" Muharriri: Freeman Wille Orofte —24 — 12 /11/935 Sir Conun Yataklı Vagon Seyahatı Oldukça Esrarlı Görünüyordu Frenç durdu ve bir müddet arkada- şinin yüzüne baktıktan sonra: — Bu da bir fikir... Belki bir ipucu yakalarız. Haydi doğruca Euston jstas. yonuna gidelim dedi. İstasyona gel - dikleri — zaman yataklı vagon bü rosuna müracaat ettiler. Frenç: — Ayin ikin- €i çarşammba gü- nü Stranraer tre- ninde — Sir Con Mağil için bir yataklı kompar- tman — tutulmuş. Bunun kimin ta. rafından — tutul - Mmüş — olduğunu anlamak istiyo - ruz, dedi. Dairedeki kâ. tip derhal alâka Bgösterdi: — Şu kaybo - lan zat değil mi? İyi ki büdiseyi gazetede — oku - muştum. Yoksa Genç kız bir müddet düşündü, Sonra:— Size yandaki odada buluman memuru tavsiye ederim. Ondan fazla malümat alabilirsiniz, dedi. istediğiniz malümatı — veremiyecektim, | mur, size o akşam yataklı vagondaki me- çekmesinden bazı notlar çıka-İ murun hem ismini, hem de adresini vere- bilir. Frençle Maklang yandaki odaya gidip de. rarak: — İşte bakınız... Çarşamba 2 teşri- nievvel... 6 numaralı yataklı kompar- tıman Sir Con Magil namına tutulmuş, dedi. Frenç: — Tamam, Şimdi acaba bu kompar- tımanı bizzat Sir Conun kendisi mi tut- muş, yoksa başka birisi tarafından mı tutulmuş? Onu da bir anlıyabilir mi- yiz? mur bir müddet defterlerini karıştırdıktan sonra: — İstediğinizi buldum. 2 teşrinievvel çarşamba akşamı yataklı vagonda bulunan memur buradadır. Hattâ bu akşamki tren- le de o gidecektir, dedi. Ve memurun adresini verdi. ci Frençle arkadaşı bu defa da yataklı vagoa memuru Pagiın — evine — gittiler. Adamcağız uyuyormuş. Fakat, karısı gelen- lerin kim olduğunu öğrenince derhal koca- sını uyandırdı. Bir kaç dakika sonra Pag aşağıya indi. Frenç, kendisini rahatsız ettik- lerinden dolayı özür diledikten sonra: — 2 teşrinlevvel çarşamba günü Stran- rasre giden gece treninde Sir Con Magil isminde bir yolcu hatırlıyor musunuz? 6 Numaralı Kompartıman Pagın gözleri derhal parladı. — Şu, ortadan kaybolan zat değil mi? — Evet. — Hatırlıyorum efendim. Hâdiseyi ga- zetede okumuş ve alâkadar olmuştum. U. fak tefek, beyaz saçlı bir adam değil mi? — Ta kendisi. 6 numaralı kompartıman- da idi zannederim. — Bir dakika müsaade ediniz, defterimi getirip bakayım. Bir müddet sonra tekrar odaya avdet e- den Pag, defterini açtı vei — Evet 6 numaralı kompartımanda idi. — 5 mumarada da Mister Kots izminde bir adam vardı değil mi? — Evet efendim. Yine kırmızı saçlı adam — Evet... Durun bakayım,.. Mister Kots isminde birisi tutmuş. Hattâ 5 nu- maralı kompartımanı da kendine ayır- mış ., Şimdi o zatın şahsını da hatırlı-| yorum. — Nasıl bir adamdı bu Mister Kots? — Uzun boylu, geniş omuzlu, iri yarı bir adamdı. Saçları kıpkırmı idi. Kots'ı uşak Mayls de tıpkı böyle ta- rif etmişti. Fronç yine kâtibe dönerek: — Adres verdi mi? — Hayır. Müştegilerden adres sor. mayız. — Demek hem kendisi için, hem de Sir Con için yer tuttu öyle mi? — Evet, Hattâ Sir Conla birlikte se- yahat edecekleri için yanyana ve birin- den ötekine geçilebilir iki kompartıman istedi. 5S ve 6 »numaralı kompartıman. ların arasında bir kapı olduğu için ben de bu iki kompartımanı tahsis ettim, — Mister Kots başka bir şey söyle- medi mi? — Bir şeyler daha söyledi ama iyâ hatırlamıyorum... Evet... Evet... Mis- ter Kots biraz ötede hat boyunda otur- duğunu ve küçük çocuğuna, evin önün- den geçerken kendisine elektrik fene- rile işaret edükeğini vadettiği için, bu kompartımanların kabilse sağ tarafta olmasını istedi. Bende vagonların bir plânı olmadığı için 5 ve 6 numaralı kompartımanların hangi tarafta oldu- Toplantısı ğunu bilmediğimi söyledim. Bunun