MAHKEMELERDE CS ÖDÜKLERİMİZ Oğlunu Dava Eden İhtiyar Baba İkinci sulh ceza salonu. Yüz ylhk bir ihtiyar iki kişinin kolları arasında salana alınarak davacı tarafa © turtuldu. Suçlu tarafa da otuz beşlik bir genç geçti. Hüökim davacıya sordu: — Adın nedir? İhtiyarın dudaklarında sönük bir tebes- süm Gtredi: — Abdüllütif. — Bu duvn ettiğin adam senin neyin- İl dir? — Oğlumdur. — Sana ne yaptı? — Anlatayım. Hem öyle anlatayım ki setrafını cari, ağyarını mümin olsun.. Fa | kat önce sebeplerini söyliyeyim. Sebebi... Sebebi... Sebebi... — Canım bırakın sebebini.. Seni döv - dü mü oğlun? — Dövdü.. Dövdü.. Arkama, iki tane. İki tane yumruk indirdi... — Ne diyeceksiniz Bay Ömer Faruk? — Dövmedim efendim!. Şahitler dinlendi.. Bu şehitlerin ifadele « pine göre hâdisenin mahiyeti şu idir İhtiyar adamcağızın Gemlikte bir fab - rikası var. Bu fabrika iki oğlu arasında bir törlü paylaşılamıyor. Büyük oğlu Ömer Faruk annesini ve babasını boyunu zorluyor! «Fabrikayı bana bırakın!» diye.. Anne, baba da buna razı olmuyorlar.. Ömer Fa- tuk ta arasıra her ikisini birden incitiyor. Kendisini ayıplıyan tanıdıkları da: — Benim yaptıklarim onlara azdır bi - İe!.. cevabını veriyor. Bu baba - oğul duruşması s7 kalsın vu- rTuşmayla bitecekti: Dinleyiciler arasından yirmi beş yaş - larında bir genç suçluya dönerek kızgın bir tavırla bir kelime söyledi. Meğer bu genç, âbtiyarın küçük oğlu imiş,. Suçlu sandalye » sinde oturan Ömer Faruk asabiyetle fırla- dı: — Bay zeis!.. İşittiniz yal Kardeşim ba - na tahkir edici lâf söyledi. Tecziyesini is. terim.. Mevkü muameleye koyunuz.. Attı» timz dışarıya. Davacı taraftan bir kaç kişi daha bağ - Yışmaya karışınca koridordaki bütün insan- Tar kapı önüne toplandılar. Hâkim gürültücülere tebliğ ettir — Kanın mamna dışarıya çıkınız!,. Örer Faruğu da ihtar etti — Suçlu sandalyesinde olduğunuzu u- Butmayınız.. Hakkınızı sükünetle müdafaa ediniz!.. Ve duruşma başka güne kaldı. Bir Doktorun Puzar Günlük Notlarından (*) Tabes Ağrıları — Şimdi gene bir operatörün muaye- mesinden geliyorum. Bende apandisit var diyorlar, Ameliyata cesaretim yok. Çak korkuyorum. Midemin üzerinde ve belimdeki ağrılara dayanamıyorum. Uykularım azaldı. Çok sinirliyim. Siz bir çare düşünün rica ederim, diyor, u- zun boylu şikâyetini anlatan hastam ak- lı başında bir fen adamı, Kendisinden vaktile geçirdiği bazı hastalıklar hak - kımda izaha” istedim ve nihayet mua - yene ettim: | — Belden geler: ağnlar çivi sokulu - yor gibi şiddetliydi. Z — On sene evvel kendisinin anlıya- madığı fakat şimdi sabit olan bir firen- gi geçirmişti. 3 — (Rfa) fi'ii mün'akisleri ma'dem- du. 4 — Midede ağrılar, barsaklardaki snclar geçirmekte olduğu bir (seli zahri) tabes hastalığından ileri geli - yordu. Bir hastaneye yatırdım, muny- yen usullerle tedavi altına aldım ve yüzde elli tedavimden fayda gördü. Ağnlar durdu. Yalnız yürüyüşte bir bozukluk eseri kaldı. Tedaviye | artık| ayakta devam etmektedir. gl (9) Bu notları kesip sakleyiniz, ya” het bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. so TA MEMLEKET HABERLERİ | Izmir Telefon Şirketi de Satın Alınıyor, Bu Tesisatı Bele- diye İşletecek İzmir (Özel) — Hükümetimiz İzmir telefon şebekesini satıs almağa karar verdi. İzmirdeki telefon şirketi İsveç sermayedar. larının tesis ettikleri bir şirkettir. İsveçli Erikson şirketi İzmir telefonlarını otomatikleştirirken, İbüyük kâr bırakacağı ileri sürülen bu işe İzmir belediyesinin de iştirakini ileri sürmüş, İzmir Urayı yüzde (52) sermaye kuyarak İbu şirkete dahil olmuştu. Erikson şirkeli bu fırsattan istifade ederek İzmire, telefon te- sisatında kullanılmak üzere bir çok telefon malzemesi göndermiş, bu suretle İsveçlilerin koyacakları sermayeyi bu şekilde ölü mal- lara kapatarak yalnız belediyenin mütedavil sermayesini ortada bırakmıştır. Erikson şirketinin stokları bir taraftan İzmirde istiblâk edilir- | hen, öte taraftan da fuzuli hatlar yüzünden sermaye öldürülmüş- tör. Dört yl içinde belediyenin sermayesi tamamen bitmiş, şir- ket belediyeyi bu işten iflâs bayrağile ayırmağa kalkışmıştı. Hü- kümetin müdahalesi, belediyenin sermayesini kurtarırken, Erik.! son şirketi de gönderdiği ölü stok sermayeye ait masrafı yl me, eter ye emr VE İRİ a gebeliğe hnbonndu mülmalparduma baalamscektız: Telefon şirketinin bu durumile kazanması imkânları çok az-| o Öğrendiğime göre İzmir belediyesi, havagam tesisatı gibi te- dı. Hükümet verdiği kesin bir kararla telefon şirketini, bütün te-İlefon şebekesini de üzerine alarak işletecektir. sisatile satın almağa karar verdi. Antalyada Bolu Parti Kon- Üç Kasabanın Muhteşem Bir grelerinde Gençleri Anıt Yapılacak Köylü Yol, Mektep ve Bir Arada İzmir telefonu otomatik santralı Sermayenin em mühim kısmı İzmir belediyesine sit olduğu için İzmir telefonlarının devletleştirilmesi çok kolay olacaktır. Şirket hükümete devri hakkında kararını verecek, ondan sonra Erik- Ad. Bil Antalyada deniz kıyısında 38 met- re uzunluğunda ve granitten bir ant yapılacaktır. Bu anıt deniz yüzünden 50 metre yükseklikte bir kaya üzerine aş Ekimine Müsaade | Kırkağaç, (Özel) — Güçbeyli genç- İstiyorlar Bolu— ilimizde kamun parti kon- ilerbirliği ile Kırkağaç bandosu Çocuk esirgeme kurumu menfaatine bir mü- samere vermek üzere Somaya davet dikilecektir. Anıtın kaidesi ç üzerinde | £eTTTİ devam ediyor. Kongreler çok a-| edilmişlerdir. Güçbeyli gençleri Soma- ri mi ün eye a, | lâkalı olmakin parti il başkanı kongre-|da Mavi yıldırım'ı temsil etmişlerdir. ker ve yurdu temsil eden figürler bu- lunacak, granit sütunun üzerinde de! 10 metre yüksekliğinde bronz bir kurt bulunacak ve bu kurt Akdenize baka-| caktır. Amlı heykeltraş Torak yapa- caktır. Emette Köy İsimlerinin Türkçeleşti rilmesine Teşebbüs Edildi Emet, (Özel) — İlçebaylık 95 köy. den 26 sının arapça adlı olduğunu tes- pit etmiş ve bu köy adlarınm öz Türk- çeye çevrilmesi İçin teşebbüslerde bu- Tanmuştur. Mahalle, sokak, semt isim- leriyle bazı esnafın tabelalarında yazı- lerde bulunmaktadır. oaununğfö gAcii hbuEı m mmm iınb Parti kongrelerinde köylünün en Kırkağaç bandosu da bir konser ver- çok İstediği yolların yapılması, mektep miştir. Müsamereden sonra Çocuk e aşılması, haşhaş ekimine müsaade ve- sirzeme kurumu Güçbeyli, Kırkağaç rilmesi, bilhassa mevcut orman kanu- ve Soma gençlerine bir çay şöleni ver- nunda köylüye iş olan haktan yeni or-! mişlerdir. Muğlada man kanumu çılıncıya kadar mer'i 0-| lan kanun mucibince istifade ettirilme- Atatürk Heykeli Sipariş Edildi si noktalarıdır. Muğla—Cumuriyet alanındaki onun- Samsunda cu yıldönümü anıtının Üzerine kona Eski Eserler incelen- cak Atatürk heykeli eksiltmeye kon- Samsun, (Özel) — İçinde meğe değer bir çok tarihi izerler bu- muştur. Heykel tabii büyüklükte ve lunan Samsunun bilhassa, Çatmaoluk 1.85 yüksekliğinde olacaktır. Eksiltme köyünü de içine alan Akalan harabele- müddeti bir aydır. Heykel ihale edil ri bir çok kıymetli taşlarla doludur. |dikten üç ay sonra yerine konmuş ola. Ik hacı, hoca, hafız, molla, hatip, Ta“ Şehir kütüphanesinde bu harabeler-|caktır. Hip, tekke, fetvahnne gibi İsimler kal-| i., bahseden bir kitap mevcuttur. dırtılmıştır. Evlerdeki kafesler de kal! dırtılmaktadır. Belediye kahvelerde, tavla, domina ve kâğıt oyunlarını ya. | sak etmiştir. İ Bolu Köylüleri Hükümetten Yardım istediler Bolu iki aydır havaların ekime müsait gitmesinden köylü çok memnun dur. Çiftçiler kışlık tohumunu ekmiş. tir, Kuraklıktan müteessir olmuş bulu- 'nan bazı köyler yemeklik ihtiyaçlarımı hükümetten istemişlerdir. Bundan başka Mamados ve Çakallı | Muğlada Yağmur Muğla — Yirmi dört saattir oara- köylerinde, eski zamanlardan kalma|lıksz ve sürekli yağmur yağmaktar yeraltı mağaraları ve bu mağaralarda bir metre murabbaı genişliğinde, ho- kasanla işlenmiş tuğlalar bulunmakta» dır. Ayrıca Kara Samsunda da yeral. tuuda hamam ve su dehlizleri ve bir çok eski eserler saklıdır. Yapılacak bir araştırma neticesin- de daha bir çok böyle kiymetli eserler bulunacağı umulmaktadır. Gerede Debaghanesi Gerede, (Özel) — Belediye çarşı ortasında bulunan debağhaneyi kasa » banın baricine çıkarmıştır. dır. Bafrada Elektrik Işi Belediye Meclisinde Ha- raretli Münakaşa Oldu Bafra—Şar kurulu toplandı. Şarımı- zın önemli işlerinden olan elektrik işini tetkik etti. Kurulun önceden ayirdığı özel ko- misyon aylardan beri şirketin muka- veleye riayet #erecesi hakkında yap- tığı tetkiklerden basıl eylediği kanaa- ti hesap, fen ve hukuki noktalardan in celemiş ve şirketin mukaveleye riayet etmediğini ve halktan fazla para aldı- Çorumda Çocuk Himayesi Çorum (Özel) — “m Kını tespit eden bir rapor hazırlamış- Çocuk Esirgeme Ku - en 7 ç 2 e rumu üyeleri ilk okul- rapordan sonra lehte ve aleyhte da okuyan 35 kimsesiz ei şalar yapılmış, raporun yavrunun her gün si - ekseriyetle reddedilmiştir. Şirketle gö-' 'rüşülerek otuz kuruş olan kilovat fiya- tının indirilmesi, veya şirketin satın alınması yollarının temini için başkan- lığa selâhiyet verilmesi hakkındaki di- ğer takrir kabul edilmiştir. Elâzizde Radyo Merakı Elâziz, (Özel) — Burada radyo merakı artmaktadır. Hergün yeni bir ev radyo alıyor. Lâkin, İstanbul ve Ankara merkezlerinden gayet az ses gelmekte ve bu yüzden, halk yalnız, Mısır ve Bükreşi dinleyebilmektedir. tır, Bu yavrulara ber gün sıcak öğle yeme - ği verilmektedir, 