18 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Şimal Kutbunda Sanatoryom .. . Açılabilir Mi ? bilginlerini — Norwich şehrine — toplıyan Britishe Associa- tionun — kongresi, bilecek gazetelerde oku- şeyler duğumuz tafsilâta bakılırsa haylı eğlenceli olmakta» dır. Üyelerden bazılarının dudak- İngiliz Bir bilginin aklına gele- larında ülümseme — uyandıran teklifler ce çoktur. Meselâ bir profesör veremin önüne geç- mek içli şimal kutbunda bir sa- natoryom açılmasını teklif etmiş ve sobep olarak da şimal kutbunda hastalıkları taşıyan farelerle mik- ropların bulanmayışını göstermiş- tr. Diğer blr Üye İse dünyanın öyle söylendiği gibi bir kaç mik yon sene sonra mahve mahküm olmadığını iddia etmişı — Çünkü dünyanın kabuğun- da, kaybettiği enerjiyi tekrar ye- rine koyan azim miktarda radyo aktivite vardır, demiştir. Üçüncü bir bilgin ise llk la- sanlarda beynin ancak bir ceviz büyüklüğünde olduğunu ve tedrk €l tekâmül kaldesine tebaan bü- yüdüğünü, daha da büyüyerek bir kaç yal sonra 6 kilo ağırlı- ğını bulacağını söylemiştir. Ea ni- hayet başka bir bilgin de anne- sinden yeni doğan çocuklarda gö- Ük gülümsemenin meme almaktan rülen lezretini iddia etmii Bolgrat'ta Âsâyiş Düzeltildi ; — Belgrat, 17 (A, A.) — Dün çıkan karışıklıklar sırasında dört kişinin yaralanmış olduğu haber verilmektedir. — Zabıta, — Ssüyişl düzeltmiş ve beş kişiyl — yaka- lamıştır. Alp Dağlarında Beş Kişi Soğuktan Öldü Milan, 17 (A.A.) — Alp değların. naki sporculardan — birl kadın olmak Üzere 5 kişi kar fırtınasına tutularak, soğuk ve yorgunluktan ölmüşlerdir. doğduğunu - Tefrlka 2 No: 92 aKL aa e — Onun fikri Parls civarında bir villa alıp yerleşmek.. Ban böyle düşünmüyorum, Avrnpada yerle- şip kalmak için sebep yok. Mem leketime dönmek ve orada yer- leşmek her halde daha İyi.. Ne kâadar — olsa İnsan — yabancılık hlscediyor. İnsan kendi yurdunda yerleşirse Avrupayı, herhangi ecnebi bir yeri görmek İçin seyahat arzusu duüyar ve bunu yapabilir. Fakat ecnebi toprağında yerleşip seya- hate — çıkar gibi eski yurduna gitmek pek hoş değil. Ahlâki, milli tarafile değil, şahst fikir ve düyüşları - bile İnsanı buna tazı #edemiyor. Ali Saml Bey buraya geldiği zaman her halde onu kandıra- cağımı zantediyorum. — İstanbulu öyle göreceğim geldi ki! Bugün bir tolgraf aldım. Ali Sami Boy geliyor. Tolgraf çe — * Parise gidiyoruz. Çar- şamba gecesi Lozandan geçerken görüçelim.,, Başka izahat yok. Bu dönüşün ANASININ sın.. 18 /9 / 85 x ' z ı İngilterede: Müthiş Fırtınalar Her Tarafta Telefon, Tel- graf Hatları Harap Oldu Londra, 17 (A. A.) — 4017 tonluk, “Mary Kıngaberg,, adlı İugiliz gemisi, Landlend. açıklarında ki mıştır. Geminin 50 ka tayfanı, birkaç yolcusu ve batı Alfrikaya mahaus lokomotif yükü vardır. Bri- tanya kıyılarında müthiş bir fırtına vardır. Rüzgür — Seiliy — açıklarında. santte 93 mil süratle osmektedir. Telefon ve telgraf hatları, ülkenin her tarafında harap olmuştur. Londra, 17 (A, A.) — Sor- tampton İlmanında — demirlemiş bulunan gemiler, fırtınadan çok müteessir olmuşlardır. Bu gemile- rin çoğu, kuma oturmuşlardır. Altı kadar yat, kaybolmuştur. Ramsgate'de 15 küçük geml ile bir romorkör batmıştır. Deniz ve hava servisleri ka- rışmış, bazı servisler inkıtan uğ- ramıştır. Lolt Corcun İstediği Oldu Londra, 17 (ALA.) — Daily Hes rald gazetesi, Çindek! İngiliz alçisinin haydutlar tarafından dağa — küldırılan gazeteci Jonesin ölümü — hakkında İnceleme yapmasına, Loyd George'un dileği mucibince .[ııiüı diğ İşleri bakanlığınca karar verildiğini bildir. moktedir. Baldvin Londraya Döndü Londra, 17 (A. A.) — Bald: vin, Londraya dönmüştür. Ceneyre görüşmeleri hakkında kabine ar- kadaşları ile konuşacaktır. Inglitere - Mıbir İskenderiye, 17 (Â. A.) — İagiliz hükümeti, leap ettiği takdirde, arsıu- İüsal durümün Misiri yakından ilgi. lenditecek bütün gelişimleri hakkında malâmat vereceğlali ve bu bususta kendisi ile danışmalarda bulünacağı hakkında Mitir. hükümetine İnanca yermiştir. Hindistanda Isyan Simla, 17T ÇA, A.) — Hükü- met, müslüman kabilelerinin bü- yük Gandab çosası — bölgesinde Kuzey * Bati — sinırında yapagebk mekte oldukları kıyamları ğıı!ır— mak - İçin 30,000 kişilik bir kuv- vet toplamıştır. Cahit ve doğruca Parise gidişin mana- sını anlıyamadım. Telgarfta yalnız gelmediği de anlaşılıyor. Herhalde yine işler, o bitmek tükenmek — bilmiyen Işler için olacak. Lozandan geçerken onu he kadar görebileceğim, —ona bir slrpriz yapmak ve Parise bilet alımak daha iyl. Zaten biraz da- ha geçerse artık seyahat edemi- yecek hale geleceğim. Bu benim için de bir değişiklik olacak. Annemi güçlükle kandırabil- dim. O bu vaziyetimde yalnız seyahat etmemi hiç doğru buk müyor. Belki de doğru, Fakat henüz kendimde onun tahmin ettiği kadar fevkalâdelik görmü- yorum. Doktor Nacl Bey verdi. Ali Saml Beyl ve yanında her kimse, belki de Hulüsi — Beyl Istanbuldan getiren Semplon eks- prosinde Parls için bir yer aldım. Eklapres Lozana tam gece yarısı geldiği içia akşam treni ile de İzin DA | Hitler Nurenborgte bir fener alayını selâmlarken Hitlerin Son Söylevi En- dişeler Uyandırdı Almanlar Ve Lehliler Sovyetleri Müşkül Bir Duruma Sokmak İsteyorlarmış... Paris, 17 (A A) — Gelecek Cenevra konuşmaları hakkında hiç de nikbin olmayan yamlar yayan — güzeteler, Almanyama, doğu Avyupası üzerine deki İddlalarımı ilerl sürmek için Habeş gerginliğinden Hstifade etmek Ystediğini teyit eden — Hitlerin söyle- windet Ötürü büyük li ye maktadırlar. bam gazctelor, bu eöyler vredekl Bek hadikesl arsamm- da bir ilgi bulmaktadırlar. Potit Paristen, ba kusasta diyor ki; *“Hitlerin töylevi ile Bek hadiwesi yalnız bir tesadüf eseri olarak değil, fakat ayni zumanda, Sovyet Rusyayı müşkül bir duruma sokmak - için Berlin ile Varşova arasında zımni aı;lı. birliği olarak telâkki edilme- . Le Jurmal diyor klı En taşkın durumlarına varmış olan enerjiler, şimdilik