İs | A YETİ TER Avrupa ümrelenmek Yolundadır. ondra ve Pariste arka arkaya ya » b Pılan siyasi müzakerelerin nelicesi mi Londra müzakereleri, Akdeniz x, pöleri arasında, her hangi bir tecavü- 1 ÇİN mültesanit bir blokun teşekkülü - #nkân verdi. “is temasları ise, orta Avrupada hâ- haç lecek sulh bozucu hareketleri ön“ İm”? çalışacak bir devletler grupu mey- © Sikardı. Londranın hedefi, Italyadır. ise, muahedelerde tadilât istiyen da gibi nisbeten küçük devletlerin çe Almanyanın her gün bir parça yeten. bu bakımdan orta Av- ÇA gerek çark, gerek garp için teh - hay dolunan hüviyetini tedir, hedef ittihaz * iy letlerin mügterik © enniyetleri için şi lanmalar, sulhun devasımı temin İİ 40 itibarile ehemmiyetli bir hüdiredir. adar var ki bu anlaşmalar, Cemiyeti Amin nâzimliği altında yapılmış olen ai süphe yok; bu cemiyetin manevi ke, kat kat yükseltilmiş olurdu. Bugün İş * edilen usul, zahiri haline göre harp- aç yek gizli ittifaklar sisteminin bir O açığa vurulmuş bir diğer şek- kü başka bir şey değildir. Bir Reval | ki vaktile ne derece endişe uyan - 9 idiyse, bir Tuvari, bir bilmem ne *rüns ve telâkisi de, bugün, ayni sıkın- A, “Oğuruyor. Çünkü, bugün, her ne ka - hil, Sevletler, harpten evvelki Avrupanın aç, Püellese veya «İtüfakı müzelles» ing ve iki net parçaya ayrılmış tenzzisi İk, © bulunmayorların da, temayülleri 84 il böyle mahdut bir zümrelenmeye X bir yolda yürüyorlar. Zümreler bir ik Fakat ergeç asgari haddine ine - karupada şimdiye kadar harp patla - Mağ İse, bunun sebebi, riyaziyenin kes- k İ bahsinde olduğu gibi, bu zümrelerin bay t şekillerine irca edilememiş olma- İş Bu yapıldığı ve büyük zümreler, i yet üç grup halini alarak küçük şleri itifaklarınn içine aldıkları ve *İa, lerine bağladıkları gün, harp, kaçı - MİN, © bir zaruret olacaktır. Gidiş o gidiş- b Selim Ragıp .. . | Müstemlekelerin : sre | “eniden Taksimi | > SE öiltere Hükümetinin rarı Ve Siyasi Me- 9 hafilin Düşünceleri Yüpadan dün gelen telgraflara İl 'ngiliz parlâimentosunda sulhu İn. eden Almanya, İtalya ve Ja - (A, tehlikelerinin önünü almak için iş, © tecavüzi vaziyet almağa sev- | Nan ham madde ihtiyacı olduğu da- n in ederek yapılan müna- ei bütün dünyanın nazarı dik - B, <elbetti, li hiye Mesele hakkında İngiltere ha - Vİ) Nezareti ile İngiliz siyasi maha- miden vaziyet almışlardır. Ha- i ii eri mütehassısları ham Üre olan ihtiyacin bertaraf & - #, “ için mali kolaylık ve yardım Sig isinin müusip olacağı yolun » ) e mütalea etmişlerdir. iile meselesinde İngi - pi mtosunun aldığı vaziyet gn Almanyanın ve Japonya - Böy işleme davalarını zımnen hak- etmiş olduğundan bu memle - N j8 sevingle karşılanmış, bilhas h Ponyacla büyük memnuniyet u - tar, Mey Mödde meselesinin Mi, dünya müstemlekelerinin ye- ileri sü - & İailmesine taraftar olmamak büyük bir harbe girişilmesi karşı bunu ehveni şer te- <creyanlar da yok değil « “ereyanların kuvvetlendiği - tiz delil Avam kamarasındaki ve kararlardır. va İN bir devlet elindeki müstemle-| Üç | kemi için yol hazırlamak Hiç için yı ri ta'-) ii ON POSTA TELGRAF HABERLERİ Paris Görüşmelerinin Neticeleri Tevfik Rüştü Arasın Fransız Gazetelerine Beyanatı Fransa İngiltereye Görüşmeler Hakkında İzahat Verdi, İngilizler Avusturyanın Habsburglar Meselesinde Küçük İtilâfı Temin Etmesinden Memnun Paris, 8 (A. A.) — Figaro gaze - tesi, Tevfik Rüştü Aras ile yaptığı bir mülâkatı neşretmektedir. Aras demiştir ki: «Paris müzakereleri semereli ol-| muştur. Yalnız, bir çok defa yapı - lan yanlışlık, çok çabuk gidilmek istenmesidir. Halbuki her şeyden evvel vaziyeti daha ziyade vahim - leştirmek ihtimali bulunan tehdit »- leri bertaraf etmek lâzımdır.» Fransız Gazetelerinin Neşriyatı Paris, 8 (A. A.) — Petit Parisien gazetesi, Yugoslavya kral naibi prens Paul'un Paris'e uğraması mü- nasebetile, onun şahsını pek met - heder yollu bir yazı yazmaktadır. «Prens Paul düşünmeden karar vermeyen ve gerek dahili işlerin gerek arsıulusal meselelerin, $on derece ciddiyetle adeta bir nevi dindarlıkla idare edilmesi lâzım geldiğine kani olan derin zekâlı bir zattır.» Petit Parisien, prensin, Tuna hav- zası müvazenesini temin etmek ü - zere komşulariyle bir anlaşma yap- mak istediğini ve fakat şu mütalca- İyı yürütmüş olduğunu hatırlatmak tadır: «Böyle bir anlaşma çok itinalı hazırlıklara ve Avusturya tarafın - dan verilmesi zaruri teminata bağlı- dır» Petit Journal, Flandenin, dün, Sir George Clark'ı Tuna organizas- yonuna ait son Paris görüşmelerin- den haberdar edebildiğini kaydet - tikten sonra diyor ki: «Flanden ile Sir George Clark'in da son Cenevre mesaisini tetkik e - decekleri tahmin olunabilir.» Clark - Flanden görüşmeleri ile Londra arasında devamlı bir el bir- liği mevcut olduğuna delildir. Petit Parisien, Flanden bugün bakanlar kuruluna verilecek izaha- tın önemini hatırlatarak diyor ki: «Fransız dış işleri bakanının yap-| tığı görüşmeler izahatına müstesna bir kıymet verecektir. Bu izihat, Tu- na havzasının tanzimi gibi, çoktan- beri hükümetlerin nazarı dikkatte | bulundukları meselelerle, Fransız - Sovyet antlaşması gibi, pek yakında âcil bir aktüalite mahiyeti alacak olan işlerden de bahis bulunacak - tar,» Avusturyanın Verdiği Teminat Londra, 8 (A. A.) — Havas ajan- sının bildirdiğne göre İngiliz hü - kümeti, Paristeki elçisinin son dip- lomatik görüşmelere dair gönder - diği raporu almıştır. Resmi maha - filler Habsburgların, küçük itilâf devletlerinin arzusu hilâfına ola - rak tahta çıkmıyacaklarına dair A- vusturya tarafından verilen temi - natı büyük bir memnuniyetle kar - şılamaktadırlar. Prens Starhemberg Romaya Mı Gidecek? Paris, 8 (A. A.) — Matin gaze - tesinin Berlin muhabirinden aldığı bir habere göre, prens Starhamber- gin Musolini ile görüşmek üzere pek yakında Romaya gitmek tasav- vurunda olduğu Viyanadan bildi - rilmektedir. Tarikatçilik Tahkikatı Manisadaki Mevkujlardan Altısı Suç Delili bulunmadığı Için Manisa, 8 (Özel) — Manisa mu - hitinde gizli tarikatçilik yapmakla suçlu bulunanlar hakkındaki tahki- kat son safhaya dahil olmuştur. Tahkikat, Müddeiumumi Rifat tara- fından idare edilmektedir. Gizli tarikatçilik