8 Sayfa | Büyük Deniz Romanı SON POSTA Yazan: Kadircan Kaflı |Kosaın Aı Amiral Don Anrikezin Gemisi Alev- ler lçınde Yana ana Batmıştı - .B — Hep birden ...Dikkat.. miye... Birincinin işi bitti ır(ılı rak o odun yığınını... Leventler o kadar coşmuşlardı ki, sanki harp değil, oyun oynüyorlardı. Top gürültüleri arasında yükselen bir ses bütün kuvvetiyle, bu gürültüle « rin üstünde duyuldu: — Heceyy!... Reis... Arkadan düp- man geliyor... Düşman geliyor... İki düşman Gemisi!.. Bu, grandi direğindeki vardiya idi. Kemal Reis de, onun yanındakilerle diğer leventlerin de çoğu geriye bak - tılar.. Amiral Anrikezin karakol gez - mek üzere açıklara göndermiş olduğu gemi Boğa Hüseyinle Hamzanın yap - tıkları aldatıcı manevraya bakmamış, limanın ağzındaki Türk filosuna saldır. mak için bütün hıziyle ileri atılmıştı. Yalnız bu kadarla kalsa pek aldır - mazlardı. Çünkü Hamza ile Boğa baş - lı başına onu haklayabilirlerdi.. Hattâ Kemal Roisin üç gemisi bile kıç toplari- le döverek batırırlardı. Fakat bu sefer grandi direğindeki vardiya eakisinden daha kuvvetli bir sesle ve daha büyük | bir telâşla yeniden haykırmıştı: — Düşman var.. Sancak kaç omuzlu- ğunda,.. İki düşman gemisi... Heyy, üzerimize geliyorlar... Kemal reis ile arkadaşları oraya da bak- tılar. Sahiden iki düşman gemisi daba geliyor- duü. Üç olmuşlardı. Üçü de, keşişlemeden esen güzel rüzgü- rın altında çok iyi yol alıyorlardı. Neredey- se filoyu arkadan vuracaklar, iki ateş ara- sında bırakacaklardı. Boğa Hüseyin şimdi üç İspanyol gemi - sinin yanında yer almak — istiyormuş gibi geriye dönmüş, Hamza da kovalıyormuş gibi görünmekle beraber onun bu manev - rasma göz yummuştu. Yeni Kısmetler Çıktı.. Kemal reis kaç kasaraya koşarken ku * mandayı verdi: — Dikkat ... Ateş ke...sl.. Geriye... Geti dönüyoruz... Vardiyan, vur tokmağı.. Nerede pire... Aferin... Çabuk davran... Açılıyoruz. Yeni kısmetler çıktı. Kemal reisin gemisi geriye doğru bir hamle yaptı. Kırk dokuz kürek birden büyük bir hız.| la çalışmağa başlayınca koca kadirga bir kuş kadar hafif olmuştu. Pire Mustafa da yalnız arka yelkeni çabucak çektirmiş, dö- nüşü çok kolaylaştırmıştı. Diğer iki Türk gemisi de hemen Kemal reis gibi yapmışlardı. Büyük bir Ümitle ve bütün bızlarile ge- len düşman gemileri onların bu kadar ça- buk döneceklerini akıllarıa getirmemişler- di. Artık Türkleri yaman bir şekilde sıkış - tındıklarını sanıyorlardı., Kemal reiz dosdoğru karakol gezen zemi üzerine saldırdı: — Rampa edilmiyecek. Borda toplarile ateş edilecek... Dikkat... Kendisi önde gidiyordu. Ahmet reis onun arkasında idi. Koca Muzlih düşman gemisinin sancak tarafına geçmiş, böylelikle ortaya almış - lardı. Alev Ve Duman Düşman gemisi tam ortaya geldiği za - man Türk kadirgalarında iskele ve sancak | bordalarında alevler ve dumanlar görüldü. Alev ve duman... | Sanra birbirinin arkasından düşman ge- misinin güvertesini, kasaralarını — yalıyan, bordasını parçalıyan gülleler... © da ateş etmişti. Fakat Türk topçuları kadar çabukluk gösterememişti. Bununla beraber bir gül - le Kemal reisin baş kasarasının orta yerine yapış'ı ve üç dört levent külçe balinde gü- verteye yuvarlandı. Kemal rek bını büsbütün kızdı. | | . İkinci ge- | Koca Maslih düşman gemisinin sancak tarafına geçmiş, ateş ediyordu. ça parça olmuş, kasaraları devrilmiş, di - rekler kırılmış ve yelkenler güverte üzeri- me düşerek ortalığı büsbütün karıştırmıştı. Gemi Yanıyor.. Güvertede ölüler birbirinin üstüne yığı- hyordu. Denize düşenlerin, bağıranların, yardım istiyenlerin, boğulmak — korkusile Türk gemilerine doğru kollarını uutııık yüzenlerin sayısı yoklu, Kemal reis son dönüşünde gemiye büs- Bütün yaklaştı ve içine bir kaç yağlı paçav- ra attı. Gemi tutuştu. Büyük çatırtılarla yanmağa başladı. Şimdi Valânsiyadakiler bunu da görü- yorlar, yırtınıyorlardı. Amiral Anrikez kendisini kaybetmiş de- gildi. Hattâ umulmuyacak kadar soğukkan. Hhık göstermişti. Türk gemileri limanın ağ- zından çokilir çekilmez kalyonlarından beş altı tanesini dışarı çıkarmıştı. Kastellon tarafından gelen iki düşman gemisi hemen Türk gemilerine saldırma - miş olsaydı, Kemal reis orları çabuk haklar, yeniden Himanın ağzına dönerek Valânsi - yalılara verilmekte olan dersi bitirirdi. Fa- kat buna vakit kalmadı. İki düşman gemisi karakol gezmeklen dönen gemi gibi fazla atılgan olmamışlar, top dücllosuna başlamışlardı. İkisi de Türk filosunun iki tarafına açılmıştı. Biraz önce düşman gemisinin etrafında bir ateş çem - beri gibi dolaşan üç Türk gemisi henüz ay. rılmağa vakit bulamadıkları için bu iki ko- caman İspanyol gemisinin orta yerine düş « mekten kendilerini kurtaramarışlardı. Bununla beraber Kemal reis te, arka - daşları da yılmıyorlardı. Her ikâ bordadan ateş ediyorlar, orta - : duman, alev ve yıldırımla inletiyorlar. Kemal reis amiral Anrikez filosunun li- manda kalan gemilerinin de birbiri ardın - dan çıktıklarını gördü. Şimdi savaş sahiden — yamanlaşacaktı. Çünkü on ikiye karşı beş idiler. Kemal reis kumandayı verdi: — Engine.., Engine... Gemisinin provası Valânsiyanın açıkla - rına döndü, Diğerleri de öyle yaptılar. $Ş$imdi Boğa Hüseyinin Valânsiyaya doğ- ru kaçması gerekti. Fakat Kemal reis Tle di- ğer Türk reisleri öyle bir manevra yaptılar ki görenler bu küçük İspanyol gemisini ön- |lerime kattıklarını sanacaklardı. Öyle ki İs- panyol gemisinin, onların önünde — engine doğru uzaklaşmaktan başka bir şey yapa - miyacağını herkes kabul edecekti. (Arkası var) | Fırtınanın | Blân çosu (Baş tarafı ! inci yüzde) Ayasofya meydanındaki çınar ağaçla - tından biri de devrilmiştir Fenerde de, Molla sokağında 9 sayılı evin bir duvarı yıkılmış. Eyüpte bir evin bir tarafı çökmüş, Beyoğlunda, Burmah sokakta helvacı Mehmedin dükkânmın ke- penkleri Hatiçe isminde bir kadımın başına düşerek yaralamış ve Hatiçe hastahaneye | kâldırılmıştır. Memrâmiyetle kaydedilmektedir ki bü- tün bu hâdiseler srasında insanca bir zayi- at olmamıştır. Arzpazya Vapuru Fırtınanın en büyük maddi zararlarım, fırtına koptuğu zaman, Karadenizde ve İstanbuldan 45 mil uzakta bulanım Yunan bandıralı Azpaziya Nourkos vapunu gör müştür. Fırtına sırasında, Üklü buluran kaptan köp- mü, direklerini ve teknenin üst kısmın- kererte |vapurun güvertedeki yükün daki kamaralarını tamamen deniz alımış ve vapur tek bacalı bir tekneden ibaret kal - mıiştır. Naşit - Ertuğrul Sadi Halide Şehzadebaşı TURAN tiyatrosunda Bu gece saat 20,50 da HÜLLECİ Komedi 4 perda Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda 5/12/935 Petşembe akşam emat 90 de SAL GAZ Yazan ! Ekrem Reşit Musikt Cemal Reşit Iuııu!