Birincikânun 27 K ızılayın Tarihi Kızılayın Tarihini Bilmek İçin Kızıl Haçın Tarihini Bilmek Gerektir Şimdi Kızılay dediğimiz Hilâliab-| £ * merin tarihini anlamak için Kızıl - haç - Salibiahmer tarihini bilmek lâ- zım gelir. Çünkü Kızılay, Kızılhaç - tan doğmuştur. Ve onun eşidir, aynı- dır. Salibiahmer, henüz genç sayıla-| cak bir teşekküldür. Medeniyet iler- leyip te duygular incelenince ileri memleketlerde hayır cemiyetleri aç - mak bir zevk, bir şeref, bir borç me- selesi olmuştu. Fransada, İngiltere - de, Almanyada felâkete uğrıyanlara, hastalara, yoksullara yardım için kurulan cemiyetlerin sayısı yüzleri buluyordu. Bu hayırlı işlerle uğraşanlar harp zamanlarında yaralılara yardım et - meği de düşünmeğe başladılar. İl - kin Henry Dunant, Gustave Moy - nier, doktor Maunoir gibi hayırse - verler ortaya atıldı, heyecanlı pro - pagandalar yapıldı, makaleler ve kitaplar yazıldı. Nihayet 1863 te Cenevrede bir toplantı temin olun- du. Bir çok âlimlerin, muharrirlerin ve zönginlerin iştirak ettiği bu top- lantıya Cenevredeki «menfaati u - mumiye cemiyeti» reisi mösyö Güs- tav Moynier başkanlık yaptı, uzun müzakereler sonunda şu üç esas ka- bul olundu: 1 — Muharebelerde yaralıların ve onları tedavi eden sıhhi heyetle- rin bitaraf sayılması. 2 — Bu sıhhi heyetleri ayırt etti - recek bir alâmet bulunması. 3 — O alâmetin sancak halinde kullanılması ve bu bayrağın çekile- ceği yerlerin de bitaraf tanılması. Fakat o toplantı gibi o müzake - reler ve kararlar da resmi değildi. Mösyö Güstav Moyniere, işe resmi bir mahiyet vermek için İsviçre mil let meclisine müracaat etti ve mec- lis, maslahatı insanlık bakımından mühim bularak bütün medeni dev - letlere bir davetname yolladı, bir kongre kurulmasını istedi. Davete yalnız Fransa, Felemenk, İtalya, İspanya, İsveç ve Norveç, Danimarka, Bad hükümetleri tara- fından icabet edilmekle beraber kongre 1864 yılında ve gene Ce - nevrede toplandı, meşkur mukave- lenameyi tanzim ve imza etti. İşte Salibiahmer, bu suretle vücut buldu. Cenevre kongresi, tanzim olunan mukavelenamenin delege gönder - memiş olan devletlere de tebliğ e - “dilmesini ve tesbit olunan esasla- rin onlar tarafından kabul için bir sene mühlet verilmesini kararlaştır- mıştı. Bu karara göre bareket olun- du. Bu suretle ve muhtelif fasılalar- la Salibiahmer o mukavelenamesini kabul eden elli beş devlet arasında Osmanlı İmparatorluğu da vardı, mukaveleyi 5 temmuz 1865 te imza- lamış bulunuyordu. Cenevre mukavelesinin ana hat- ları şunlardır: Muharebe meydan - larında hasta veya yaralı olarak e- le geçirilecek askerler ve sair şahıs- lara ilişilmiyecek ve bunlar tedavi ettirilecektir. Hastalarını ve yaralı- larını düşmana terketmek mecbu - riyetinde kalan taraf onların teda- visi için sıhhi memurlar ve malze me de bırakabilir. Düşman elinde kalan yaralı ve hasta askerler, an -| çak tedavi olunduktan sonra esir| l | muamelesi görürler. Harbeden or « tir. dulardan her biri, düşman tarafın.) - Yunus Abdullahta tabanca bulu -| Abdullahın — kasaların anahtarlarını | w ları tetkik ve onların hüviyetlerini! Sruhlede, 1892 de Romada, 1897 de tesbit edecek ve isimlerini bir cet-| Viyanada, 1902 de Petersburgta, velle mensup oldukları memleket -(1901 de Londrada, 1912 de Va - lere veya orduya gönderecektir. İşingtonda, 1917 de Lizbonda kon- Harp meydanlarında bulunan, ya - hut hastanelerde ölenlerden kalan para ve saire, sahiplerinin mensup bulunduğu memlekete yollanacak - yapılan tecrübelere ve alınan neti - celere göre ilk Cenevre mukavelesi tadil olundu. greler toplandı, muhtelif