Piri Bey Her Şeye : Hint Denizlerinde Türkler Hadım Süleyman -Piri Reis- Mürat Reis Yazan: M. Turhan Rağmen Hazineleri Elinde Alet İttihaz Ediyordu Pirl Bey, arka- da biraktığı Blo, Yaptığı işin yaman bir suç sayılabile- ceğini düşünerek #zülüyor, sıkılıyor, ah ve of çekip duruyordu. Fakat donanmayı iyi ve sağlam bir llman- da biraktığına, ha- zineleri kurtarma- yı düşünmekle iyi bir iş yaptığına için için inanmak- tan da geri kal- miyordu, her hangi bir durumda zaten güvenel bu hazis nelerdi. Bir savaş- ta yenilee, bir fır- tınada donanmayı elden çıkarsa hazlı mneleri ileri sürerek her Lürlü cezayı sa- — Pirl baştardede alakoyduğu Frenk kızını vuştaracağına inanç da beraber götürdü mü?.. basliyordu.. Habukl şimdi filoyu dü- zenile Basrada — bırakmışti, Maskat kalesini almış ve birkaç adayı bom- bardıman etmiş bir amiral sıfatile dönüyordu, yevketlâ hünkâra bol boel armağan gölürüyordu. Bu (durumda kimsenin ağız açamayacağını umu- yordu. Yalnız yoldaşlarından, Murât Rele- lürden, Recep — relslörden, Selman relslerden utanıyordu, Fakat onların da, sarâyın susluğunu görüp ağır açamayacaklarını, kendin! kınamaya- gaklarını oranlayıp Üzüntüsünü meye #savaşıyordu, ©, esasen İşten gekilmek, bir |köşeye yaslanıp hari« talarile, kitaplarile uğraşmak istiyor« du. Şimdi ele geçirdiği binlerce kese akçe tutarındakı hazineler, bu emelini yerine getirmeye bol bol yeterdi. Kendisi denizden ve denizellerden uzaklaştıkta: 'a yapılacak dedi- koduların me değri olurdu. ki?, Piri Bey böyle düşümüp kendi kendini teselli ederek, —aramrada yaptığı İşten utanıp buhranlara kapı: larak batı İstikametinde yol alıyordu, bir Süveyşe varır varmaz İstanbula kâğıt yolliyacak, Hint denizl seföri| tzeliğini, Basraddn İleri oğru olmadığını anlatı nlarını da o arada sunup keyfina bakacaktı. Lâkin Basra ile Süvöyç arnsında uzun yollar, fırtınalı denizler vardı. ve bu yollor kolay bitmiyordu, ©o fırtınal denizler bir hamlede aşilamıyordu. Bundan dolayi d Onun talihi İlk günlürde Iyi git- malşti, ne Hürmüz boğazı ağızlarında, ne de enginlerde düşman donanımamı yoktu. Kadirgalar, kalyonlardan ve baştardolarden yollu Idi, düşmana pasgelinse bile pupa yelken savuşmak maküânı vardı. Lâkin güler yöz taşır gibi görünen baht, böyle bir tesadü- fe de yer vermiyordu, Gç kadirga en- dişesiz ilerleyordu, Üç dÖrt gün sonra bu güler yüzlü talih, hırçınlığa başladı. kadirgaların yürüyüşü güçleşti, yaman bir fırtına den'zi altüvt ediyordu, yol- suz yola çıkan Piri Beyi telâş içinde birakıyordu. alık Bu fırtına bir musibet, et biçimine girdi, kadirga- lardan birinin direkleri kırıldı, dümeni içlemez oldu, serseri bir ağaç gibi düniz Üzerinde çalkalanmıya başladı. Öbür ikl kadirga da durumda dakika sağlam bir elmadıklarından — ve her alabura — olmak — töhlike: ldiklerinden dümensiz gem ma koşamıyorlardı. Nihayet © kadirga dalgaların kucağında çal. kana çalkana yürüdü, karaya doğru #ürüklendi, gözden kaybolup gitti. Pirt Reis şimdi dövünüyordü, hereye gittiği beli olmiyan geminin Ardına düşemiyordu, kendi bindiği I kadirga da — yalpalayıp — duruyordu. Batmamak, karaya vurmamak için fırtınanın — muhitinden — uzaklaşmaya çalışmak, çok uatalıklı davranı gerekti. Halbuki kaybo'an kadirgada birçok yoldaşlar vardı, onların yardı- mına koşmak da bir borçtu. O me- haretle bu bercu bir yere getirmek, İklsin! dö gözönünde tutmak mümkün değildi. Bundan ötürü Amiral yalnız dövünüyordu, çırpınıyordu. Uzun ve korkulu saatlerdân sonra fırtına — dindi, mağa sola bakmak hmkânı yüzgösterdi. Pirt Bey de dört yanımı gözden geçirdi, kaybolan ka- dirgadan bir iz ve bir ezer göremedi, kamarasına kapanıp