BTR T Bdi bi Saray Faclası M .2 - 936 Facialarla Dolu Mac Günlerle Bitıpi — O anda zabit, bu lime lime kıya- Fetli arabın omuzlarından tutarak bir kaç saniye yüzüne dikkatle bak- niış, ve sonra birdenbire boynuna larak: — — Beşir.. Bizim Beşir... - Ayol, sen buralarda ne arıyorsun?.. A Diye bağırmıya başlamıştı. * İşte, Beşirin Nuri Beyle tekrar buluşması, böyle olmuştu. Ve o gün- “den itibaren de Beşir, artık kahve “ocağının arkasında sakin ve mün- “zevi bir hayat geçirmek mecburiye- ündzn kurtulmuştu. — Beşir, derhal hamama gönderil - — miş: temiz çamaşırlar giydirilmiş; — (Kuvayi milliye Bolu ve havalisi ta- cip müfrezesi) ne kaydedilmişti. — Her gün, Bolu dağlarının çam or- — manlarında, at sırtında gezmek; bir- - denbire Beşirin hayatını değiştiri - — vermişti. Artık Beşir, eski Beşir de-| ğgildi. Akıl ve şuuru tamamile av - det etmiş; o cılız vücudu, kısa bir — zamanda çelikleşmişti. - Bir müddet sonra Nuri Bey alay — kumandanlığı ile cepheye gittiği za-| — man Beşiri de beraber götürmüş; | — alayının birinci tabur, birinci bölük, “birinci mangasına vermişti. Beşir, Eskişehir harbinden iti - — baren bütün harplerde temayüz e - — den bu alayın daima ilk saflarında harbetmiş; çok zaman harikalar mişti. Sakaryada, onun kah - amanlığını gözlerile gören fırka kumandanı, kendi elile Beşirin omu- zuna onbaşı nişanı dikmişti. — Ve o günden itibaren de Beşir, —arkadaşları arasında (Hadım on - — başı) diye parlak bir şöhret kaza - — Mivermişti. K * Sevgili Hadım.. onbaşısından ay- rılmak, kaymakam Nuri Beye çok güç gelmişti. Fakat Beşirin hiç bir arzusunu kırmak, onun elinde de - — gildi. Onun için Beşirin istediğini .&l_yıpıug: terhis tezkeresini vermişti. — Beşir, bu tezkereyi aldığının ikin- ci günü, temiz bir kıyafetle Nuri Beyi ziyarete gelmişti. Onu bu kıya- /— Fetle görmek, Nuri Beyin kalbine /— birdenbire bir ıztırap vermiş: — — Beşir... Yoksa, tekrar saraya — mi girdin?.. - Demişti. Fakat Beşir, asilâne bir gürür ile başını sallıyarak: — — Allah, göstermesin. Ben, si - | zin maiyetinizde çalıştıktan sonra, —artık saraya girmeye tenezzül mü — Cevabını vermişti. — Fakat Nuri Bey, merak içinde idi. “Büşirin balindeki bu tahavvülü öğ - — Tenmek için çok çalışmış ise de, Be- şirin verdiği müphem cevaplardan, Joinı dürüst bir şey öğrenememiş- K Yalnız Beşir ona: — — Bugün sizden bir vaat almıya — geldim. Yarın akşam, sizi bir yere -— götüreceğim. Gideceğiniz yeri sor- —madan teşrif etmenizi rica ediyo - O rüm. Dedi. Nuri Bey, karşısında bu - - İunduğu muammayı, belki bu da - — yetin çözebileceğine hükmederek, — bu daveti kabul etti. K * #LEOLLAR > AAAT b eralar Nihayet Tatlı ş Bu_lılnuyordu miş; mükellef bir salona girmişler- di. Bu salonda: uzun boylu ipek maşlahlı, başı siyah şifonla sarılmış sarışın bir kadın ayakta duruyor; temiz terbiyeyi gösteren bir vekar ile Nuri Beye elini uzatıyordu. Nuri Bey, bu kadını görür gör - mez, derhal tanımış: — Ah, hanımefendi.. Sizsiniz ha.. Hay yaramaz Beşir.. Huzurunuza çıkacağımı bana söylememişti. Diye