23 Kasım 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

B sera eee AAA F AAA AAA AA AAA AAA AAA AAA Jozefin Baker Yeni Zamanla- rın Renkli Bir(Rejan)ı Olabilir! 4 Gençliğinin ilk yıllarını Nevyorkun zen: cilere mahsus Harlem denilen mahallesinin gece gazinolarında geçirmiş olan Jozefim Bakeri o zamanlar hiç kimse tanımazdı, ilk Gnü bir zenci trupunun içinde, dansöz ola. vak Parise yaptığı seyahat ile başlar. Pek iyi hatırımdadır. O sralarda bir ge- ©e tesadüfen Champs - Elysces tiyatrosuna girmiştim. O zaman müzikhal olarak kulla- nılmakta olan binanın salonu âdeta bomboş- tu. Sahnede de İni camsız bir oyun vardı. Fakat bu insicamsız oyundan öyle yır- tıcı bir neşe, öyle ağır bir şür taşıyordu ve bunda öyle yeni bir ahenk vardı ki, karşısında hiç kimse hissiz kalamazdı, nitekim bir kaç gün sonra zenci trupunun ünü baruttan bir iz gibi bütün Parisin içine yayıldı. Sosyetenin bütün tabakaları içine girdi. İnanılmıyacak kadar acı gelen Saksofon hıçkırıkları halkın di- Hinde, akaju renkli genç kızların oyunları, görenlerin gözle- rindeydi. Afrikadan çıkıp Amerikada bir staj yaptıktan sonra Avrupaya geçen zenciler bize yeni bir musiki aşılamışlardı. Vahşi bir musiki öğretmişlerdi. Robert des Flers buna Figaro gazetesinde ahlâk namına itirazda bulundu: —Bu yahşi bir musiki, vahşi bir dans, barbarca bir te- pinmedir, dedi. Fakat kökleşen yeni musikiyi, — dillerden çıkarmak Harbin Fecaatini Görmi- yenlere de Öğretmek Kabil Olacaktır Amerika gazeteleri İtalyan - Habeş bar- bine ait ilk filimlerin sahnede görünmesi münasebetile sinemanın geçirdiği — terakki yanlar epeyce çoktur. Balkan muharebesi /Elyises) semtinin mükellef bir barında de ayni suretle hafızamızda fena bir iz bi- || yes . Mirandın Bakara ismindeki yeni ese- Johan Cravford - ile Franchot Tone yekdi - ğerinden tab'an esas- b surette Ffarklıdırlar. Bununla beraber Fran- ehot Tane Holivuda gelir gelmez bir çok » ları gibi derhal Jo - han Cravfordun çeki- €i kuüvvetine ka - pilmiş vesrtik yal- nız onü görmüştür. Johan Cravford da bu azun boylu, genç de- | likanlıniın çok hür - | metkârane aşkına lâ - kayt kalamamış ve çok geçmeden iki genç yekdiğerinden ayırt e- dilemez bir çift haline gelmişlerdir. ©O sıralarda Johan — j Cravford küçük Dug- lâs Fairbanksstan ye « ni ayrılmıştı. — Hissen yaralıydı. — İnsandan kaçıyordu, derdini u - nutmiya — çalışıyor - Jozefin Bakerin (Prenses Tam Tam) filminden alınmış du. — Franchbot To- iki resmi ne onu gece âlem: ( lerine — sürükliyerek, —| şampanya — köpükle « rinden boğularak değil, fakat açık temiz ha- * vada gezinerek teselli etmiştir. Franchot ü- Aradan bir müddet geçince sükün geri geldi. Zenci kum- | niversiteden mezundur. Bilhassa edebiyat panyası Amerikaya döndü, Jazz ve Charlston modası tavsadı, ile iştigali çoktur. Karısını da kitaptan zevk fakat Jozefin Baker arkadaşlarını bırakarak Avrupaya gel » Jalmıya alıştırmıştır. Fakat aşk bayatı ha » mişti, elân ilk parıltısı ile parlamakta devam ediyordu. Fakat reketsiz ve işsiz ilânihaye süremezdi. Tek- kendisinde küçük bir değişiklik vardı. Tabiatin sert, haşin, | rar çalışma zamanı geldi ve Johan Crav - fazla şehvet verici hareketlerini muhafaza etmekle — beraber - üstelik bunlara bir de Paris zarafeti eklemişti, büsbütün garip —Z Haftanın z mümkün değildi, Şanzelize tiyatrosu her gece dolup boşalı- yor, ve bu zenci tiyatrosunun içinde Jozefin Baker siyah bir yıldız gibi parlıyordu. bir kız olmuştu. M Yıllardanberi parıltımnı kaybetmeden dayanan bu yıldız- dan sinemanın istifade edeceği tabil idi. Nitekim istifade de etti. Fakat rejisörler ne (Zouzou), ne de (Prenses Tam Tam) filminde bu sanatkârın yıllardanberi geçirmiş olduğu inkişalı göz önüne almış görünmekte, onu el'an karşısındakine dü gıkaran siyah, yaramaz kız olarak telâkki etmektedirler. Hal- buki ondan edilecek daha pek çok istifadeler olmak lâzımdır. * Bu satırları okuyanlar arasında, yıllarca evvel (Ayi Kızı Mirka) rolünde (Rejan) 1 görmüş olanlar acaba var mıdır? Benim gözlerimin önüne kızgın bir çölün üzerinde yorgunluk- tan ölüm derecesine gelmiş bir kadının hayali gelmektedir. | Bu hayal ile Jozefin Bakerin'gözü uçıp kapayacak kadar kısa zaman içinde gelip geçen bazı pozlarında derin bir benzeyiş görÜyorum, ve inanıyorum ki, iyi bir rejisörün elinde Jozefin | Baker yeni zamanların renkli bir (Rejan) 1 olmak istidadına maliktir. Aleksandre — Arnoux î Teıadufen Aktörlük Eden Bir Genç 'Fıııını gazeteleri sinema semasına yeni | — Fransada: «Güzel Gözleri adı al- bir yıldızın doğduğunu haber veriyorlar. — 'tında yeni bir film yapıldı. Bu, Fran - Anlattıklarına göre geçen akşam gece ya- gız gazetelerinin hemen ittifakla — ver- rısından çok sonra (Paris) te (Champs -| ĞĞ a P3 * dikleri karara bakılacak olursa, epeyce muvaffak olmuş bir eserdir. «Güzel Gözlerv in dekoru, Parisin AM RAAARAAARARARRRARAAAAADA AAA AAA RE ZZ Franchot'yı Sinema | San'atkârı Yapan Aşk Hikâyesi Pierr Aumont ile rakmıştır. Buna mukabil büyük mubarebe | rine konulacak bir sahnenin filmi alınıyor - Hai Gi safhaları hakkında küçük bir hülâsa yap -|epeyce canlı olarak görülmüş, hatta safha muş. Her şeyi hazırlanıp ta filmin başlıca (Vürtier Latin denilen talebe semtidir. mayı faydalı buluyorlar, Söyledikleri — bir | safha takip edilmiştir. Fakat Habeş - İtal- kaç satır içine sıkıştırılabilir. Diyorlar ki: | yan harbinin filimleri yanında o da iptidai l «— Sinema şimdi takriben 40 yaşında * kalır. Çünkü sessiz ve cansızdır. İtalyanın Bu müddet zarfında beş tane harp gör- Kızıldeniz sahiline askerini nasıl çıkardığır | müştür. Birincisi Çin - Japon, İkincisi Rus - m, Adua şehrine nasıl girdiğini ve nihayet | Japon, üçüncüsü Balkan harpleridir. Dö: ıı—ı.ış... İmparatorunun ilk törenlere nasıl ! düncüsü büyük savaştır. Beşincisi ise İtal -İriyaset ettiğini gösteren filimlere bakımız, yan - Habeş ihtilâfıdır. Kendinizi âdeta yanlarında sanırsınız. Bu- [ Çin - Japon harbinden bahse biç lüzum ma bakarak diyoruz ki: Bir zaman gelecek l yok. Sinemanın ilk günlerine rastladı; Ade- | muharebe filimleri âdeta stüdyoda imiş gibi f ta iz bırakmadan geçip gitti. Buna muka - | kolaylıkla alınacak ve © zaman harbin fes. bil Rus - Japon harbinin sarı bir bezin ü - caatini görmiyenlere de öğretmek İmkânı r zerinde ttrek resimlerini içimizden hatırl- hâsıl olacaktır. ei ıP"ı.ı.. yıldızları olan Marsel Şantal ile Jule - Berry Burada Sylvie Sanders iaminde bir (objektifin önüne geçtikleri saman rejisör Senç kızla tanışıyoruz. Bir yatı mek- birdenbire yanında yabancı bir sima gör - tebinde talebedir.. Fakat babası öl- müş, bakmış ki suvare elbisesi içinde, ya - düğü ve kendisini de parasız bıraktığı _hııllı bir gençtir. Onun da sahnede |ön'iıı—wiçin mektebi terketmeye mecburdur. mesini süs telâkki etmiş ve biraz ilerlemesini |— Bereket versin Boris isminde bir tıp istemiş, ıınh:'u gülümsiyerek muvlhh!]ulıbuîlı karşılaşıyor ve onun — yardı- etmiş ve sahne de böylece alınmış! & Si < Fakat flim bitikten sonra mücmesenin Hik boş zamanlarında deralerine de de hizmet etmekte olan garsonu rejisöre sor - ._.......'....................w—..._...................... muş: lacak! — Filmini çektiğiniz zat kimdi biliyor | — —Evet. Fakat adını da öğreniniz: İn - musunuz ? gilterenin en meşhuür otomobil fabrikaların. — Mücssesenizin müşterilerinden biri o-| dan birinin sahibi olan James - C. R.! BE ford kocasına da sinemada ıef_"â.)' istedi. Birlikte çevirdikleri ilk filim ( # Nwe live) tir. Bunu *Dansing K9 (Bengal silâhşorları) takip etmitt” (e Johan Cravford ile rımch“:,,' veriy Hill) de sakin bir köşkleri til zamanlarını orada geçirirk E ilmler —a — Simon Simon vam edebilecektir. (Boris) e gelince, o bem çalışmakta, hem de h,.unı' '/ mecburiyetinde olduğu — içiP h bir cazbantta piyano çıl.mıl“:;), kat bu hayata her vücut nasıl V d hastf ; dt ) | İmül edebilir? Boris nihayet İşüyor. Esasen maddi sakantılarfP , beden arızalarının yanında :'.M (istırapları vardır. Zira bir © ğ Syivie'yi sevmektedir. vi Fakat $yivie o uralarda Gi / cukluk arkadaşı olan Pierr! ve sevmiştir. Bereket versin 5? gfi Pierr arkadaşları olan Boris'i? ”,wj mahküm olacağını dı"ıqüııerek_ 'it İsaklıyorlar ve Boris de, SyİYİ€ |igif ları arazmda, hep iyileşeceği” NŞ rek, müsterih can veriyor: |— Bu filmi oynayanlardan bi” |Simon, öteki de Pierr Aumont