ağlamıya koyuldu. Kendilerini durup dururken — ölüme sürüklediği denizcilerö, millet malı olup yersiz. bir sefer — sırasında #lden çıkan kadirgaya ağla- yerdu. Lükin ne fayda?,. Yüzlerce Türk ve koca bir kadirga, hazinoler kurtarmek hulyası uğrunda, İşte he der olup gitmişti. Pirt Bey bu acıklı durumdan da yine hazinelerini düşünerek sıyrıldı, Basradan izinsiz dönüşünü hünküra hoş gösterecik olun hazineler, şu kaybolan hayatları ve kadirgayı da dile aldırmayabilirdi. Kendisi, sarayın ağzını tuttuktan sonra Ölen yoldaş- ların - ma r okunprak, sadakalar dağıtılarak - ruhlarını memnun ede- eekti. O durumda bundan biâşka ya« pılacak birşey de yoktu. İşte iki kadirga böyle bir felâketi atlattıktan sonra Adene ulaştı, — kıza bir kalafattan ve kumanya alındıktan sonra şimale yöneldi, Kızıldenizi aştı, Süv vardı. Demek ki sefer #omu- na ermişti, hazineler selâmetle son menzile getirilmişti, artık yapılacak iş kolaydı ve bu iş tantanalı bir mek- tapla İstanbulu avlamaktan ve hissesind. Ayrılan hazineleri yollayarak şevketli hünkârın gözünü boyamaktan iba- retti* Pirl reis arkada kalan uzun yolun Basrada bırakılan donanmanın ha- tıralarını bir. yana biraktı, kivrak manevralar — yaptırarak — kadirgaları Süveyş limanına sektu, kaleyi top atarak selâmladıktan sonra hemen hazinelerin başına koştu, kendininki ç Fakat soyunup dökünmiyü kalmadan kargısina bir adam diktldi. — Mipir valisi selam ediyor, ayaı. gimzin tözile yola çıkmanızı İstiyar, şevketli hünkârım fermanı war — size tebliğ edeçekl, (Arkası var) beneereenecemer renerena e resne eeecammı Kayıp — Hüviyet cüzdanımı kay- bettim, Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. Beyoğlu mektep sokağın da Agop kızı Takuhi SON POSTA Bulgar kralı Borlta Kralı Devirmek Istediler Bulgaristanda Örfi İdare Konuldu Sofya, 2 ( Özol aytarımız bik dirdi ) — Hükümet resmi bir teb- liğ neşrederek Bulgaristan'da örfi idare ilân etti. Örfi idare ile bera- ber Bulgar Kıralımın cülus yıldö- nümü münasebetile yapılacak olan tören de tehir edildi. Öğrendiğime göre bunun sebebi şudur: Büyük rütbeli zabitlerden olup sürğüne gönderilmiş olan Damyan Velçef, gizlice Sofyaya girmiye muvaffak olmuş, kralı ve hükü- meti devirmek için harekete geç- miştir. Fakat hükümet — bunu haber almış, Velçefi derhal tev- kif etmiştir. Daha birçok kimse- ler tevkif edilmiştir. Aralarında Karakulakof ve Miralay Andri- yef'de vardır. Kabine Toplandı Sofya, 2( AA Röyter ) — Bir suikast teşkilâtının meydana çıkarılması Üzerine bütün Bulga- ristan'da İstisnal idare ilân edil- miştir. Siyasal zvena grubu Baş- kanı Albay Velçef ile taraltar- larından birkaçı ve çiftçi Pladne grubu üyelerinden bazıları tevkif olunmuştur. Bunlar bir. hükümet darbesi hazırlamakla ittiham edil- mektedirler, Başlarında Uzunof'un bulun- duğu bir çetenin evikastçılara yardım — için Yugoslav - Bulgar sınırını geçtiği söylenmektedir. Sofya'da sükün varsa da büyük bir heyecan hüküm sürmektedir. toplanmıştır. Georgiyef kabinesinde Finnns Bakanı olan Todorol'da - tevkif olunmuştur. Divanıharpler Faaliyote Başladı Belgrat, 2(A.A) — Öğrenlildi- gine göre, B. Toçefe karşı hazır- İanan suiknet şefleri arasında Vel- çef, Daymon, Çiftçi partisl Üye- leri ve Zevnari gurupuna mensup generaller vardır. Süel mahkemeler duruşmalara başlamıştır. Toçefin Beyanatı Sofya, 2 (ALA) — Başbakan Toçef Bulgar ajansına demiştirkl : * Hükümet, fesatçıların devlet başkanının ortadan kaldırmak ve hükümeti devirmek projölerini w zun zamandanberi biliyordu. Fe- satçılar, bu işi, kralın tahta çık- şının yıldönümü olan 3 birinciteş- rinde yapmak niyetinde idiler, Lokantada; her zaman otü- düğum masanın tâ — karşısındaki köşede, artık bu acalp — İhtiyarın huzuruna — alış- mıştım. Nezaman ka- pıdan — İçeriye girsem onu, san- tırançlı elblsosi- nin içinde, upus zun kameti ile orada buluyordam Bana nadiren selâm, sabah ve- rirdi. Sessiz, sa> dasız, münhası- ran zerzavattan ibaret yemeğini yer, sonra da cebinden bir s- » cim parçası çı-,:; karıp, miyop gözlerinin kena- rına kadar götü- gördü... rür, düğüm Üstüne düğüm ya- pardı. Bir gün, damdan düşer gibi, bana şu suali sordu : — Recent park cinayetl İle hiç alâkadar oldunuz mu? — Bu meselenin teferruatı pek aklımda değil, Fakat o xa man bayli heyecan uyandırdığını hatırlıyorum.. Cevabını verdim. Ihtiyar, sözlerimi ikmal etti — Bilhassa, yüksek kumar oynanan mahafilde! Dedi; bu cinayetle uzaktan, yakından ilgili olanların hepsi de, muhtelif ku- lüplerde önemli kumar oynayan- lardı. Hâdise) bütün bu kulüpleri alâkadar otü. Portland meydanı ile Recent park arasında uzanan küçük bahçeyi bilirsiniz, değil mi? Ka- labalık ve geniş bir geçit olan Marilbora caddesi bu bahçeyi ikiye böler. Bu bölükler, yerin altından geçer bir dehliz ile birk birlerine bağlıdırlar, Bu dehliz de tam, caddenin altına tesadüf eder. 6 Şubat 1899., Gece, ortalığı koyu bir &is kaplamıştı. Buna rağımen, parkın batı tarafında, 30 numarada oturan Bay Aron Kohen, Harvüd kulübünün yeşil çuhalı kumar masasında kazam- dığı Önemli parayı cebine yer- leştirip, yalnız başına evin yolunu tutmuştu. Sabahın saat ikisi Idi., Bir saat Sonra, —parkın batı cihetindeki — evlerde — oturanlır, çaddenin kaldırımları — üzerinde cereyan etmekte olan bir kavga- nın gürültüsü ile uyandılar. Bu kavga ve ağız dalaşı birkaç saniyo sürdü. Arkasından: “Can kurtaran yok mu 7. Adam öldürü- yorlar, yetişlei,, feryatları duyuldu. Ve birden, iki el silâh patladı.. Sonra yina ortalığı sükün kapladı. Ihtimal ki denemiş, bilirsiniz; sisli havada, sesin nereden geldi- ğini tayin etmek güçtür. O ise ki, © gece, dediğim gibi; göz — gözü görmeyecek derecede koyu bir sis vardı, Bununla beraber bir iki dakika geçmiş, geçmemişti.. -Çaddenin köşebaşında nokta bekleyen 18 Kaldırıma doğru, | —MM————— — ——: — Grecerarsera eee ee rerAAn Birinel Teşrin 3 MÜSABAKALI—â HİKÂYELER ai HLA AA Beşinci Parkta Bir Cinayet S9 b yere yuvarlanmış birini numaralı zabıta memuru, vak'a yerine yetişti. Cıvarda — bulunmaları melhuz olan arkadaşlarını çağırmak İçin düdük öttürdükten sonra, imdat İsteyen adamı araştırmıya koyuldu. Pencerelerden başlarını sarkı« tan moeraklılar, polisi, biribirinden aykırı sörlerile saşırtıyorlardı, — Parmaklığın yanında, polis efendil. — Daha yukarıda, caddenin üstbaşında.. — Hayır, daha aşağıda.. — Kaldırımın beri yanında 1di, eminim! — Değil! çok ötedel Nihayet, 22 numaralı başka bir memur, Kuzey cihetinden par- ka doğru geliyorken, kaldırımın Üzerinde, kafası parmaklığa da- yalı bir vücuda çarpip, sendeledi. Bu aralık, evlerden dışarıya fırlayan bir meraklı kalabalığı, olanı biteni anlamak Üzere ora- cıkta toplanmıştı. Memur, elindeki elaktrik fene- Tİnİn ışığını maktulün yüzüne tuttu. Sonra yanındakine dönüp, mak- tulün dudakları arasından sarkan dilini işaret ederek: — Boğmuşlar! Diye mırıldandı, Seyircilerden biri, yaklaşmış, cesedi tetkik ediyordu. Birdenbira Haykırdu — Tanıdım! Bu, 30 numarada oturan Bay Kohendiri. Ş (Arkası var ) Ölçü üzerine Fonni Kasık Bağları Mide, barsak, böbrek düşkünlüğüne Fenni Korsalar İstiyenlere ölçü tarilesi gönderilir Eminönü İzmir sokuğı Tel, 20218 ZAHARYA Oreopulos Taklitçilerden sakınınız. geneeence ee srcELERcE A Son Posta Mutbaası Buşuyu Büntünk | Talan Balipleri / — A, lümea, & Hageç İ Kd