ııııııı Talebe dünkü törende Mülkiye Mekfebmın S0 inci Yıh Siyasal bilgiler okulu (Mülkiye mekte - bi) nün ellinci yıldönümü münasebetile dün mektepte bir tören yapılmıştır. Bu törende mektebin eski mezunları da bazır bulun - ı-ııtı-. Tövren mektep vektörünün bir nut- lı ile başlamış, bunu mektebin 27 yıllık en eski hocası Hasan Tahsinin söylevi ta- kip etmşitir. Hasan Tabsin söylevinde mektebin — tarihçesini anlatmış, bundan sonra muallimilorden — Mudlibittin. Adil ile mektep talebesi biner söylev söylemişler- dir. Söylevlerden sonma da davetlilere bir |çay şöleni verilmiştir. Urlada Bir Ceset Bulundu (Baş tarafı ? inci yüzde) la birlikte batmıştı. * İnebolu vapuru hâdisesi, beri birinci sorgu hükimliğine intikal dünden « , | etmiştir. Alınan ifadeler, zabit varakaları ve evrak 178 sayıfa tuttuğu için sorgu hâkimi evrakı ancak bir- hafta içinde İtetkik edecek, ondan sotra sorguları - nu başlayacaktır. Tahkikatın genel savmatılıkça nan sonucuna nazaran ortada bıııncı kaptan Mehmet Ali için mesleği bir g: Tüş ve düşünüş noktası mevzuubahstır. Kaptan. tehlike — sırasında ıneılığ bilgisine dayanarak — vapuru — baştan alh- |korkunç bulmuştur. Bu noktanın ten- İvâri ve daha safim bir kanaate varıl - ması ancak mahkeme safhalarında İtaayyün edecektir. İnebolu vapuru fa> ciasına İzmir adliyesi bakacaktır. Ad. Bıl- Fıınııı 'I'Iyıımıuniı Halk Ooıı-. Bu akşam saal 20,30 da SEVDA ÖTELİ Büyük fantazi operet Pek yakımda Teli Türna Bü akşam SÜM ER sinemas.nda Beynelmilel casusların entrikalarım ç virdikleri Boğdadım büyük ve bilmez çöllerinde aşk va vazifenin çarpışmısı BAĞDAD YOLU Yerlilerin inyanı, bialerce suvarı ve piyade kıt'alarının işlirak ettiği Hüzük harp. Oynuıyan'ar : PİERRE RICHARD WILLM - KATE DE NAGY- JACOUES CATELAIN Büyük ve yüksek kıymeti bir film olmak İtibarile numerola yerlerin evvelden aldırılması rlen olunur. Telefon: 42851. A Bu skşamı KONTİNA FRED ASTARE v Lüâveten: Yeni Paramount Jurnal R A Y -— NTAL muhteşem filmi takdim ediyor. Oynmıyanlar GİNGERS ROGERS Bütün eğlencelerin en fevkalüdeni. kara etmeği, karşılaşan akibetten daha | TETİ & En eski hoca Hasan Tahsin mutkınu okuyor —— Yolcudan Son Postaya Mektup (Baş tarafı I1 inci yüzde) — — Biz vaktiyle can kurtaranları#/ sek fena olmıyacak? dedim. — Hlaklısın amma, dedi, “W"ı* Yaniğe sekdbiyet Vönlik diye çanilili okurlar Ri Çaresiz kaderin yazdığını bekleti? ye karar verdik.. Sisamdan s#onra gece deniz kabif h.. Bazan vapur sanki bir tirbuşof muş da-dehizin dbinakki bir wüN çikarmağa uğramyormuz giki GÖM ne bir çokura inyor. İnsan y «dur bakalım, bir şeyler oluyoruz* p iye nefesini tutuyor, bu inişin M€ , biteceğini korka korka bekliyor- Ba zan da vapur asansörmüş de AİPv:. tepesine yükseliyormuş gibi titrey'? reye çikıyor. İnsan böyle Bbir cı“; mantıkt meticesi olarak bir infil patlayış bekliyor. Vallah mübalâğa değil Küllük fezidir diye Alayün körfezine I.' | Ve Alagün körfezinin dibıııdı “İküğü tanlarnayıniza sbandi a.aıı şıw.d-ı.. » diye oradan çıkip yart! / İçandaki körfeze girdik, bir de ne (lim2 Ta dibinde Küllük saklanıp Ö müyor mu? Hele şu Küllük Ş w |haspalığına bak!, Sanki biz onu lmnı miyız? |“Buna (navigotlori empitigne <— N 'İık» drrkr __/ (Liebestraume) 'i Büyük — kompostör — ( FRAN LİSZT)in hayatım, Avmpıl!lcb:; RİOHARD - WA' yaptıklarını, dörn âr lehine — müdahalösini Haftanın en güzel lilmi AREN DÜNNE K GİNGER ROGE pAA FRED ASTA! ROBERTÂ Büyük muvalfakiyetle MİLLİ sem devam ediyor. ı Aymıca : En Son FOX Jura"