13 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

13 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B Ki Bakır merkezi Hezüe ae Ihracatımız Hakkında Yeni Kararlar Gönderdiğimiz Malların Kontrolü Sıkıştırılacak Ekonomi Bakanlığı Türk malları - nın Avrupaya Türk ismi kadar temiz ve şerefli gitmesini temin için yeni' irelere de tamimler yapmıştır. Dış pazarlara gönderdiğimiz malla- karın kontrolü — sıklaştırılacak, Türk mallarının dış pazarlarda kazandığı şerefli rağbetin devamı temin edile - cektir, Barsakçı Feldman'ın Anadoludaki Emlâki Âr. ş riliyor Büyük bir vergi kaçakçılığı yüzün- den mahkemeye verilen meşhur bar - sakçı Feldman'ın Anadoludaki emlâ. lık vergiden sonra bu paranın - tahsili için emlâkine haciz konulmak isten - bulunup bulunmadığı ve eğer — varsa bunların tesbit olunması için diğer vi- Kâyetlerin mal müdürlüklerile temasa başlanmıştır. Feldman'ın mahkemesine - birinci hukuk — ticaret mahkemesinde devam edilmektedir. Gümrük Memurlarının Haklı Bir İstaği Bundan bir müddet evvel güm - rükte çalışan memurların mühim bir kismı Ekonomi Bakanlığına mü- racaat ederek mesai haricinde ça - lışıldığı takdirde ücret yerine nö - bet usulü konulmasını istemişlerdir. Bu müracaat yapılalı bir hayli zaman olduğu halde henüz müsbet veya menfi hiç bir cevap alamıyan memurlar bu defa tekrar ikinci bir müracaat yapmağa karar vermiş - ler ve hazırladıkları bir istidayı göndermişlerdir. Ekonomi Bakan - lığının bu defa memurların bu hak- h isteklerini nazarı itibara alacağı umulmaktadır. MNaliye Tahakkuk Müdür Vekili İstanbul Maliye tahakkuk müdür ve- kili maliye müfettişi Hakkı Kâmil başlamıştır. Ali Rana Fabrikaları Gezdi Şehrimizde bulunan İnhisarlar Ve- Londraya Giden Türk Heyeti Dönüyor Müteveffa İngiliz kralı Jorj'un ce- —ııııııiıhılılıınlııhmıııkü-_, zere Londraya giden Türk heyeti a - zalarından bir kasmının bugün şehri- mize gelmeleri beklenmektedir, irketi Hayriye Umumi Heye- ’Iiıln Fevkalâda Kongresi İdare meclisinin verdiği kararla Şiz. keti Hayriye umumi heyeti 27 martta fevkalâde bir toplantı yapacaktır. Viyana Sergisi Ve Tiecarlarımız Viyana beynelmilel sergisi bu yıl 8 martta açılacak ve 1 15 gün devam edecektir. Bu sergiye bizden de iştirak edecekler vardır. Ergani Şirketi Merkezi ŞEHİR HABERLER vazifesine | “SON POSTA | .. | Ölçü Ve Damga : A D Sahtekârlığı Fabr.ka Ustabaşısı Mühim | Tfşaatta Bulundu | Ölçü ve tartılar üzerinde yapılan ldıımgn sahtekârlığı tahkikatı — ilerle - |dikçe ehemmiyet kesbetmektedir. Bu sahte damgalı ölçü ve tartıları piyasa- |ya çıkaran fabrikanın usta başısı Mül- ler bizzat Ekonomi Bakanı tefti; Aeti reisi Hüsnü tarafından isticvap e- |dilmiş ve çok şayanı dikkat ifşaatta bu- |lunmuştur. Bu ifşaat üzerine dün yeniden iki işçinin ifadesi alınmış, yeni yeni şey - ler öğrenilmiştir. Ölçü ve tartı işleri ile dolayısiyle alâkadar olan bazı kimsele- rin de bu işte parmakları olduğu anla- yılmakindır. Tahkikat sadece bu işi yapanlar hakkında değil, buna