R fa:fa — SON POSTA —. |KorsanınAşkı |* Deniz Kedircan Romanı ş Kaflı ee M eei Için Dört Torba da Yılan Hazırlatmıştı Binlerce kişi büyük çığlıldarla, çılgın gibi kaçışıyordu. al reis bu sırada gemide idi ve kasa- banın bir baskına uğradığımı sandı. Fakat | işin aslı çabucak öğrenildi. | O zaman Kemal reisin kafasında birden- bire parlak bir fikir doğdu. Bir kaç yılanın etrafa dağılıvermesi bin - lerce insarın kaçışmasına ve koca bir kasa- banın karma karışık olmasına sebep olu - yor. Eğer bunları bir gemiye atabilirse... Orada bhem insarlar bu kadar değil, hem de insanların kaçacakları yer yok.. Kendi -| lerini denize atmaktan başka çare bula . mıyacaklar. Böyle olunca da gemi boşala- cak, kolaylıkla ele geçirilecekti. Hatta gemide çıkacak olan kargaşalık bi- le zaferi kazanmak için yetecekti. Yılanlar Eski zamanlarda korsanlarca — düşmana karşı yılanlara savaş yapıldığını da duymuş- tu. Hatta bu savaşın şekli hakkında bilgi- heri vardı. Hemen o gün kasabada ne kadar yılan varsa toplattı. Onları yirmisi otuzu bir ara- da küçük küçük delikleri olan deriden tor- balara ayrı ayrı koydurttu. Torbaların sa- yası dört olmuştu. Ayrıca dışları sırçalı bi - rver karpuz büyüklüğünde on tane kadar çömlek ile bir kaç İspanyol bayrağı satın aldı. Kemal reis bunların hepsini de kendi ge- | larmı, onları limanlarına sokmamalarını e- mir buyurmanız istenir..» Tlemsan sultanımın etekleri tutuşmuştu. ne güvenerek koca İspanyol devletile bo - Kral Ferdinant adına amiralım diledikle- rini hemen yaptı. misinde alakoymuştu. Çünkü bu silâh düş- | — Tlemsandan çıkan atlılar kıyı şehirlerine mana olduğu kadar kendileri için de kor - ayni manada birer mektup götürüyorlardı. kulu idi. Küçük bir dikkatsizlik yüzünden Ü dağıldıkları takdirde büyük bir kargaşa - SADA lığa meydan verirdi. Ayni zamanda hemen o gün Caferle Ha- Bir Alçaklık dspanyol Filosu Figalo burnunu geçmiş, Tafna ağzının henarında görünmüştü. | | Bu halile kızgın efendisinin dayağından mandanlarınıza, bür korsan filosunun ami-| kurtulmak için kendisine acmdıran bir kö- ralı olan Kemal rekse kapılarını açmama -| peği andırıyordu. Şeyh Ebu Yahya odanın her tarafına döndü. Sanki çatacak insan arıyordu. Köse şeytan da odadan çıkmak ister gibi Müslüman da olsa bir korsan filosu reisi-| biy kal takındı. Fakat şeyh onu bırakmadı: — Sen, kal... Sana ihtiyacım var.. Se - minle konuşmalıyım Hüzeyme.. Çünkü ka- ra kara düşünmekteri patlıiyacağım. — Efendimizin lütüflerinden ötürü çok mes'udum. Sanırım ki efendimizin uğradığı zorlukların, çektiği sıkıntıların — çarelerini *|hep buldum. Bu da gene efendimizin bana gösterdiği güler yüzle, sevginin eseridir... Şeyh Ebu Yahya sedire oturdu. Kilin idaresinde bir kaç adamını Orana gön-| — İspanyol amiralının Cezayirden ayrıldı-| — (, 4 Hüzeyme, kapıların bepsini smsı- derdi, Bu büyük şehrin çarşısında bulacak. | Etm'n altıncı akşamı idi. Şeyh Ebu Yah - ları bütün çizmeleri alıp gelmelerini söyle- YanIN canı sıkılıyordu. Her akşamki gibi At- di; kaz ve halı örtülü kuş tüyünden sedirlere u. kı kapa ve yanıma gel... Eğer seninle şim- diye kadar görüşmüş olsaydım belki bunun | Bütün leventlerine birer çizme — verdi. Tanmıştı. Çalgı Çalınıyor, şarkı söyleniyor ve| 1* Saresini bulmuş olurdum. Birer kulaç eninde ve boşunda kalım boz ıhiı çöl kızı kıvrak arap danslarını yapıyor- veya çuha parçaları da dağıttı. du, Yılanlara karşı her şeyden önce korun -| Ebu Yahya Don Anrikezin armağan et- ması gerek olan çıplak bacaklar kapatılmış ği otuz yıllık Malaga şarabından da içi - olacaktı. Ayaklarile — ve silâhlarile onları | Yordu. karşılıyamıyanlar da ellerindeki büyük çu- | ba veya bez parçalarımı yılanların üstlerine | ©*N1 gideremiyordu. atarak çullanacaklardı. | Yılanlardan daha iyi korunabilmek *llı buna anlamışlardı. Köse şeytan düşü - ellere eldiven, başa da, omuzlara kadar yü- | "ÜP düruyor, sebebini bulmağa çalışıyordu. zü ve boynu kapatacak kadar böyük mas -| — Utaklar korkularından daha çok kenara keler takılabilirdi. Fakat bu kadarını yap- SSitilmişlerdi. mak için ne vakit, ne de adam vardı. Çalgıcılar ise her halde şeyhi eğlendirmmek Zaten leventlerine o kadar güveniyordu | SN büsbütün coşuyorlar, yanık arap me - ki, fazla bazırlığa lüzum da görmüyordu. — İodilerinden oynak Endülüs havalarına ge- çiyorlardı. ği Tnt Amiral Don Anrikezin filosu Oran lima- ee K nında göründü. Kemal Reisin Beni Safta olduğunu öğrendi. Vaktin geç olmasına rağmen hemen yola çıktı. Zaten hava dur- gundu. Bu gidişle ancak tabaha karşı Türk filosunun bulunduğu yere varacaktı. Çünkü bunlar, kürekten ziyade yelkenle giden, büyük ve ağır gemilerdi. Her birin- de en az iki yüz asker, yüz elli kürekçi var. dı. Topları ağırdı ve bordalar — yüksekti. Halbuki Türk gemilerindeki asker sayısı her Bpanyol amiralı şafakla beraber Figalo burnunu çoktan geçmiş ve Tafna nehrinin ağzında görünmüş bulunacaktı. Böyle bir vaziyette Türk gemilerini hiç kurtulamıyacak şekilde sıkıştırmış olacak - &. Hele onları demir üzerinde bulursa bi- rer birer yakmaktan, hattâ yedeğine alıp Valânsiyaya götürmekten başka bir iş kal- mıyacaktı. Don Anrikez şimdiden İspanyaya zaler. le döneceğini düşünüyordu. Orandan ayrılırken Tlemsanda Sultan E- bu Hamuya da şu mektubu göndermeyi faydalı buldu: Sultana Mektup İspanyaya düşmanlık eden — Türk Elosuna liman ve şebirlerinizin açık bu - kundurulması ve yardım etmeniz, —büyük kral Ferdinant bazretlerile olan dostluğu - verdiğiniz söze uygun değildir. Kral adına şunu söylemeyi borç bilirim ki bundan böyle Kemal reise kapılarını 3çan ve yardım eden bir düşman gibi görmeğe kakkımız “acaktır. Bu ise sanmam İi sul- tari bazretlerinin horlarma gitsin. .. Bunun nuza ve Birdenbire durdu. Sedirin kenarında duran şarap kadehini aldı. Uzun ince yüzlü bir çöl delikanlısmın çaldığı dümbeleğe bütün hbızile attı. Çalgı, bıçakla kesilmiş gibi durdu. Herkesi korku kapladı. Pek seyrek ol - makla beraber bazan Ebu Yahyanım böyle deliliği tutar, o zaman önüme geleni yakar, yıkardı. — Yılalın