ü- G EOR L S zerine Mister Kots, mesclenin o kadar| , Çocuk hekimleri cocümeni ehemmiyetli olmadığını, koridordaki| Y© Pr. Ali Şükrünün başkanlığı altında top- pencerelerden birinden de çocuğuna i-|İAnerak geçen toplantıdaki aabet okunduk- şaret edebileceğini söyledi. Biletleri al-| 'at *onra Dr. Vasfiye ve Raif Yesarinin a- MT D Va lar. | zalığı kabul edildi. BE Te KSN AADE Ga KO d A | o gc D Keketanadrdenbir RORİĞİNİ aci tarafından söylenilen çilebilirdi öyle mi? (Arkası var) Cöüopitür Darler ) Çocuk Hekimlerinin medim. İvak'ası ve Dr. | socuk terbiyesi üzerinde konuşularak on beç . Frenç, kâtibin sözlerini dikkatle dinli- gün sonra tekrar toplanmak özere toplan- Yataklı Vagon Memuru yordu: aa î::m:";ıı'îî:_'z' :'_'::u'_':ı Emlâk Komlayoncularının Toplaktia Nu dersiniz? Acaha'o geceki yataklı vegon) bocmurunu görebdir. miyim? |izilar ve muakkipler cemiyeli - bugün — Tabüi görebilirsinir. Fakat ben bu Saat İ6 da Bahçekapıda Selâmet ha - |tiya nihayet verildi. Emlâk ve emval kumusyoncuları, tel- hususta size fazla malümat veremiyeceğim. mındaki kürum merkezinde bir top -| | Lütfen yandaki odaya gidiniz. Oradaki me- lantı yapacaktır. oradaki memura istediklerini anlattılar. Me- — Bu iki kompartımandan birbirine ge- B/11/935 SON POSTA Denizyolları I$ŞLETMESİ Acanteleri | Karaköy Köprübaşı Tel, 42361 . Sirkesl Mühürdarzade Haa Tel, 22740 Trabzon Yolu KARADENİZ vapuru 12 İkinciteşrin SALI günü saat 20 de RIZE'ye kadar. “7050,, Ayvalık Yolu ANTALYA vapuru 13 Ikin- citeşrin ÇARŞAMBA günü saat 19 da AYVALIĞ'a ka- dar. *7T094,, Mersin Yolu ÇANAKKALE vapuru 14 İkin: citeşrin PERŞEMBE günü saat 11 de PAYAS'a kadar. “7095,, OKSİMANTOL ÜKSÜRÜK Ve BOĞAZ. OO L L LRLLL Hayatın neşesi Dinç olmaktır. HORMOBİN TABLETLERİ Yorgun vücutları dinçleştirir. iKTİDARSIZLIĞI BEL GEVŞEKLİiĞİNİ giderir, yaşamak noşesini iade eder, Kezanslerde — bulunur. — İstanbulda fiyatı 150 kuruş. Tafsilât için (ialata Posta kutusu 1255 ap, İş Bankası arkasında 12 No.lı K.üferrih Widevi K € Barsakları Temizler Mazon va Botton soza deposu, Deposu: Bah | Aç kara aa br kühve kaşığı alındıkta Kabızlığı def'eder Yemeklerdeu birer maat soatu a vtırza Hazımsızlığı mide elkşilik | ve yapmalarını Ağızdaki kidernr, tatsız'ığı ve ketuyu izile eder. | $ KAR GiBi BEYAZLATIR Üo Barni çok talihsiz bir adamdı ve bu talihsizlik çocukluğundan başlayıp bü- tün ömrü müddetince devam etmişti. Biraz büyüyüp te onu bu mihnatha- neye bir doktorun getirmiş olduğunu |öğrendiği zamandanberi — doktorlara karşı kalbinde müthiş bir kin beslemiş- Wd' |kinde oturuyor ve gene bir doktorun, |kendisini bu dünyadan, öteki dünyaya bolduğu delilleri dinliyor ve herife diş biliyordu. lerinden dolayı doktorlardan nefret eden Barninin şimdi onu bu mihnet- haneden kurtarıp öteki dünyaya göndermelerine kalkışmalarına kız- ması bir tezat ceksiniz. Fakat Barninin kendisi başlı başına bir tezattı. | Nihayet hâkim ağır bir sesle ve kelimeleri birer birer telaffuz ede- rek korkunç hükmünü verdi: — İdam ... Barni hâkimin sözlerine aldırmı- |yordu. Hatta işitmemiş gibi görü - nüyordu. Ellerini karnına bastıra - rak, hâkime döndü ve yüzünü bu- ruşturarak: — Allahtan dilerim. Siz de, dok- tor da, jüri de benim şu sırada çek- mekte olduğum ıztırabı çekesiniz; dedi. |— Mahkümun bu sözleri, heyeti hâ- kimenin ona karşı besledikleri azı- cık şefkati ve merhameti de öldür - dü. Artık jüri heyeti ile hâkim verdik- leri idam kararının ve doktor da verdiği ifadeden dolayı vicdanla - rında ufacık bir sızı bile hissetmi - |yorlardı. Hatta muhakeme tafsilâ - tını gazetelerde okuyan halk bile Barninin asılacağına acımıyordu. İşin garibi şu ki, kendisine isnat edilen cinayeti işlemediği, tamamen masum olduğu halde, Barni de bu hükümden şikâyetçi değildi. Söyle- diği sözler, bütün ömründe olduğu gibi gene yanlış anlaşılmıştı. Doktor verdiği ifadede bıçağın maktul üzerindeki seyrini uzun uza- dıya anlatmıştı. Bu işi gören bıça - ğın da Barninin olduğu sabit olmuş- tu. Zaten Barni bıçağın kendisinin olduğunu inkâr etmemiş, ancak ci- nayetten birkaç gün evvel onu kay- İbettiğini, cebindeki bir delikten ka- yıp sokağa düşmüş olacağını iddia etmişti. Fakat onun bu iddiası, dok- torun ve Barninin mazisini karıştı- rıp onun birkaç defalar hapse girip çıktığını tesbit etmiş olan polisle - rin ifadelerini çürütmeğe kâfi gel - memişti. Mahkeme salonunun altındaki mahkümlar höcresine götürülürken, gardiyanlardan bir doktor çağır - | | | l / malarını rica etti. Doktor gelince, | Barni: — Aman doktor, bana biraz kon- yak. O körolası midem, bağırsakla - rım müthiş sancılamıyor... dedi. muru da Barninin hakikaten fena bir mide rahatsızlığından muzta - rip olduğunu tasdik etti.. Barni bun- dan cesaret alarak: — Vallahi doktor, midemin, bar- saklarımın — sancısımı - konyaktan başka hiç bir şey durdurmuyor. Hoş onun tesiri de uzun sürmüyor ya! Şu dakikada barsaklarımın ustura ile parçalanmakta olduğunu zannedi - yorum. Mahkemede de büyük ıztırap çe- kiyordum. Hatta hâkime anlatmak istediğim ıztırap ta bu idi. Allah vı- zası için biraz konyak verin, ne o - lur? diye yalvardı. Doktor: — Ya! demek inkisarın bu idi ha? HİKÂYE BİRICİK E D Şimdide, ınıHmmodı,ınımımmev», |gönderecek olan ifadesini, saymakta! Ama kendisini dünyaya getirdik-! teşkil eder diye -| Orada duran sivil bir polis me -| ” Ikinci Teşirt — İbgilizcedet Hâkimin de, doktorun da PÜ 5g sancı çekmelerini W mi? Dur, seni bir muayene © dedi. | Doktor Barniyi ıd—'h' |yene etti ve zavallının , İçok ıztırap çekmekte olduğ” ö (ladı. Fakat istediği konyAfl medi. Yalnız gözünü kırP — Merak etme dostum, B |yerde bir daha sancı yüzü & İsin, dedi ve çıkıp gitti. BFU . gardiyanlar, sancıdan '_ muş zavallı Barniyi bir © bindirerek hapishaneye ve ölüm mahkümlarına ait ireye kapattılar. | Ölüme mahküm adamiâ | diklerini verirler, derler: ni hakkında bu rivayet t© gy etmedi. Konyak K her gün, istediği yemeği *09 'için eline bir yemek |i ruyorlardı. Bu sancı ih_b' n İyenebilir mi idi? Kendisile *7 ediyorlardı? Onu - sancıdan beş dakika içif tulabilmek için konyak konyak... * p Ölüm mahkümlarının “5 daima iki gardiyan lıııhdı a) lar vakit geçirmek için © kambil, domina, dama ranç oynafrlar. Fakat B yunlarda gözü yoktu. büyük derdi konyaktı. Hapishanenin papazı telkinatta bulunmak i'?ı” Barninin ruhu değil, !'H g idi. Dini telkinata ihtiyacı vardı. Nihayet konyak . gi ni anladı ve mütevekkil idam gününü bekledi. ceğinden bir gün evvel a57 papazı çağırttı. Papaz . çe ninin nihayet yola W g disine dint telkinatta rica edeceğini h) yüzle höcreden içeriye 4 Barni oralarda değildi: — » 4, — Papaz efendi, ded yük bir ricam var. Benimti sırrım var, Fakat bu Mt hf hastalığı beni her vıla_". e Ka 6 çıvi ya * ğ W tık ne kadar konyak vermez. Doktorlar uğraştılar, büsbütün doğarken bu lııılılla_ Papaz: — Cisminizi € nuzu... diyecek olduysâ ? — Ruhumdan M |papaz efendi! Midemdet y |bim. Dünyada acaba z | zap, benim kadar ıztıraP * Oğu adam var.mı acaba? D” fi kere, papaz - efendi. Ben İ yağda kızarmış soğana V' c |kat yiyemiyorum ki.. taşındım. Bu körolasi için almak istiyorum. Onun * ., yardım etmenizi rica ©7 Papaz hayretler içi! - — Ya o büyük s! ÇAA da | y D Vücut t LAi yovgunluğ""_ L pek müessir v* L a Kutusu ZOO .“ n DNK (l uı; ğ Eczanesi -