19 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

19 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

" eç O L C D AÇ 4 Sayfa MAHKEMELERDE Nuh Deyip De Peygamber Demi- yen Bir Davacı! Davacı Vaha, suçlu Çelebon. İkisi de otuzluk birer erkek. Duvanın asası gu: Dövme.. Hattâ dövme bile değil; yumrukla bir kere vurma, Hem bu hâdise de tam Üüç sene evvel vuku bul- muş. İşte bütün bu garabetler bu ehemmiyet- siz davaya hususiyet veriyor. Hâdisenin vukuu bile tuhafı Bundan üç sene önce bir gün Tahtaka- Te buz fabrikası önünde durmakta olan Çe- lebone arkadaşı Vahe arkadan yaklaşarak ensesine bir sille yapıştırıyor. Çelebon hid- detle geri dönünce karşısında alaylı alaylı gülen Vaheyi görüyor. Bu şakaya o da na- ml mukabele etsin? Yumruğunu kaldırdığı gibi Vahenin sırtına indiriyor.. Duruşma ikinci sulh cezada yapıldı ve hâkim davacıya sordu: — Üşç senedir niye araştırmadın evra - kımı? — Nasıl araştırmadım efendim, — «Beş Bgün sonra.. Ön gün sonra...» diye boyuna oyaladılar. Sıra şahitlere geldi. Şahitlerin her biri vak'ayı epey güçlükle hatırlıyabildiler ve hatırlayınca da ayni ifadede bulundular: —Evvelâ Vahe vurdu, sonra Çelebon. — Ne dersin Vahe? — Benimki şaka ve selâmdı, efendim; vurmak değil. — Sen ne dersin Çelebon? — Şakasına şaka ile mukabele ettim e- fendim. — Sizi barıştıralım isterseniz? Mahe başını geriye itti: — Ben barışmam efendim! Üç senedir Bu davanın peşindeyim.. «Duruşma başka güne bırakılmak ka « rarile sona erdi. Dışarı çıkılınca davacıdan öğrenmek istedim: — Bu ısrara sebep nedir? Cevap verdi: —Prensip sahibi bir adamım... Nuh derim, Peygamber demem,.. Tükürdüğü- mü de yalamam.. Bir kere giriştim bu iddia- ya; ön sene daha uzasa bırakmam... — Fakat mahkeme masraflarını ödiye- ceksiniz gibi görünüyor.. Gülümsedi: — Onun ben de farkındayım. Antepte Yeniden 11 Millet Mektebi Açıldı Gazi Antep — 25 kânunuevvel Ante- bin kurtuluş günüdür. Bu yıl kurtuluş gününün emsalsiz bir şekilde kutlulan - ması için bazırlıklar yapılmaktadır. Kurtuluş günü Gazi Antebin müdafaası filmi de gösterilecektir. Antepte 11 ta- ne millet mektebi açılmıştır. Kadınlar için de başka mektepler açılacaktır. y el Haralarda Memur Va İşçi Çocuklarının Okuması Ankara — Karacabey ve Çifteler ha- vası gibi Tarım Bakanlığına bağlı mü- esseselerdeki memur ve işçi çocukları - min okumalarını temin için bu çocukla- | rın en yakın kaza merkezindeki okula gidip gelmelerini temin maksadile Ta - ı—lıhııbiılı"p'ojıhıınh—gu. Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: Eminönü: (Mehmet Kâzım). Küçük - pazar; (H, Hulüsi). Alemdar: (Esat). Beyazıt: (Belkis). Şehzadebaşı: (A - saf). Fener: (Vitali). Karagümrük: (Suat). Şehreminiz (Nâzım), Aksa - yay: (Ethem Pertev). (Samatya: (Teo- filos). Bakırköy: (İstepan). — Galata: (Asri İttihat). Hasköy: (Halk), Ka - sımpaşa: (Merkez), Beşiktaş: (Rıza), Beyoğlu: (Garib, Limonciyan). Şişli: (Dimitri). Sarıyer: (Osman). Üskü - dar: (Ahmediye). Kadıköy: (Alâed - din ve Rihat). Büyükada: — (Şinasi). Ü Heybeli: (Yuuf) İtir. Burada söylevler söylenmiş, bundan SAĞ ARE ÜĞK Ait e lez DAi Üinle — Bolu (Özel) — Çarşamba nahiyx sinde güzel bir cumuriyet anıtı dikil- , miştir. Anıtın etrafı güzel bir park ha- line konulmuştur. İki tarafında da fiskiyeli havuzlar yapılmıştır. Şimdi nahiyede müdür Necdettin 'trik tesisatı yapılacak, ayrıca köy oda- İtan geri kalmamaktadırlar. yde Elektrik Tesisatı Yapılıyor Bolunun Çarşamba Ünsal'ın delâletiyle bir de büyük yatı Mems€ol mşa cawmekledir. Bir de nü- mune köy odası yapılacaktır. Gelecek yıl metruk bir değirmenin suyundan istifade edilerek köyde elek- | ve Cumhuriyet anıtı Nahiyesinde yapılan yatı mektebi —— sına bir de radyo konulacaktır. Hulâ- sa Çarşamba nahiyesi bu havalinin en modern bir nümune köyü haline ge- tirilecektir. Bunun için hummalı bir çalışma vardır. Köylüler köylerinin bayındırlaşması hususunda çalışmak- — V U;ıınköprüde Bir Kuduz Köpek Birkaç Kişiyi Isırdı Uzunköprü (Özel) — Barada bir kö- pek kudurmuş, polis Hayri ile ahaliden bir iki kişiyi mırmıştır. Isırlanlar ve bunlarla temasta bulunanlar tedavi için —İstanbula gönderilmişlerdir. Köpek ahali tarafından | öldürülmüştür. Uzunköprüye Kar Yağıyor Uzunköprü (Özel) — Şehre aramra kar yağıyor. Son yağan yağmurlar Uzunköprü - Edirne şosesini geçilmez bir hale koymuş, Uzunköprü - Keşan yolunda da gelip gitme zorlaşmıştır. Kasabada mahrukat sıkıntısı başlamıştır. Trakyanın yol ihtiyacı üzerinde ehem - miyetle durulmak lâzım gelen bir mesele- dir. Edirne Yolunda Bir Kaza Edirne — Edirne - Kırklareli yolu ü- zerinde bir otobüs devrilmiş ve biri ağır, üçü hafif olmak üzere dört kişi yaralan- mıştı da Y tezahürat yapılmıştır. Gece saat sekizde bir alay yapılmış, bir araba yerli mallarla dol- durulmuş ve süslenmiş, önde şehir bandosu olduğu halde büyük bir halk kütlesinin de sonra alay dağılmıştır. Hafta müddetince 'bütün kahvelerde kahve ve çay yerine ıhla- mur içilmiş ve meyva yenilmiştir. Lise ta- rafından da bir müsamere verilmiştir. * Diyarıbekir (Özel) — Tasarruf haftası münasebetile kahvelerde, kıraathanelerde | kahve ve çay yerine ıhlamur, incir, üzüm ve fındık satılmaktadır. Belediye önünde | yerli mallar lehinde tezahürat yapılmıştır. | Bütün dükkânlar yorli mallarından vitrin- | İler yapmışlardır. Mektep talebeleri de el - | lerinde tasarruf vecizeleri yazılı Tevhalar taşıyarak sokaklarda dolaşmışlar, tezahü-. , rat yapmışlardır. l Havzanın Elektrik Ve Kaplıça İşleri Havza (Özel) — İlçebay Şevket !.ı.