y U -— 00 İkinci Teşrin Ü ' ' TÜRR ROMA KAPILARIN Gerhart Ellert'in eserinden SON POSTA 24/11/935 Âttila, Önündel;î Dolu Şarap Bardağı- nın Karşısında Düşünüp LT *Ptens, al şu silâhını. Ben senin> Süreşemiyeceğim. Kendi ihtiyarımla harp arkadaşlığı yapma> ediyorum. Nasıl memnun mu- ral Attila? Mademki kurduğun W Sra hayatından fazla kıymet Ve &he sana Yikabul tan, K Plünla, ;f)'oı. Kaştüm. Bakalım onlar iddia ettiğin .Am'l;“ümm şeyler mi?» Etti, tek d ve bir kelime bile söyl emerine yerleştirdi. * Beni mağlüp edenin şerefine!. Östrogot Prensi o akşam — Attilâya "f_n_fir :İdu. Valamirin per:fiı:;lch İ_N'î)'ü!' Ziyafet verildi, bol bol yenildi ve © î..ıı-'.h Fakat hiç bir şey lofl“f“ım'“l!' önlerle Ostrogotların yeni barp itti- Var Pu süretle tes'it edilmiş oldu- Kal sek bi ir, Prens Attilâ ile bc.mba?“k v Pir sedirde oturuyordu. Attilânın Çdiği bediyeler yanında duruyordu. biz hediyeler kırmızı püsküllerle ’“’l“ a Sadır örtüsü, gümüş bir şarap ibriği ıe Mavi taşlarla bezenmiş — bir 'îcquî indan ibarettir. Valamir, a R“Dıı '?'.’.u"" bu kadar cömert olmadığını #ünüyordu. ei : ald İstrogotların Kralı, yiyip içtikçe ve Si hediyelere baktıkça keyfi de 9 te artıyordu. İstirahat zamanı l,:kk!'"ül son bardağını da Hün Kra- n şerefine boşaltırken : : — «Beni mağlüp edenin şerefine!» Ve güldü. ._ı:k'ımix çekilip gidince Öneges yak- B.:' a edeni fine de . — «Beni mağlüp edenin şeretine d " Onunla dövüştün mü, Kral Attilâ2» Cerman gururu 4 Attila başını iğdi. Tavırlarında bir luk görülüyordu, hattâ buna Kosunluk değil, bitaplık da denilebi- i. Başını ÖOnegese çevirerek: 4 — vEvet, dedi. Aramızda bir çekiş- tu Oklu. Fakat şunu hiç bir zaman ha- TIndan çıkarma, Öneges: i“-î't"“an kahramanlarını elde etmek onların arını tahrik “Ödiı_,, gururl: Kral Attilâ önüne baktı, kendisi için Yol şarap istedi — ve misafirlerine taki Verdi. Ortalık ağardığı zaman v * ü).'l" Onu ayni vaziyette buldular. .5(— de dolu duran şarap bardağının önün- y olurmuş olduğu halde hâlâ düşünü- Y urdu' Masasının üzerinde köşeli ve Varlak taşlar duruyordu. Attilâ bün- yi.:,ıkf.i' geri itiyor, hesap ediyor Ve o düşünceye dalıyordu. tah akşam genç Hün Krah sarayın Ti taboşunda oturuyordu. Ostrogotla- ni Kanlı geri dönmüştü. Bleda ise he- ÜZ avlanmakta devam ediyordu. Ü- biş ardaki ufuk üzerine kırmızımtırak _h:lwnı sisi çökmüştü. Biraz i çeşmenin su şakırtıları ve su a L'-Ğ üzere çeşme başına giden kadın- gülüşmeleri işitiliyordu. . Yunanlı Oneges her zamanki gibi ı"; "_"nnunı ifade etmiyen Attilânın | 34 26 Yyüzünü — tecessüse koyuldu. Son günlerde Attilâya sorduğu sualler '.*'lr hatırıma geldi: Attilânın kurdu- ı“n:'inlu ne idi ve kendisine bu plân- “fin tatbiki esnasında ne gibi bir va- Zife yükliyecekti? , Öneges artık Siçilyadaki malikâne- ;_-ııı geri dönmeyi aklından çıkarmıştı. ü'_' bu mucizenin nereden doğduğu- Bu bir türlü anlıyamıyordu. Step haya- Tanın sadeliği mi, yoksa Attilânın mu- w ve mütehakkim şahsiyeti mi sebep oluyordu? Biraz evvel lâkayd ve yorgun - gibi un, ben o plânları öğrtenmek İ& yalnız başını eğmekle ı'kğ';: Yerde saplı duran bıçakların! ah Prens Atilâ : — Önetet hayatını Ae e AM üzü birdenbire de- gişti, gerginlik ve dikkat rüldü. Donuk bir sesle: bana de-| sün tavas ği Aetiüse medyu! 4 m]'isf ea kelimeleri bir iki dakikalık ü ül öylemişti. Son- bir fasılayı muteekı_p söy ra bir kadın sesi gibi yumuşak, ahenk- tar bir sada ile : — «Buna rağmı benim yanımda kalacaksın.» | — dedi. K «Kılıcım bilendi!.» Öneges, hayır kalmak i.ııemi_vor.um derse kendisini serbest bırnkuuzııfı hissetti. Fakat bu hayır kelimesi bır türlü ağzından çıkamadı. Attilâ sözü- İne devamla dedi ki: e — uŞimdi memleketine geri dön- mek istesen bile bir iki sene sonra ar- tık bunu istemiyeceksin.» Bunu söyliyerek ayağa kalktı ve şu sözleri ilâve etti: — Ardarik, Valamir ve sen anel benimle berabersiniz. Kılıcım bilendi İdemektir. - Fakat... dd:nil:lıurıdı tereddüt etti ve sözüne devam edemedi. Sanki ortaya atacağı fikir kendisine bile yabancı ve garip örünüyordu. Nihayet: pîn:ğaluı: dedi. Ben o kılıcı neden ilemeğe mecbur oldum? » ğ Öneges şaşkın şaşkın onun yüzüne bakıyordu. e Di y:Iılnıı bir kişi mimar olabilir en istersem — şimdi çe MELEK Sinemasında Adolf Wohlbruek - Renate Müller ve George Alexander tarafından emsalsiz bir suretto yaralılanı yaratılı Gönül filmi ayaı muvatfakiyetle devam dedi. Hayatım Aetiü- | ediyor. veten: PARAMOUNT ma...ıı saat 11 de t — he Duruyordu tiüs'e medyunsun, bana değil!. M_ Daha kış bitmeden evvel, günler bi- raz uzar uzamaz atların toplatılmasına we muayenesine başlandı. Attilâ, gelecek harp seferlerinde işe az yarıyacak zayıf hayvanların dahi semersiz ve yüksüz olarak arabalara bağlanmasını ve berabere alınmasını emretti. Bu emir hayretle karşılandı. | Attilânın maksadı icabında bu zayıf |hayvanları kestirmek — ve avlanmağa İmecbur olmadan muhariplerine yiye- İcek tedarik etmekti. Böyle bir tedbire Hün milleti yeni yurtlar ararken müracaat edilirdi, ha- kat harp seferlerinde de müracaat edil- |diği hiç işitilmemişti. Onun için, gele- İcek seferin uzak memleketlere kadar ıuzıyıımğı ve büsbütün yabancı ve İmeçhul memleketlerde harbedileceği 'zan ve tahmin olunuyordu. Bleda ile Attilâ yapılan teslihatın ve teçhizatın gayelerinden hiç bahsetmi- yorlardı. Attilâ, bir işten ve plândan Yaktinden evvel bahsedilecek olursa o kuvvet ve kıymetini kaybedeceği nihayet uyarak ve istemiyerek — şimal seferine muvafakat ettiğinden dolayı bir şey söylemiyordu. Bleda, şimal se- feri biter bitmez kendince daha mühim olan Şarkt Roma devleti hududuna iPEK Sinemasında Aşk, ihtiras ve kaskançlık SEVEN öldürür mü7... Gi danya habarari ©* SO Tanrı Dil Tetkik!eri - Rab “'Tanrı, Tan, Tanyerî, Rab, Yarab, Yarabbi,, Sözlerinin Etimoloj!, Morfo- loji, Fonetik Bakımından Analizi Eovelisi gün ve dün «Allah, ilâh, analizini yazmıştık. Yine bu anlam lerini de bugün analiz ederek bu TANRI Etimolojik şekli şudur: a) (2 6) () 6) (6) (ağ Ş at an P ağ p ar X 18) Görüldüğü gibi kelimede kök'olan (ağ) ve (4) üncü parça olan aağa ile (2) inci parçanın ve son ekin konsonları düşmüş bulunuyor. (1) Ağ: Köktür. Mefhumu, (Allah) ve (Çalap) taki kökün aynidir. (2) Atı (. * t), ektir.. Umumiyetle eyapıcılık, yaptırıcılık, yapılmış olmaklık » | gösterir. Yani kökün mefhbumunun anlamı - na tamamiyet vererek onun müsbet oldu- ğunu ifade eder. Burada yaptığı işi, keli - menin (4) üncü parçasında görecağiz. (3) An: Ektir. Bilindiği gibi bir obje veya süjenin bitişiğinde her hangi bir var- hığı, oluşu, hareketi işaret eder. Burada o obje veya süje, (4) üncü parça olan (ağ) dır. Bunun bitişiğinde olmuş olduğu anluşıları şey de yukarıda İşaret i (t) ekinin yaptığı iştir. Yani (ağ) kökü - nün mefhumları, obj (ağ) parçasının bitişiğinde tecelli etmiştir. Not: — Kök olan (ağ) a doğrudan doğ- ruya güneş anlamını verirsek : Ağ H at p an J| tanağ di yakınına gelmesile hâsıl alan «parlaklık, atanağ — beyazlık» mefhumunun ifadesi olur. Bu - rada son (ağ), sözdeki parlaklık mefhu - munu tayin eder bir işarettir. Kullanışta ke- Kmenin, bizim ağzımızda aldığı en son mor. folojik ve fonetik şekli «TAN» dır. Meselâ «tan yerin dediğimiz zaman, işte bu parlak- hığın geleceği bilinen yer demektir. Parlak- hk bu yere geldikten sonradır ki: 4Tan yeri ağardın deriz. Demek ki etan» keli - mesi «mücerret beyarzlık, parlaklıke mana- snadır. Fakat «Tanrı» kelimesinde yürü- yen anlamı bu değildir. Onu izah için keli- menin etimolejik parçalarının tetkikine de- vam edelim. (4) Ağ: Obje veya süje işaret eder. Bu objenin bitişiğinde (tanrı) keli H etü kökündeki anlamların, (. -& *) eki vası - ilâhe, hudağ, çalapn sözlerinin ları gösteren «Tanrı» ve uRabn söz- bahsi tamamlıyoruz. VI — Teneri VI — Tener VI — Tengeri (6Tanma kelimesinin başta etimolojik şeklini yazarken dördüncü parça olarak gösterdiğimiz sağ» unwuru, bu kelimede kendini göstermektedir. ) Bu kelimeler ve bunlara ait izahlar, Pe- karskinin Yakut Dili Lügatinden alınmıştır. RAB şekli — (aya (ağarabiğ) dır. Şimdi etimolojik kelimenin orijinde zalım: (D (2 0) ) (ay H ar L ap * ığ) (ağ 4 ar P 4 a) (1) Ay, ağı Köktür. Bildiğimiz — gibi ebüyüklük, kuvvet, küdret v. &.» anlışıu - nadır. «İnsanı yaratmak, hayat — vermek, ruh vermek, vücude getirmek, — yeri tesis etmek) (**) manalarını da haizdir. (2) Ar: ( -4 r), ektir. Rolü yukarıda izah olundu. (3) Apı ( - p) ekinin işaret ettili -ü | veçhile kendisinde kökün ulühiyete nit bile tün mefhumlarının temerküz ve takarrir ettiği süje veya objedir. Yani ulühiyet ev « safı kendinde takarrür etmiş bir mefhumu düşündürür. (4) Iz: (. 4- &) ektir. Düşünülen mef bumu haiz olanı isimlendirir. (Ay p aâar j ap 4 biğ (1) yarabığ ve 1ğ) — ağarabığ biğ —- rabığı: «eyaratmak, hayat can vermek, kudretine mektir. Net: | — Kullanışta kelimelerin sonun« daki (ığ) eki, (b) yi uzatmak suretile te - lâffuz edilir. (Rabbim) denil zaman (ağ). (b) geklinde, yerini ahyor. Görülüyor ki kelimenin sonunda (p) de- ğil (b) konsonunun bulunuşu, bunun. sö. zünün sonu olmayıp ondan sonra son (0ğ), ekinin bulunmuş olmasındandır. (İ3) n ve zatma rolü, kendinden evvelki -konsonun tekrarile yapılmış oluyor. Not: 2 — Bu iki kelimenin ikisi de kulk ayara « ğ p ar )- ap JJ garabığ, yahut (yara « vermeke olanı de- malik tasile vücut bulduğunu yukarıda izah et -| lanılır: Rab, Yarab. «Ya... Rabi» da başe (5) Arı (. ** r), ektir. Her hangi sü- je veya pansenin belli, kesin bir nokta veya sahada takarrür ve temerküz ederek olu - şunu, bulunuşunu fark ve temyiz ettirmeye yarar. Bu işaret, düşünülen şeyin olduğunu da ilade eder. Burada belli olan süje, ken- dinden evvel gelen (4) üncü parça, yani ka bir şeklidir. (*) Pekarskiz Yakut Dili Lügati. (D) Fonetik icabı (p). (b) ye inkılar ediyor. İki Konferans (ağ) dır. Olduğu ifade edilen panse de| — B )| Türk kültür ve yardım kurumunda kökün (. 4 r) vasıtasile yapışık sabada takarrür ve temerküz ettirilen mefhumlar » dir. (6) lö: (. -b &), ektir. Bilindiği gibi panseyi tamamlar, tayin eder ve ona ad o- lur. O halde: Tanağrığ « TANRI: Esas o. Jan büyüğün, kuvvet ve kudretin kendi bi- tişiğinde tecelli ettiği kabul olunan obje ve- ya süjenin iladesidir. Türkün gözünde ve kalasında bir ve en büyük varlık, esas kuv- vet ve kudret kaynağı, (güneş) bilinmiş, tanınmış ve ona tapılmış oldüğüu malüm - dür. Her noktasına, her an, güneşin yaklaşa gelmekte olduğu geniş ve yüksek sahaya, yani göğe, güneşe nisbetle, verilen bir isim de (Tanrı) dır. (Gök) ve (Tanrı) sözleri, güneşe nisbeten, ulühiyet anlamında da kul- lanılır. a bugün saat 17.30 da Bay Vitali ve J. Dassa tarafından iki konlerans verilecektir. Mezat Ve idare Müdürü Timarhanede Öldü İstanbul belediyesinin değerli me « murlarından mezat iİdaresi müdürü Bay Osman evvelki gün timarhanede hayata gözlerini kapamıştır. Namuslu ve değerli bir memur olan bu adamın böyle hazin bir şekilde ölüşü tecssüre değer. Cenazesi dün Bakırköy hastahane - sinden kaldırılmıştır. — Allah vahmet eylesin.. Erozan Allesinin Teşekkür Kaybettiğimiz Celâl Sahir Eroza - Fakat, (Tanrı) sözü «Allah» demek de- na her vesile ile gösterilen ilgi ve sev- Tashihi — 14/11/35 tarihli gazete-| gildir. O, Allahın mümesaili tanılan ve bu| giden dolayı bütün sevenlerine sonsuz ae R !;:ÖI:__' : :ı: dördüncü icra memurluğuna : itibarla kendine tapılan her şeydir: şükran ve saygılarımızı ıııırııı;'ııı idesinde Bir hayvandır, bir kuştur, bir taştır, E: ilesi .”,,"İ'.._ıım-w——_—müı_"“":g__&m eeti .':,,:'ıım Emlâk elli|guncukta satılığa çıkarılan bir köşkün | — <Tastanara —« Taştanıı (idol) ». KA de 10 hi nuhııll'“i'“"'“"'““'n'-)—'—'üh «Tuos Tanara — Eeki çürümüş ağaçtan üraya Muhiddine SALRN Te DA A (47215) Tire olarak yazıldığından tas- yapılmış 'Tanı, idel> (*). TAKVİM ::'“ tözaerefata “VEriR .._*ıı—ıdıı ZL çı-m;".î..w et ŞN A0 (ÜÇ BAZAR. —— Kanmn * yapı ,.,,.,Tı.n. edenler varsa Baylar, Gençler Noti (Tann) sözünün ge gekilleri del| $0 24 2 ci TEŞRİNDAS 17 Bağrae İrçında vesaiki Hiç bozulmiyan TEKSAYT prezervtif. | yardırı —ai ai | el bit on gün HaT LA bu idaresine Mmü- | yerinden daima cebinizde bulunsun. Teksaye| —1 — Tanigi v Seder ı £ ci Teşrin 11 ==nıı olunur. ancak orijinal zarflarda satılır. =ı_ ı-= e erli Ka utları Dt U e — İ M — B et lrei —< —O 313 senesinde Nümunci Te Öreli W — Tenri Göneş | 213 | 6 98 | Akşam |12 — “müwwmux A a aai V— Tenere öye İralne | tar |4 Yenisini şenkda, Kargla &c & Ha Ve ';'*_I_";,';'; Divenyolu (118) No. Telelon » 98398 | — X*) Pekereki, Yakut Dili Lügati,