=71anîhun Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı | (aa ve İ—ı;gilterenin Suali Ve.. Akdeniz Devletle- rinin Cevabı Ve Bulg_allar... 8. 6 (Özel) —Bu günlerde a Bazeteleri, Cemiyeti - Akvam yE'azasından bir devletin İtalya tarafın -| |dan taarruza uğraması halinde Akde- “niz devletlerinin ne yapacakllırına da- ğ ir İngilteıuıin sorduğu suale bu dev - ıı; l;îî:.n verdikleri cevapla meşgul- olu- :: ; Bu husustaki iddialara göre Türki - “üye cevabında, Boğazların tahkimi şâr- ıuyle nıifniı davranacağını bildirmiş M_ve Tevfik Rüştü Aras da Pariste La- " f,vılk bu mesele hakkında görüşmüştür. S Sofyada — çıkan Dnevnik — gazetesi Wıda (J_oumı! de jönev) gazetesinin İ '(::î,:. ıîîlrı'ıl;.lq ve Türkiyenin isteğiy k:'larnk ayea Yazdığı bir yazıyı ele a- işe l Sofyi iztt Bulgar a Boğu?hr silâhsızlandırılmıştır buyuî( itilâf devletlerine istedikleri Zzaman Karadenize geçmeleri için dai- o mn_a;ı]fur. Halbuki bu yaziyet Sovyet Ed Bahillerini ve Akdeniz devletlerini bü- F ve ikkyük bir tehlike altında bulunduruyor. 1 akat Boğazlardaki tehlikeye en ziya- 'de gözlerini diken Sovyet Rusyadır. Eğer Türkiye, Lozan muahedesini im- | na |haya muvaffak olursa, Sovyet Rusya | od “tamamiyle Türk - kaleleri tarafından muhafaza edilecek ve Karadenizden hiç bir korkusu kalınıyacaktır. Bize kalırsa İngiltere ve Fransa, d Türkiyenin bu isteğini yerine getire - | ..j mez! Çünkü bu, rejimsiz vaziyet an artık talic bırakılamaz. Eğer Londra, Romadan korkuyorsa, Sovyet tehilike- «Şsinden de korunması icap eder. ATüıkıyeye gelince, Türkiyenin bütün | n Cisteği her türlü tazyik ve tesirden c ğkURuİmnklır_ Halbuki — Boğazlar “Türkiyenin serbestisine en büyük en- | gel teşkil ediyor.» ,,, Gazete yazısının sonunda da şu id- ra Tayı gütmektedir: (, , *— Türkiye Milletler Cemiyetinin bir azasıdır. Milletler Cemiyeti misa - İ İuıjın 16 incı devletlere | Müştereken yardımı temin eder. — Bu- el luî:ml(uvıhvilâila hiç bir alâkası olmayan uağl e bir devkt “kesdiime Tt j a tamaha yapılmasını iddin — edemez | Ve gene hiç bir devlet kendi sevkül - maddesi de Ceyş vaziyetinden istifadeye kalka 1 |a Z b Şekip As'an.. Trablusgarp Emiri Oluyormuş,.. Elkabes — gazetesine Böre, kib Arslanın Trablusgarp tayin edileceği İtalyan siyası filince bidirilmektedir. Emir $e - emaretine al maha - İranın Vaşington Se- firinin Gerl Çağrıl- ması Mesele Oldu Tahran, 6 (A. A.) — İran'ın Vaşing » ton elçisi Gaffar Celâl'in geri çağrılışı, bu- rada, teşrinievvelde vukua gelen otomo - bil hâdis: ile bu hâdisede Amerikanın aldığı vaziyete karşı bir nevi protesto ola- Tak tefsir olunmaktadır. Gazeteler, hakıız telâkki ettikleri yanı. lan dolayı, Amerikan — gazetesine ü devam etmekte ve hattâ, elçinin Beriye cağrılmasır dan daha şiddetli ted - alnmasını tavsiyeye kadar gitmek - | İ 4 İ | İ |cı Süleyman adında