Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
e e 8 Sayfa b Y&Zî.'ln : İnci kara bir örtü ile sarılmış bir kalyonla yola çıkarılmıştı Lâkin şaşılacak bir şey olmuştu. Lâla Mustafa Paşa kızı son defa ' gözden geçirerek geriye dönmüş, biraz önce girdiği kapıdan çıkmış- tı. Ayni zamanda da Hasan ağaya da: — Gel!... Diye işaret etmişti. ı Genç kız o çıkarken Hasan ağa- ya yürümüş: — Beni burada ne tutuyorsun? Şimdi beni çıkar... Yoksa vezire giderim... Vezir Lâla Mustafa Paşa nerede?... Diyordu. Hasan ağa onu susturdu: — Üzülme yavrum... Kusura bekle!... Götüreceğiml!... Diye çıktı. Kapıyı da çekti. İnci o sırada kulağını kapıya dayasa ve dikkatle dinleseydi kâhya kılıklı &- damın şu sözlerini belki duyabilir- | di: — Onu sana emanet ediyorum. Hemen şimdi Muhsin ağanın kal - yonuna götür. İstanbulda, kona - ğımda sakla! Kılına zarar gelmi - yecek. Dönüşte bugünkü gibi bul - mazsam... İki dakika bile geçmemişti ki ka- pi yeniden açıldı Hasan ağa görün- dü. Yüzündeki fırtınadan iz kal - mamıştı. Gülümsüyordu. Genç kız ona koştu: — Haydi... Gidiyor muyuz? Diye kızgın kızgın sordu. — Gidiyoruz yavrum... Hemen şimdi seni götürüyorum: Durmuş reis biraz önce İlimana girmiş... Haydi, hazırlan... Kara Bir Örtü Hasan ağa söyleniyordur — Çok fena yaptın? Olur şey de- ğgildir bu... Vezire gittim anlattım da, bu seferlik bağışlattım. Yoksa kâhyaya kalmış olaydın?.. — Ne yapayım? Terbiyesizlik et-' : — Sus... Yeter artık... Lâkin sa- na öğüdüm olsun, bundan böyle us- lu olmak gerek. Düşün ki bazan ve- zirlerin — yapamadıklarını onların kâhyaları yaptırabilirler!.. Genç kız bu dolambaçlı ve kor- kunç sözlerden bir şey anlıyamıyor- du. Hasan ağa genç kıza kara bir ör- tü verdi: — Buna bürün!... Genç kız baştan ayağa kadar ka- ralara büründü. Yukarı çıktılar. Geminin bordasına sarkıtılmış o- lan merdivenden bir sandala indi - ler. Onların 'ardından da iri yarı iki - Habeş kölesi bindiler ve kayıkta baş tarafa geçtiler. Limandaki deniz bir katran gibi parlıyordu. Bey gemilerinin fener- leri bu karanlık sulara solgun ışık- larını yayıyorlar. Ayni zamanda korkunç gölgeler yaratıyorlardı. Genç kız zaten sinirli idi. Bu görünüş te onun sinirlerinin gerçinliğini arttırıyordu Hattâ yüreğinde belli başlı bir de korku vardı. Hasan ağanın son defa: — Düşün ki bazan vezirlerin ya- pamadıklarını kâhyaları yaptıra - | Akdenizincisi Kadircan Kaflı «Eük 3/3/936 aam> —aki Bu sırada Şoluk Mehmedin gar - diyan başısı geminin küpeştesine dayanarak paşa baştardasına bakı- yordu. Sağında ve solunda bir kaç saat önce İncinin Lâla Mustafanın gemisine götürüldüğünü görmüşler- di. Şimdi de oradan alınarak başka yere götürüldüğünü görüyorlardı. Bir Levendin , Sevgilisi İçlerinden bir kaçı genç kızın bin- dirildiği sandalın nereye gittiğini de gözlerile kovalamışlar, arkadaş - larına şöyle demişlerdi: — Muhsin ağanın kalyonuna gö- türüyorlar. Başka biri cevap verdi: — Demek ki İstanbula gönderi - yorlar. Üçüncü ve dördüncüsü de söze karıştılar: — Saraya mı götürecekler acaba? — Bir bey kızı ve bir. levendin sevgilisi saraya götürülür mü? — İçlerinden biri sözü değiştirdi ve artık bu bahse dönmediler. Genç kız kocaman kalyona yak- laştığı zaman: — Bu mu? ! Diye sordu. ' — Evet... Odur. Oraya gireceğiz. Genç kız düşündü: — Durmuş reisin gemisi pek bü- yükmüş... Güvertede gezinen bir kaç ka - raltı vardı Belki Pulat bunlardan biri idi. Genç kız oraya I:ııkıyoı', hattâ şimdiden: Ben :elıyo - — Pulat!.. Pulat!.. Diye bağırmamak için kendisini epeyce zorluyordu. Vezir Gemisi Güverteye sevinçle çıktı. Vardiyaya: — Pulat nerede?.. Ona haber ve- in... İnci geldi.. Dedi. Vardiya bu sözlerden bir şey an- lamamıştı — Kimsin sen? Nereden geliyon? Dedi. | dedilmektedir. levent daha vardı. Bunlar bir kaç| | BONR POSTA Tembiyen muharebeıinin verdiği garip netice (Baş tarafı 1 inci yüzde) Ras Seyyumun da bulunduğu yet - de daha fazla kalmıyarak geri çekile - ceği ve şimal cephesinin gerilerde ye- niden tesis olunacağı muhakkak ad- İtalyan membalarından verilen haberler Asmara, 2 (A.A.) — Tembien mu- hasarası hakkında aşağıdaki tafsilât alınmıştır: «Habeş ordusu, Abbi - Addinin şi- malinde kâin Vork - Ambayı yeniden almak için yaptığı muvaffakıyetsiz bir teşebbüsten sonra Abbi - Addi üzeri - ne doğru çekilmiş ve orada cenuptan gelen üçüncü İtalyan yerli kolordusu da şimalden — gelmekte olduğundan, Ras Kassa ordusu çember içine alın - mıştır. Fakat Ras Kassa çemberi kırarak Takazza nehri istikametinde çekilme- 'ğe muvaffak olmuştur. Bombardıman tayyareleri, Ras Kas- sayı takip etmektedir. Bugün — şimal cephesinde en uzak sol cenah hariç, Habeş ordusundan eser kalmamıştır. Bu sol cenah da o kadar ileride bulun- maktadır ki, vaziyetinin tutunacak bir mahiyeti yoktur. Z E-E Tembien muharebesi, Mareşal Ba- doglio tarafından hazırlanan taarru- dz:n üçündü safhasmı teşkil etmekte - Bu taarruzun birinci safhası Amba- | Orada'da Ras Mulugetta ordusunun mağlüp edilmesi olmuştur. Bu mu - zafferıyet İtalyanlarm Amba - Ala - giyi almalarını temin etmiştir. Taar- ruzun ikinci safhasının ise, Ras İmru î&uaunun imhası olacağı sanılmakta- r. Bunun üzerine Habeslerin askeri imağlübiyeti tam olacaktır . Romada neşredilen resmi tebliğ Roma, 2 (A.A.) — İkinci Tembi - en muharebesinin İtalyanların Ras Kassa ve Ras Seyyum ordularına karşı kazandıkları kahir bir zaferle bıttıgı resmen bildirilmektedir. Rama, 2 (A.A.) — Mareşal Ba - doglo, 143 mumaralı resmi tebliğin - de bildiriyor: İtalyan kıt'aları Ras Kassa ve Ras Seyyum kuvvetlerini tamamiyle da - gıtmışlardır. Habeşler, efrat, silâh, beygir harp malzemesi ve erzak ba- kımından çok ağır zayiat