11 Sayfa 'SON POST OLUM MANGASI “Son Posta,,nın Tefrika Yazan: A.R. Sâfinaz ile Çeşmidilber kur'a çekmişler, Cemille nöbetleşe mehtapta buluşup gülüp konuşmayı kararlaştırmışlardı Halbuki bu işlerde, o kadar acemi değildi. Takip sıralarında köylü kızlar- la, Manastıra geldiği zaman da orada- ki serbest kadınlarla pervasızca şaka- laşmasını, ve hislerii anlatmasını çok iyi bilirdi. Lâkin, şim- di karşısındaki bir köylü kızı, bir Ma- mastır yosması değil; bir saraylı idi. * Saraylı.. Yani, terbiyenin, nezake- tin, incel bir timsali... Kendisini büyük bir zerafet ve me- haretle buraya davet eden — bu zarif, şen ve alaycı kıza, gülünç olmamak i- çin ayni şekilde nazikâne ve zarifane hareket etmek lâzımdı. Bir iki saniye zarfında bunları dü- şünen Cemilin aklına birdenbire - bir i en kısa yolyhuı' ılıdı. Çevik bir adım atarak duvara yaklaştı. Kızın ellerini yakaladı. — Ne ben gideyim; ne de siz gidin. |Tatlı tatlı konuşalım. | — Diye mırıldandı. ) — İsminizi bağışlar mısınız, efem. — Cemil... — Haaa.. Evet.. Cemil Bey... An- İneniz sizi çağırırken kaç defa işittim — O halde tekrar niçin sordunuz? — Bir de sizin ağzınızdân işitmek istedim. — Hoşunuza gidiyorsa, tekrar edeyim... Ce.. mil... — Aman, ne tatlı söylüyorsunuz. — Ya sizinki?.. — Efeml.. Benim adım.. Sâfinaz- bir daha © — Kat'iyyen.. Çünkü sarayda —da böyledir. Her işimiz, nöbetledir. | — Tuhaf şey. - Yalnız bir şey rica edeceğim. — Söyle yavrum — Onu, benden fazla sevmiyecek- SİNİZ. — A.. Buna tamamen emin ol. Hat- tâ.. İstersen bir de yemin edeyim — Hayır. Söz verdiniz ya?.. Bu, ba- na kâfi... Cemil, Safodan ayrıldıktan sonra — duvardan — kendi — bahçe- İsine atladı. Köşke gelerek — mutfağın |damına tırmandı. Yorganı, — pencere- den içeri attı. Kendi de bir hamlede İgirerek camları kapadı. Ağır ağır s0- kelime geldi. Ellerini duvara dayayıp|dır. Amma, sarayda kızlar, Safo der- yunduktan sonra yatağına uzandı. başını ileriye uzatarak: — Teşekkür ederim, efendim. Dedi. Gül ağacının dibinde duran hayal, hafifçe hareket etti. Şen, şuh. Alaycı bir ses (i —A. A... Kimdir, o?. me e- yilik sağlık... İn misiniz; cin misiniz?.. milin, vücudu ürperdi. Bu söz- ler ona, garip bir şaka gibi geldi... O, kendi teşekkürüne büsbütün — başka bir mukabele bekliyor: daha canlı ve bir surette karşılanacağını | ümit ediyordu. Artık, Cemil de işi a- Jaycılığa vurmak istedi. O da ayni ge- kilde cevap verdi: — Efendim!.. Ne inim; ne cinim... Ben de sizin gibi Benit Ademim. : — Allah, allah.. Tuhaf şey, efem, Burada ne arıyorsunuz?.. — Sizi arıyorum, güzelim. — Beni ne yapacaksınız, efem?... — Sizi mi?.. — Evet, efem. — Vallahi, daha henüz kararımı wermedim. Yalnız.. Siz çağırdınız, ben de geldim. —A. A, A... Destur.. Üstüme e- yilik sağlık... Ben sizi ne zaman ça- Birdim. Cemil, birdenbire içinden bir öfke hissetti. Zerafeti ve nazlanmayı biraz kabalaştıran bu kızı, bir anda yaldızı dökülmüş bir tenekeye benzetti. — Canımt,. Gündüz arkadaşınızla konuşurken söylediğiniz cinaslı - keli- melerin bana olduğunu anlamayacak kadar budala değili —A. A, A... Üstüme eyilik sağ- hık... Aman efem, ne