elli beş yaşların - Harp ilâbı yeni yıla girerken, dünyanın yüzünü karaya boya-|reketleri, doymaz hırsları ile harp ilahına mütemadiyen ümit ve mak istiyor, Afrikaya kondurduğu siyah lekeden sonra, dünya- | nn diğer taraflarını da karartmağa çalışıyor. İnsanlar delice ha- | edecektir. Ihtiyar Kocasını Kadın Mahküm Oldu Genç Kadın, İhtiyar Sîil;;'mana. Sıçan Otu Yedirerek Canına Kıymış. Nazilli, & (Hususi — muhabirimiz -| den) — Aydın ağır ceza mıhkemesi,! Nazilli muhitini bir buçuk yıldan beri alâkalandıran bir dava hakkında ka - aa verdi. Hâdisenin mahkemece çözülen pü- rüzlerine göre: «— Nazillinin Dallıca köyünde Ha- da bir zat bundan bir buçuk yıl önce | zatülcembe tutulmuş, bakımsızlık yü-| zünden hastalık ilerliyerek zatürrceye çevirmişti. Hacı Süleymanın — hayatın- | dan endişe eden oğlu Mehmet derhal |lç ilçeye gelerek doktor almış, babası- nı muayene ve tedavi ettirmiş, bu su - (retle hasta iyileşmeğe yüz tutmuş. | Ancak evde Mehmedin bir üveyi a- nası Fadime var. Bu kadın, ikinci koca- ha sı Hacı Süleymanının amıştır. Kocasından kurtulmak iiıııi—W dini daima muhafaza ederek bu hasta- |bk devresinde kocasını ihmal etmiştir. Bundan başka ihtiyarın dünyadan gö- |Süp gitmesini arzulayan ikinci bir şa- |Ms da, hacı Süleymanın bedelidri. Tahkikat safhasında ileri sürülen hül mijş man hastalandıktan sonra kokular sü- | rünmeğe, ipek mendil takmaya ve ııç—l larına pomada sürmeğe bile başlamış Mehmedi kuşkuya sevketmiş, |bulunuyordu. | |ba: | Gene ayni iddiaya göre genç bedel, a0 İbazan Fadime ile samimi bir - şekilde! İkonuşmağa bile cesaret ediyormuş. İhtiyar bastanın iyileşmeğe yüz tut- tuğunu endişe ile sezen Fadime, behe- | 44 İkarar vermiş. Bir ihtiyar kadına iki vuk teslim ederek için göndermiş. Tavukların - parasiyle sıçan olu alınacak ve bu ilâç güya fa- relerin öldürülmesinde kullanılacaktı. | "7 Yukarıdaki — İSTER | İstanbulda kuduz vak'alarının çoğalma — isti | ve ötede beride kuduz köpekler görünmesi köpeklerin öldürülmesine teşebbüs etti. Geçen iki ay içinde 8300 köpek öldürüldüğü haber verili- İSTER l E Harp İlâhi Wi Sözün Kısası | Adamla Hayvan Ek -Ta Beyoğlu kaymakamlık — binasının üst katında birisini görmek için mer- divenlerden çıkıyordum. Gözüm, du- İvarlarda asılı bir takım levhalara iliş- ti: Hepsi de, hayvanlara iyi muame- le edilmesini, hayvanların korunma - szetilmesini yana yakıla di- Hi sını ve gö |leyordu.. | Aradan bir iki gün geçti: Cihan- girde yıkılan bir evin enkazı altında kalmış olan köpek yavrularının kur - İtarılmaları için hayvanları gözetme İcemiyetinin sarfettiği gayretleri ga - |zetelerde ibretle okudum. Bu encik- leri kurtaran itfaiye memuruna cemi- yetin bir de nişan verdiğini yazdılar.. Düşündüm: Hayvanlara esas iti - barile acıyan bir insanım. Fakat mer- İhamet duygularımın büyük bir kısmı- ni kendi