vermişler - dir. İlk defa olarak, Habesş - müfrezeleri toplu bir halde silkh teslim etmişler- dir. Sağ kalanlar dağnık bir halde ka- çışmakta ve yüzlerce tayyare tarafın- dan takip edilmektedir.. Hasan ağa ona yaklaştı: — Biz Vezir gemisinden geliyo - ruz. Muhsin kaptana haber ver. Muhsin kaptan da kim oluyordu acaba?.. Her halde Durmuş reisin adamlarından biri olmalıydı. Ganz Mru böyle düzüntüüktü — Heeey!.. Muhsin ağa!.. Vezir Muhsin ağa koşa koşa geldi: — Devletlüm ne buyurur? Diye sordu. — Beni tanıdın mı kaptan... — Ha!... Evet... Tanıdım. Ha - san ağa değil misin? Vezir paşanın harem ağası... Hasan ağa kaptanın koluna gir - di Bir kaç adım uzaklastılar ve o - rada fısıltı ile bir kaç söz koıııışma— ğa başladılar. Bu sırada İnci dur - madan etrafa bakıyordu. ( Arkası var ) — Gün ysu kurtarıldı Evvelki gün Tekirdağı sahilinde karaya oturan Güneysu vapuru Saro bilirler. Demr $i bu korkunun başlıca kay— Inlnuşhr Vapur dün aksam geç va- tahlisiye vapuru tarafından kurta - Düşman tamamiyle münhezim ol - muştur. Mareşal Badoglio diyor ki: İtalyan umumi karargâhı, 2 (A, A.) — Mareşal Badoglio, keyif için - de, gazetecilere demiştir ki: «Enfes bir şey oldu. Habesler ezil- di. Bu ikinci bir ordudur ki mahvedi - yoruz. Ve yakında sıra üçüncüsüne gelecektir. Ondan sonra da zaten hiç bir şey kalmıyor.» Habeşler ne diyorlar? Londra, 3 (Hususi) — Adisababa - dan İtalyanın son zafer iddialarına '|dair henüz bir şey söylenmemiş, bu iddiaları ne teyit, ne de tekzip edilme- ımîştir. Yalnız Adisababa mahafili, İtalya- nın, bu sırada 18 lerin toplantısından istifade ederek büyük zaferler ihtirar- na muhtaç olduğunu söylüyor. Türk üroloji dergisi Türk Üroloji Cemiyeti, Türk üroloji dergisi ismi altında bir mecmua çıkar- mağa başlamıştır. Cemiyetin reisi doktor Behçet Sabit Dolmabahçe sarayına giderek Atatürke zimlerini sunmuş ve cemiyetin çıkar- Türk Üroloji Cemiyeti azalarının tâ-| (Bağ tarafı 1 inci yüzde) (Röyter ajansından| —Anadolu ajansına hifesine konulan telgraftır: Evet! İtalyan- lar bir kıskaç yapmışlardır. Fakat bu kıs- kacın uçları birbirine kavuştuğu zaman, içinde Habeş ordusuna mensup bir tek kıt'a bulamamıştır. Böyle bir taarruza, as- kerlikte, kıskaç veya iki taraflı ihata de - raf etmek olur. Buna havaya sallanan kı- lıç demek daha doğrudür. İşte ikinci Tem- bien muharebesi hakkındaki — mütaleamızı bu suretle tesbit ve ifade edebiliriz. Bu Cphelerded * çekilen ve bugünkü nüshamızın birinci sa- | |» mek; bu güzel ve çok manalı tabirleri is- || 5) boşa giden taarruzun daha fazla yazıya değer bir kaymeti yoktur. | Gelelim Habeşlerin bu muharebede ge- riye çekilmeğe mebur oluşlarının sebebine: Asmaradan 2 mart tarihile Anadolu a bien mıntakasında evvelâ Habeşliler Voı-k- Amba üzerine taarruza geçmişler ve bu taarruzda muvaffak olamıyarak geri çe - kilmeğe çalıştıkları sırada şimalden ve cenuptan - esasen hazırlanmakta olduğu - nu ötedenberi tahmin edip bildirdiğimiz - İtalyan taarruzu başlamlştır. Bu suretle Habeşler kendilerini bir ihata — tehlikesine bizzat atmışlardır. Bu ciheti kaydettikten sonra diğer bir noktaya temas edelim: Aylarca evvel, bir kaç kere yazdığımız veçhile Habeş ordusu, bugünkü Tembien vaziyeti itibarile, İtalyan ordusunutt cephe ve mevzilerine taarruz etmekle bir muvaf- cesaret ve fedakârlığı ile bir kaç makineli tüfek ve top kifayet etmez; muazzam top - çuya yani ateş kudretine — ihtiyaç vardır. hıeııkylı Habeşler bu gibi taarruzlar - dan çekinmelidirler. Onlar ancak İtalyan yani cephe ve mevzi teşkil etmiyen “sahalar- da - akın mahiyetinde teşebbüslere girişilir- se muvaffak olabilirler. İtalyan cepheleri karşısmda ise-pek mühim fırsatlar hariç - ledir ki onları başını kayaya çarpan koç vaziyetine sokup sersemletebilir ve nevmit edebilirler. Pek müstesna fırsatlar dediği- miz şeylere gelince: Mieselâ hazırlanmış mevzilerinden çıkarak taarruz eden İtal - | yan kuvvetlerini münferit olarak ve kendi taıruılın girişebilirler. Umarız ki bu sefer mış olan Habeşler bundan sonra mülâha- zalarımıza uygun şekilde hareket edecek - ratma harbine müncer olacaktır.. Böyle bir harbi ise - harp malzemesi tedarikin - kazanacağına bizim kanaatimiz vardır. Gelen haberler arasında en şayanı dikkat olan bir tanesi de Ras Kassanın; Ras Mu- lagettanm bulunduğu Ambaalagi mıntaka- sile irtibat tesis etmiş olmasıdır. Bundan Şimal cephesinin Tembien ve A"”? Alagi mıntakalarındaki vaziyeti 8" terir kroki: | (Siyah çizgiler İtalyan lıııı.ıın:tliYBJ siyah - beyaz çizgiler Habeş kuvv rini gösterir. (1) Ras İmru, (2) Seyyum, (3) Ras Kassa kuındld" Ras Kassa kuvvetlerile Amba-AI delâlet etmektedir.) " Esasen Habeşlerin de en miîhmı de cereyan edeceği kanaatinde bul! 9' mek oluyor ki bu 100 kilometroluk $ rasındaki ufak kuvvetler Ha sonra Habeş orduları arııındı. tevhidi kabil olacaktır. Bu ise ' rebelerin Tana gölünün 100 !n'lometrl / kımdan itibaren şarka dönerek D larmı 24 saat evvelki telgraflar b te idiler. Ras Mulugetta oı-duıu İtalyan ordusunu yora, yıprata uğröf caklar ve mecbur kalırlarsa Tak hemen daima müdafaada kalarak İtalyan- , / , Lş mâni gerisinde kabul edecel ları taaruza mecbur etmelidirler. Bu ıuret-’ lerdir. Bu suretle bu çetin savaş, bir yıp -| den âciz kalmamaları şartile - Habeşlerin | emniyet, irtibat ve tarassult "“ celi muharebelerin cereyanına yol çölüne doğru akan Takazze nehri “|bu nehrin 100 kilometre çımahndedl' |gerisine çekilerek kat'i neticeli mııh ir de Amba AÂlagi mmtak’" Şimdi b gözden g daki bugünkü vaziyeti kısaca çirelim: Anladığımıza göre Ras Mulugetta, ba Alagi dağında artçılar bırakarak Ü nuba doğru çekilmeğe devam etmet” , Bu çekilişin