mâni olunucu tedbirlerin ne için alınmadığı nokta - sından da yapılmaktadır. pek kısa bir zamanda biteceği ve pek mühim neticeler elde edileceği söylen- mektedir. Hava Tehlikasine Karşı Korunma Kursu Uzun Söze Ne Hacet? Takip Fikrine Malik Değiliz! Dün İstanbulu kasıp kavuran firtı - nadan sonra şehir dışında trenler iş - lemez, şehir içinde de bir kısm sokak- lar geçilmez -oldu. Telefonla sorduk: — Telgraf hatları bozulmuştur. trenin nerede — kaldığını — bilmiyoruz, dediler. Kumpanyaya hatırlatlık: — Alh yedi yıl evvel de ayni dere cede şiddetli bir kış oluuştu. İstanbul yine bu şekilde mahsur kalmıştı. O za- man tren yolunu açmak için bir kar sü- püren makinesinin getirtileceği söy - lenmişti. Kara saplanan trenin çıkanlıp getirtilmesi için bu makine neden kul- lanılmayor? Sualimiz cevapsız kaldı. Düşündük ki, yine o giddetli kıştan ders alınarak || şehir sokaklarının açılması için bir sü- pürme makinesi smarlanmıştı, getir » tilmişti. Ve şehir dahilinde işe yara » ması için karın fazla yükselmesi lâzım geldiği anlaşılmıştı. Az kalınlıkta karı toplamak kudretine malik bir diğerinin getirtilmesi düşünülmüştü. Kış geçti, yaz geldi, müteakip kış- lar da fazla şiddetli olmayınca bütün kusurlar unutulup gitti. | Yani bizde takip fikri maalesef pek kuvvetli değildir. demek istiyoruz. Uzun Söze Ne Hacet İşte, Misal Meydanda Garip Bir Dolandırıcılık Bir Pastırma Tüccarı Bir Kalay Tüccarını Faka Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: Emioönü: (Minasyan).> Küçükpazarı (Hasan Hülüsi). Alemdar: (Ali Rı - za). Beyamt: (Belkis). Şehzadebaşı: (Üniversite). Fener: (Vitali). Eyüp: Bastırdı (Hikmet). Karagümrük: (Suat). Şeh- ÖaztE Y— remini: (Nâzım). Aksaray: (Ali Rı » - Folis dün Yusuf isminde açık göz|| xa). Sanyer! — (Osman). —Hasköy: bir dolandırıcı yakalamıştır. Yusuf, || (Halk). Kasımpaşa: (Merkez). Gala - |Hüseyin isminde Uşaklı bir tüccarı do- landırmıştır. Kendisini bu Uşaklı tüc cara zengin bir pastırma tüccarı ola -| rak tamtan Yusuf, İstanbul esnafının | ta (Asrt İtihat). Beyoğlu: — (Garih, Limonciyan). Şişli: (Dimitri) .» Üskü - dar: (İttihat). Kadıköy: (Faik İsken- der, Namık). Büyükadat — (Merkez). ne kadar hileci ve dessas oldukların -| |— Heybı (Yusuf) ıdııı tutturarak kendisinin bir çok A . İünde Belediyesi — Tepeb Şehir |nadolu tüccarlara —yaptığı iyilikleri | ehi A anlatmış ve Hüseyini | Srrmi İlll'ıf Tıyı“lrouındı vaffak olmuştur. | Hİ Bugün Hüseyin ile beraber htelif tica - akşam sant 20,30 da rethaneleri dolaşan Yusuf, Hüseyi - Aynaroz Bin bir dükkündan S0 kilb kalay mü-| Kadısı İ Görünce: Yazan: Müsahip — Bunlar burada dursun, biz bir jyemek yiyelim, sonra gelir alırız — de- miş ve Hüseyini beraberine alarak bir luhn!ıyıı&ürııı'işıüı zada âl || TURAN tüyatrosu Lokantada yıııddu. yenilmiş, i Kai “f"“ vi e' galkini' Yünt h_ey': Bu ukşam — 10,30 da davranmış, Hüseyin bu kadar dost -- Yumurcak oyoğlu Fransız uıîdu—&ı&ımym&wı. dostunun gelmediğini anlayınca başı- ma örülen çorabın farkıma varmış, so- luğu polis müdürlüğünde almıştır. Yusuf suçunu itiraf etmiştir. Almanya Kuru Erik Alıyor Almanya Türkiye için yeniden 85 bin kental kuru erik kontenjanı ver - miştir. BiR KIŞ GEĞE filmi de güzel bir aşk ş hey-| Tahkikatın | z BNT A AET İ Bu akşamdan (itibaren SARA Y Ssiremasında Hâveten: Paramouut Jurnal, büt'n dünyanın yeni havadisleri | Fırt'ırnanın Altüğt Et' [stanbuldaNelerGördüml | (Baş tarafı 1 inci yüzde) hakikaten çıkanlar vardı: Hem Nitekim, evvelki gün plâjlara git - inanılmıyacak tarafı, bu duayı kak miye niyetleniyor, şıkır şıkır terliyor, |ferli apartımanlarda oturan zengifr| kışı kârsız geçiren kömürcülerle odun- rin değil, köprü altında titreşen Y? culara acıyorduk. sizlerin edişiydi: Ve dün, kapılarında titreşe titreşe| Çünkü onlardan çoğu, batan *f nöbet beklediğimiz kömürcüler, odun-|dallardan, dört beş günlük nafakab) ,cular bize acıdılar! ni çıkardılar! | Halimizle, değil seyyahlar, tabiat * ;bile eğleniyor!, Ne tuhaftır: Evvelki gün İstanb |lular .Binbir Direk mahzenlerinin likede oluşunu dert edinmişlerdi. Binbir Direk mahzeni, çatlamış * ,direğine rağmen, - fırtınayı duym * | İstanbul içinde bile İstanbulun dün: kü halini görmeyenler çoktur: | Çünkü dün şehbrin sokakları, tahriri nüfus günündeki kadar tenha idi, bile.. Fakat İstanbul, iskambilden K Evlerinde mahpus kalanlar dün tah- 'pılmış bir şehir gibi darma dağınık *| Tiri nüfus gününde olduğu gibi pen -|dul cereden pencereye de sohbet edeme -| — Şu iskambilden İstanbulun, |diler: Çünkü kar ve soğuk inanafdireklere acımasına bakın! E pencere değil, göz bile açtırmıyordu! |direklerin dilleri yok: Yoksa halim | İstanbulun, dünkü halini en kııı'*le edecekleri haklı alaydan bin bir yoldan ve en belâğatli kelimelerle tas- kurtulamazdık! |vir için size dört satırlık bir olmuşu * anlatayım : Bizi: ö ç Fotoğrafçıdan, çehrin dünkü halini _,_,,_ı_mg_?'“":;,,;;';__v:';, e İ d'ün"""mm'mü loî';'ı: ::ı;"";'ü";:": övünürler dururlar, Duyarsınız: sonra önüme bomboş, bembeyaz bir veu—n dğ;;m 40 beygir. - b fotoğraf kâğıdı koydu ve: — Benimki 601 — İttet dedi. Dünkü fırtma, bütün bu beygirlk Yalan da değildi. İstanbul dün ilk| . CÜBT l bakışta, üzerine resim çekilmemiş büw:e:uıw::::q(::;:gu#:ogg) fotoğraf kâğıdı gibi bembeyazdı! la B , np kaldıkları karlardan kurt Fakat etrafa daha dikkatle bakılın "İmek için iki ah öreğin Hüi ca, bu beyazlığın içinde anlatmaya de-| vüpe Ollülr, — ee 'nşi:;kııil: bğ:“:î:iırın benim Yani dün, «medeniyetn, ıbi'ı gözüme belirenlerini, ve gözüme be - a kuyruğusa Pa l |Hiren noktaların bana düşündürdükle- Z * rini anlatacağım, |Diyorum ya: Şu bembeyaz kar, İ Yazacaklarımın soğuk düşenlerini, bula kapkara bir afet gibi indi: onları illam eden bavaya bağışlayın!. h hemcinsleri gibi oynaşıp gülü: B. * leri lâzım gelen çocuklar biribirlerit bir tek kar topu atmadılar. Bu bi |eğlenme bilgisinin de top attığını $? terir. Vakia şehir sokaklarında, skylef le dolaşanlar bile görüldü. b Fakat bu Uludağı ayaklarına gel ren açık göz kayakçılar, dünkü H'“, İnada kayıp kazaya uğramayanlar Ff Tramvaylar, otomobiller, otobüs - /dar azdı. ler, arabalar işleyemedi. Vapurlar,| Ve uzun bir hasretten sonra ağif “ sandallar battı, köprüler seyahate çık- ları hakkiyle kulaklarına varanlar, ta, minareler külâhsız kaldı, çatılar uç- |de oduncular, kömürcüler, hhv_" ğ tu, binalar çöktü, insanlar dondu, |ler, sinemacılar ve meyhanecilerdi: dükkânlar, yollar, kapılar ve.... gö - nüller kapandı. Maamafih ben, arkadaşların - yaz - dıkları — atahribat» İistelerine — göz gezdirince, bu kopan — fırtınanın guurluluğuna hükmettim: Meselâ şu Unkapanı köprüsünün | parçalanışma ve dükkân tabelâlarının 'banlarından ikisini çıkardı: | uçuşuna ne dersiniz? Bir köşe başında konuşuyorlaf ( Şu fırtına, bizim senelerdenberi 'dı: İkisinin de ceketleri yoktu. Bat kopardığımız — sayısız fırtınalarla bix'.ç.k_ ayakları çıplaktı. Kar, y türlü biçime sokturamadığımız Un -'.ömkkım' donmuş - ciğerlet kapanı köprüsünün tamirini emri va-!' yağıyordu. Birisi: ki haline getirmiş değil mi? | — Hasan bel dedi, böyle giderse " Gene şu fırtına; kargacık bürgacik yapacağız? İ yazılı, acayip dükkân tabelâlarını u- — Diğeri sağ elini sol koltuğuna. İğ| çurmakla bizim ezeli şikâyetimizi din- elini sağ koltuğuna sokmuş — sıtmt | Benim ilk tuhafıma giden şey, vah- şi memleketler de bile tabit sayılan «kar» n bir «semavt afet» gibi bizi alt üst edişiydi: Avrupalıların bayram gibi bekle -| yip, bayram gibi karşıladıkları kar İstanbulu çorba kazanı gibi allak bul- lak etti: « Hülâsa dün tabiat, — İstanbullulf'| Jaylardanberi çektiği bulunmaz 34 |fetin acısını bir günde çıkardı. Uzun bir gezintiden sonra, - til titriye matbaaya dönerken, karşıma, bu fırtınaın en biçare sını ödemesine razı olmamış, nihayet | lemiş olmüyor mu? (tutulmuş gibi titriyordu: fi cebinden bir beş Hiralık çıkarıp lokan- Tli"u“"d. Bunlara bakılırsa, İstanbulun — A be, dedi, bir yangın çıkst a j tacıya vermiştir, Halk Gperet İN L Gertlerden kurtula - Çidip sansekl j Lokantacı parayı bozamamış, Yu - Bu akşam 90,30 da |bilmsi için, ikide birde «fırtına» dua -| x p ÇARDAŞ sına çıkasımız gelecek! | Onün bunu «nükter olsun ğ | bq— Ben gidip bozdurayım demiş, FÜRSTİN | Şaka bertaraf, dün fırtına duuını:ıöylmcdiğini görmeseydim, — betl HE'( yı "'Pl aa #zin gibi gülecektim. İ 5 - dostanu bekle - Llir kiş sporları merkezinde karlarla büyük otellerin Naci Sadu“.. Gülkaze giniyi L n nnn Samıni Prar beviz B : | - T , deniş n dldğımiz kalayları veri| MAGDA SCHNEİDER Yakavı Mi Oluyar? L m e basmıştır. ve zevci WO' FF AL ACH REVİY Londra, 12 (ALA.) — Baliğ, ile Hoar arasında vuku bulan bîl:ij rüşme neticesinde, deniz bakan SİNİN RÜYASI " SS roman 3 yaşalacık ardır. :::'i::.dî: î:uelnlıo;:uıe:"öj *0| elef ortaya çıkmıştır. Yeni müdefaa plânı, bunun rüatını izah eden bir. beyaz hükümet tarafından — neşrine parlâmentoda müzakere ediln * tür. N ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: