Sayfa —— —e e üzaea - ç7.10-935 - MA AAT GA N0 4 Zindan Köşelerinden Yıldız Sarayına nnn Yaranı Z. Ş. Genç Doktor, ö >lüm Her hakkı mahfuzdur Odasında Gittikçe Bunalıyor, Bağırıp _(,Eağîıyordu Yağ Damlasına Benzeyen | Müteharrik Böcekler Bu, boş karyolanın üstünde, kuru- Muş kan ve irin lekelerile en müstek- Teh şeylerin lekeleri birbirine karışmış; hiç bir gözün bakmaya tahammül ede- Miyeceği iğrenç bir hal almıştı. Doktorun gözü; nihayet, kendi yat- tiğı yatağa kaymıştı. Ot minder üzerine yu renkli bir dokuma bez geçirmekle Yapılmış olan bu yatakta da, ayni pislik Ve ayni iğrençlik vardı. Doktor, yattığı yere biraz daha dîl.(- etmişti. Her tarafta, nıütebımkx Yağ damlalarına benziyen - bir takım | küçük böcekler, ağır ağır gezinmekte- di. Ancak o zaman, ensesinin cayır Sayır yandığının farkma varmış; elini €ntesinde gezdirmiye başlamış; — par- Meaklarının ucunda habbelenen yumu- Tük şeyleri alıp bakmış; artık taham- Mülü tamamen tükenerek, yatağının | Üstüne kapanıp, hüngür hüngür ağla- Mıya başlamıştı. Ölümden Medet Uman Adam Bu genç adam uzun uzadıya hıçları- Yor; şu anda ölümü, derin bir minnet ve şükranla kabul etmiye hazır bulu-| huyordu. Karyolasında kaskatı kesilen | ölüye, canı gönülden haset etmişti. İq-W te; onun yanındaki bahtiyar da şimdii tan verecek; artık o da bütün bu daya- tılmaz derecede ıztıraplı hayattan kur- tulup gidecekti. (Genç doktor, bu bahtiyarları bir kere daha görmek için nemli gözlerini kal- Armıştı. O zaman, o pek güçlükle can Sekişen adamın artık feri sönmiye baş- hyan gözlerile karşılaşmıştı. | İasan oğlundan son defa olarak me- ve vefa uman bu adamın kurumuş Ve bembeyaz ddakları. son bir ümitle ardamaş? — S tiyebilmişti. Genç doktor, birdenbire şuursuz bir| K.yetimlm fırlamış, kapıya ınlı:_-' pının açılacak yerini aramış, İ hl'fmçlı. Çünkü üzerinde top ve hal- * gibi hiç bir tutacak ve çevirecek şe- Yi bulunmıyan bu demirkapı sımsıkı nenıştı. Oı—m.nus.ııı,ı.aıınwiuî bir hale gelmişti. n kuvvetile kapıya indiriyor: Bı'rx Yahu!... Burada adam ÖIİİ’"'W Yudum su istiyor. Allah rızası için Ora PY açın. .. Orada kimse yok mu? a adam yok mu?... Orada göğ - *ünde kalbi çarpan... zerre kadar iman | diye bağrıyordu. a Vicdan taşıyan kimse yok mu?... h | | Bir Rica Ve Cevabı: Sert Bir Homurtu | :'Ürmlklın sesi kısılmış; vıırınık-)j yumrukları sızlamıştı. — Dışarıda| Kacalı bir ayakkabının taşlarda sürük- | kü inden hasıl olan gürültü duvar- lenen bu ayak sesleri, nihayet klaşmış ve durmuştu. O za dışarda bağıran şu homurtu dü- M"“'!*u: — Ne izti et Bu küstahça sual, doktorun kalbine N iden kızgın bir Kançer vurmuştu. Şu a fı"nir kapının arkasından İwd;' ı—.__: itap eden adamın anlıyacağı bir .öyî:“ ©na cevap vermek, ağzına geleni p ek ihtiyacı duymuştu. | orada ölümle bir| Zavallı vardı ki; o, şu son mefesinde bir Sarpıyor; derin akisler yapıyordu. | Ali Sedat, artık bu fani dünyadan e- fini çekmiye hazırlanan o bedbaht ada- | mın hatırı için bir an süküt etti ve sonra | sesine bir mülüyemet cererek: — Su istiyorum, arkadaş.. su. dedi. Su Ne Yapılır? Şimdi, bu demir kapının iki tara- fında, şöyle bir konuşma başlamıştı. — Ne yapacaksın suyu?... — A, babacığım!. Su, ne yapılır? L çilir. Burada, can üstünde bir hasta var. Demindenberi bir yudum su, diye yalvarıyor. Can dayanmiyor, | — Gebersin. — Gebersin mi?. — Gebersin ya! Ben, ontarın babası- nn uşağı değilim ya?. Daha sabahle- yiniçaibirdeıünıvadiın.limgi—î cüm yok ta; yabanın hırsızları, katil.