19 Birinci Kânun Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı sTürk- Sovyef ç Andlaşması Onuncu Yıldön :münü Yaşayor Moskova, 18 (A.A.) — Sövyet mat- buatı Türk - Sovyet andlaşmasının o « nuncu yıldönümünü kaydediyor. Industrielizasyu gazetesi bu müna - sebetle neşrettiği büyük bir makalede diyor ki: 7 ikinci teşrin 1935 te on sene müd - detle uzatılmış olan 17/12/935 tarihli | Türk - Sovyet paktı, 1921 de akdedil- miş olan andlaşmaya müvazi — olarak iki memleket undaki münasebat için sağlam bir esas yaratmıştır ki, ta- rihi bir mahiyet almış olan Türk - Sov- yet dostluğu bu esasa dayanarak inki- şaf etmiş ve pekişmiştir. 2 Gazete, mütcakiben son on arı leri ve bilhassa milli endüstrinin ihda- sı alanında elde edilen bü terakki- leri izah ettikten sonra diyor ki: Türk efkârı umumiyesi, Sovyetler birliğinin ve Sovyet barış siyasasının cümhuriyet Türkiyesi için olan ehem - miyetini takdir etmektedir. Türk - Sovyet dostluğunun takdirinde Türk efkârı umumiyesine tamamiyle iştirak etmiş olan Sovyet efkârı umumiyesi bugün, iki dost memleket münaseba - Sal ana vesikanın onuncu yıl- dönümünü sevinçle karşılamaktadır. Kimyagerler Toplandı| Ankara, 18 (A.A.) — Türk kimya- gerler dördüncü kurultayı bügün top - lanmış ve Kayseri saylavı Salihin baş- kanlığında çalışmasına başlamıştır. Yapılan seçimde yeni idare heyeti Resimli Makale ÇA Cemiyet nizamının ayakta durması, yalnız kanunla, polis ve jandarma ile mümkün değildir. Cemiyetin bul ettirdiği müşterek bir takım kanaatlar, filân vardır ki, cemiyetin asıl mesnedini bunlar teşkil eder, ka- nunlar bile kuvvetlerini bunlardan alırlar, Bunların arasında en mühim telâkki namus Fertler, aileler ve cemiyetin temellerinden SON POSTA bütün fertlerine ka. telâkkiler, an'aneler telâkkisidir. biri namus telâkki- Sinop Yangını Ateş, Bir Felâket başkanlığına tekrar doktor Azmi Re-| | fik Bekmen, genel sekreterliğe İbra - him, üyeliklere Edibe İzzet Kemal ve Nüzhet seçilmişlerdir. Kurultay birer telgrafla Atatürke, İsmet İnönüne ve Recep Pekere saygı- larını bildirmiştir. MACA_RİE&NDA' Bir Şarbay Ve Yüksek Memurlar Tevkif Edildi Peşte, 18 (A.A.) — Solnok beledi yesinde mübim ihtilâslar bakkında| müddeiumumilik bir müddettir tahki - katta bulunuyordu. Bu şehrin şarbayı 'Totb ve diğer bir çok memurlar tev - kif edilmiştir. İki yüksek memur ölümü tercih etmişlerdir. Bir Adıın_ı Kudurarak Öldü Acıbadem, 18 - (Özel) — Kazanın Dedeyel köyünden İbrahim, bir ay ev- | vel kuduz bir köpek tarafından ısıril dığı halde bunu - gizlemiş, tedaviden tı. İbrabim pek geç bunu ifşa in tedavi altında iken ölmüş- lür. Ayni köyde bir öküz ve bir koyun da kuduz köpek tarafından ısırılarak ölmüştür. Bu hâdiselere sebep olan kuduz köpek aranmaktadır. İsvoç - Türk Ticaret Ve Klering Muahedesi Yenlleniyor Ankara, 18 (Özel) — Bu ayın se - hunda müddeti bitecek olan İsveç ve Yugorlavya tic. ve klering muka - velelerinin yenilenmesi için konuşma - lara başlanacaktır. Hint Müslümanlarının Protestosu Kafküta, 18 (A.A.) — Şarbay ile ğar kurulunun on beş müslüman azası, ngiliz makamlarının idari memurluk - ri yalnız Mecusilere teklif etmelerini | Protesto için istifa etmişlerdir. k Şehrin Üzerine Çök Dalgası Halinde müştür SEĞA Ö üÜ e aa e Sinop — Geçenlerde şehrin bir kısmını harabeye çeviren yangın, hakikaten bir felüâket gibi şehrin üzerine çökmüştür. Gönderdiğim kısmını göstermektedir. Bir Italyan Y hillerimizde İzmir, 18 (Özel) — Sakız adasın.! da kireç yükliyen İtalyan — bandıralı Marya yelkenli gemisi, İstanköy ada - sına gitmek üzere yola çıkmış, şiddetli bir fırtmaya tutularak direkleri kırıl - miş, yelkenleri uçmuştur. ( Yelkenli tam altı saat fırtına ve dal- resim yangın - sahasının bir elkenlisi Sa- Parçalandı galarla mücadeleden sonra Seforihisar sahillerimize düşmüşlür. Mihal kap - tanın idaresinde bulunan üç tayfa ve kaptan kurtularak sahile çıkmıştır. Bunlar, dün İzmire getirilerek serbest bırakılmıştır. Bir vapurla memleketle- rine döneceklerdir. Bulgar Ajansının Bir Yazısı Sabahları çıkan bir arkadaşımız ya- zıyori | Bulgar telgraf ajansının verdiği bir | babere göre, Türkiye erkânıharbiyesi mümessili olan General Asımla yanın- daki üç erkânıharp Belgrat ve Bükre- üşler... Bu ajansa göre güya nin Meb'usluğu İzmir, 18 (Özel) Şarbayımız doktor Behçet Uz'un münhal saylav - hıklardan birine namzet — gösterileceği hakkında bir yayıntı vardır. Türkiye, Romanya ve Yugoslavya ara: sında bazı müzakereler cereyan et - mekteymiş.. r Bir okuyucu yazıyor: »Haliç vapurlarının ekserisinin güvertelerinden salonlara sı - zan sudan yoku salonlarında oturmak mümkün değildir. Gerek köprü üzerindeki, gerek iskelelerdeki bekleme odala- rında soğuktan oturnp vapur beklemek imkânsızdır. Hele bu bekleme odaları, pislikten, çamur ve tozdan oturu- İSTER — — İSTER İNAN İSTER İNANMA! sidir. Namussuz adam hoş görülmez, affedilmez ve insanlar ara- sında yaşamağa lâyık görülmez. Hattâ, analar, babalar, namus- suz bir evlâdı benimsememekle kalmazlar, bazan onları feda edecek kadar ileri giderler. Namus yüzünden hapishaneye düşenler, katil olanlar bile var- dır. Cemiyet içinde yaşamak için her şeyden önce © cemiyette cari olan namus telâkkisine riayet ve hürmet etmek lâzımdır. İyan Pola oğlunun suçsuzluğundan e - Bir Türk Gencinin Sayfa 3 ci * z “ Sözün Kısası Züğürt Tesellisi Mi ? Ek - Ta skaralık» — diye — bir Ben — bu fikirde değilim. Bence, maskara olmak için fakir olma> ga hacet yoktur. Nice zenginler, para babaları bilirim ki, insan karşısına çıka- cak yüzleri yoktur. Zenginlik kolay hazmedilir, temessül edilir şey değil - |dir: Hele'sontödan görmekerin bali yüz: |de doksan gülünç ve yahut ki feci olur. Altın zirh her vücuda uygun düşmez, ekseriya bir taraftan pot yapar. Fıkaralığın, kendisine mahsus - bir vekarı, bir nevi asaleti vardır. Fakir mütevazıdır. Tevazu ise, en güzel me- ziyetlerden biridir. Bu, işin manevi cihetidir. Maddi ci- hetipe gelince, zenginlik, adamı her türlü suiistimale sevkeder. Her istediği saadete erişen, canı neyi çekiyorsa onu yiyebilen, hazlarını temin hususunda hiçbir imsake lüzum görmiyen bir insa- nn bünyesinden hayır mı umulur?. Ö- tedenberi, bazı hastalıklar vardır ki, he- kimlerce: «Zengin hastalığı» diye yad edilirler. Karaciğer, mide, barsak &rı - zalarından bir çoğu ile romatizma, nekris, damar katılığı, hep, nefsine mahrumiyet çektirmemiş, zevkini, sa- fasını tam olarak sürmüş zenginlerin nasibidir. Fıkaralık, zaruret derecesine varır - sa, şüphesiz ki ıztırap verir. En zaruri Muvaffakiyeti Liyejde Birincilikle Kimyager Oldu İzmir, 18 (Ö- zel) — Belçika - nın Liyej şehrin: de üç yıldanberi knyağmlük ü e sil eden ve şeker * ihtisası yapan | Memduh Recep , / tahsilini birinci - dönmüştür. Çok muvaffak — olan bu gencin şeker fabrikalarımız da vazife alaca- Memduh Recep ğa haber alınmıştır . Lindbergin Çocuğu Hauptman'ın Anası Acıklı Hir Arzuhal Verdi Berlin, 18 (A.A.) Uçman Lindber -| gin çocuğunu kaldıran Hauptman'nın | anası bayan Pola yeni Jersey ilbayına bir arzuhal sunup, oğluna verilmiş o- lan idam cezasının hapse çevrilmesi - ni dilemiştir. Çok dokunaklı bir tarz - l9 yazılmış bulunan bu arzuhalde, ba- min olduğunu söylemektedir. Turizm Kanun Projesi Ankara, 18 (Özel) — İktisat Vekâ. leti tarafından hazırlanan turizm hak. kındaki kanun projesi bakanlıkça bir daha gözden geçirilmeğe başlanmış - tır. Lüyiha bugünlerde, Başbakanlığa MA ktir. Sergi Ve Panayırlar İçin Bir Kanun Lâylhası Ankara, 18 (Özel) — Memleket da. hilinde açılacak sergi ve panayırlar için hükümet bir kanun projesi hazır - lamıştır. Yakında müzakeresi yapıla- caktır. Tamıyacak bir haldedir. İNAN İSTER Yolcular vapur beklerken ıslak, çamurlu ve kırık - sıralarda oturmağa mecburdurlar. Kış ortasındayız. İstanbulda bulunuyoruz. Halıç ihmali yüzünden husule gelen bu halin, belediye zaranında da devamı caiz olduğuna, artık : Üa INANMA! BB ĞÜL İ zi ĞĞi R ni el li y dernimle; şirkelmin ihtiyaçlarını temin edememek kötü bir peydir. Fakat bu kadarını temin edebil- dikten sonra, fazlasını yapamamak in- sanı müteessir etmemelidir. Fıkaralığa alışılır.. Alışıldıktan sonra da, maddi we manevi, nisbeten huzur içerisinde yaşamak mümkündür. Halbuki, zengi- nin rahatı, huzuru yoktur. Parasının çokluğu bile bazan onu bizar eder, Para ile satın alınamıyan beşeri bazı saadetlerin önünde onun, aczini idrak etmek yüzünden duyduğu elemin dün- yada benzeri yoktur! Bazan, bir hiçle döşenip, süslenmiş mütevazı bir kulübenin içini dolduran |saadet havasının, lüka sarayların kapı - sından içeriye uğramadığı olur. Fıkaralık maskaralık.. diyenlere şa - İşarım. Alın terile kazanılan üç kuruşun (tadını, bu köbne kü nin üÜzerinde, a- dama hiç bir şey temin etmezl ——— —— İftarlık : Sonra Yerler, Hal!l Vaktile, dini farzlara pek riayet edilmi- yen ekâbir konaklarından birine, memleket- ten, toy bir ahçı çırağı gelir. Ustası sorar: — Adın ne? — Oruç! O gün ağkalara misafir gelip, mutlağın bir köşesinde pineklemekte olap adamcağı zan biri atılır — Ne dedin?. Ne imiş adın? — ÖOrüçt — Aman, sakın konaktakilere duyur - ma! Kendine başka ad bul! Çırak afallayıp tat — Neden? Deyince, misafir: — Adının Oruç olduğunu duydukları gi- bi, seni sonra yerler, hal cevabını verir Tifli Lehistan Ve Fele- menk'e Ticari Muamelemiz Ankara, 18 (Özel) — Bu yıl Polba - ya, memleketimizden önemli miktarda ithhalât yapacaktır. Şimdiye kadar badem, ceviz, kuru üzüm, tütün ve hamı ipek ithalâtını İtalyadan yapan Polonya hükümeti, zecri tedbirler do- memleletimiz- bu — bususta layısile bu maddeleri den alacaktır. Türkofisı tetkikler yapmaktadır. Öğrendiğimize — göre — Polonyadan başka Holla da bu yıl memleketi- mizle geniş mikyasta muamele yapmı-