cinsimden olanlara ayırdık « İtan sonra, artarsa, hayvanları düşü - nürüm. Bir memleketteyiz ki, Tanrının gü- nü, bir veya bir kaç kişi muntazaman tramvay, otomobil tekerleklerinin al- İtında can verir.. Bir hiç için adam harcanır.. İnsanlar her yerde iziyetin bin türlüsüne katlanırlar.. Gene dae İkendilerini düşünen: «İnsanalra iyi muamele ediniz!. İnsanları gözeti - niz!.» diye levhalar astırtan olmaz. Cihangirde yıkılan evin enkazı al- tında ben kalsaydım, acaba beni kur- tarmak için kendi canını tehlikeye koyan olur mu idi? Ve şayet böyle bir fedakârlık gösteren olsa idi, onun tak- tifini kim düşünürdü, acaba? UU iştiha veriyorlar. Dünyadan menfaat hıru, kavga, istilâ ve istis « mar hırsi kalkmadıkça harp, insanları yiyip bitirmekte devam Hicazda.. Büyük tir Dokuma Fabrikası Kurulmuş Hi buatmdan: Medinede — kı E Ht Ee M KA aei Tayrei Cenireli De: Hicaz matbualına göre bu fabrika çok iler-|ğü Afrikada telef olan mekkâre hay- lemiş ve yaptığı yün mensucat Hicaz kı!'ıı-p':ml.ınnl düşündükçe, kim bilir ne sında büyük rağbet kazanmıştır. kadar mütbelini, oluysrdus) Za Bu fabrika birincikânunun ilk günü pi birlerini yiyen İtalyanlarla Habeş- |mensucat ve mamulâtından bir sergi ; Kale alan kim? » Bu sergide türlü yün kumaş- ğ b ha ve monsucat teşhir olanmuştar ha | — Dünya böyledir: Allahın - yarattığı münasebetle nutuklar irad edilmiş ve Mahlükların içerisinde en garibi, en Kral İbnissuudun ber sahada yaptığı kimsesizi, en ihmal edileni insandır. teşebbüslerden — şükranla — bahsedilerek' Ben de onun içindir ki bugünden Wcııı;ıı_.r okunmuştur. (itibaren, bin türlü tehlikeye maruz in- icaz zimamdarları tarafından söy- 'çanlığımdan tecerrüt ederek tatlı ca » lenen nutuklarda Hicaz — ul ü iyetindi AA Himayei Hayvanat Cemiyetinin TF .'v[ nimı | Nazilli ceza hâkimi Nazilli sorgu hâkinif 1 bahsetmektedir. Şakir Özdamar ihtiyarlığından safh. zatürreeden öldüğü tayi olmuş. Derbal İârı uçuşlara ( bir otomobi den öldüğü hakkında bir rapor hazır - layarak genel savmanlığa vermiş; bu Yükselmiş ve inmiştir. Diğer arkadaş - |bir iddiaya göre gene bedel, hacı Süley- ' suretle ölünün de defnine ruhsat veril .| İârı ik miş.. buna önceleri ses çıkaran geçince iş yeniden mebal Hacı Süleymandan kurtulmağa |,31, Nazilli istintak hâkimi ve nihayet (Aydın genel savmanlığı işe el İç ilçeye satması Jar., nin gösterdiği lüzum Üzerine işe Na- sm hâdisenin ilk saf- mezarından çıkarmışlar ve kabrin için- İNAN mamulâtı kulla smağa davet ve teşvik iolııııınuyhır. L p * Hicaz matbuatı, Hicaz hükümeti ta- |rafından Avrupaya gönderilen tayyare talebelerinin muvaffakiyetinden — sevinç - Zıya Onat |bir kısmı tayyarecilik bil sıdır. Şimdi ikinci ve en önemli 'Yada ikmal etmektedir. ını açabiliriz: W Geçen ay Hicaz tayyarecileri köyde Hacı Süleymanm 'ayyarecilerinin — Malbens'ada tirak