maksadı cenuptan şıııılı. : ru ilerlemekte ve bizzat imparatorun * ve kumandası altında bulunmakta Habeş kuvvetlerile birleşmektir. Bu V' vetler birleştikten sonra bu mın , haylice mühim bir Habeş ordusu me*” gelmiş olacak ve bu suretle İtalyat v merkezine karşı Habeş sıklet " A Seyyum ve İmru kuvvetleri de bu j sikletin garbinde ayrı bir grup u sevk ve idare edilecek olurlını ,* harekâtın İtalyanlar için hiç te İ miyacağına şimdiden hükmetmek İG“;İ (Baş tarafı | inci yüzde| Mister Edenin bu Milletler Cemiyeti mahafilinde - bir son muvaffakıyetlerinden sonra - giltere diş bakanının - bu tarzda söz söylemesi beklenmıyor ve umulmu - yordu. İngiltere dış bakanı, bu beyanatı ile hükümetinin mütecavize karşı gelmek hususunda önderlik etmekten geri İkalmadığını ispat etmiş oldu. Fransa vaziyetini bu kadar sarih bir işekilde göstermedi. Fransız dış baka- ni Flanden, İtalya ile Habeşistan ara- sında sulhun yeniden temini mümkün olup olmadığının tetkiki için 15 ler komitesinin toplanmasını istedi. Mister Eden cevap olarak İngiltere- nin büuna itiraz etmediğini yalnız bu teşebbüsün petrol ambargosunu ge - ciktirmemesi lâzım geldiğini söyledi. | On üçler komitesi bugün ssat 11 'detoplanamkveıhtamfıbanşkmk imkânını araştıracaktır. Fakat İtalyanın son günlerde Am- ba - Alagiyi ele geçirmeğe ve Tembi- ende Ras Kassa ile Ras Seyyum kuv- vetlerine karşı galip gelmeğe muvaf- fak olduktan sonra Milletler cemiyeti- ni hoşnut edecek bir sulha razı olmu - yacağı muhakkak sanılmaktadır. kıt lımanımm gelnu!tır L a ""'-r. F n *__gı _.'wı-, b Öiesi D Az | z e © Dşe --t < 6 PT — ” A id:p mecmuayı takdını etmiştir. h _._ " l ı ae ı A —. '_ıi p —Ğ z w ai Mi Petrol Ambargı sarih beyanatı ancak 48 saat geciktirmiş b bamba tesiri yaptı. Çünkü ltalyamn nü (yarın) toplanacak ve po W Bü suretle Flııı:lenmtckhh pet - ha osu Emrivaki ! 4 rol ambargosunun karar On sekizler komitesi çarşa.ni’ _ 'bargosunun kabulünü | u“ mayı konuşacaktır. Petrol istihsal eden meınlekdyj petrol ambargosunun tatbikine 'j tardır. Fransa bu işde diğer de ayrılmıyacaktır. Umulmıyan bir fevkalâde vuku bulmazsa çarşamba günü | aınbaı'goıımun kabul ve tatbik € ceğine yüzde yüz kanaat vardır" Musolininin makalesi Berlin, 3 (Hususi) — BIZ”ı yoör Musolini tarafından laşılan bir makaleye goıe miyeti zecri tedbirleri yoluna gidecek olursa İtalya ler Cemıyetım terkederek bu larla bnıeşmımı Loncha. 3 (Hususi) — | göre iyi malümat alan mabagj*: sohm ile Almanyanın Roıııa çat çisi arasındaki son görüşm ş*;', ayyım bir neticeye varmadığı V” y rafın sadece, İtalya hâdi selerin z : Almanya ile daha sıkı mü doğru sürüklendiği takdirde - hazırlamaya çahştıkhrlwn H 4 n - 5 * , p ye HAÜ ee v # Ç eaks N W rr A MH & - - n Af a — Ş a v L F capdli — 4 Ç —- v ”-ar ı ” 'cinrrocs ae # Noöodsjmnamzuc'Y L ”- — — z —-