harplerde | tır. Bu işlerle uğraşacak heyetler için hususi bir alâmet ittihaz edilmek meselesi de, kongrenin toplandığı İsviçreye karşı bir saygı gösterilmiş olmak için, o hükümet bayrağında- ki renklerin aksi surete çevrilmesile hâsıl olan beyaz zemin üzerine kır- mızı haç konulmasına karar veril - mek suretile hallolundu. Zaman, Salibiahmer cemiyetle - Bugün salibiahmer cemiyetleri dünyanın en mühim teşekkülleri sa- yılmaktadır. Devletler bu cemiyet « ler için hususi irat kaynakları ara - nıp bulunmasına müsaade etmiştir. Her şimendifer biletinden salibiah. mer için bir para alınmasını muva - fık gördüğü gibi Sırbistan gibi ba- zı hükümetler de o cemiyet namına büyük piyangolar tertip etmişler - dir. Almanya ve o ayarda memle - ketlerde salibiahmerin yaptığı hiz- na ve cephe yakınlarındaki Gas. pe siglione şehrinde, yaralıların acı âkibetlerine şahit olmak, onun harp düşmanlığını arttırmıştır. yük şahsiyetlere bilhassa kontes Gasparine yazdığı acıklı mektup » larla nazarı dikkati celbetmiştir. altüst eden eseri «Solferino hatıra» larw adındaki kitabıdır. Insaniyet Sever Bir Adam: Henry Dunant Kalemile, Sözlerile, Harekâtı İle Dün- yaya Kökü Kurutulmaz bir Fikrin Tohumunu Serpmıştır Hilâliahmer teşkilâtının fayda » ları, hizmetleri, saymakla biter tü- kenir boydan değildir. Onun harp ve sulh zamanların « da sarfettiği büyük gayrete ve bu gayretin hayırlı neticelerine şahit olmıyan kimse yoktur denilebilir. Bu itibarla, dünya yüzüne bu teş- kilâtın temelini ilk defa stan bü - yük adamı: Hanry Dunant'ı hayırla anmak, bütün insanlar için bir va- zifedir. O, kalemile, sözlerile, ve bilhas- sa harekâtile dünyaya, kökü kuru - tulmaz bir fikrin tohumunu serp - miştir. Henry Dunant, 1828 yılında, Ce- nevrede doğmuştur. Bir burjuva ai- lesine mensuptur. Babası, küçük cumhuriyetin büyüklerindendi. Bu itibarla Henry Dunant, ilk ter- biyesini, gayet ciddi, iyi bir mu - hitte almıştır. Aldiği aile terbiyesi ve ilk olu - iduğu eserler onda, hudutsuz bir İ sulh sevgisi uyandırmıştır. leketlerde yaralılara yardım Harbe girmek, Solferino faciası - Henry Dunant cerrütlerine çalışmış, harp zamanla rında hastaneleri taarruzdan masun tutan bayrağı çıkarmış, bütün men için teşkilât kurulmasına vasıta olmuş « . ' Ve bu suretle, dünyanın adı unu tulmıyacak şahsiyetleri arasına gir- miştir. Meşhur Mareşal Mak Ma « hun, onun ilk müşevviklerindendir. Ernest Renan onun için: — Asrm en büyük işini başardı! der. Bütün bunları başaran Dunani, hayatında hudutsuz bir sefaletle karşılaşmış, bir çok gecelerini, köp» rü altlarında geçirmiştir. O, evvelâ, harp sahasından, bü - Fakat bütün insanlığın vicdanını iları keserek üstüne attı. Tekrar yanı - rinin ehemmiyetini isbat etmekte gecikmedi ve bu sebeple hem mil - etler, hem devletler o teşekkülleri kuvvetlendirmeğe başladı. Fakat harp gibi ihmal ve müsamaha ka - bul etmez bir mevzu ile alâkasından la, içtimai sefaletlerle mücadele €- dolayı Salibiahmer cemiyetlerinin ! derler ve ecnebi memleketlerde pat- faaliyetini tanzim etmek siyasi bir lak veren harplerde de insani yar - iş mahiyeti almıştı. Bundan dolayı|dımlara koşarlar. 