karşımdan... Defolun diyo - rum size... Köpekler gibi havlıyorsumuz!.. Ebu Yahyanın Kara Düşünceleri Çalgıcılar, oyuncu kız ve uşaklar kapıyı zorla bulup kaçtılar. Yalnız köse şeytan olduğu yerde doğrul- muş, ellerini göğsünün üstünde çaprazlıya- rak boynunu bükmüş, durmuştu. Yan yana oturdular. Şeyh Ebu Yahya söze başladı: — Bir aydanberi fena halde düşünceli - yim. Bir şey yapmak İstiyorum, fakat bu - nu nasıl yapabileceğimi bir türlü kestiremi- Fakat bunların hiç biri onun can sıkan -| yorum. — Sizin camnızı sıkan samımım ki şu IbıiHü-ymde.ııddıdı,ııl'ıHTü,ık nelaE — Hayır... Onlar değil. Amiral nere- deyse onları haklıyacak... Bir kaç gün son- ra haberi gelir... Becayede şeyh Ebu Eyme- nin İspanyollara yardım edişi işimize ya - radı doğrusu.. Eğer böyle bir şey olma - İsaydı, Kemal reise karşı İspanyollarla dost gil... Ben bir kun seviyorum... Yaaa... Bu mes'ut ve iyü talihli kız kimdir acaba? Amtu üü — Tepebaşı Şehir wr. Tiyatrosunda 2411935 Pazar BRETR gündür enat 10 da )N f M lti Y lll Çocuk tiyatrosu Sabah saat 15 de İ .. İ L Ve akşamı saat 20 de SAZ-CAZ İlk Künun içinde Puzartesi ekşamları operet oynanacaktır. Halk Oporeti Fransıtz Tiyatrosunda bugün matine 16 da akşam 20,40 da BAY - BAYAN Büyük operet 26/11/86 akşamı Sevda oteli Butakhanelerile... Saraylarlle... Sefahat ve cinayetlerin işlendiği mahallerile bütün Paris... işte bu hafta SARA Y Sinemasının Göstermekte olduğu EVGENE SUE'nün büyük romanı PARİS ESRARI Ihtiraslı, dehşetli ve reallst filminin mevzuü Bugün aaai 1lde tenzilâtlı matine. - İlüyeten : Paramöunt dünya haberleri. (Baş tarafı | inci yüzde) nu duyuyor, medeniyetin bu büyük yol açıcısını bir an evvel karşılamak isti - İyordu. | Cuma günü daha akşam olmadan || binlerce halk istasyona toplanmıştı. İkide bir: — Geliyor.. | Diye telâş edenler, daha iyi görebil- mek için ön safa geçmek istiyenler gö- | ze çarpıyordu. | Artık tamamile gece olmuş, istasyon- daki, taktaki elektriklerin bol ışığı or- talığı aydınlatmıştı. Suat yirmiye geli- yoduş her ağızdan bir ses çıktı: ı — Geliyor! Bütün gözler aynı istikamete çevril-| di. | | Karanlık içinde ilk tren bacasından | kızıllıklar saça saça ilerliyordu. Bir al- kış başladı. Ve tren ardı arkası kesilme- | |yen alkışlar arasında istasyona girdi. | | Az sonra da Bayındırlık Bakanı Ali |Çetinkayanın içinde bulunduğu ikinci | |tren istasyona vardı. Bayındırlık Baka- | numuzla birlikte, Finans Bakanı Fuat| VAğrah, Kamutay asbaşkanı Fikret Sı-| lay, bir çok saylavlar ve generaller tö-| rene İştirak etmek için buraya gelmiş- lerdi. İstasyonda söylev verecekler için ev- | velden hazırlanan kürsüye ilk çıkan |Genel inspektör Abidin Özmen oldu. Ondan sonra Şarbay Şeref ve ıı.ııı.vii Başkanı Cahit te önemli birer — söylev verdiler. Kürsüye en son çıkan Bayındırlık Bı—1 kanı Ali Çetinkaya idi. Fevzipaşa - Di- yarıbekir demiryolunun açılışımı kutlu- |lamak içim toplananlara büyük değeri | olan söylevini verdi. | Herkes susmuştu. Bakanın söyledik- | lerini can kulağiyle dinliyordu. Söylev bittiği zaman bir alkış tufanı başladı. |iyilikleri bilmektedirler. Şimdiye kadar Di&arlbekir Demiryolunda —— AA A aa aa aa S L Hatfın Açilışiı Hakikâllğ KemalReis,Düşmana Karşı Kullanmak Halk Için Bir Ba yramqldj | Gözü | ve endüstrisinin yolsuzluktan inkişaf edemeyen tCAr0t , — gaa | di Ikinci Teşrin İ’ " Körolası |Imtiyazlar j (Baş taralı 1 inci wıd'" Bu bühran da, biu“ıuııllj* buldaki gazhanelerin — yüzül” | doğmaktadır. Bunlar, bakanlığı? | koyduğu fiyatı az bulmnw* Ve toptan satışı durduran bu dahaleyi tesirden düşürmüşler Bu hususta belediyenin yapt! i ı yika gazhanelerin verdiği takriben şudur: ' — Biz imtiyaz — mul V h memize göre şehre havagazi | nine mecburuz. İhtiyacı Bi karşılayacak gazımız vardır. Ü, kömürcü değiliz. Mukavelenatif mizda şehrin kömürünü de edeceğimiz hakkında hiçbir ! yoktur. Çıkarabildiğimiz Ve de satıyoruz.» İti " Alâkadarlar, gazhanel & tan kömür satmamak suretiyl& nevi ihtikâr yaptıklarını da ileri rüyorlar. Fakat gnıhunıle!*;“ nan cevap da işaret ettiğimiz (biz kömürcü değiliz) dir. P ye işte bu durumu incelemi Geçen senelerde de böyle bir YÜ yet doğmuştu. O vakit, bettl kok kömürünü bizzat istihsal #f mek için bir tetkike bile giri Fakat çıkaracağı hava gazını #45 | edecek bir yer bulamadığı Y& HLi ketler de gaz almıyacakların! dikleri için bu teşebbüsten vaz # 4 mişti. - Görüyorsunuz ya! hep o kör olası imtiyazlar inkişaf edeceği muhakkaktır. Ve? böyle olacağına bütün Diyı de bir inanç vardır. MA ARİTIREL A Yarınki nüshamızdâa rumun mukaye: Belediye, bülün ilçebaylıklara — tebligat |yaparak fırınlarda ikinci nevi ekmeğin te- mini lüzumuna işaret etmiştir. Ayrıca, bu yüzden cezalandırılacak fırıncıların isimleri belediyeye bir liste halinde bildirilecektir. Maamafih dünkü durum ihtiyacı karşılıya- İkinci Nevi Ekmek ş Durumu Ne Halde? » Göçmen İşleri : (ı..ı.uıı.e-ı:iıddv p karşılık voriyorum: Evet dahi gelecek yıl içinde müstalisil ol — Atlan ':.'?__H.bumiu(“).uüi yi cak helde idi. Fakat Beykoz gibi bazı semt- | Gt- Sağlık durumu - normaldir. nevi (11) kuruşa satılıyordu. Halbuki narh | der- bu fiatların üstündedir. Dün, belediyeden 'ocuz bir çeşni kalmili ediniz dü - biz da'ver rar etmiyelim. Kondileri tarafından seve - ğ glminlE ğkemüyi d Hülmn örüle v ASA B OT C rülmez mi? Bununla beraber biz sıka bir| — Naşit- Ertuğrul Sadi kontrol tatbik etmekteyiz. Bütün şubelerden |— Şehzadebaşı TURAN de birer rapor istedik. —Vaziyet pazartesi| 'iYAt wunda ak:a P. Cda ğ caktır. ildinci MÜREBBIYE K0T e SS Meşhur vodvil 3 perde karmıyan ve yabut az çıkaranlar varsa onla. rı şiddetle cezalandıracağız.» —— —— ., Mut'ne 15 de 2 eser birden (Yangin ) ve kamedi İki büyük ve güzel film birden görmek için KADIN NE ŞUBERT YAPSIN? AŞKI filmlerini göstere SÜ M E R sinemasına gitmeli Seansları £ 1/2 da Şuberi'ln aşkı ? de Kadın ne yapsın 4 de Kadın ne yapsıa 8,15 de Şubert'in aştı 5 1/2 da Şubertin «şkı 9,16 de Kadın ne yapetn Bugün saat 11 de toazllâtı matine.