| leri, serserilerile uğraşacağım; öyle mi?... Doktor; bunları dinlerken, gene ya- vaş yavaş başına kan çıkmıya başla -| mıştı. Fakat şu zavallı adama son bir iyilik yapmak için öfkesini yenmiye ça- lıştı ve o adama yalvardı: | — Kuzum babacığım. Canım ağa- beyciğim. Sesinden belli. Sen, iyi bir adamin benziyorsun. Gel şu iyiliği yap. — Ay!. Dur bakayım; sen kimsin. Hani şu, Zaptiye Nezaretinden gelen a- dam değil misin?... — Vallahi, ben buraya nereden ve nasıl geldiğimi bilmiyorum. Eğer ora- dan getirdilerse, ihtimal ki benim. — İşte, asıl şimdi kapıyı açamam. | Hem de, artık seninle konuşamam. — Niçin?. — Niçin olacak. Sen intilaksın. — İntilak mı?. | — Evet. | — İntilak ne demek?. | — İntilak yok mu canım. Hani, kimse ile konuşturmazlar. Hadi ba- kalım. Sesini kes. Herkesin de başı-| nı belâya sokma. | Bu sözler, doktorun beynine bir ) yıldırım gibi inmişti. Demek ki artık korktuğu derin uçurumun, en son noktasına kadar düşmüş, kendisin- den bütün insanlar alâkasını kes - mişti. Ümitelzlik Yine Başladı Fakat bu hal ne kadi Burada, bu tahammül edilmez haya- ta, ne kadar zaman dayanabilecek- ti. Burada geçecek her saniyelik ha- yat; en çetin işkence ve ıztıraplarla bir ömre bedeldi. yOŞEE FaE T e ğ ea geksenneraerecEnEeNN MA A ani BÜYÜK TENZI: ÂT mantolarınızı ay vade ile ve kefaletsiz BEY .IŞ ı? z ücırılhıneımdın ti "ıl « ü dan ayni şeraille #iparlş Aaaİ0İNFyal olunur. Mahm utpaşa Kürkçü Han Tek 21686 SON POSTA Her genç kızın Bilmesi lâzım «Meyüs olma! Bu, bir çok genç kız- ların başına gelir. Yapılmaması lüzimge- len şeyleri yaptıkları için daha ziyade fenalaştırıyorlar.» diyordu. Biliyor ki maheubiyetin sirrmı keş- | fettim. Münbesit mesamatı, siyah kabar- cıkları ve sararmış bir ten onu korku- tuyordu. Ona dedim: «Tenin gayri saf maddelerinden tamamen kurtulmak, cil- dini beyazlatmak ve güzelleştirmek için | yalnız basit ve az masraflı bir çare var- dır: Hemen bugünden beyaz rengiadeki (yağsz) bir tüb veya bir vazo Tokalon kremi satın al, her sabah pudralanmaz- Terkibindeki saf- landıran, beyazlatan ve kuvvetlendiren dan evvel tatbik et. kıymetli cevherleri sayesinde —en çirkin ten ve ciltler üzerinde şayanı hayret bir | Yalnız 3 gün | zarfındaki memanuniyetbahş neticesinden | surette icrayı tesir eder. memnun kalacaksın. » Bu pek basit tedbir sayesinde bir çok | genç kızlar saadete kavuşmuşlardır. | '_ Denizyolları İŞLETMESİ Acente'eri © Karaköy Köprüaş Te . 42362 « Sık Mühürdarza e ARWTE T - : Trabzon Yolu KARADENİZ vapuru 27 Birinciteşrin PAZAR günü saat 20 de RIZE'ye kadar, — “6767,, iskenderiye Yolu IZMIR vapuru 29 Birinci teş- rin SALI günü saat 11 de 1S- KENDERİYE'ye kadar. “6768,, Gaip : Adapazarı Emniyet Bankası- man sahip olduğum 11/8/929 tarihli 20 liralık muvakkat hisse makbuzunu kay- bettim. Yenisini alacağımdan hükmü iktur. Adapazarında Adem oğlu Hay- | rullah. ( DOYÇE LEVANTE LİNYE H MBURG Hamburg, Brem, Aavers, İstanbal ve Bahrisiyuh — arasmda — ezimet ve #vdet muntazam postaları Hamburg, Brem, Stetio, Anvers ve Roterdam'dan