doğuya tevtccüh etmiş bulammaktadırlar. Sorzyalist organı Populnire diyor kir “Hitler, barışçı devletlere, Muso- Tiniye karşı olan ödevlerini hatırlatı yor. Memel tecavözüne munl olmak tçin Habeşistanda bir tecavür vukuue fun Önüne geçmek Iüvımdır. Jenevden Lozana geçtim. Yalmız başına soyahate alıştım artık. Iki küçük çantamı İstasyonda buraktım. Lozan, hemen hemen günaeşle beraber gözünü kapayan bir le- viçre — kasabasmı. İstasyoa yakın Miramar oteline gittim. Tenha., Akşam yemeğinden sonra — güzeteleri — köriştirdim, Otelin ağır havası — sıkınlı verdi. Daha iki saat var. Gide- cek yer bilmiyorum, Sinemzlar bu sıcakta çekilmez. Zaten vakit geçti. On bire geliyordu ki da- yanamadım. Kalktım. Hiç olmazsa serin gece ha- vasını alır, istasyonda dolaşırım. Bir çukura İner hissl veren istasyon — meydanına — geldiğim zaman koca meydan bomboştu. Karşıdakl Kontinuntal ötelinin pencerelerinde birkaç işık var. Bir iki taksi şoförü marşplelere oturmuşlar pipo içiyorlar. Yıldızlı bir gece, Istasyon rıhtımına çıktım. Bir ikt hamal elleri ceplerinde dolaşıyorlar, Büfede aydınlık var. Aylarca evvel ilk defa İsviçre toprağına —ayak — bastığım yer burası, Yine böyle bir gece yarım burâya İnmiştim. .© Amerikada Harbe Mani OL mak İçin Ruzvelt, Mecburiyet Ye- rine Getirildi, Diyor Hydepark New-york 17 (ALA )e Razvelt ve Norman Davls, deniz darumunu Genel bakımından ve bugönkü avrupa buhram ile olan ilgileri yününden aytışmışlardır. yardımda bulunmağa Kell ktı mucibince mecbur dMıır:ıp:öy- lemiş ve: *Bu mecburiyet yerine geti- vilmiştir.,, Demlştir. . Fransanın Hava Bültçesi Paria, 17 (AA.) — Resmi gazete, hava bakanlığının 1935 bütçesi için werilca milyonluk tabslanta dalr olan kararanmeyi neşretmiştir. Bagaj memuru — çantalarımı getirdi. Bilmem meden. Bü gece he- yecanlıyğım. İçimde #sevinç ürper- meleri var. Neden iseviniyorum bilmem. Ne zeyahut, ne Ali Sami Beyi görmek arsuları İi | Hişiği olmiyan bü wevintin küy- nağını - bulamıyorum. Zaten araşıra böyle bir heye- can gelip geçiyor, bir Üürperiş halinde gelen bu tatlı heyecan belki de yeni başlıyan bir sinir hareketi.. Ruhi değil daha ziyade ozvl! bir Yhtilâç yibi. Kısa bir diÜlük sesi. İki memür gölgesi, kapıdan rıhlıma — düştü. Tren çok gürültü etmeden, yatağına giren bir yorgun İşçi gibi İstasyona yahnaştı. Bütün kapalı pencoreler ara- sında sona doöğrü trenin görünü- şimü bozan bir çıkıntı ve'iki baş. Ali Sami Bey, Hulüsi Bey. Tren, memurun vagonun yerİni bilmiş gibl —gösterdiği — yerde durdü. Onlar aşağı iniyorlardı. — Geliyorum ! Dedim. Çantalarımdan evvel atladım. Özüme çıkan iki Istanbul yol: cusu hayretle sörüyorlardı: — Çantalar senin mi? — Tabi. W BU GÜN Burnum Kaşınıyor ! Bir aöz, tâk bir aöz, zaman olur ki, kafamızda sürekli bir uyanış, yüre- mifde de enikonu —yamış yrr.tır, te gü Yıkrtum başına koyduğum iki kelimecik de bende o uyanışı ve o, yanışı yaptı. Nasıd oldu mu, <iyecak- siniz? — Müsaadonizle — anlatayım da bakını Burnum kaşınıyor diyen, bir kadın- dı. Hem da genç Vir kadın. Kılığı çok düzgün, durumu bugünün gerekleştir- diği biçime pak uygan olan bu bayan, burnunun keşındığım: bir. vapur Galo- munda telâş İle ve adeta hbaykırırca- sına söylemekle bilinmöz bir Folâket. teh kuşkulandığını an'atmak istiyordu. Şimdi © iki kelime becim de ka- famı karıştırıyordu, gözümün Önüne bir eürü tarihsel enhneler getiriyordu, Arapların yalr ve pek Ünlü Bbir yelrl vardı ki utla evinden çıkıp giderken şatal biçimi aimış iki dal arasıntla bir hurma görünce titremiye başla- muş ve kemona geri u:-u'm. Şlnkl © çatalı “Lâ, diye okum arma do::k olan Tıılı’l.ı luıtılı:l' de Tâya yapışlırınca ağaç Üstünde “Geçme, diyen bir emrin vücut THulduğuna Inunmiğştı. Bu uğursuzluk sezinme Rastalığına uğrayanların gülünç fikralarına had yöktur, kesup yoktur. Biri de #kinel Mahmut devrinde Nizip savaşını ya- pan Hafız Paşanın acıklı hikâyosidir. Onun yanında alâman Moltke de warih. (1870) deki — Pruaya - Fransa harbinin bu dinlü gohsiyeti ©o vakit bendz gehçli, Türk ordusunda çalışı- gordu. Misir. sordüsile kargılaşılınca duramu göyle bir gözden geçirdi ve hemba Haha Paşanın yanına koştu 1 — Amaa okseline, dedi, fırsatı kaçırmayalım. — Mesirlilar yanlış ma- nevra yapıyorlar, Bilmeye bilimeye kucağımıza düşüyorlar. Emredin, bir gevirme bareketine girişilsin. Hafız Paşa, bu süol düşünce Üze- sine — incelemeye — girişecek — yerda münecccimini gağırdı, vaktia uğurlu mu uğursuz mu olduğunu — sordu. Münecocim de birtakım kitaplar ka- vıştırdı, kesaplar yürüttü. ı8 #ırada güneşin bilmem hangi burca girmek Ücera bulanduğunu ve bu seböple hiç bir işe el vurulamıyacağını söyledi. Moltke telâş içinde bekliyordu. Hafız Paşanu — Delikanlı, bugün harp yapa- mayız. Müneceim izin vermiyor! Demesi Üzerine yayırdı. Ağıma geleni söyledi, bir tarafa çekildi, Mitir ordusu ise o 'gyece Gürumunü düzeitti, Hahız Paşayı berbat bir vaziyete soktu ve savaşı kazandı, NL T. Tan Ali Sami Böy benl alhim: dün Üperken: — Anladım, dedi. Aklımdan geçmedi de değil, Bilet aldın il mi? Kompartimanlarımız 'bir sırada! Hulusi Bey bu kararımı çok yerinde buldu: — Nasıl oldu da biz bunu düşünemedik, diyordu. Ben kompartimanımda yalnızım Ali Sami Bey yol arkadaşına: — Eh, artık Parise kadar yalnız rahat — edersin azirim, dedi. Biz küm ikoca biraz çene çalalım. Hulüsdl Bey buna Tazı olmadı. — Bu oyün k — olur, Dedi. Karı koca konuşmuk hak- kanızdır. Fakat aceleniz ne ? Birak hunmmefondi istirahat etsin. Yarın Paridte bol bol konuşursunuz. Ali Santi Bey veakisi gibi de- ğil, İlk beraberliğimiz siralarında nasılsa öyle.. Yüzüme bakarken gözleri parlıyor. — Hulüsi Beyin Hakla var, dedim, Yarın görüşürüz. Ve iki- sini selâmlayıp kompartimatıma çekildim. * Tidaci defa geldiğim Porla bana hiç zevk wermedi. Gürük tüsüz bir otel istedim. Şanzelizede bir. isokak — içinde ( Byrön ) etelini boulduk. ( Arkân var )