tahkikatı başla- İdığı zaman haklarında sulh hâkim- liğince tevkif kararı verilen yedi kişiden altısı, delil noksanı yüzün - den tahliye edilmişlerdir. Bu daki- kada mevkuf bulunan yalnız, eski Manisa müftülerinden Hakkı «ho- İca» dır. Hakkı hoca, Manisanın düşman tarafından işgali yıllarında müftü- İlük ediyordu. Kendisinin nakşi şeyhi bulunduğu ve evvelce Mani - sadaki nakşi tarikati mensuplarının başı olduğu anlaşılmıştır. Bu zat son zamanlarda İstanbul avukatlarından Çandarlılı Ömer Lütfi ile muhabere ediyormuş, elde ledilen mektuplardan anlaşıldığını göre, Ömer Lütfi İstanbulda basta imiş. Hakkı hocaya yazdığı mek - tuplarda: — Onun mezarına git, dua et! Diyerek, hastalığı münasebetile ruhaniyetten istifade ediyormuş. Tahliye Edildiler Mektupta adı geçen ve mezarına gi- dilmesi istenilen zat, Hakkı hoca - nin ölen kardeşi imiş. Bu ölüye sa | Suriyede Vaziyet Kanlı Hâdiseler Devam Ediyor, 7 Kişi Daha Öldü Kudüs, 8 (A.A.) — Suriyeden bil- irildiğine göre, Suriyedeki karışıklık- ların artması üzerine, Fransız fevka- lığında «kutbu evliya» adı verili -İlâde komiseri ile müslüman şefleri a- yormuş. İstanbulda, Çandarlılı Ömer Lüt- fi ile İzmirde Çandarlılı Bahattinin evlerinde zabıtaca araştırmalar ya- pılmışsa da ortada suç teşkil ede - cek kanun unsurları elde edileme - miştir. Diğer suçlulara gelince; bunların rasında, sükünun tesisi için o yapıl - makta olan müzakereler talik olun - muştur, Suriyede umumi grev hâlâ devam etmektedir. Fevkalâde komi - ser De Martel, derhal Parise gelmek için emir almıştır. Ancaberaber, Kancaberaber! merikalılar yine hayrette. Makaçu- zet eyaletinin Wrentham şehrinde do ğup büyüyen yetmiş yıllık ömürlerini orada geçiren, usta marangozlar diye göhret ka- zanan İki kardeş, ayni günün ayni saatinde ölmüşlermiş. Bu hâdiseyi garipleştiren, Amerikalıları da hayrete düşüren taraf, usta marangozla- rın ikiz doğmuş kardeşler olması ve her i- kisinin mide kanserine tutulup ayni istira- bı çeke çeke yaşamaları ve yine yanyana ölmeleridir. Tarihte böyle hâdiseler çoktur, ben bi: le uzun boylu düşünmeden işte bir örnek" hatırlıyorum: On altıncı asırda Şarki ve garbi Trakyayı durmadan devreden iki derviş vardı. Birinin adı Eskici baba, öbü- rününkü Telli baba idi. Yüzce, boy bos sa eş ve eşit adamlardı, biribirlerinden asla ayrlmazlardı. Uzun ve pek uzun yıllar beraber yaşadılar, iyi ve kötü günleri birlikte geçirdiler, yine birlikte ihtiyar ok dular. Artık diledikleri gibi gezemiyorlar- dı, diyar diyar dolaşamıyorlardı. Bu vazi yette bir gün Geliboluda başbaşa verip ko. nuşurlarken Eskici baba, şöyle bir düşüm dü: — Haydi kardeşim, dedi, gidelim, « manetleri sahibine teslim edelim. Telli baba, nükteyi kavradı, hemen ce“ vap verdi: — Hay hay kardeşim. Ben hazırım. Yaya yola çıkmışlardı, Edirneye doğ- ra gidiyorlardı, fakat gün başına değil, sa. at başına dermanları azalıyordu. Bununla beraber düşe kalka büyük şehre yaklaş mışlardı. Nihayet Selim han arastası başına gelebildiler ve orada duraladılar, Çünkü adım atacak halleri yoktu. Eskici