1867 de Pariste, 1869 da Berlinde, — — Ayazağa Faciasının Suçlularından... metler akılların alamıyacağı kadar büyüktür. Oralardaki salibiahmer - iler, yalnız kendi memleketlerinde İbir harp çıkmasını bekliyerek hazır- lanmış değildirler. Sari hastalıklar- M. Türhan Tan Ürgüplü Yunus Jandarma Nezaretinde Getirildi Yunus, köprüden getirilirken. (Baş tarafı 1 inci yüzde) Birdenbire bir silâh patladı. Abdullah üsnüyü vurmuştu. Hüsnü derhal öl- dü, Abdullah ayağından tuttu, Funda! lıkların arasına çekti, sonra da funda- ,nup bulunmadığını evvelce bilmediği» ni, tabancayı sonradan gördüğünü söylemiştir. Paraları Yunus Vermiş Müddeiumumilik baş muavinin de a ali la Eyl Li bir sorguda Yunu - ma geldi. > İsa, ın ifadesi Hüsnü, evvelce Abdullaha çok fena Bun, ike ia unda nsonra Abdullaha kam almış.» okunmuştur. ziyafet mas iraflarının kendisinin verdiğini ve Ab- | isi, Sidi! Yunas müddeiumumilikte de aşa - dullahın kendisine, bu adamı öldürü- MR o ie nk; rüz, kasasından paraları alır kaçarız, dediğini ve Hüsnüyü vurduktan sonra 1862 yılında, okuyan ve düşünen bütün insanların şilerinden düşür - medikleri bu ese.” a Henry Dunant, harbin fecaatlerini hudutsuz bir belâgatle canlandırmıştır. O, bu eserinde ortaya, uzun mü. nakaşalar açan tekliflerde de bulun- muştur. Uzun mücadelelerle başarılan bu Ve ne hazindir ki o, kendi kur - duğu salibiahmerin yardımına sı « ğınmak mecburiyetinde bile kalmış « tır, Hayli yaşlanıp Heidene çekildik; ten sonra da boş durmamış ve in « sanları harpten soğutmak, sulha â şık etmek için kaleminin olanca me haretini harcamıştır. teklifler, bugün bütün insanlığın) - 1910 yılında ve seksen yaşında sevgile, o saygile andığı Kızılay hayata gözlerini yuman bu büyük ve kızılhaçın temeli olmuştur. #.damın külleri, Zürih kabristanında Dunant, insanların silâhlardan te-| mahfuzdur! * Hâkime Rüşvet Teklif Eden Kadın Amerikadan Paris Paktına Karşı Yük- . | selen Bir Ses akşam üstü Yako kızı Sara namında bir) o Vaşington, 26 (A. A.) — Massnchus » kadın muhakeme edilmiş ve cezalandırıl - İ9ets'in cumuriyetçi saylavlardan ve kongre- mıştır. nin dış işleri komisyonu azasmdan George! Saranın suçu rüşvettir. İddiaya göre bir | Trinkham, kongreden Amerika'nın Paris sulh mahkemesinde, kız kardeşine ait du -|paktından çekilmesini istiiyeceğini söyle - İruşmasında bir mendil içine bağladığı (4) |mipir. i ! lirayı hâhimin masasına koymuş ve hâki-| Mümaileyh, bu paktın bir sulh paktı ol me det e mayıp bir harp vebim ve hayal inkisarı pak- 5 — Şunu alimz da, bizim işi hallediveri- Le a Mi ei i; il ' . izl teklifinde | bulunmuştur. . Suçlu Sara|le ze? Bl laliez Habaş ibtilâfinda bitaraflığı ibiâi edecek işekilde tatbik etmekte olduğunu ve pak - İtin kendisinin de bir harp tehlikesi teşkil etmekte bulunduğunu söylemiştir. Mili Sulh Konferansının K: varı Nevyork, 26 (A, A.) — Barışsever © - tuz kadar cemiyet azasından müskkep bütün duruşmalarda parayı elinden düşür- düğünü iddia etmiş fakat tutulan zabıt va- rakam ve dinlenen şahitler hâdiseyi olduğu gibi bildiklerinden Sara elli lira ağır para cezasına çarptırılmıştır. kendisine verdiğini söylemiştir. Dünkü vaziyete göre evvelce nasıl Abdullah suçları Yunusa yüklemişse, | oyan ve Kolambiya #alvorsiteri peotesir'- Yunusa daşimdi Abdullah yükle -İlerinden James Shotvell'in başkan!“ al « mektedir. tmda bulman milli sulh konferan”. kıs » Tahkikat ancak bayramdan sonra men Paris misakina istinat eden, Rv velt'e derinleştirilecek ve Abdullah ile Yu - salâbiyetlerini arttıran ve bu misa' > imza nus yüzleştirileceklerdir. koymuş olanların bak ve vazifele” “ayin Yunus Sabıkalı İmiş eden bir bitarafık misakım kongrey- tevdi eylemeğe karar vermiştir. Yunus bu hödiseyi yapmadan ev * vel Alpulluda bir soygunculuk da yap" miştir. Yunusun, o Alpulluda mıştır. Evvelisi gün Alpullu müddelu- bir soygundan aldığı paralarla ! mumiliği, İstanbul müddelumumiliği. yetin esaslarının hazırlandığı aklı gel ne bu soygunculuğa ait evrakı gönder mektedir.