: Adinı Saklayan Kadın Alman Aktörü “Hörbieger,, e Mektup Yazmıştı Bize Viyanadan gelen kısa bir haber: — «Maskarad filminin unutulmaz sa - natkârı Frölâüyn Paula Wesselynin Alman aktörü Atlila Horbieger ile evlenmiş ol - duğunu öğretti. Evlenme töreni pek sade bir surette ya- pilmişti, küvvetli bir otomobil Viyana be- lediye dairesinin önünde durduğu zaman oralarda hemen hiç kimse yoktu. Paula Wessely nişanlısı Atlilâ Horbie- gerin genç ve kuvvetli koluna dayanmış olduğu halde taş merdivenlerden çıkarken biç kimsenin gözüne çarpmamıştı. Evlen- menin resmğ muameleleri de pek çabuk bitmişti. Bir Aşk Romant Bu güzel aşk masalının başlangıcı, mu- bakkak ki epsizdir. Ve heyecan verici hissi bir romana süje olabilir. Bir yıl evveldi. O zaman Paula Wewely Viyanada daha yeni parlamıştı. — Atlilâ Horbieğer ise epeyce zamandanberi Ber- Kin filimlerinde baş rolleri oynuyor ve bük tün Alman kızlarının gözlerini üzerine çe- kiyordu. Takriben bir sene evvel Atlilâ Horble- ger Viyanadan bir mektup almışt.. Bu mektupta: — 4«Son filminizi gördüm, üzerimde an- katılmaz bir his bıraktınız, sizi şimdiye ka- dar hiç kimseye vermediğim — bir aşkla sevdiğimi anlıyorum» deniliyordu. Bu mektuba imza olarak Elizabett Kurtl adı atılmışltı. Adres olarak ta « Viyana mer- kez postahanesi, postrestant» — denilmişti. Aktör yüzlerce benzeri arasında kaybolan bu mektuba önem vermedi, fakat ikinel gün bir ikinci mektup geldi, bunda da: — «Filminizi bir daha gördüm, sizi dün- künden fazla seviyorum» deniliyordu. Aktör gene aldırmadı. Fakat az sonra Sizi Seviyorum, Fakat Çirkin Bir Kadınım Diyordu Sinema Yıldızı Paula Wessely Kocasıİle Bu Şekilde Tanıştı Viyınanın Prater semti, dip tarafta merak ederek bir cevap yazdı, bunda: ._ııGıl.odhıhıV'vı_“dyoıuİıı müzakerede bulunmak üzere oraya gele - ceğim, bu fırsattan istifade ederek bir kaç dekika konuşabiliriz» diyordu. Meçhul kadından bu mektuba garip bir cevap geldi. —Hayır, Her Horbieger sizi görmek is- temiyorum. Zira artık kâfi derecede ta - niyorum, Hususi hayatınızda maşıl hare - kot ettiğinizi, nasıl yürüdüğünüzü, nasıl ko- biliyorum. Bu, bana yetişir. tarafta buluşmamızın sizce bir hayal sukutunu mucip olmasından da korkuyo - dün bir cevap almaktan ibaretti.». Horbieger Aşık Oluyor Pisikoloji de uğraşan prolesörlerden bi- Yine sorunuz: —— Bir kadının bir erkeği reddetmesi kendisine âşık yapmak için en iyi wuldür, detler. Atlilâ Horbieger de bu tanımadı- _iıdııııııboı çıldırasıya âşik ol - — «Emin olunuz ki sizi görünce hiç bir hayal sukutuna uğramıyacağım. Mektupla- rız © kadar samimidir, ve içinde o ka - nuzdan ziyade ruhunuzu seviyorum» di -| yor. Ve Atlilâ Horbieger yeni bir filim çevirmek için değil, fakat münbasıran meçhul ka - dını bulmaya çalışmak hevesile bir müddet sonra bir daha Viyanaya gitti. Kadının ad- resini bilmiyordu, şöyle bir muhakeme yaptı: — İşte altı ay oluyor ki her hafta pazar günü akşamı bu kız için postaya bir mek- 963090 Yeni Yıldızlar Parlıyor! Amerika Sineması İle Avrupa Sine- ması Arasında Bir Küçük Mukayese Amerika sinemasından bahsedilir - lam, bol kuvvetli sermayeleri yoktur. ken: |Ellerine güzel bir senaryo, sonra bunu — En büyük kuvveti vasıta itibarile oynıyacak üç beş artist geçirdiler mi, parasının, artist bakımından da yedek | filmi başarmıya lâzım olacak parayı kuvvetlerinin çokluğundadır, denilir. tedarike koyulurlar. O zaman da der- Filhakika gün geçmez ki yeni bir filim- hal hareket serbestilerini kaybederler. de yeni bir san'atkâr görünmesin, ve Zira sermayeyi verecek zenginin mut- yeni görünen san'atkârlar içinde bir laka himaye edilecek bir artisti var- tanesi parlamıya başlamasın ! id"' Buna mukabil Avrupa sinemasının | — Artist cihetine gelince: Bu saha en büyük zaafı da para cihetinden he- | para sahası kadar kurak değildir, ve men hemen günügününe yaşar vaziyet son seneler içinde bir kaç yeni simanın te oluşu artist cihetindende hep eskileri | yetişmeye başladığı iddia edilmekte - a iki âşıkın bulaştukları küçük kahve Bir de Paula Wesselyyi karşısında buldu: lt Vayl! Ne arıyorsunuz burada? Hemen sinemadan bahse koyuldu, fa - kat Paula Wessely onun sözünü keserek: — Ben sizi Berlinde biliyordum, burada Wi.