25 Ağustos OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) ma> Her hakkı mahfuzdur. Yazan: Zigea Şakir N.0125 > 25/8/85 <« Hürriyet Ve İtilâf Fırkası, Üzerine Bir Çok İşler Almış Bulunuyordu.. Hayatının uzun senelerini mah- rumiyet içinde geçiren İzzet Bey için; Vahdettinln tahta geçmesi İttibatçıların sukut etmesi, büyük bir nimet ve sandet olmuştu. Ni- tekim, senelerdenberi hasret çek- tiği, nazırlık makamımna kav muştu. Bizzat Vahdettinin arzusile Tevlik Paşa kabinesinde ( Evkaf | nazırı ) ve sonra - bir aralık « ( Dahiliye nazırı ) olan Izzet Bey yine bizzat Vahdettinin gördüğü lüzüum Üzerine İzmir Valiliğine gönderilmişti (1) Babiâlide çekir- dekten yetişen, bilhassa, birader- zadesi Şerif Paşanın gayretini gü- |den Izzet Beyin artık İzmir vali- liğinde takibedeceği hattıhareket, hiç şüphesizki sarayın ve Babıâli- nin (büyük siyaset) dediği idare sisteminin çizgisini geçmezdi. Bu çizgiye Sadık kalan İzzet Beyin, kendi vilâyeti dahilindeki memurları da ayni idare siyaset ve sistemİne itaat ettirmesi pek tabil idi. Esasen bu vazifeyi ka- bul eder etmez, vilâyetin. mühim Idare memurlarını bizzat seçmiş; bazılarını da — refakatine — olip İzmire gitmişti. İzzet Beyin İzmir valiliginde (rızayığli) dairesinde muvaffakiyet ıüıturmoıi için lâzımgelen vesait, sadece (bükümet kuvvetleri) ne Inhisar edecek değildi. Asıl mü- hiin vazifeyi (fırkacılık) Ha ede- cekti; Sarayın ve Babıdlinin (yük- sek siyaset!ni) propaganda etmek- le geçinen- beşer, onar — şabhis- tan mürekkep - muhtelif isimli fır- kalar türemişti. Fakat sarayın ve Babıdâlinin istinat ettiği belli başlı bir fırka vardı ki o da sadece (Hür- riyet ve itilâf) fırkasından ibaretti. Mazisinden ve hâlinden - cırasi geldikçe - bahsettiğimiz — bu fırka; Memleketin — felâketi arttıkça, sanki o felâketin nteşle- rini arttıran bir körük haline ge- mişti, O tarihte, Türk milletinin et- rafını birçok düşmanlar çevirmişti. Hançerlerinden — kan damlatan, ellerindeki meşalelerle — masum Türk yurtlarını tutuşturan hıristi- yan komitacılar bile, bu farka kadar - bu ( Hürriyet ve İtilâf firkası) kadar » Türklere fenalık etmemişlerdi. Hürriyet ve Itilâf fırkası, ( hü- kümetin yüksek siyasati ) ni mil- lete telkin etmek, ayni zamanda terviç ve kabul ettirmek vazifesini deruhte etmişti. Ve bu sebeple de fırkaya Ikinci bir vazife terettüp #etmişti. O da; (itilâf devletlerinin verdiği karar mucibince “İzmir,, 1 İşgal eden ve Izmirden do etrafa dağılarak — budütsüz — bir istilâ Programı tatbik eden Yunan or- dusuna, rehberlik etmek ) den İbarotti. Bu mesele etrafında adeta (hükümet ) la ( Hürriyet ve Ttilaf ns1) vazifeyi taksim etmişlerdi. ( hükümet ) , — vatanperverane hisleri we fikirleri söndürmeye rar vermişti. Buna mukabil ( Hürriyet ve Itlâf fırkası ) da, — () İzzet Beyin İzmir valiliğine, (Gümülcineli İsmail ) Beyin Burma va- İliğine ne zuzetle ve ne maksatla fayin edilip gönderildiğini — vaktile — Örzetmiştik. şu vazifeyi deruhte etmişti. 1 — Efkârmmumiyeyi, Yunan hların lehine çevirmek. (Bunu temin etmek için yapılan propaganda esasları: A — Hükümetin elinde bulu- ; nan ordu bakıyesile, Yunanlıların am, zinde ve son sistem silâhlarla mücehhez ordularına mukavemet İmkânı yoktur. B - ordusunu, miyetle Yunan ve sami- Buna binaen sükünet karşılamalı; — lüzumsuz | ı î yere kan dökülmesine ve İstilâ şiddetli muame- rakmamalı. C — Yunan ordusu, memle- kete servet ve medeniyet getire- Tetik derin ların — açtığı r edeceklir. D — Yunan ordusunun yak- laştığı yerlerde, rum ahalinin ya- pacağı tezahurata iştirak etmeli; gelenler, bir dost gibi istikbal edilmelidir. (Arkası var) | vap mektubu ahyoruz ve bu all- Mü ” netiiz Çoban Mı, Dinarlı Mı? Mülâyimle Yaptığı Son Ma ça Rağmen Dinarlı Yine Çoban Mebhmetle Dinarlı Meh- met 7 eylülde boy ölçüşecekler. Fakat hangisi kazanacak? Çoban mı, Dinarll mı? Bu svali etrafında okuyucula- rimiz arasında açtığımız mükâfalı anket, çok büyük bir alâka ile | karşılandı. Her gün yüzlerce ce- tunlarda kısım kısım neşrediyoruz. 7 eylülde yapılacak karışılaşma: dan Sonra reylerinde isabet gö- rülen cevap sahiplerinden üç oku- yucumuza (530), (30) ve (20) lira mükâfat vereceğiz. Fakat cevap- ların nihayet 6 eylül akşamına kadar elimize geçmesi lâzımdır. Gönderilen cevaplardan - bir kısmını da bugün neşrediyoruz: Size İzmir Panayırını Geidîfiyorui_ Yunan, İran Ve Sovyet Rusya Pavyonları Bütün İzmir Gece Yarılarına Kadar Ayaktadır İzmir panayırı, 23 ( Özel Mü- babirimizden ) — On altı ulusun bayrağını yanyana — sıralamaya muvaffak olan beşinci arsıulusal İzmir panayırının iki geniş mür sütunu halinde yükselen kapısın- dan akıp geçen görücü kalaba- hklarını aralıyarak geçmek pek de kolay bir iş olmasa gerek... Gecelerin zifiri karanlıklarını on binlerce — voltluak — elektrik ışığı altında nurdan bir dünyaya çe- viren bu müstesna izer, Egelilerin ekonomik — buhrandan kurtulma savaşmasının — bir semboli gibi Egenin kapısında yükseliyor. On altı kardeş ulusun siyasal hüviyetlerinden ayrılarak ekonom- sal hüviyetlerile yanyana çıkat mallarını (ihracat ) görücü kala- balıklarının — önlerine — sermesi, herşeyden Öönce bu teşebbüst başaran ulus için onurlu ve ba- şarımlı bir iştir. İk defa olarak İzmir panayırı bunda muvaffak olmuş sayılır. * Panayırın kapısından ayağını atan bir ziyaretçi için istenel bir dolaşma programı çizmek lâzım.. — Önlünüze serile — geniş asfalt yollardan sağ taraftakini tercih etmek ve panayır içinde bir devridaim yapmak en muvafık olanıdır. Sağ taraf Türk endüstri izlerini toplu olarak anlatan ve görücülere ilk ve en kuvvetli fikri aşılayan kısımdır. Burada Türk çimento sanaylini, alusal — dericilik ve köselecilik endüstrisinin birkaç yıl içinde Fransız kösele ve dericiliğine rekabet edecek bir durum kaza- nan ileri vasıflarını, madencilik, kuyumculuk, porslen ve çinicilik endüstrisini en canlı İizerlerile tesbit etmek mümkündür. Fran- sızca, İngilizce, Almanca ve İtal- yanca konuşan bilgili Türk kızları size yalıız Törk endüstrisini değil; devrimci Türkiyenin eko- nomsal alanda da nasıl bir savaşma yapmakta olduğunu anlalıyorlar. İzmir panayırının geceleyin büründüğü cazip görünüş Hulâsa — panayırda — Türkiyenin bütün ekonomsal varlığı parlak bir çalışma yığını halinde görü- lüyor. Yunan pavyonu Akropolun mermer sutunlarını hatırlatan ince yapılı bir. pavyo- nun iki tarafında Türk ve elen bayrakları siyasal ve ekonomsal bağlarla adeta öpüşüyor yibi sar- maşiyorlar. Dost ulusların eko- numsal alanda bu dostluk teza- hürleri daha ilk anda gözleri çe- liyor. Yunan pavyonunu büyük bir san'at zevkile hazırlayan bile gili eller oraya hepimizi heyeca- na getiren bir eser ilâve etmiş- ler... Anatüirkün ilk Ulusal savaş zamanına yapılan bir büstü Elen pavyonunda mütena bir köşeye yerleştirilmiş... Yunan pavyonu, adeta bütün Yunanistanı içine almış bir en- düsteri ve tarım meşheridir. İran Pavyonu Kardeş İran devletinin vücude getirdiği pavyon, panayıra hususi- yet veren köşelerden biridir. Bu pavyonda teşhir edilen maddelerin hemen aynı olanları bizde de ye- tiştiği — İçin — ziyaretçiler bunun önünde de uzun uzun tevakkuf ediyorlar, İran Üzüm — yetiştiriyor, halı yetiştiriyor. Yani bu iki başlıca maddenin salışında dünya pazar- larında bize rakiptir. Siyasal bağ- larla biribirine perçinlenen iki ulüs, rekabet bizlerinden uzak kalarak başbaşa ve yanyana kea- di maddelerini görücülere arze- | derken samimiyet çerçevesi için de ikiiyi nümune veriyorlar. Sovyet Pavyonu Emperyalist dünya İle eko nomsal bir savaşmaya — gırişen Sovyet âleminin neden muvaffak oldunuğu ve nasıl çalıştığını gör- mek için Sovyet pavyonunu gez- mek k&fi gelir sanırım. Bu pavyonu gezerken görüyo- ruz kl Sovyet Rusya, kendi ihti- tiyacı olan bütün endüstri mad- delerini en geniş bir çalışma İle hazırlıyacak bir durum kazanmış- tır. İkinci beş yıllık Sovyet plâ- nının yenl durümü, Sövyet fab- rikalarının çalışmaları ve İstihsal neticeleri hep bu pavyonda en canlı izlerile ve grafiklerile görü- cülere anlatılyor. Ağır endüstriye 925 ten sonra ekonomsal plânın- da yer veren Sovyet dünyası bu alanda neler yaptığını meydana döküyor. * Insanları saat Oda uykuya yatan İzmir şebri, panayı müna- sebetile gece yarısından sonraya | kadar ayaktadır. Ad. Bil. | TAKVİM PAZAR Hnr 25 AĞUSTOS 935 112 Arabf 1358 | — Rumi 1351 —| Ağustos 12 24 Cam.evvel Evkat —Esani |Vasatil Vakit (csan! Güneş (10 23|(8 19 | Alıgam 12 — | 18 53 Öğle | s 1o |2 16 Iktadi |9 07 | 16 02 Gün sHn İt dh | de Dinarlı | guuluk veidman- Rey Alıyor Şehzadebaşı Hallaç Mensur sokale No. 19 İhsan: Pek tabü olarak Dinarlı ye- ner, Dinarlı Çoban- dan daha çevik yapılıdır. Amma, ksiniz ki, gibi bir $ pehivana yenilir de £ Çobana n nilmez?. defa Di man a yorgun — olduğu hi sırlını yere getiremedi. şimdi fazla antrenmanlarla Çobamı yenecektir. n sıl ye- * Okuyucularımızdan Sabahaddin: — Bu karşılaş- meda Çoban kat'i . surette galip gele- n " cektir. Dinarlıya % yüz lira koyanlara © Çoban namına bin lira koyabilirim. * Bursa posta müvoezzli İsmet vasıta- #lle Zeyüingöz Mehmet Dinarlı — toc- rübeli bir güreş- çidir. Çobanın kuvvetini — her zaman için alt edebilir, Dinarlı- Mülâyim güreşin- yor- sızlık yüzünden yenildi. Şimdi ise Dinarlı İstirahz- te çekildi, sessizce çalışıyor, id- man yapıyor. Müsabaka günü de- mir gibi çıkacaktır. Çoban Moh- met gibi iki tane olse onada we gelir. x EBiyemez Sultan sayu sokak — No, 7 de Y. Kemal — Elbette Dinarlı yenilecek çünkü — Çoban Mehmet ondan daha güçlü, sırtı yere değmemiş bir pehlivandır. * İzmitte Akçe ca» mi caddesinde No. 47 de Zihni Çoban Mehmedin sırtını yere — getirecek dünyaya gelme- mişti. * Pulatlıda — Müddei» nmuümi Talât Özberk oğlu Sabahattin: — Çoban Meh- met diğer rakip- leri gibi Dinaslıe yıda 15-20 daki- kada yenecektir. x4 Yakacıkta A, Gani; — Çoban Meh- (# met Dinarlının sır- tını 20 dakikada yere — getirecektir. Güreş 20 dakika- yı — geçmiyecektir. Dinarlı — Çobana fazla dayansmaz.