münasebet?... Biz, arkadaşça, deli dolu — konuştuk. Demek ki siz, bunlardan cesaret aldı- nız da geldiniz. Aman, ne ayıp?.. Meşhur kelâmdır, efem. Kurtça kurt, komşusunu yememiş.. Siz, nasıl olur da... Cemil, daha fazlasını dinlemek iş- temedi. Bu sözler, ona acı bir hakaret gibi geldi. Kendisini o anda, kormşu ço cuğunun elma sekerine imrenerek, o- nun arkasında gezen arüz.bir mahölle Ççocuğu zannetti. Derhal: — Affedersiniz, efendim. Ben; öye le zannetmişim. İşte, geldiğim gibi gi- diyorum. Dedi ve geri çekildi. O anda, kısık bir Ve bu kahkahayı: — Hah, hah, hayyy... Aman efem; nereye gidiyorsunuz. Hazır gelmişken şöyle bir bahçenizde gezin, dolaşın, hava alın. Eğer sizi müteessir edecek bir söz söyledimse, ben gideyim; e- fem kahkaha işitti Sözleri takip etti. Cemil, başını çevirdi. Bir daha bak- tı. O beyaz hayal, bu sözleri ken duvatın kenarına çel çıplak kollarını taşların üstüne daya- kızla nasıl _loî söyler- iş; —yarı |ler... — Güzel.. Çok güzel... Keşke sizi |ber zaman Sâfinaz diye çağırsalar. — Niçin efem?.. — Hakikaten safi nazsınız... Bak- |sanıza.. Bana da, az mı nazlandınız?.. Adeta, darıltacaksınız. | — Efemt.. Kız olur da, nazlanmaz mı, hiç?.. — Amma, çok naz da âşık usandı- |rır derler. — Aman efem, siz âşık mısınız?.. — Hem de, ne âşık?.. Şu içime bir sorsanız.. Marmara çırası gibi yanı- yor. — Etmeyin, allahaşkına.. Ne mandan beri?... üm dakikadan beri. Zür — Benimle Çeşmi Dilber. — Çeşmi Dilber, kim?. — Arkadaşım. — Hani şu, kumral güzeli, | — Safo, parmaklarının ucuyla Cemi- |lin dudaklarını tuttu. Onun ateş — gibi yanan dudaklarını, kendi ateş gibi ya- pan parmaklariyle hafiiçe burdu: | — Hiyaneti.. Bak, ona güzel diyor- sunuz. Beni kıskandırmaktan korkmu- | İyor musunuz?. | Derken, alaylı bir tebessümle gü- lüyordu... Cemil, karşısındaki mahlükun ih- tirastan başka hiç bir hisle mütehassis Tolmadığını anlıyordu. Eğer tamamen saf bir adam rolü oynayacak - olursa, hoşca bir vakit geçireceğine hükmedi- yordu. — Onu niçin kıskanacaksınız. Siz, ondan çirkin değilsiniz ki... —Bogün İgüneşin parlak ışıklarında altın — gibi |parlayan saçlarınıza baktım da... — Evet., — Şiâir deği bir şeyler söyl — Canım, söyliyecek bir şey bula- ki, size uzun uzun , mıyor musunuz. Söyleyiverin de, ben | de iftihar edeyim. — Bayıldım, vesselâm ... Horozlar ötüyordu. Cemil, uzandığı yerden doğruldu. Annesi sabah namazına kalkmadan eyvel köşke dönmek istiyordu. — E, Safol. Bana izin. — Aaa. Vallahi olmaz. Daha erken. — Hayır, yavrum. Benim için, tam vakit. Söyle bakayım, bir daha ne za- man görüşeceğiz?. — Yarın gece değil, öbür gece, — Niçin yarın gece değil, güzelim?.. — Yarın gece, Çeşmi Dilberin nö- beti. — Anlamadım. — Biz.. Gündüz, onunla kur'a çek- tik. Bu gece benim nöbetime düştü- nüz. Yarın gece de o sizi burada bek- leyecek. E, sen bunu kıskanmıyacak mi- çok | | — Gözlerini yumdu. Bir an evvel u- |yumak istiyordu. Fakat birdenbire zih- !ninc üşüşen hislerden dolayı bir türlü uyayamıyordu. Talih ve tesadüfün, birdenbire kar- şısına çıkardığı bu macera; pek hoşu- |na gitmişti. Hiç şüphesiz ki, çok eyi bir yaz geçirecekti. Ancak şu varki; İyine bu talih ve tesadüfün karşısına İçıkardığı bu genç kadının garip his - |leri, onu sersemletmişti. ( Arkası var ) 'Bu Akşamki Program İSTANBUL 18: Kavalaria Rustikana op. — (plâk), 19,15: Çocuk saati, hikâyeler, 19,45: Ha- ff musiki parç. (plâk), 20: Viyolonsel solo stüdyo sanatkârları tarafından, 20,30: Stüdyo orkestralam tarafından — muhtelif 21,30: Son haberler. Sant 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile- cektir. BERLİN 16: Langenbergden, 18,45: — Nakiller, 192 Sehumanndan parçalar, 19,45: Ak » şam haberleri, 20,10: Muhtelif, — 22,30: Laypzigden, 23: Dans müziği. PRAG 18,15: Muhtelif, 20,15: Askert ban « do, 2l: Orkestra, 21,40: Piyes, 23,30: Gece müziği. VARŞOVA | 18.15: Plâk, 18,50: Plâk, 211 Hafif !mı'ıxı'ln 22,30: Şapen konseri, 23,15: Fi- |lim müziği, 23,30: Plâk, 24,05: Dans mü- İziği. MOSKOVA 20: Straustan parçalar, 22: Konferans. VİYANA 18,25: Çay saati müziği, 20,25: Ope - ret, 23,153 Şarkılar, 24,05: Caz. BUDAPEŞTE 1 Piyano müziği, 18,45: Tiyatro, Plâk, 21,30: Çingene müziği, : Haberler, 22,50: Orkestra, 24,05: BÜKREŞ 12,30-15: Plâk, 18: Askert konsar, 19,15: Radyo orkestrası, 20,15: — Plak, 21,05: Caz, 22,45: Hafif müzik, 24: Ha. fif müzik. LONDRA 18,45: Çingene orkestrası, — 19,15: Muhtelif, 20,45: Şan. 24: Müsahabe, Festival (eğlenceler), 1.25: Spor. 23 şubat pazar İSTANBUL 'Tokatliyandan nmakil, — 19: Çocuk santi, hikâyeler, 19,30: Muhtelif plâklar (çocuklar için), 20: Ses musikisi (plâk), 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının ga- zetelere mahsus havadis servisi verilecek- 18 20,35: 22,30. Caz. tir. Bükreş — 17,15: konser, 18: Orkeş - tra, 19,15: Caz. Budapeşlte — 18: Çingene orkestrası, 22,45: Askeri müzik, 24: Caz. Moskova — 20: Konser. Barlin — 17: Şarkılar, 20: Konser, 23,30: Dana. — Haai İtalyanordusu ilerledi ilerledikten (Baş tarafı | inci yüzde) hakkındaki telgraflar ba meyandadır. İtal- yanların Tembiyendeki Habeş sol cenah kuvvetlerine karşı giriştikleri bu taarruz - ların gerek cepheden — (yani Tembiyen mintakasından cenuba — doğru), gerekse yan ve gerilerden (yani Antaladan garbi cenubiye), (Gabat) Gaelâ — istikametine doğru) vaki olduğu 20-21 şubatta gelen telgraflardan anlaşılmakta idi. Bizce bü- tün bunlar, zaten mütalea edilmiş ve bek- Tenmekte olan şeylerdi. Ancak Gaclanın İtalyanların eline geç- Hğini ve artık, Ras Seyyam ile Ras Kat - sa kuvvetlerinden mürekkep olan, Tem - biyendeki Habeş sol cenahımın geri ile ir » tibatlarının kesilmiş olduğuna delâlet « - den haberleri kaydı ihtiyatla telâkki et - |miştik. Nitekim dün gece bizzat — İtalyan kaynaklarından gelen haberler arasında bir cümle vardır ki bu geri müvasalasının ke - silmiş olmadığına kat'i surette delâlet et- mektedir. Röyter ajansının harp muhabirine atfen 21 şubat tarihinde Anadolu ajansma (Landra) dan çekilen uzun bir telgrafta gözümüze çarpmış olan cümle aynen şöy- ledir: «Zannedildiğine göre Ras Seyyum ve Ras Kassa, İtalyanları hırpalamak için Tembiyende gayri muntazam çeteler bı - rakarak kuvayi külliyelerile daha cenuba çekileceklerdir ki orada Amba Alagi ile Dössie