lmansınza muvasalatı beklenen vapurlar Angora vapuru limunumızda Tinos vapuru 30 HBirinci Teşrine d Andros vapora 8 İklaci T doğru Avola vapuru 9 İkinci Teşrine do Ulm vapuru 13 İkinciteşrine ıl:g:: Burgar, Varna, Köstence, Kalaş ve İbrail için lmanımızdan hareket edecek vapurlar Tinos vapuru 30 - 10 - 8 İkinci rdine doğuu vlm vapuru - 18-16 İkinci Teşrine doğru Yakında Hamburg, Brem, Anvere ve Roterdam İlmanları için hareket edecek vapurlar, Milos vapuru İlmanımızda Heraklena vapuru 99-81 Birinci Teşrine doğru Arta vapura 65-6 İkinci Teşrine Andros vapuru 7-9 İkinci Teşrine doğru YFazla tafsilât için Galata'da Ova- " Silbermann ve Ş vapur acan! mü- raoaat. Telefen: 44047 - 6 — (1195) Zayi — İstanbul ithalât gümrüğünün 256974 No. 19/7/35 tarihli makbu - Birlaci Teşrin 27 - — a TÜRKİYE ZİRAAT BANKASI YÖNETİM KURULUNDAN: Türkiye Ziraat Bankası genel kurulu adi surette olarak İkinci Teşrinin 26 ıncı Salı günü saat 15 te Ankarada Banka Merkez binasında toplanacaktır. Aşa ğıda isimleri yazılı delegelerin bu toplantıda hazır bulunmaları rica olunur. TOPLANTIDA GÖRÜŞÜLECEK iŞLER : 1— 1934 yılı işleri ve hesapları hakkında yönetim kurulu ve mürakip raporlarının okunması, 2— 1934 yılı bilânço, kâr ve zarar hesaplarının tasdiki ve İdare Mecliııi üyelerinin ibrası, 3— İdare Meclisi üyelerinin Banka ile kredi haricinde iş görm! leri hususunda karar verilmesi, D k 4— Murakiplerin 1934 yılı ücretlerinin tayini, 5— 1936 yılı için iki murakip ve iki yedek murakip seçilmesi. İlbaylık adı ve delegeler adı Saylav Bay Ali Çetinkaya (Bayındırlık Ba- Afyon Amasya Ankara Antalya Aydın Balıkesir Beyazıt Bilecik Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çoruh Çorum Denizh Diyarıbekir Edirne Gireson Gümüşhane İçel İstanbul İzmir İıpuh Kars Kastamony Kayseri Kırklareli Kırşehir Kocaeli Konya Kütahya A A S AA AAA AAA AAA . » » vUUVUYUYUYUYEU » » » » Bay, Bay » » » » » kanı) İzzet Ülvi Aykurt Berç Türker Nafiz Aktın Rifat Araz Şakir Kınacı Saffet Arıkan Rasih Kaplan Numan Aksoy Adnan Ertekin Nuri Göktepe Dr. Mazhar Germen General Kâzım Özalp (Sü Ba- kanı) Hayreddin Karan Tevfik Fikret Sılay İhsan Tav Salih Bozok Ali Şevket Öndersev an Behire Bediz İsmail Hakkı Uzmay Mustafa Şeref Özkan Refet Camtez Dr. Galip Kahraman Sadettin Ferit Talay Ziya Gevher Büli Hilmi Ergeneli Sükrü Yaşın Mustafa Abdülhalik — Renda (Kamutay Başkanı), Rifat ünür Fuat Bulca İsmet Eker İsmail Kemal Kemal Alpsar Dr. Kâzim Samanlı Necip Ali Küçüka Yusuf Başkaya Zülfü Tiğrel Faik Kaltakkıran Mehmet Ali Yörüker Fuat Ağralı (Finans Bakam) Hasan Tahsin Berk Abdülhak Fırat Bayyan Nakiye Elgün Bay Aziz Akyürek . V YY UU TT L UYY UU TT y YS Celâl Bayar (Ekonomi Bakanı) Emin Sazak Ali Kılıç Nuri Conker General İhsan Sökmen Münir Akkaya Hasan Fehmi Ataç Hamdi Ongün Ferit Celâl Güven Emim'İnankur Salâh Cimcoz Abdülmuttalip Öker Ziya Karamursal Mahmut Esat Bozkurt Rahmi Köken Şükrü Saraçoğlu (Tüze Bakanı) Kemal Turan Ünal Mükerrem Ünsal Baha Öngören Pr. Tevfik Aslan Sami Erkman Hilmi Çoruk Ahmet Hilmi Arga Reşit Özsoy Şevket Ödül Mehmet Seyfeli Ali Dikmen Ragıp Akca Tevfik Fikret Sılay Ahmet Hamdi Dikmen Mustafa Ulusan Recep Peker (C. H. F. Genel Sekreteri) Muhlis Erkmen (Tarım Bakanı) İbrahim Dalkılıç aası 12 İnci sayfada )