne Zzararsız ve tanınmış markadır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Boyoğlu - İstanbul TiFOBiL Dr. ihsan Sami Tifo ve paratifo hastalıklarına tutul- mamak için ağızdan alınan tifo hap- larıdır. Hiç rahatsızlık vermez. Herkes alabilir. Kutumu 585 Kr. Doktor Hafız Cemal Dablilye mütehassı ı Pazardan maada hergün 3 « 6 Divanyolu (118) No, 'Telefon : 22398 Soğuk algınlıkları a ia giT iTİ 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve komprimelerin Üüzerinde halisliğin timsali markasını arayınız. Bu kutunun içinde kadın güzelliğinin DA DA KA PERTEV PUDRASI, cilde yapışık durmaz, Ünkü cildin ta kendisidir, yüzü parlatmaz. Çünkü parlaklık onun kendisindedir. haj Si Te iş ler teri xel nir