baba, biraz dinlenir gibi dav randı, sonra mırıldandı; — Gel, kardeş, sarılalım. Sarıldılar ve... Öldüler. Garabet şura daydı: Ertesi gün oradan geçenler bu iki sat maş dolaş olmuş ölüyü biribirinden ayı. ramıyorlardı. Bütün uğraşmalar bir netice vermiyor ve Eskici baba ile Telli babanm kilitlenmiş kolları çözülmüyordu. Sonun. da ikisi de o biçimde mezara konuldu. Halbuki Amerikalı ikizler, ayn ayr yatakta ölmüşler!.. M.T. Tan Petrol Berut, 8 (A.A.) — Humusta vu - kubulan kargaşalıklarda ölenlerin sa- yısı üç kişidir. Bir çok zabıta memur- rüfai oldukları, fakat kendilerinde ları da yaralanmıştır. rüfai âdatına ait bazı âletlerden ve kitaplardan başka bir şey buluna - madığı sabit olmuştur. Bunların rü- failikle alâkaları tesbit edilmiş de- ğildir. Halda boce bugün mrüddettimi- miliğe baş vurarak kefaletle tahli - yesini istemiştir. Bu zatın tekkeler kanununa muhalif hareketten mah- kemeye verilmesi muhtemeldir, Gediz Nehri Taştı | 'h İçilerin vaziyeti zabıtanın müdahalesi- Şamda saat 17 ye kadar sükönet üküm sürmüş ondan sonra gösteriş- İni icap ettirmişti. Hamada gösterişçilerden yedi kişi ölmüştür. İtalyanlar ingiltereye Hile İle Mal Kı Salıyorlar? Londra, 8 (A. A.) — Gümrük memurları, Londra depolarından Ambargosu Fransanın Romada Yaptığı Yeni Bir Teşebbüs Cenevre, 8 (A.A.) — Petrol nak- liyatına ambargo konması ve petrol yerini tutabilen maddelerin İtalya ta- rafından muhtemel istimali hakkın - daki rapor dün selâhiyettar tali komi te tarafından kat'i surette kabul edil. miştir, Cenevre, 8 (A.A.) — Ambargo vukuunda, İtalyanin tedârike kalkış - Manisa, 8 (Özel) — Gediz nehri birinde, 783 sandık karnabahar) 928! muhtemel petrol benzerleri me- taşarak binlerce dönüm arazi sular altında kalmıştır. Sular yavaş yavaş çekiliyor. Dündenberi Manisa dağ - ları beyaz karlarla örtüldü. Bu su - retle Manisa kısa kavuşmuştur. müsadere etmişlerdir. Sandıklarda İnnsbrük ticarethanelerinden biri - nin markası bulunmakta ise de bu karnabaharların İtalyadan geldiği anlaşılmıştır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: — Bu gece, sabahlara ka - dar göz kırpmadım, Hasan | Bir cünbüş., wvamadım. ... Mahallede yer yerin » den oynadı, Ne olduğunu an » selesini tetkike memur eksperler tali komitesi İtalyanın yapabileceği eko « nomiler ne olursa olsun dalma (o çok fazla miktarda benzin ithaline devam etmek zaruretinde bulunduğu netice- sine varmıştır. Fransanın Bir Teşebbüsü Milletler Cemiyeti üyesi bazı dev- tetler İtalyaya yapılan petrol ihraca - tının sulh zamanındaki normal had « İdine indirilmesinin mümkün olup ol - İmadığı keyfiyetini nazarı dikkate al - maktadırlar. O zaman denebilecek « tir ki Milletler Cemiyeti, İtalyan mil « İletine karşı bir ceza tedbiri alama - maktadır ve yalnız daha fazla mik « tarda petrol vermek suretiyle tecavü- Zi bi. warbe yardımdan çekinmekte » dir. Söylendiğine göre, Fransa hükü meti, İtalyanın petrol ihracatının bu tarzda bir tahdidini askeri bir zecri İtedbir gibi telâkki edip oetmiyeceğini öğrenmek üzere Romaya müracaatte Jbulunmuştur.