ı! kaplıca ve elektrik işleri üzerinde meş- | gul olmak üzere Ankaraya gitmiştir. Bu arada ekmek fiatları biraz yük- | sekçedir. Birinci nevi ekmek 12, ikinci mevi 11, üçüncü nevi ekmek te 9 kuruşa satılmaktadır. Havza zahire deposu va- ziyetinde olduğu için ekmek fiatlarının düşürülmesi mümkün gibi görülmekte- dir. Kandirede Çiftçiye Yardım Kandire — Adapazarı tohum islâk| istasyonunda çalışan Türk mü(ehıuıı—ı İlar, bu civar toprakları için elverişli bir |#ğaca yıldırımlar düştü. Ağaçları, tel- | buğday tipi bulmuşlar ve ismini Cum - huriyet buğdayı koymuşlardır. Bunun kilosu köylüye beş kuruştan dağıtılmış ve ekime başlanılmıştır. at Bankasının köylüye yaptığı yardım otuz bin lirayı bulmuştur. Bu yardım zincirleme kefaletle yapılmak- tadır. Diyarıbekir Ve Kütahya- rli Mallar Haftası Sadakai fitir En iyi — İyi — Son K. K. K. 17 16 24 00 105 80 İstanbul Müftülüğünden ! Hava kuvvetimizin yükselme ve artması için her törlü yardımın yapıl. ması yürt borçlarımızın en ileri ge - lenlerinden bulunduğu zibi bu gün diğer milletlerin de kendi varlıklarını in dürmaksızın hava kuv- ormakta oldukları görül- mekte olduğundan bu bapta Diyanet İşleri başkanlığından — verilmiş — olan fetva mucibince sadakai fitir ve zekât ile mükellef olanların Türk Hava ku- rTumuna yardımda ve bu suretle ana yurda hizmette bulunmaları — lüzumu ehemmiyetle ilân olunur. Buğday Arpa Üzüm Hereke Ko;)peratif Müddeti On Sene Daha Uzatıldı Hereke (Özel) — Burada on yıl müddetle kurulan kooperatifin müddeti bitmiş, fakat alâkadarlar müddetin da- ha on yıl uzatılmasını kararlaştırmışlar- dır. Nazillide Çok Yağmur Yağıyor Nazilli (Özel) — Bu yıl çok yağmur yağıyor, günlerdenberi devam — eden yağmurlar bazan da fırtınalı oluyor. Bir fırtınalı havada Nazilli pamuk is- tasyonu karşısındaki söğüt ağacı ile, Yazırlı köyü önlerindeki bir kuyuya ve graf tellerini parçaladı. Soğuk yok. Fa- kat yağmur çok ileriliyor. Menderesin | suları da epeyce çoğaldı. Taşmasından | korkuluyor. Kandirede Köylüler Birliği Kandıra — Kazaya bağlı bütün köy. ler arasında köylüler birliği kurulmuş- tur. Bu birlik, muhasebei hususiye işleri ile diğer her köyü alâkadar eden müş- terek işlerin kolayca yapılması için ça- lışacaktır. Çanakkalede Göçmen İş'eri Çanakkale (Özel) — Sıhhat müfettişleri Sait ve Kemal bütün köyleri dolaşarak göç- menlerin sıhhi vaziyetlerini tetkik etmek - tedirler. Göçmenlere her gün sabahları çay ve süt, öğle ve akşamları da wcak yemek verilmektedir. Tokatın Nüfusu 'Tokat (Özel) — 927 yılında Tokat nü- fusu 262622 kişi olarak tesbit edilmişti. Son sayımda bu miktarın 310151 - kişiye yükseldiği görülmüştür. Bu hale göre Tokat nüfusu 8 yılda (47529) kişi olarak art - miştir. Kütahyada Belediye Ebesi Kütahya (Özel) — Belediye ebesi İh - san Malatya ebeliğine tayin edilmiş, yerine Konyadan ebe Zehra Sedat gelmiştir. . Birinci Kânun 19 HİŞLERİN Saddelikk n ç Dışarıda Arıyan Erkek «On bir senelik evliyim, Fakat kocam « da aradığım sevgiyi bulamadım. — Bilâkis beni dövecek kadar ileri giden zulümleri ve işkenceleri ile karşılaştım. Böyle oldu- ğu