ü' ne? diye sordu, Alman aktörü hi - |küyesini anlattı, Viyanalı kız dinledi, hi- |kâyenin sonunda da: — Bu vaziyette size her hangi bir tav« siyede bulunmak nazik bir iştir, dedi. Fa - |'kat madem ki kadın görünmek İstemiyor, gerçekten çirkin olacak! Yeisle Dolu Bir Mektap /hul kadına bir mektup daha yazdı: I — «Beni mahvediyorsunuz, artık çalı- | tamıyorum, Mesleğim durdu, hep sizi dü- İşünüyorum, isterseniz dünyanın en çirkin kadını olunuz. Sizi istiyorum» dedi. Ve mihayet Viyanadan şöyle bir mek- tup geldi: — «Sizinle karşılaşmayı hiç istemiyo - rum, fakat madem ki ısrar ediyorsunuz, mümkünse yarın akşam saat sekizde (Vi- yana) nn Prater sokağındaki küçük kah- vede bulununuz. Sizi kolaylıkla tanırım v. Son Fasıl Ertesi akşam Horbieger tam zamanın - da randevü yerinde bulundu, küçük kah- İvede akşam gazetelerini bitirmeye çalışan |bir kaç müşteriden başka kimse yoktu. | Tam saat sekiz buçukta ince uzun bir |kadın kapıyı açtı. Bu Paula Wesselydi. Alman aktörüne yaklaştı, yanına otur - |du ve biraz kızararak: / — İşte ben! dedi. Bu güzel ve gerçek aşk filminin — son parçasını geçen gün Viyana belediye reisi | nikâh defterine kaydetmiştir. Mekteplerde Sesli Filimle Ders Amerikanın maarif vekâleti ilk Avusturyanın — sinema — yıldımı | Aktör Berline döndü. Oradan gene meç- — vv tup veriyorum. Eğer hesabim yanlış de - Mekteplerde tarih ve coğrafyanın ta- ,liı mektup ertesi sabah Viyananın mer- / mamen sesli film ile öğretilmesi için P'ıu!a .W:ıııly altta kocası Horbieger kez — postahanesine varıyor — ve Fıöliynlluglgug yapmaktadır. Şimdiden muh- bir üçüncü mektup aldı. Bu ı—ıu-pıımwxmı pazartesi günü öğleden sonra mek- *elif mekteplerde denemelere — girişil- içindekileri nakletmiyelim. Ancak yazan- / tubunu aramıya gidiyor! eee Bane B h Haki ları alâkadar eder, esasen sayıı da pek| Ve bu düşünceye göre © santlerde Vi -| Tittir. Eğer snaıslar Hraötekk çoktur. [yıııı lll Hemaliği kehir vi yetle neticelenecek olursa sinema ile A'FIK Horbieger bu mektupların adedi di, gitti ve sigara üstüne sigara içerek bek- | Öğretilecek derslerin sayısı — arttırıla- ©n :ki veya on üçüncüyü bulduğu zaman lemiye başladı. caktır. ile iktifa mecburiyetinde bulunuşudur. | dir. Bir defa para noktasından bakalım: | — Aşağıda — resimlerini — - llüğünüz İki üç Alman, iki üç İngiliz ve bir Fransız san'atkârlarınd Donnel, Fransız stüdyosunu istisna ederseniz| Romance, Nikol Walttier, — Rein Avrupa stüdyolarından çoğunun sağ- Artistler Arasınd Moda b Bu yıl artistler arasında İskoç kumaşla 1 büyük bir rağbet bulmuştur. Paulett bunlardandır. Holivuttan Gelen Son Dedikodular ! Clark Gable karısından ayrılmıştır. Bu çiftin gayet mesut olduğu sanıldı- ğandan haber son derece hayret uyan - dırmıştır. Sebebi belli değildir. Herhal- de bu münasebetle üçüncü bir şahsın adını zikreden yoktür. * | Hollyvooda sitmiş olan Fransız artisti 'Simone Simon orada çalışmıya henüz başlamamıştır. kendisine «Gariciaya mektup» isimli filimde bir rol vermiş- lerdi. Fakat san'atkâr bunu beyenme- miştir. Anlaşılan ilk defa olarak (İki bayrak) — isimli filimde oynıyacaktır. Bundan başka, münhasıran onun için (Küçük Fransız Bebeği) isimli bir se- naryo hazırlanmakta olılığı da söy- lenmektedir. * Bir müddettenberi Paramauntun A- dyolarında çalışmakta olan Jan Kicpura kuvvetli bir Hitler taraf- tarıdır ve ikide birde (Yaşasın Hitler) dive bağırmaktadır. Amcrika gazete- armın söylediklerine bakılırsa günün |birinde Yahudilerle yumruklaşması ih- timal haricinde değildir.