arasındaki yolu İtalyanlara kapa- mak imkânı daha ziyade mevcuttur». Bu cümledeki «cenuba çekileceklerdir.. kay- di Habeş sol cenahini teşkil eden kuv - vetlerin ric'at haflarının henüz kesilmiş ol- madığına en sarih bir delildir. Şimdiki halde cereyan eden muharebe- ler, Tembiyen mıntakasında İtalyanların yaptıkları taarruzların doğurduğu — cephe muharebeleridir. Habeş sol cenahını teh - dit eden yan ve geri taarruzlarının inkişafı bakkında yeni bir malümat yoktur. (Amba Aradam) 1 ve Antolayı aldık - tan sonra cenuba doğru, durmaksızın, iler- lemelerinin doğru ve mümkün olmadığım evvelce ileri sürdüğümüz, İtalyan sol ce - nahının (ki Birinci kolordu kuvvetlerin - den mürekkeptir) Şellikot cenubunda, Bu- İa suyunun iki kolu arasında ve 2637 met- te yüksekliğinde olan Adi Aderat tepesimi işgal ettiği de Mareşal Badoglionun —dün gece gelen telgrafından — anlaşılmaktadır. Bu tepe, Habeşlerin yeni bir müdafaa mev- z olarak işgal ettikleri tahmin — olunan Amba Alaginin 26 Km. kadar şimalinde olup esasen Habeşlerin asıl kuvvetlerile değil, artçıları tarafından tutulmuş olması muhtemeldir. Ba artçılar faik düşman kuv- vetleri karşısında bittabi kendi asıl kuv - vetleri üzerine çekilmiş olacaklardır. Bi - naenaleyh bu tepenin İtalyanlar tarafın - dan işgali Habeşlerin müdafaalarına — ve mukavemetlerine rağmen olmamıştır. Ni - tekim — Mareşal Badoglionun — bu seferki tebliğinde - her zaman görmeğe arlık a - lıştığımız - «büyük zayiat ve kanlı muha- rebeler» gibi tabirlere tesadüf edilmiyor. Her halde, Tembiyendeki İtalyan sağ cenahının da cenuba ilerlemesine intiza - ren; İtalyan sol cenahında harekât ya - pan L kolordunun ilerleyişi Amba Alagi önlerinde tevakkuf edecektir. Bu kolordu- nun topçularının, yeni bir taarruz hazırlığı için, ileri alınması lüzumu da bu tevakkufu zarari kılmaktadır. Nitekâm gelen telgraf- lar da «yolların, yapılmakta aluşundan», bahsedilişi de bu mülâhazayı teyit eyle - mektedir. Bugünkü vaziyet şöylece hülâsa oluna - bilür: I) İtalyanların şimal cephesinde, kuv - vetli sol cenahlarile yaptıkları taarruz ne- ticesi bu cenahta vaki olan ileri hareketleri durmuş addolunabilir. N) Şimdi Tembiyendeki sağ cenahla - “|Jrwain ilerlemesi için cereyan edecek mu - harebelere intizar edilmek lâzım gelir. Ba | muharebeler gün geçtikçe kuvvetlenecek. tir. HI) Cenup cepbesinde başlıyan yağ * murlar, bugünlerde o cephede vukuu çok muhtemel olan muharebelerin başlamasını mühtemelen daha bir müddet geciktire - cektir. IV) İngiliz Somalisinin iskelesi olan ve (Harrar) ın merkezi Ciciga ile şose irti - batı bulunan Berberaya bir çok harp mal- zemesi çıkarılmıştır Bunlar meyanımda tank defedici toplar da vardır. Bu haber dahi aher geçen günün Habeşliler lehine işle - mekte bulunduğu hakkındakis kanaat - 5 Askeri ir: C. D. Şubat 20km.daha sonra durdu Habe;şîıden gelen haberler Londra 21 (A.A.) — Röyter ajansının harp muhabirinden: Şimal cephesinde ağır ve fakat bir siee | tem dahilinde ileri hareketlerine devam © den İtalyanlar, bundan sonraki hedefleri olan Amba Alagiye 25 kilometre mesafedt bulunmaktadırlar. Ras Mulugetta