halde onu memnun ve mes'ut etmeğe çalıştım. İlk zamanlar onu fuzla seviyor - dum. Gitgide bu sevgim nefrete döndü, Fakat ne çare ki bugün üç yavru annesi » yim, Birbirinden güzel olan — yavrulanma gok düşkünüm. Onlar da olmasa, geçen hayatıma bakıp ta esef etmeklen kendimi alamıyacağın. Buna rağmen bugün ra - hat ve mes'ut değilim. Ben evimde yav - rularımla meşgulken o dışarıda gezip eğ - lensin. İşte buna tahammül edemiyorum. Ne yapabilirim? » İzmir : Ülgün Sizin en büyük hatanız, lilikte sevginin ilelebet devam edeceğini zan- netmektedir. Sevgi zaman ile arkadaşlığa inkilâp eder. Kocanız size bu hayat arkadaşı — olabilirse — mes'nt olursunuz. Olamazsa saadeti yavrularınızın sevgi- sinde ararsınız. Bir ana için evlât sev- gisi kadar güzel ve temiz bir şey olur mu? Bu vaziyette kocanızı artık unu- tunuz. Ona, yalnız yavrularınızın ha- yat ve maişetini temin eden bir vasita gözüle bakınız ve bütün sevginizi yav- rularınıza veriniz. Kocanız dışarıda sun'i zevk ve eğlence ararken, siz rularınızın gözleri ve sevgileri içinde azami saadete erişebilirsiniz. Onun için üzülmeyiniz ve siz de kocanız gibi kendinize sun'i zevk ve eğlence arar Mmayınız. * Kırıkkalede,.. Ben sizin yerinizde olsaydım son, verdiğiniz karar dahilinde hareket ederdim, Belki muvakkaten işinizden | olacaksmız, fakat öteki netice sizin için ebedi bir işkence kaynağı olur. Yalnız oradan ayrılıp — uzaklaştıktan sonra da bu kadını unutabilir misiniz? Bu da bir meseledir * Çorluda Ç. Ç. H. Neye bu kızı doğrudan doğruya ailesinden istemiyorsunuz? Ben sizin yerinizde olsam böyle yapardım. * Ankarada N. Guldan Daha çok çocuksunuz. Böyle şeyler. le uğraşmayınız. Ateşle oynuyan çocü: gun muhakkak eli yanar. TEYZE Bir Doktorun Günlük Notlarından Sıtma Koması Ölümden Kurtulan Bir Köy Çocuğu Samsunun Terme köylerinden birinde, stmalı mıntakadayım. - Bir köy evin- den ağlamalar, çığlıklar geliyor. Öl - mek üzere ölan — ve tabiri mahsusla can çekişen on iki yaşlarında bir ço- cuk ölüm döşeğindedir. 1 — Nabrı zayıf ve gayri muntazam. 2 — Derecei hararet 41. 3 — Haunsta baygındır. Kuvvetli bir sıtma nöbetile bir hafta - danberi yatan, kanı çekilmiş ve dap- sarı bir renk almış olan bu çocuğun hayatımın kurtulması için uğraştım. Bir kaç kova soğuk su ile vücudunu yı- kadım. Soğuk çarşaflara surdım.. Sıkış- mış dişlerini açarak ağrına kinin mah - lülünden akıttım. Kâfuru ve kafein iğ- neleri yapum. Vücuduna masajlar suni teneffüsler ve el ve kol bareketleri ile kanını Rarekete getirmeğe çalıştun. Dört saat yanında bekledim. Şiddetli bir kusmadan sonra açıldı. Ateş terle düşmeğe başladı. Ölüm yatağından sağlık köşesine geçti ve bu yavrunun da hayatı kurtarıldı. Ve bu köy halkı teşekkür ettilar. (*) Bu notları kesip saklayınız, yas * hut bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. Perşembe (©)

Bu sayıdan diğer sayfalar: