13 Eylâl SON POSTA Sayfa 9 G Her bakkı mahfurdur. 4 AliKemalinPlânınıTatbik Etmek Üzere il Edilmişti Bir Fedâi Resmi ve şahsl ahlâk ve fazl- letl ayaklar altına atacak derece- de bir pervasızlıkla irtikâp edilen bu yalancılık; Mustafa Kemal Pa- şanın azledildiğlni söylemekle baş- hyor; ( Aydın ) ve (Soma) cephe- lerinde, Yunan süngülerile parça- lanan göğüslerinden daha hâlâ kanlı bir cephe yapmıya çalışan vatanperverleri- Yunan slüngülerin- den daha katilâne bir maksatla, taaa - ciğergâhından vurmak İsti- yor; Ve sonra, —vatan ve millete karşı en menfur bir ihanetle, so- nuna kadar devam edip gidiyordu, Bu şifreli telgrafın yazılmasın- dan maksat, sadece Mustafa Ke- mal Paşa ile vatanperverler aley- hinde bir propagandadan ibaret değildi. Bilakis Ali Kemal Beyin tasarladığı plânın en mühim bir ek yerini teşkil etmekte Idi. Ba plânın birinci kısmı, altı gün ev- vel Iİstanbulda tatbik - edilmişti. Mustafa Kemal Paşayı ele geçir- mek için (fedaf ) liği göze alan Kayserili A Galip Bey, bu plân mucibince, (Elâzir) valiliğine tayin edilmiş; (vilâyet memurini taliyesi ) namı altında on üç kişilik bir ( foedal grupu ) ile İstanbuldan hareket etmişti. Ali Galip Bey, (Sivas)a gelir gelmez tevakkuf etmişti. Çünkü, All Kemal Beyin tasarladığı plü- mim en mühim maddesi, burada tatbik edilecekti. Buna binacn Ali Galip Bey, Sıvasa muvasalat eder etmez, vürudunu derhal bir şifra ile All Kemal Beye bildirdi. Onun ürerine Ali Kemal Bey de hazırladığı bu şifralı telgrafı, dor- hal valilere gönderdi. Maksat, evvelâ Mustafa Kental Paşanın resmi mevki ve müfuzuna bir darbe indirmek, bu suretle de All Galip Beyin yapacağı hare- keti teshil eylemekti. Plân, aynen tatbik edilmişti. Bu şifreli telgraf Sivas valisi Re- şit Paşaya da verilir verilmer, Ali Galip Bey Sivasta derhal faall- yete geçmişti. Yanındaki fedat grupu efradı derhal balk arasına yayılmışlar ; vilâyete gelen bu telgraftan bahsederek propagan- daya başlamışlardı. Ayni zamanda Mustafa Kemal Paşa aleyhinde yaftalar yazmışlar; sokak başla- rına, cami kapılarına yapıştırmış- lardı. Memleketi, bir.anda bir dedi kodu sarmıştı.(Hilâfet ve saltanat) makamına körükörüne sadık olan bazı hacılar, hocalar, şeyhlerle bunların hissiyat ve taassubunu kamçılayan ( Hürriyet ve İtilâf ) fırkası mensupları arasında bir kaynaşma başlamıştı. — Mustafa Kemal Paşa; Istan- buldan istenilmiş, gitmemiş. — Mustafa Kemal Paşa, hü- kümete İsyan etmiş. — Mustafa Kemal Paşa, azle- Bu Bsözler, çarçabuk halkın Baf, cahil ve basit zümresi arasına da yayılmış; Amasyada bulunan Mustafa Kemal Paşanın vaziyeti hakkında çıkan dedikodular, ço- galdıkça çoğalmıştı. Kısa bir zaman zarfında bu Grubu OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) p Yazan: Ziga Şakir Bey, halkın ef« kârına bu muzır zehiri akıttıktan sonra artık İcra- ata geçmek sıra- B1 geldiğine hük- metmiş; doğruca , 4: bükümet daire- sine, Vali Reşit Beyin — odamna gitmişti. Maksa- de Reşit Paşayı harekete — getir- mek, onunla bir- leşorek Sivastan çıkarılacak kâfi derecede bir kuv» vetle Mustafa Kemal Paşayı yolda bir pusuya soiEr u "e 4 -. B Teşk YA aa YA UnS Ane Be Selşar Ü $1Y A v - . : Pa0i ci n Aeb gea Te VI dat' Bzur ça e İ g — « N *E2A D ASN SAa AĞ ö 'x'ı—J:- .. .onA' * : ö SKM e G a »: ee ll Drar g Pait Sas' U 4 pe A d1ç “ÜP a) e gv A Çi ct 15 2Ş aabi dn N.c144 18 /9/35 a— y ap DA a rLADİ B JZD Şeşünş 3 Af ÇA SA AAA Laya DG M e e AA Grüde z 3, v a 28 düşürerek öle ..... e. JZ ' AA P. : .. geçirmekti. zzi — îı' G Lağ f:,”k:. saK İ Fakat kurnaz ŞAĞ * İRRE lte v ft B0 35 e Kayserili, çok “ÇEOM A LA , Ahtiyatlı hareket t ediyordu. Çünkü (f.t-l'l— ki Mustafa Kemal v Paşanın, Anado- —_%X ||ııdıakl münevvere — Bugün kılişesini koyduğumuz şu — vesika 'erle vatanper- metin olarak evvolki günkü kısımda intişar ver miemurların etmişti. rubunda husüle getirdiği büyük nüfuz ve tesiri çok iyi (biliyordu. Reşit Paşa da; mert, vatanperyer bir zattı. Onun Mustafa Eımıl Paşaya karşı büyük bir rabıtası olmak ihtimali vardı. Ancak Reşit Bu kişi önünde yapılan tehlikeli, ." akşam İPEK En nefis ISPANYOL DANS ve ŞARKILARI ile süslenmiş cesur bir BOGA GÜREŞÇISININ hayatımı, sevdalarını ve 10 binlerce İSPANYOL DANSÖZÜ Fransızca sözlü büyük ve nefls filmi takdim edecektir. Baş rollerde * FRANCES DRAK - GEORGES RAFT (Paramount filmidir.) Ayrıca t Paramount dünya havadisleri, Paşa, saf ve uysal bir kalbe malikti. Işte Ali Galip Bey de, onun| bu tabiatinden istifade ede- bileceğini tahmin ederek işe gi- rişmişti. ( Arkası var sineması heyecanlı güreşlerini gösteron İstenbul Evkaf müdüriyeti İlânları Değeri — Peyparası Lira K. a K. 333 55 25 00 Büyükçarşıda Kuyumcularda Ağa sokağında 44 No, lı dükkânin 12/5 payı, 678 00 50 85 Kumkapıda Yanmış Kürkçübaşı Süleymanağa camli enkazile 154-5 metre murabbamdaki arsası, 424 Üsküdarda İhsaniye cıvarında Kocadede mahal- lesinde tabutçular içinde 141 metre murabbam- daki Kızlarağası mescidi arsası. 120 Üsküdarda Ahşıbaşı mahallesinde mektep soka- ğında 22 No. h ve (276) metre murabbaındaki Mahmutpaşa mektebi arsası. Kınalıadada Çınar sokağında 12 sayı'ı ve 33 metre murabbamndaki ahçap evin bülünü. 15 Çemberlitaşta Mollafenari mahallesinde — Vezir- hamı altında 42 sayılı odanın 1/3 payı. ( 3098 ) 175 18 13 Kefçedede mahallesinde Karacaahmet caddesin- de eski 50/52 yeni 245 sayılı dükkânın yarım payı. (1286) 42 00 Küçükmustafapaşada Mollahüsver — mahallesinde Küçükmustafapaşa caddesinde 69 No.h dükkâ- nın 14/1 payı, 166 6T 12 50 Hocapaşa — mahallesinde (3821,2875) Orbaniye caddesinde 48,21 No, h dükkânın 129600/3110400 payı. (5335) Yukarda yazılı özelgelere istekli çıkmadığından on gün ara Ie satılmalarına karar vorilmiş olduğundan üstermesi 19/9/935 Pergembe gündü saat 15 de komisyonda yapılacaktır. Tsteklilerin yüzde yedi buçuk pey paralarile Mahlülât kalemine gelmeleri, (5531) Muvaffakiyeti kazanan All Galip Halbuki, dünyanın en meşbur Atletlerimiz Kampta Na- sıl Çalışıyorlar ? Fakat, Birincilikleri Kazanıp Kazana- mıyacağımız Şimdiden Kestirilemiyor Dün şehrimize gelen Yunanlı güreşçiler bir arada ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Bu sözleri, Caddebostanı ga« l zinosunun önündeki mauav söylü- yor. Ve nasırlı, kalın parmağile plâja giden caddeyi göstererek, Balkan karşılaşmalarına çalışan atletlerin kampını tarif ediyor. Sahilde, bakımsızlığına rağmen tabintten aldığı zenginliğini kay- betmemiş bir koru, Ağaçların altlarına, üzerleri saçlarla, ve kenarları çadır bez- lerile örtülmüş barakaler kurul- muş. Atletler, bu barakalara kurul- «muş altlı üstlü, portatif karyola- larda — sabahlıyorlar, Maamafih, kamptakilerin yeyip İçtikleri, pi- yano çalıp şarkı söyliyerek eğ- lendikleri harap sayfiye binasında yatan itibarlı atletler de varmış. Bu binanın, girerken soluna gelen tarafındaki — viran “Safağ köşkü,, istirahat, oyun, ve okuma salonu gibi kullanılıyormuş. Buradaki etajerleri dolduran kitap cliltleri arasında, kamptaki atletlerden dört yarımının anlıya- bileceği lisanda yazılmış tek eser ok. y Fakat bu yokluk, büyük müdsa- bakalara hazırlanan atletlerin di- mağlarını da — dinlendirmelerini temin etmesi bakımından haylı isabetli... Kampta, 34 atlet, iki antrenör, bir idareci, bir de masör varmış. Bir ay sürecek olan maçın hesap edilen masrafı, üç bin lirayı geçiyormuş, Çocuklar, başlarında bulunan idareci İlhamiden, — antrenörleri Prak ve Luizden ve tecrübeli masör Ahmet Talâttan müşteki değiller. İçlerinden birisi, 24 yaşını yoni dolduran sarı saçlı, yassı burunlu, böbrek dudak'ı, ve sırık boylu antrenör Luiz'i sarıya boyanmış bir zenciye benzetiyor, ve : — Muübarek, di;or, bu yaşta antrenör old ğuna göre, idman- lara ?r.hıniıidoıdo başlamış ga- Kiba Bütün Amerikayı, ve bütün Avrupayı dolaştığı söylenen ma- sör Ahmet Talât, atletlerin masaj kadri bilmemelerinden müştaki, Usta parmakların - adeleleri Özerinde meharetle geziniş nden hoşlanan atletlerin miktarı üçü, dördü geçmiyormuş. | O: - — Ben, diyor, meşhur komik Şarloya, Moris Şövalyeye, rejisör Reks İngr ma ve karısına masaj yaptım. Şarlo, her maszajım için bana 500 frank verirdi. Burada 45 liraya ayda 500 kişiyo masaj yapıyorum. Buna rağmen kıiymet - bilen yok. koşucularından doktor Poltzneri — Ben, iyl rekorumu, en Iyi masörüme medyünum | Diyor. Bir ağaç Üüzerine İliştirilmiş yemek listesine göz gezdiriyorum, Ve merakla soruyorum : — Atletler her sabah yulaf mı yiyorlar ? Muhatabım gülüyor t — Hakkın var, diyor, listeyi bütün okuyanlar da buna takılıe yorlar. Halbuki o “yulaf,, değil, “yulaf suyu,, dur. Ve çok mu: gaddidir. Kampta sabah yedide kalkı« hyormuş. Programın, üç buçuk santi istirahate ayrılan öğleye kas darki kısmı, bayrak meraslmile, kahvaltı ile, ve on dakikalık kışa bir yürüyüşle geçiyormuş. Saat 11,30 da yenen öğle yek meğinden gsonra 15 e kadar yine lstirahat. Onbeşle onsekiz arası da Idman. Ondan sonra akşam yemeği, Gece eğlenceleri, ve sant 21,30 da yatak... Bence, &tletizme karşı çılgınca bir sevgi, rağbet ve alâka uyanı dırmak için, bu programı yemek listesile beraber neşretmek, ve kampin zevkli hayatını kısaca anlatmak kâfi. x Atletler kampına — ziyaretimi bir fırsat bilerek bu defaki oyune larda alabileceğimiz derece hak- kında kısa bir anket yaptım. Ak diğım — cevapları Şşöyle — hulâsa edebilirlm: " — Bu hususta kat'i bir h- küm yürütmek mümkün değil!'dir. Biz, 1933 karşılaşmalarında üçüncülüğü kazanabilmiş fakat geçen sene beşinciliğe düşmüştük. Eu sene kırılmış tam yedi ta- ne Türkiye rekoru vardır. Ve bu rekorlar, Balkan re- korlarına haylı yakındır. Umumi olan kanaat, 1933 te- ki derecemizi alabileceğimizi gö teriyor. Fakat atletizm, gayet luhaf bir spordur. Parlak bir talih bizi ikinciliğe çıkarabilir. ve fena bir tesadüif dördüncülüğe düşürabilir. Çünkü bu, bazırlanmış olan atletin, tam yarış anındaki vazie yetine, baleti rub'yesine bre glidır, Atetlerimizin o andeki vas ziyetlerinin ve haleti rubiyelerk nin mükemmel olabilmesi de, alınan bu tedbirlere, ve gösterkk len bütün gayretlere rağmen, biraz da tesadüf ve talih msele- sidir. Funu ivkâr, mantıksaz olur. Buna rağmen ten, — bir nciliğe yükselemiyeceğim'ze olduğ : gibi, ( Devamı 10 vucu yüzü. )