55 fakir çocuğa da elbise ve çamaşır verilmiş - Kurum bu yıl bil - hassa okuyan çocuk - ları himaye etmekte » dir, Bu alâka çocuk - larm okums ve çalış ms şevklerini de art» tarmaktadır. Çorumda 35 yoksul yavru doyurulurken İ İ 8 0 NİSLERİİ insan Bir Görüşte Sevemez Mi? iz Geçen gün insanın bir görüşte âşl£ mıyacağını yazmış ve sevginin e yüyen ve inkişaf eden bir duygu kol olduğunu yazmıştım. çök p Dün bir okuyucumdan benim bu gömü kabul etmiyen bir mektup aldı” kadın kendi başımdan geçen macerasi “< İstarek: aldamdiğıme iabata çalışıyor DİĞİ ki: «Aşağı yukarı yedi sene evvel bir af riş esnasında bir adam gördüm ve görmez ona üşik oldum. Kader, kaç ay myni yerde bulundurdu. Bs det zarfında, onun nişanlı olduğun müddet sonrü” de evlendiğini — GğSEMEN buna-rağmen bu aduma karı sevgi” t, o derece ki dünyada benim için pd başka varlık kalmadı. Evim, aileni, gel ğim, hattâ şahsi menfaatlerin birer bis ii Hindi. Gözümde ve hayalimde yalaız 9 dı. O benim sevgimi kat'iyyen bihi «Bu sevginin tesiri alında sıkha zulmağa başladı. Bu şerait dahilinde ye Sk imi ti değiştirdim. Fakat sevgim eskisi belki de ondan daba şiddetle devam m «Aradan iki sene geçti, bir gün tali zi buluşturdu. Aylarca ayni semtte ari ğumuz, birbirimizi sık sik gördüğümü di de, beni tanımadı. Fakat ben onu hâl viyorum, Gururum ve aklım, bu msi bu meticesiz ve bu karşılıksız aşkı öl mi emrediyordu. Fakat onların bu emfi ni*daha ziyade bedbaht etmekten beşli bir netice vermedi. «Mesleğim icabı yüzlerce insanla wi Fakat hiç biri bana, bu adasi! n gün duyduğum tatk a yat si 4 güre” » kal gör vermiyo «Sön görüytüüğümüzdenberi üç.sene İŞ dar geçli. Fakat hâlâ benim için mi İ saadet, ona şurada burada rastgelebi fikridi. ir. Halbuki ona rasigeleem bile olsesk fİ ki yabancı gibi birbirimize bakmadan BE mektir. n eiradıri yazi mo seçik ve olaran sun, felâket veya saadet, fakir veya sere hastalık veya sıhhat, benim bu duygum < rinde tesir yapamıyacaktır. Hiç bir şe İba derin sövgi ile savetne tnikk GEMİNİ caktır. «Bu belki anlaşılmaz bir aşktır. göni ben de kendi kendime izah etmekten zim, Fakat hakikat budur ve bu adamı b” ilk görüşte sevmişimdir.» Neyyir9 Ben normal sevgiden bahsettim, Bs zın bahsettiği sevgi normal sevilir: Hırs haline geçmiş sevginin mantık! pi maz. İstisna kaide teşkil etmez. Kaldı ki kız o adamı değil, kendi sevgisini seyi” tedir. O adam södece bir vesileden BEİ bir şey değildir. TEYZE ars Gazi Antepte Çocuk Esirge? Kurumunun Balosu Gaziantep, (Özel) — Çocuk EZ geme kurumu tarafından tertip lan balo, Halkevi salonlarında kile pek kalabalık ve güzide bir halk si iştirak etmiştir. Balo, kuruma oldukça önemli > sılat temin etmiştir. Eczaneler lardır: a Eminönü: (Sahih Necati). KöcükP zarı (Neceti), Alemdar: (Sımı)- P$ yani: ÇAsadoryan). o Şebzsd?! Kiz (Ahmet Hamdi). Fener: (Arif): tagümrük: (A. Kemal). Şeh”, (Nüzim). Aksamy: (Serel). S9”. ya: (Teofiles). Bakırköy! ( Galata: (Hil). Hasköy Kasımpaşa: (Merkez), Beşik! Za). Senyeri (Osa.an). Beyoğhi: ( İalasatay; Vinikopulo). Şişlir (AM Üsküdar: (Ahmediye), Kadıköy” n. Osman Hulösi) ir a” b