etmişlerdir. Hicaz kümet doktoru Bay Tahsin Escn recileri irtifa müsabakasında bi- ile atlayarak Dallıcaya gel - "İnci kazanmışlardır. î Tayyareci Kâmil Hilmi Wdı rini İtal « İtalyan Bir sabi tayı ölüyü muayene etmiş ve zatürrec- yalmız 42 kika zarfında 7000 metre kadar nciliği kazanmışlardır. Gi li ee aa d ni aBa | de kireç gibi bir beyazlık sezmişler, jondan sonra cesede otopsi — yapılarak yazaları dokuz şişenin içinde İstanbul tıbbıadli müoasesesine gönderilmiş. Tıbbiadli müessesesinin raporuna göre ü zehirleyici bir madde intaç etmiştir. Bunun üzerine suçlu Fadime Nazilli ağır cezasına sevkedilmşi, uzun i*#üren muhakeme sonucunda on - sekiz yıl ağır hapse mahküm edilmiştir. Vaziyet bu şekle dökülünce Nazilli hükümet doktoru Tahsin Esen'in de bu İşte tesiri ve mes'uliyeti meydana |sıkmıştır. Kendisi memurin muhakemat rudlmeııinı verilmiştir. Ölünün defni, Hacı Süleymanın oğlu köyde zi şayialar dolaşmış, Takat — öl ktorun raporiyle tesbit edildiği için olmamış.. Aradan altı ay kadar bir. müddet lenmiş, dediko- öyle artmış ki Na: enel savman- atmış- Aydından gelen adliye müfettişi Ni sorgu hâkimliği — el atarak ölüyü Ad. Bil, İSTER İNANMA! yor. Beyoğlu karasında 2128, Beykozda 678, Sarıyerde 225, Eminönünde 1500, Fatihte 974, Beşiktaşta 170, Üsküdarda 560, ve Kadıköyde 238 köpek öldürülmüştür. Eğer bu rakkamlarda mübalâğa yoksa, demek ki İstanbul şebri içinde yaşıyan insanlar kadar köpek te meskündur. İSTER İNANMA! idadı göstermesi üzerine, belediye İNAN Bu tayyarecilerin | yaptık -| |himayesine terkediyorum!. Çerez kabilinden : Taş Devri Bayan N. zarafetila meşhurdur. Bazan, mini ağzından öyle veciz sözler çı - kar ki karşısındakini hapteder. Geçenlerde, kocasile konuşuyorlardı.. hediyesi olarak | ne — Bana bayram vereceksin? diye sordu. — Bilmem.. Her halde münasip bir şey düşünürüm. — Ama, iyi bir şey olsun.. Pahah bir İseyl. Kocası, gülümsedi; ve: | — Unutma ki, alun devrinde değiliz.. Deyince, bayan N.: Zararı yok! dedi; ben taş devrine ayım! Bir çift küpe alırsan, olar biter! İ de razı Fransada Silâh Dolu Bir Vagon Kayboldu Paris, 6 (A. A.) — İntransigeant gaze- tesi yazıyor: Geçen hafta Clermont - Ferrand cep- hesinden Touluse şehrine barp — levazımı ile dolu iki vagon gelmişti. Askeri ma - kamlar bunları teslim almak istedikleri za- man vagonlardan bir tancsinin kaybolda - ğunu görmüşlerdir. Derhal tahkikata ge - çilmiş ve bilhassa sınır istasyonları mese- leden baberdar edilmiştir. Nihayet vagon, mühürleri açılmamış olduğu halde, Cer « bere şehrine doğru giden bir marşandiz treninde bulunmuştur. Vagon, — tezkeresiz olarak seyahat etmekte ve üzerinde kâme verileceğine dair hiç bir kayıt bulunma - makta idi. Vagonda üç bin Mavzer tüfeği, ağır ve hafif makinalı tüfek ve hayvan top- ları mevcuttur. Genel emniyet dairesi tah- kikat yapmaktadır.