mırıldanmıştı. İkbal Hanımefendi, Nuri Beyi en rahat bir koltuğa yerleştirmiş. Ken- disi de yan taraftaki koltuğa otur- duktan sonra: — Nuri Beyefendi!.. Dört buçuk sene evvel tarafımdan bir haksız - lhığa kurban olan Beşiri, hiç şüphe- siz ki bir mucize kurtarmıştır. Fa - kat bu mucizeyi yaratan, hiç şüphe- siz ki sizin saf kalbiniz ve mes'ut talihinizdir. Size bilhassa teşekkür etmek için bu sürprizi ben tertip ettim... Sonra, halis kanlı bir Türk kadını sıfatile size borçlu olduğum bir teşekkür daha var ki, onu söy « lemek için söz bulamıyorum. Allah, sizden... En büyük kumandanınız - dan, saka neferinize kadar hepiniz- dan razı olsun. Demişti. Bu sözler, Nurinin hamiyetli kal- bini coşturmıya kâfi gelmişti. Artık salonda ve yemekte bütün sözler, harp menkıbelerine inhisar etmişti. Yemekten sonra, Beşir Nuri Beyi başka küçük bir salona sevketmişti. Burada kahve içilecekti... Kahveyi getiren hizmetçi çekildikten sonra Beşir, Nuri Beye yaklaşmış; büyük bir ciddiyetle: — Beyefendi!. Mübarek asker - likten niçin çekildim; biliyor mu - sunuz?. Ancak size iki çift lâkırdı söyliyebilmek için. Öyle iki çift lâ- kırdı ki; aramızda resmiyet varken, buna cesaret edemezdim. Nuri Bey, Beşirin bu sözlerine hayret etmiş, büyük bir sabırsızlık- la: — O iki çift söz nedir, Beşir?.. Demişti... Beşir, Nuri Beye doğ- ru bir adım ilerlemiş: — Beyim!.. Allahın emri, pey - gamberin kavlile, İkbal Hanımefen- diyi almanızı rica ediyorum. Cevabını vermişti, Nuri Bey, bu teklif karşısında, bir- denbire sersemlemişti. — Pekâlâ amma... Şehzade Ali Efendi?.. — Hanımefendi hazretleri, Ali E- fendiden ayrılalı tamam üç sene ol- muş efendim. Kendileri, sizin gibi bir kahramanla hayat arkadaşlığı et- meyi, büyük bir şeref telâkki ediyor. — Temiz ruhlu ve temiz duygulu bir Türk kadını ile hayat geçirmek, benim için de ayni şereftir. Arzu - larını memnuniyetle kabul ediyo - rum. Beşir, derhal kapıyı açmış; iki el- lerini birbirine çarparak : — Kızlaaar.. Çabuk, şerbet ge - tirin. Hanımefendi hazretlerine de müjde götürün. Diye bağırmıştı. * Aradan iki ay geçmişti.. İstanbul SON POSTA Casvo —| Memleket Dışındaki z Türk Düşmanları Bu Akşamki Program İSTANBUL 18: Opera muüsikisi 19: Haberler. 19.15: Orkestra musikisi ve muhtelif ao - lolar (plâk). 20: Halk şarkıları (Osman pehlivan tarafından). 20.30: Stüdyo caz tango ve orkestra grupları. 21.30: Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile - cektir. . BERLİN 15.30: .Plâk. 16.20: Spor toplantısı 16.40: Münihten. 17: Layipzigten. 18.45: Akşam haberleri. 19: — Varyete. 20: Frankforttan. 21: Müsahabe, 21.20 O - limpiyat oyunları. 21.40: Stugrattan. MÜNİH 16: Muhtelif havalar, 16.45: Müsa - haba 17: Layipzigten. 18.5: Olimpiyat oyunları. 22: Mozarttan, Brahmstan par- çalar. VİYANA 15.3»: Müsahabe. — 18.50: Operadan nakil. 21.35: Hafif müzik ve dansing. BUDAPEŞTE 16.30: Konser. 18.30: Macar opera - krgilanı;naklk: 2İ. 451 TÜlagcoi odktraa 22.30: Caz orkestras. ROMA 16: Nakil. 18: Yabancı n haberler, hafif müzik. 19.15: jurnal 19.35: Varyete müzik. 20: Senfonik konser. VARŞOVA 18: Konaer. 20.10: Vağnerin operası. 22.50: Dans müziği. BÜKREŞ 16.15: Konser. 18.35: Rumen opera - sından nakil, 21.45: Konuşan gazete. 21. 55t Son haberler. PRAG 15.55: Çocuklara Rusça dersler. 16.10: Beethovenden bir parça. 18.5: Prag Al - man tiyatrosundan nakil. 22.20: Rusya hakkında müsahabe, MOSKOVA 19: Konser. 20: Yabancı müsahabeler. LONDRA 16: Dançing. 16.15: Örkestra. 16.30: Müsahabe. 17.15: Muhtelif ve plâk. 18.30: Askerl müzik. 19,15: İskoç dansı. 19.30: Konser, 21.15: Muhtelif. 23.30: Brahms- dan parçalar. 24: Orkestra, İkbal Hanımefendiyi pek çok se vindirmişti. Bu hediye; vaktile şeh- zade Ali Efendinin mülevves bir ka- dının uğruna feda etmek istediği o kıymetli gerdanlığından ibaretti. O zaman onu satmıyarak rehine ko - yan Nuri Bey, şimdi oradan çıkar - mış, kendisine iade etmişti. 3 * dört saattenberi neşeli dillerden Yirmi kahkahalarla sarsılan konakta, bir- ken Atatürkün muhtemel Trakya rur! denbire derin bir süküt hâsıl olmuş- tu. Artık herkes, yatak odasına çe- kilmiş olan bu bahtiyar çiftin şu gmes'ut dakikalarına hürmet edi - yordu. Beşir, ateşler içinde yanan başını biraz serinletmek için bahçeye çık- mıştı. Orada, kameriyenin kenarın- daki tahta kanapede oturmuş; ba- şını kameriyenin demirlerine da - yamıştı. Parlak bir ay, bulutlar ara- sından koşuyor; hafif bir rüzgârla yapraklar titreşiyordu. Beşirin gözleri, yavaş yavaş üst kat pencerelere kaymıştı. Perdele - rin aralıklarından penbe bir ziya sı- zıyordu. Beşirin kalbi, bir anda zalim bir elle burulmuştu. Titriyen dudakları arasından: — Tek, o mes'ut olsun da... Kelimeleri dökülürken, ay bulut- tan buluta koşuyor; aşkını kalbin - de boğmıya çalışan Beşirin gözle - — Ertesi akşam Beşir, temiz bir oto- merkez kumandan muavini binba-|rinde, birer damla yaş parlıyordu. — mobil ile alay karargâhma gelmiş; — Nuri Beyi otomobile bindirmiş; Ni- / şantaşında bir konağa götürmüştü. Nuri Bey, hayretler içinde idi. Ö- şı Saffet ve divanıharp müstantiği İbrahim Beyler vekâletlerile kıyılan mikâhtan sonra, bir perşembe günü akşamı, Nuri Bey, güvey girmişti. -|Nuri B SON Çenberlitaş 1/2/936 . |manya yalcuları arasında zaten takip Istanbula Çıkmak !sliye;ı (Atatürke suikast hazırlamak- tan suçlu olanların bir kaç celse devam eden muhakemelerinden sanra, ayın altıncı perşembe günü Ankara müddeiumumisi iddiana- mesini okudu ve biz de iddiana- menin ana hatlarını kısaca bildir. dik. Bundan — sonra elimize geçen metnini, hariçteki düşmanlarımı- zın aleyhimizde nasıl çalıştıkları- ni göstermesi itibariyle mühim buldak. Parça parça — neşrediyo- rux:) | e |Çünkü Etem denilen bu adam düşman saflarına Türk silâhlarını teslim eder- ken Türk milletinin halâskârlarının şa- hıslarına karşı suikast teşebbüslerini da hi almış bulunuyordu. Etem o günden itibaren daima düşman — saflarında mevki almış ve mütemadiyen Türk vatanına Türk milletine ve Türkün büyük halâskârı Atatürke karşı sui - kastler ihzar ile meşgul olmuştur. Bü- yük zafer tahakkuk edince Etemi Yu- nanistanda yurda — ve kurtarıcılara suikast hazırlıklariyle meşgul görü « yoruz. Müteakiben yine aynı emel ve ülkü kendisi gibi küfrani nimetle yetişmiş- lerle çalışırken görüyoruz. Bunu mü- teakip de İrakta ve Musul bölgesinde Türk vatanının düşmanlariyle el ele vermiş yurda suikast hazırlık ve te - şebbüsleriyle hararetle meşgul bir du- rumda buluyoruz. Türk milleti o sıra- larda İrak sınırlarımızla alâkadar va - tan parçasında bu ve emsali hainlerin tertip ve idareleriyle vucut bulan ve Cumburiyet kuvvetleri karşısında sö- nüp giden isyankâr teşebbüsleri ve jşekavet hareketlerini çok iyi hatırlar. Bütün bu sonuçlardan ibret almı- yan Etemi bu günkü sıgınağı olan [Anımıııııiu bile rahat durmayarak ken- |disiyle aynı safta bulunan Suriyedeki |diğer vatan kaçkınları ve hainleriyle birlikte yurda millete ve Atatürke kar- 'şı suikast hazırlığında devamda gö - .İTüyoruz. Nihayet 1. Agustos: 927 |yılında Hacı Sami adlı birinin idare - İsindeki bir çetenin Sısama — geldiğini ve hedefinin Atatürkü öldürmek ol - duğunu tesbit ediyoruz. Filhakika bu |gete düşmanlarımızın da yardımiyle 117/8/927 T. de Söke sahillerimize 'çıkmış ve zabıta kuvvetlerimizin te - yekkuzu karşısında menfur emellerini icraya muvaffak olamadan yok edil - |miştir. Bu çete şu suretle hazırlanır -! |seyahatlerinde kendilerine suikast için |Garbi Trakyada da bir grup hazırlan- İmış bulunuyordu. Bütün bu hazırlık- |lar yukarıda da işaret edildiği veçhile, aynı maksada çalışan bir takım hain- |lerin tertipleri eseriydi. Bu işte Etem |ve kardeşleri ve aynı ayarda diğer bir |kaç ele başı rolünü öoynuyor ve düş - |manların Mmaddi menfeatlariyle her gün bir akide değiştirerek yurda vata- na Atatürke karşı suikast teşebbüsle- rinde israrla devam etmiş bulunuyor- | lardı. Bu Hacı Sami suikast çetesinin uğ-' radığı akibet düşmanları bu iş üzerin- |de ısrarla yeniden faaliyete sevketmiş ve 931 senesinde yeni bir çetenin Su-i riyede hazırlanarak — suikast için Tür- İkiyeye hareket etmek üzere olduğu İtesbit edilmiş ve filhakika o sıralarda Başbakan İsmet İnönünün Atina ge- zisi hainler için bir fırsat telâkki edil - miş ve proğram olarak Atinada İsmet İnönüne mütcakiben Türkiyede Ata- türke karşı emellerinin behemehal ba- şarılması esasları kurulmuştu. Atina- da muvaffak olamıyan hainler bu işi Türkiyede yapmıya karar — vermişler ve 931 yılı Eylülünün 30 uncu günü Pireden İstanbul limanına gelen Ro - uHııunhın:HuıutCı—' öelükema elt peşinde Suriyede ve bilhassa Menbiçte | Canikyan Vapurda Intihar Etmiş Ve Suikastçı Arkadaşları Tesbit Olunmuştu |ikyan ele geçirilmek üzere iken He rant Canikyan intihar etmiş ve müte- akiben üzerinde elde edilen vesikada suikastcı arkadaşlarının isimleri tesbit edilmişti. Komitanın bu suikast için 3 yüz bin dolar tahsis etmiş olduğu haberine burada işaret etmekle Ata - türkün vucudunun ortadan kaldırıl - ması için ne büyük fedakârlıklar ya - pılmakta olduğuna nazarı dikkati cel- bederim. Bu tarihten sonra da suikast hazırlıkları devam etmiş fakat Cum - huriyet zabitasının uyanıklığı karşı - |sında muvaffak olmak imkânını asla bulamamıştır. Bununla beraber her hangi bir fırsatta suikastın mevkii ic« raya konulması proğramından bu ha- inler vaz geçmiş değillerdi. Netekim ;hılâılârlırımmn memleket dahilinde iher seyahatında bu suikast imkânları- ni aramışlar lâkin muvaffak — olama- |mışlardır. Bu Etemin bu gün Cumhuriyet ar - — ivlerinde saklı bulunan ve el yazılı ibir beyannamesinde Cumhuriyet or « dusu Cumhuriyet idaresinin başında. İkilere karşı şu suretle fili harekete teşvik ve tahrik olunuyordu: (Şu hat — de öyle bir muhalefet karşısında ve muvacehesinde «kanaatı - acizaneme göre» heyeti muhteremenize terettüp eden günün en mühim vatant vazifesi tesisgerdemiz bulunan yeni devlete musallat olmuş erbabı ihtirasdan tah- lis etmek ve vatana hüriyet ve mede- niyeti hakikiye bir müveddet uhuvvet üzerine tesis eylemek için fikren ve fi- len harekete gelmektir. Şimdiye kadar |devamı sukutunuz gayet bizim zannet- tiğimiz gibi bir galatı rüyet ve heyeti — |muhteremenize arız olmuş gaflet ese- selâmeti hesabına kabul ve tehammül 'gibi bir mülâhazayı samimaneden mü- İtevellit bulunuyorsa veya hâlen vatar nın selâmeti hesabına sabrı tahammül İgibi bir mülâhazayı samimiyeden mü- İtevellit bulunuyorsa bilâkis görülüyor ki resmiyet iktisap öden ve gittikçe ma'kulden uzaklaşan emraz, ve ihtirasa mensup bir tufeyli, sizin -bu samimiyetinizden de cür'et — bularak her gün sizi ve mukadderatı milleti bi derece daha tehlike uçurumuna yak* # laştırmaktadırlar, İhtirasatı - şahsiyeye — mağluben milleti sizden - uzaklaştırari ve bunu kendi maksadı - sefilânelerin deyleyecek kadar gayri vatanf ve şahsf — düşünen baştaki entrika eshabını arâ* — yıp bulmak ve kaldırmak sizin için zar — 've hattâ ilticagâhın olacak olan millet le hemhal olacak gayet meşru ve ma” kul yolların var. Fakat vakit fevtetm€” — mek, daha ziyade fırsat ziyamna mey* dan vermemek elzemdir. Hamiyetli her vatandaşa rica: — — Bu hitapnamemi ordu erkânı üme ra ve zabitan ve mensubuna isale gay” — ret vazifesini her vatanperverden — V& hususiyle hayatı ihtilâlde yani harekâB —| milliyede bilâ istisna denilecek deret€” de erbabı himmete ve şurayı İ gizli ve aşikâr fikren ve filen j ri dahilinde kıymetli " muavenetlerit” Ğ şahit olduğum telgrafçı rica ve intizar ederim.) ud ! Nihayet Akdenizde siyasi umuf ” — vaziyetin karardığı bir sırada Yugnı:; J tan, Mısir, Amman ve bilhassa d yedeki antitürk teşekküller — arası! v gizli ve hummalı bir vaziyet ı.fııgın“îx j Ve yeni suikast haberleri de Tüı_ıııgy';; doğru akıyordu. O esnada yani f şubatın ortasına doğrü yukarıya nit türke suikast için Söke mlıilleflç, çıkarak imha edildi ildirilen çe nin başı Hacı Saminin kardeşi K.“ bağı: Eşrefi oturmakta olduğu ' Kandiye merkezinden birdenbire i ü ’pyyüp etmiş ve seyahat istikamf saklamış bir vaziyette görüyoruz: gi (Arkası var/ ri değil de tereddüt veya halen vatanın — | noktai nazarına bir muvaffakiyet ad* M & T u 4 ahvaldendir. İcabında istinatgâhifi N.