ordu * sunun muharip grupları İtalyanlarla tema" * muhafaza etmekte iseler de pek az kar şılaşmaktadırlar. Ordusunu tekrar tophiyar lacağı tahmin edilmektedir. İtalyan |hareketi, Ras Seyyum ile Ras Kassayı 20f bir duruma koymuştur. Ve bunların uzut müddet lüzumu veçhile iaşe edilmedet Tembiende nasıl barınabilecekleri merak |edilmektedir. Zannedildiğine göre, Ras Seyyum — vt Ras Kassa, İtalyanları — hırpalamak — içit Tembiende gayri muntazam çeteler bıra * karak kuvayi külliyelerile daha — cenub cekileceklerdir ki, orada Amba Alagi N€ Dessie arasındaki yolu İtalyanlara bırakmak imkânı daha ziyade mevcuttur. İtalyan işçi kolları, zaptedilen topraklart yol ve top mevzileri hazırlamakla meşgul * dür. Röyter ajansmın Berbera muhabiri Ha beşlerin, General Graziani yollarmı kes * meden, Habeşistana fazla miktarda mü” himmat ve harp malzemesi ile, yolda ismi” ni değiştiren küçük bir vapurun Berberi” ya boşalttığı tank toplarını, mitralyözlefi ve tüfekleri nakletmeğe çalıştıklarını söy * lemektedir. Çoğu Alman malı olan bu # lâhlar ve cephanelerin ekserisi hedefitt varmıştır. Habeş Kumandanı Neler Anlatıyot! Dessie 2? (A.A.) — Röyter ajansı mi” habiri bildiriyor: Ras Mulugetta şu beyanatta bulunmuf” tur: «Ön iki şubatla, on dört şubat araf düşmanın kuvvetli bir taarruz hazırladığı” anlıyarak, bir sevkülceyş ric'ati hazırla * dim. Fakat İtalyan ileri karakolları bf ric'at bareketinin farkına vararak taarruza geçtiler ve mübarebe başladı. | Mevzü çarpışmalar esnasında, on şubatla on yedi şubat arasında, Habeş 1# yiati 147 ölü, 268 yaralıdan ibarellf Düşmanın zayiatı bundan çok fazladır. Ö4 altı şubat gecesi 1500 Eritreli silâhları * cephanelerile benim tarafıma geçtiler. Cenupta Yağmurlar Başladı Harrar 21 (A.A.) — Hamar ve den mıntakalarında bol ve sürekli yağ murlar yağmaktadır. İtalyan Tebliği Roma 21 (A.A.) — Mareşal Ko tebliğ ediyor; Birinci kolordu, Bula'aı — cenabatil| <Aderst» kavvelli mevzierini işgel G Ü AT İ tr. Sabaha karşı gelen hıbd” Londra 21 (Hususi) — Harp #” sinde bulunan ecnebi muhabirlerin VÜd dikleri malümata göre İtalyan e| bir taraftan Araba Alagiyi istihdaf &İği| leri gibi, bir taraftan da Tembiendeki ", | Seyyum ile Ras Kassanın j mak için uğraşıyorlar. İtalyanlar 20 Kilometre İlerlemişler Makalle 21 (A.A.) — İtalyan vetleri Enderta zaferinin neticelerini mar ederek yeni bir hamle daha lar ve yirmi kilemetre il # yan küvvetleri Habeş dimdarlarınız g7 , — raerras.mrrrrr Dahi ) 5 , kavemetlerinden başka ciddi biç kavemet görmemektedirler. .J İ Roma 21 (ALA.) — İyi malüffiik lan mahafilden öğrenildiğine gör” | yan kuvvetleri Amba Alagiye lardır. Pek yakında çok mühim intizar olunmaktadır. Adisababaya Göre — f Adisababa, 21 (ALA.) — HAPT” | rildiğine göre, Ras Mulugettâ; - yanların mütemadi taarruzları HĞ da daba elvorili mmevzileri tti Enderta vilâyetine çekilmekted'i Conupta Nasibu karargâh! ıı/ B kuvvetlerinin Kuarandale ve y istikametinde ileri hareketlerinde ’ ki ettiklerini bildirmektedir. — p MA Bu mıntakada nisana kadaf © İi detli sıcaklar devam edeceiit elf yan motörlü kuvvetlerinin b büyük müşkülâta wi