17 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

17 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muharriri: Freemun Wille Crofst 17/1/936 - Sir Conun Gizli Bir Cemiyet Içtimaında Bulunması Ihtimali Düşünülüyordu Frenç: ı — Oraları baştan başa araştır - dık ve Sir Conun, patikanın yan ta- rafındaki tarlanın ortasındaki ça - hlıkların arasında âdeta bir kamp — kurduğunu keşfettik. İnce dallar - ,'_— dan yapılmış, bir de yatak gibi bir — şey vardı. Toprak ta bir hayli çiğ - | —nenmişti. Her halde sabah saat on l. buçuktan akşam yediye kadar ora- | — da kalmış olmalı, dedi. l Viktor inanamıyormuş gibi bü - — yük bir hayretle: İ — Çok garip şey... Acaba niçin dersiniz? diye sordu. Tier lokmasını çiğnerken durdu aptal aptal Frencin yüzüne bak- z K Tier mihaniki bir surette: —Çok Mezara Benziyen Tümsek garip gel dedi SON POSTA Bir Yunan Amiralının Mem- nuniyetsizliği Atina, (Özel) — Geçenlerde Al man gazetelerinden Berliner Tageblatt gazetesi Paris muhabirinden aldığı bir haberi neşretmişti. Bu haber Türkiye - nin Boğazların tahkimi teklifi ile İngil- terenin bu teklifi kabul edeceği — hak- kında idi. Burada bulunan mütekait Yomsr shilmellerindiki Rodlâdl bi & terenin bu temayülüne dehşetli sinir - lenmiştir. Merkum, Türkiyeye verilecek bu |karşılığı çok görmekte, İngilterenin ö- |tedenberi takip edegelmekte — olduğu Boğazlar siyasasını değiştirmiyeceğini liddia etmekte ve Yunan limanlarının ehemmiyetini tebarüz ettirerek, Yuna- nistanın istediği karşılığın da boğaz - ların tahkimine nisbeten ehvenliğini Hn istediği karşılık da Kıbrıs, On iki a- dalar ve Arnavutluğun cenubi kısmı - dır. İngilizler Serl Bir Bombardıman Tay- yaresi Yaptılar Londra, 16 (A. A.) — Daily Te - |canlandırmaktadır. Bu ihtiyar Amira - HİKÂYE — İtgilizceden 'i .a » Bir Hortlak Hikâyesi < Haa Dünkü kısmın hülâsası: Köy otelinde biri anlatıyor: Genç iken bir profesörün kızına âşık olmuş. Profesörle araları iyi imiş. Baba kızı bir gün evine davet etmiş. Evinde hortlak olduğumu söy-| lemiş. Fakat hata ettiğini anlamış. İşi devam ettirmek için aktör arka - daşlarından birini kandırmış. Hazır- lıklarını yapmışlar, plânı tesbit et - lll.kf. e boynuma dolanmıştı. Bu iki yumuf kolun harareti beni çıldırtıyordu. gırada profesör de — odasından $ |Marion vaziyetini hiç boımıyarah 4 — Aman Bill beni bırakmal yalvarıyordu, Zaten bırakmak kimin niyetind Profesöre, Mariona bir şey olt ğını söyledim. O da bana Bill diye ? tap etmeğe başladı.... Tıpkı bir xxx sordu. Meseleyi kendisine anlat! Nihayet Noelden beş gün evvel Ma- | Her ikimizin de hayalâta kapıldı rion'la babası evime geldiler. “ıliyazqz' söyledi. < profesör, gelir gelmez evime ve köye Maamafih ben Cı.?ıı ü B âdeta âşık oldu. Her gün beni Marion- |©a artik merak - etmiyordum. la başbaşa bırakıp memleketin anane- rumda bile değildi. Çünkü onun lerini, folklorunu öğrenmek için akşa- H! bu yanlışlık, Marion'u ma kadar dolaşıyordu. Bazan da :Şnr'dm benim kollarımın arasına kasabalara giderek müzelerde, eldm!d'"“'v*'- düşme kitap satan dükkânlarda vakit| — Sabah'olunca tam bir çıngar Çık? geçiriyordu. |mak niyetiyle Con'un odasına çıktif Marion'un da benden hoşlanmağa | Kapıyı vurup içeriye girdim. K ğ başladığını görüyordum ve bir kaç ıünîy“'“' Yatak bozulmamıştı bilel... sonra kendisine kalbimi açmağa niyet- dada Con'un eşyası da yoktu. leniyordum. Hemen aşağıya koştum. Frenç: | — Ah, onun sebebini anlıyabil « — gek, bu karanlık işte bir kaç adım — ldaha atmış olurduk. Bize, onun — böyle saklanmasını, her nedense, — Belfasttaki eski dostlarile karşılaş- — mak istemediğine hamlediyoruz. | — Bundan başka bir şey daha keşfet - | — tik. Bu keşfimizde, bazı arkadaş - lar da Sir Conun gizli bir cemiye - / tin hususi bir içtimamda bulundu- — ğu zehabını uyandırdı. Fakat ben — onların bu fikirlerine iştirak etmi - bi binasını kurabilirdi. Öne, iki arkadası doğru eğildi legraph gazetesine göre Wicker ve daha büyük bir alâka ile: isimli yeni İngiliz. bombardıman — Fakat elde ettiğimiz asıl mü- tayyaresi, her hangi bir Avrupa hü- him iz bu değil. Sir Con çalılıkların kümet merkezine çabuk surette va- arasına bir şey daha gömmüş. Fakat | rabilecek ve hiç bir yerde yeniden onu henüz bulamadık. Maamafih benzin almadan hareket üssüne dö- dört beş gün zarfında onu da ele ge- |nebilecektir. Bu yeni tayyare 12800 çireceğimize şüphe yok. Anlatayım | kilometre katedebilecektir. Bu tay- da bakın, dedi. yare ile İngiltere tayyarecilikte v- Sözlerinin, muhatapları üzerinde zun mesafe dünya rekorunu yeni - tam bir tesir yapabilmesi için bir | den eline alabilecektir. B ee : MElağil YoÇ ea 1 oe PtnNüsrda İntihabat — yorum. Çalılıkların arasında araş - ftırırken küçük bir mezara benziyen — bir tümseğe tesadüf ettik. Bunu aç- fık ve içinde ne bulduk dersiniz? !—, İıııkinı yok tahmin edemezsiniz, lis memurlarından biri, bir çocu - E _H" v z , .|ğun, çoban patikası civarında bir ?_ Frenç hn_udncı ve zımni tazyiki şeyin toprağa gömüldüğünü gördü- — piltında cebir e tahammülü tüken- ğüne dair bir rivayet duymuş. Ço - / Meğe, maneviyatı yavaş yavaş bo-/cuğun evine gitmiş, fakat çocuğa mağa başlıyan Viktor, somurta -| Antrim caddesinde bir otobüs çarp- rak: mış ve hastaneye kaldırılmış. Bu - D , — Mademki tahmin etmemize'nun üzerine polis memuru hasta - ';. #mkân yok, öyle ise siz söyleyiniz, neye kadar giderek çocukla görüş- — dedi. müş ve çocuk ta bu rivayetin doğru ü Gizli Bir Cemiyet olduğunu tasdik etmiş. Otobüsün Frenç: kendisine çarptığı gün, tepede, ço- — Peki söyliyeyim.. Kahve renk-|ban patikasına yakın bir yerde oy- —Hi ve başlıklı bir pelerinle kısa bir|narken bir adamın, toprağa siyah — p merdiven bulduk... Pelerin tıpkı| bir kutuya benzer bir şey gömdü - | Masonların ve yahut ta Orange ce-| ğünü görmüş. Çocuğun tarif etti - | Mmiyetine mensup bulunanların kul -| ğine bakılırsa bu adamın Sir Con ol- | hanabilecekleri bir pelerine benzi -| duğuna şüphe yok. Polis memurunu /— yordu. Ben ne masonum ve ne deljasıl şaşırtan nokta şu ki, çocuğun fv'_Onnze cemiyetine mensubum — ve söylediği tarihle, Sir Conun Keyv — belki de bunlara iftira ediyorum.'Hilde saklanmış olduğu tarih bir - -— Fakat zannedersem merdiven lıgı'lıîriııi tutmuyor. | iki cemiyetin de bir alâmeti, bir Siyah Kutu : remzidir. Bu gizli cemiyet naza -| Çocuğun söylediğine bakılırsa bu | Fiyesi belki de doğru olabilir am -|siyah ve kutuya benzer şeyin gö - — Mma, bana kalırsa, pek ihtimal ver-| mülmesi Sir Conun katlinden bir | Miyorum. Maamafih bu eşyaların kaç gün sonra vaki olmuş. Her ne | Mevcudiyetini de başka suretle tef- / ise... Polis memuru çocuğun tarih e sir etmenin imkânı yok, dedi. hususunda bir yanlışlık yapmış ol- | Viktor başını iki yanına salladı| ması ihtimalini düşünmüş. Kutuyu ver gömen adam oralardan uzaklaştık - — — Vallahi, bu kadar garip bir|tan sonra çocuk derhal oraya koş - t.k şey işitmemiştim Mister Frenç. İn - muş ve kutunun gömüldüğü yeri —san bunu düşündükçe hayretten bulmuş ve bunu bir define zannet- hayrete düşüyor. tiği için onu çıkarmağa çalışmış. r Başlıklı bir pelerin, bir de ip (Arkası var) )İ merdiven dediniz ha? Bunların ne b f Kazaya Uğrıyan Çocuk — Bundan bir müddet evvel, bu mesele hakkında Keyv Hil civarın- b Münasebeti olabilir acaba?.. Allah| Pariste Gübegündüz Allah!... dedi. Bir Banka Soydular Çalılıklar Arasına Gömülen Şey Paris, 16 (A. A.) — Bugün üç Tier de mihaniki bir surette: mazskeli şaki güpegündüz ve en işlek — Çok garip şey, dedi. bir buluvarda bulunan bir bankaya - Frenç son derece memnundu. İki|tecavüzğ etmiştir. Bunlardan — ikisi /— arkadaşın da yüreklerinin ferahla-| tabancalariyle memurları tehdit e- | dığıma, içlerinin rahat ettiğine ar- derken diğeri de kasada bulunan | tık şüphe yoktu. Kurduğu temelin 200 bin frangı almış ve her üçü de — sağlam olduğuna kanaat getirdi.| kapıda beklemekte olan bir otomo- imdi bu temelin üstüne istediği gi-| bile atlıyarak kaçmışlardır. 5ü S da tahkikatta bulunan Belfast po -| vam etti: Kahire, 16 (A. A.) — Seçim gü- nü daha kat'i surette tesbit olun - mamıştır. Fakat hükümet mahafili, seçimin on beş marta doğru yapı - lacağını sanmaktadır. Seçimde Vef- |din ekseriyeti alacağı ve başkan - lığa ağlebi ihtimal Nahhas Paşa - nın getirileceği zannı hâkimdir. IBuıünkü başkan da, Senato baş - |kanlığına tayin olunacaktır. İngilterenin Müdafaa Teşkilâtı Londra, 16 (A. A.) — Ekseriyet. le ağır endüstri ve askeri mahafilin kanaatlerini yayan muhafazakâr lâhlanması hakkında bir propagan- da mücadelesi açmıştır. Bu gazete, milli müdafaanın bugünkü vaziyeti hakkında tafsilâtlı raporlar neşret- mektedir. Bu raporlar, İngiltere mü- dafaa teşkilâtının gayri kâfi oldu - ğunu ileri sürmektedir. Fransız Meclisinde Yine Patırdılar Oldu Paris, 16 (A. A.) — Saylavlar kurulu bugün saat 15.30 da başba- kan Bouisson'un bir nutkuyla cel - sesini aktetmiştir. Bouisson başkan- lığa tekrar seçilmesinden dolayı te- şekkür etmiş ve tarım siyasası hak- kında muhtelif istizah takrirlerini okutmuş ve diğer takrirlerin tehi - rini istemiştir. Münakaşalar büyük bir gürültü içinde cereyan etmeye başlamış ve patırdı o derece artmıştır ki, niha - yet sant 16 da başkan celseyi mu - vakkaten tatil etmğe mecbur ol - muştur. Kabinaya Yeniden İtimat Edildi Paris, 16 (A.A.) — Laval 64 vey ekseriyetle itimat reyi kazanmıştır. La- val söz alarak Fransız - Sovyet paktı- teakip başlayacağını bildirmiştir. Morning Post gazetesi, İngiliz si - | Nihayet Noel gecesi geldi, çattı ve| benim de içim titremeğe başladı. Çün-| kü eğer bizim Con rolünde bir kusur | yapacak olursa, tam kepaze olduğu- mun resmi idi. Kızınm böyle bir zır de- li ile evlenmesine katiyyen razı olmaz- dı. O gün öğleden sonra Marion ile beraber bir otomobil gezintisi yapma- ğa çıktık. Fakat o kadar şiddetli bir fırtına vardı ki, eve dönmeğe mecbur kaldık. Yemekten sonra — gramofonu | kurup biraz dansettik. Profesör de öte- ki ödada, kimbilirhangi bir seki kitap segisinden bir kaç kuruşa aldığı bir kitabın sayfalarını kanştııp — durdu. Bu, benim için iyi fırsattı. Marion'la yanyana ocağın karşısında bir kanape- de oturuyorduk. Tam ağzımı açaca- ğım, sevgilime bütün aşkımı anlataca- ğım sırada, profesör odaya girdi ve bir daha yanımızdan ayrılmadı. Nihayet yatmak üzere hep birlikte | |yukarıya çıktık. Odama girdiğim — va- |kit soyundum; rop dö şambrımı giyin- | dim ve bizim hortlak komedisinin vak- | ti gelinceye kadar, yatağa uzanıp bir kitap okumağa başladım... Saat — biri geçti. Uyumuş kalmışım.... Kalbim çarparak uyandım. Baktım ki saat üç olmuş, Acaba neler olmuştu? Con, rolünü muvaffakiyetle yapmış mıydı? Yapmış olsa gelip bana haber vermesi lâzımdı. O kadar uykum vardı ki Co« nu da hortlağı da cehenneme gönde- rip tekrar uyumak istiyordum, Fakat birdenbire müthiş bir çığlık gecenin sükünetini yırttı. Bu ses Marion'un aesiydi. Yattığım yerden sıçradım. Bir çığlık daha... On- dan sonra korkunç bir sessizlik... Ka- pıyı açtım koşarak Marion'un kapısı- nn önünc geldim. Gelirken de oda- sından pelerinli bir adamın çıkip mer- divenlere doğru gittiğini gördüm. Bu, herhalde Con olacaktı. Arkasından ba- ğgırdım. Profesörün odasına girecek yerde yanlışlıkla Marion'un — odasına giren kâfir Con'u o dakika elime ge- çirsem vallahi boğazını sıkardım, Fa- kat Marion'un kapısının önünden de ayrılamıyordum. Merdivenlere doğru giden gölgenin arkasından tekrar ba- gırdım. Fakat biç aldırış bile etmedi. Arkasına bakmadı, ve bir kaç saniye sonra merdivenleri inerek gözden kay- boldu. Bu sırada da kapı açıldı ve Ma- rion kolarımın arasına atıldı: — Bill! Bill, aman Bill, o adami de- fet... Vallahi yatağıma doğru geliyor- du... Diye bağrıyordu. Con'a için için küfür - ediyordum. |Hele sabah olsun... Ben ona göstere- cektim! Zavallı Marion kolarımın arasında hıçkırıyordu. Onuü teskin etmek — için ilk defa olarak onu saçlarından, yanak- larından, gözlerinden — öpüyordum. | | | | | İ - İOmuzlarına kadar çıplak olan - kolları|hareket etmiştir. sisa nin başında profesöre rastgeldim. | linde akşam okumakta olduğu o © kitap vardı. Sevincinden ağzı kulak rına varıyordu. Elini omuzuma ko ve: — Evlât, hakikaten karikulâd Olur şey değil!... İki saatten beri, 5 seks tarihine ait olan şu kitabı oku) dum. Bunda senin bana anlatti hortlaktan da bahis var. Karısı ve rısının âşıkı — tarafından d genç bir asılzadeymiş.... dedi, Birden bire gözüm karardı, b dönmeğe başladı. Demek ki benif İuydurduğum palavraların bir varmış.... Herhalde sersemlemişim profesör bana tuhaf tuhaf bakıyo Fakat tam o sırada uşak içeriye 9 ve bana bir telgraf uzattı. Aldım, tım ve ne demek olduğunu kavraf bilmek için üç dört defa okudum. graf Con'dandı ve şu mealde idi: ( zümde duramadığıma çok — mül fim. Sana gelirken, gece yarısı Red civarında otomobilim patinaj devrildi. Kolum kırıldı. İÖğleden sonra gel de beni al. Betim benzim atmış olmalı. P sör kolumdan yakaladı: — Ne 0? Hasta mısın evlât?... liba, hâlâ dün geceki hortlağı düşü yorsun? dedi. 4 Boğazım düğümleniyordu. Zof runa yutkunarak: ? — Evet, diyebildim. Bayılmışım. Hıurlııdıiım en y Marion'un o güzel çehresi ve P! :cythık için ağzıma döktükleri oldu. öy otelinin barında, köşede ©7 ran adam sözünü burada kesti v& ÜÜ müddet sustu. Bu sırada merdiv İ de bir ayak sesi işitildi. Köşedeki ayağa kalktı ve: — Galiba karım geliyor.... ona bu hikâyeden bal : yerek kapıdan giren genç kadına dü: — Gel bakalım sevgili ğgum,... Gel de sana yeni takdim edeyim, dedi. &0N Temyiz Mahkemesi Hauptmanın Talebin! Reddetti Nevyork, 16 (A.A.) — cezasına mahküm — olan temyiz muhakemesine mü: miştir. Mahkeme Hauptmanın taleb detmiştir. Avusturya Baş Prag'a Gitti Viyana, 16 (A. A.) — Avut') hıgl:ıhnı Şuşnig bu sabah ÇA Z üeü

Bu sayıdan diğer sayfalar: