25 Ağustos DÜN - VE BU GÜN Arnavutlukta Karışıklıklar Arnavutluk, bir zamanlar Türk bayrağı altında idi. Fakat İsken- der Beyin ölümlle — o bayrağın altına kayıtsız. ve şartsız geçtıî; günden ayrıldığı güne kadar dil başlı kaldı, bir türlü rahat dur- madı. Bir tarihçimiz, Arnavutluğun ( 1648 ) tarihinde ayaklanmasını yazarken şöyle diyor: “Arnavutlar bir gühi taifedir. Adam öldürmekten ve yağmadan gayri birşey bilmezler. — Cihamı kendi dağlarından ibaret sanarlar. Her biri harbe ve sapan kullan- makta, meç denilen iki yüzlü kılıçla kelle uçurmakta pek mabirdir. Ayaklarında çarık, bellerinde meç, ellerinde harbe ve sapan dağdan dağa keçi gibi tırmanıp, uçurum- lardan kendilerini atıp yürürler. Doçe —Paşa bunlarla aylarca uğraştı, çok asker telef oldu. Sonunda başları olan Kudur, bir kaya başında durürken kurşunla vurulup düşürüldü, kafası kesildi. Yine elebaşılardan olup gümlüş bir el arabasile meclisinde kadeh ve surahl dolaştırdığı söylenen Yasam da ele geçirlldi, karışıklık bastırildi. amma çok pahalıya mal oldu. ,, Arnavutluk tam beş asır İşte böyle kaldı. Kudurların, Yasam- ların yerine her yıl başkaları geçti. Doçe Paşaların yerini de başka Türkler aldı, durmadan onlarla uğraşıld. Sonunda iki milletin” arasına başka millatler girdi ve kavga bitti. Ben dikkat ediyorum. Arnar vutlağun büyük bir kasmımı ele geçirmiş olan Yugoslarya hükü- melti, vaktile Osmanlılığı iIşgal eden gürültülerle, ayaklanmalarla karşılaşmıyor. O hükümetin ida- tesi altında yaşayan Arnavutlar, ne Kaçenik boğazını kesiyorlar, ne Üskübe baskım — yapıyorlar. Hepsi süt dökmüş kedi gibi vessiz. İşittiğimize göre onların elinde Şşimdi harbe, sapan, İki yüzlü meç, mavzer, martini filân değil ekmek bıçağı bile yokmuş ve somunları çakı İle kesiyorlarmış! Fakat beş uzun asır dağlarda Baltanat sürmeye, boğazlarda pusu kurup devlet askerl öldürmeye ve hergün bir gürültü çiıkarmıya alış- Edebt Tefrika Sevdi. ve gitti. Artık alışmıştım. Öncekiler gibi burada yalnız kalmaktan korkmuyordur. Ali Sami Beyin gittiğinin ikine el günü ilk kar yağdı. Karşımızda lsketing hazırlan- Mıştı. Buradakl — rahatım ©o kadar yerinde idi ki hergün beş altı kilometre yürümeme rağmen şİş- Manlamaya başlamıştım. Patinaj bu tahikoli gidişe karşı İlk çare olacaktı. Ben de yazıldım. Şehir içinde böyle birçok pati- haj yer'eri var. Burası en temiz bir mahalle olduğu için gelenler fok iyi insanlar, İlk günü çok zahmet çektim, Rus kadın ekzersiz yaplırdı. Beraber kaydık. Pok çabuk alış- tım. Üçüncü göün buz Üzerinde Adeta figürler yapıyordum, Çok eğ'enceli şeydi.. Burada İYi insanlar da tanış oluyor. Bir Sabah dönerken yanımda bir genç Ürkçe : — Bıravo hanımefendi, dedi. Mükemmel.. Ne çabuk, ANASININ -.. No: 68 25/8/ 36 n,ıAzı” ) RRür — SOT SĞĞÜRERDEĞRİR, TT İN 'SON POSTA Arnavutlukta Dökülen KİP__ Cümhuriyet İsyancılarından 200 Belgrat, 24 (Özel) — Seğlam kaye naklardan alınan — haberlere — göre, Arnavutluktaki son leyan, karali de- virmek ve cumhuriyet idartsi kurmak için tertip edilmi İsyan hariçten idare ediliyor ve mell dımi görüyordu. Fakat hükü: vetleri daha — tedbirli — di ayaklanmayı çabuk bastırmıştır. cılar Draç, İşkodra, Tiran ve Beratta da halkı ayaklandıracaklardı, fakat mvvaffak olamadılar. Şimdiye kadar bu kasabalarda 200 kişi tevkif edil- miştir. — İayancıların elebaşım eski başbakan Şevket Varlacı o1 kaybolmu ştur. İsveçte: Sovyet Gemileri İsveç Karasularında Mı Geziyorlar ? Stokholm, 44 (A. A. ) — Okland adası kuzeyinde, So sanılan denlzaltı g ağlarını paraladığı er dir. Dört Rus torpitosu görül Bu gemil, bulunup — bi dıklarını üzerere, birkaş uçak ve bir romorkör gönderilmiştir. Hindistanda Bir Zelzele Muzafferpur, 24 (A. A.) — Bura- da, gece yarım, kuvvetli bir sarsıntı duyulmuştur. Şimdiye kadar — hiçbir hasar haberi gelmemiştir. mış olan bir millet böyle tüfeksiz, bıçaksız ve hele kavgasız, savaş- sız nasıl durabilir?.. İşte bunun cevabını Arnavutlukta yüzgöste- ren karışıklıklar veriyor. Onlar, dağda dolaşmayı ve boğazlarda pusu kurmayı seven o millet, alış- tıkları Işi başka devletlerin bay- rağı altında yapamıyorlarsa da kendilerine bırakılan ve kendileri tarafından idare olunan toprak- larda yapıyorlar demektir. M. T. Tan , Cahit Bu konsüla'da çalışan sek- reterdi. — Teşekkür ederim- dedim. Bilmem yapabiliyor mıyım, — Fevkalâde.. Ali Saml Bey Paristen dönmediler mi daha! — Pariste değil Prağda. Durakladı. Ben de durdum. Gelip geçenleri rahatsız etmemek için bir kenara çekildik. — Ali Samli Bey Paristen geldikten sonra (Prağ) a gitti. — Ne zaman? — Bir hafta oluyor. Çocuk da şaşırmıştı — Garip şey, dedi. Biz pas- portunu Fransa icin hazırladık, sonradan caymış olacak! — Böyle yapsa vizesirz gide- bilir mi? — Her zaman vizelerini bizim kavas yaptırırdı. Bu sefer de bana bırakmıştı. Yaptırdım, Paris için, Aklıma — türlü türlü — şeyler geliyor. Işin içinde pek açık bir aldanma vardı. Çocukda — bu bahsı açtığına sıkılmıştı. Fakat aldatılan biri varsa ben- dim. Kâşki buraya gelmeseydim. Arnavutluğun merkezi olan Tiranda bir bayram günü İngilterede : Deniz K;feransı Geri Kaldı Londra, 24( A.A ) — Eylülde top- lanması düşünülen ve birçok devlet- lerin iştirak edeceği silâhları tahdit görüşmelerinin — yapılması kuvvetle muhtemeldir. Bunun başlıca sebebi, Japoların, Amerika ve İngiltere ile eşitlik tezinin kabul edildiği görmek isteğinde olmalarıdır. Maden Faclası Londra, 24 (ALA ) — Sulhkerbi madeni patlamas'ında yaralananlardan beş kişi daha ölmüştür. Altın Çıkarıldı Vankuyor, M(İngiliz Ko'ombiyası)— Son altı ay zarfında 6,979,17$ dolar altın çıkarılmıştır. t Fransada: Staviski Davasına Başlanıyor Paris, 24 (A.A.) — Staviski dava. #a görülmesine teşrinisaninin Gdör- dünde başlanacağı baber al iddia makamını bizzat —cüml yet gere'navmanı ( müddelumum! ) işgal edecektir. Keşki bu çocuğa rast gelmesey- dim. Yavaş yavaş sıcak bir kanın başıma çıktığını hissettim, Da- marlarım boşalıyor, çekiliyor gibi oldu. Genç memur bir buhran geçirdiğimi anlamış olacak, neş'ell görünmiye çalışan bir hareketle: — Her halde bir yanlışlık olacak hanımefendi, dedi. Belki ben yanılıyoram. İsterseniz ben tahkik edeylem. Size telefonla... — Evet, evet, dedim. Haber verirsiniz. Bu elim bahse nihayet vermek lâzımdı.. Yalnız ka'mak istiyorum. Genç memur başile selâmladı. Yamına yaklaşan bir kızı koluna alarak çift çft kayanların arasına karıştı. İçime bir durgünlük — çöktü. Kafamda beliren ilk fikir şu oldu: Hemen buradan çık:p gitmek. Bunu yapmalıydım, Hayatımda —en korktuğum şeye uğramıştın. ve ilk defa Gmits'zlik içinde kalıyordum. Ayaklarımdan patenleri güç- lükle çıkardım. Şiddetli bir ür- perme - duydum. Firaz önce h fif terlemiştim. Hareketten — kalı ca Üşümüştüm. Paltoma sarıldım ve sketingden çıktım. Donuk, kurşuni bir gök. Kar taneleri seyrek — düşüyor. Kuru bir soğuk var. Karşı kapıdan bahçeye gir- dim. İkl sevimli sincabım beni | Almanyada: İki İstikraz Bir Milyar Mark Borç Para Toplanacak Berlin, 244 ( A. A, ) — Rezmi bir bildirikte, beheri beş yüz. milyonluk iki nevi istikraz tahvili çıkarılacığı bildirilmektedir, Bu istikrazlardan birl halktan yapılı buçuk fajz getirecektir, diğer taserruf sandığından aktedilecek, falz nlabeti diğerinin aynı olacaktır. 100 Uncü Uçuş Berlin, M (A.A) — 18 ay evvel, Almanya ile güney ( cenubi ) Amerika arasında kurulmuş olan muntazam haftalık posta servisinin yüzüneti uçuş yaplacaktır. Kısa Haberler: Venedik, 244 — Dese kanalında inşaat yapılırken harpten kalma bir mermi patlamış, — Üç amele Ölmüş, beş amele yaralanmştır. $ Vaşington, 24 — Altın mesele- sine ait olarak hükümet — aleyhinde hiçbir. dava açılamayacığı — sonato tarafındaa tasdik edilmiştir. karşıladı. Ne garip talihim var ki bu yaşımda beni onlar — kadar candan karşılıyan yok. Annem, kızımın sandetinden artık kuşkulanmıyan annem belki özlemişimdir diye bana mahallebi yapıyor. Flora pek sade bulduğu bu süt tatlısı hakkında annemden pek öğrenemediği tafsilâtı bana soruyor, Biraz öncekl Ürperme geçti. Şimdi şakakların, yüzüm, boğazım yanıyor. Terliyorum. Odama çıktığım zaman dirle- rimin kesildiğini hissettim. Zor- lukla soyundum. Yorgunluk mu, ateş mi, tabli olmıyan bir hal. Gözler;min önün- den pencereler sil'ndi. Oda ka- rardı. Güçlükle nefes alıyorum. başım taş gibi. 3 Şiddetli bir anjn, annemin ve doktor ( Choisy ) nin bütün dikkatlerine rağmen beni on beş gün yatırdı. Bu on beş gün içinde Al Sami Beyden bir mektup aldım. (Prag ) damgalı. Işler ve işer. İki satırlık bir parçasında bezl özlediğini yazıyor ve Bank Federal ile namıma beş bin frank yo adığırı ilâve edi or. Doktor, bizim H'diğimiz üşüöt- me tedavisi sin büsbütü aksne bir. yol tuttu. Hasalığn en şiddetli devresinde — pencereleri açık tutuyor. K 'Matbuatınd (GÖRDÜKLERİMİZ Yer Altında Bir Cami Harabesi Buharada (1547) yılında ya- pılmiş, soora kis« mea toprağın ak tında kalmış olan pılan araş- (Magki Attar) ca- fırmalar | mlünin — etrafında araşttrılmalar yapılmaktadır. İlk sonuçlardan — anlaşıldığına — göre cami 9 veya (l inci asırdan kalma daba eski bir bina- nin - temelleri üzerine yapıldığı anlaşılmış, biraz daha tetkik edi- lince bu eski bina temelinin de daha eski bir temel üzerine tut- turulduğu görülmüştür. Bu bina- ların her ikisi de cski ateşperest mabetleri şeklindedir. Orta Asyanın eski tarihini aydınlatmakta olan bu araştır malardan büyük istifadeler görü- leceği tahmin edilmektedir. Birinci Petronun Hayatı Sinemada Leningrat gazetelerinin anlat- tıklarına göre Rusyada * Büyük Petro,, adı altında tarihi bir film yapılmaktadır. Senaryo — Aleksi Tolstoi'n bir eserinden alınmıştır. Rejisörlük — vazifesi de — birçok önemli filimleri başarmış olan * Petrov,, a verilmiştir. Bu tarihsel filmin, eski zaman- lar hayatını tamamen yaratabil- mesi için hisarlar, kale, istihkâm- lar, siperler yapılmış, kenarlarına asırlık toplar yerleştirilmiştir. Leningrad — gazeteleri diyor- lar ki; — “Rojisörün verdiği bir emir Üzerine büyük Petro zamanına göre giyinmiş olan dev cüsseli askerler canlarını azılarına alarak bu — istihkâmlara saldırmışlar, Adeta hakikf bir muharebe yap- mışlardır. lik hücum dalgasını bir ikinci, bir. Üçüncü takip etmiştir. O vırada ortalığı barat de- manları kaplamıştı, “ düşman,, ın Üzerine gülle yağıyordu. * Büyük Petronun hayatı bir büyük kısmında Türk hayatını sıyırarak geçmişilr. Bu noktadan bu filmin bizce de enteresan olacağı muhakkaktır. Bu korkulu tedavi şeklinin neticesi şu oldu ki Ikinci hafta başında ben bahçede karlar içinde geziyordum. Doktor bana biraz yüksek havayı lüzumlu gördü. Genöve'in deniz seviyesi 340 — kadarmış. Halbuki en aşağı bin metre yüksek İstiyor. Birçok — yerler tavsiye —etti. Bunlar arasında en rahat edebileceğim yerin (Caux) olduğunu söyledi. Telefonla otek lere sordak. Nihayet Rejlnapa- las'ta bir daire bulundu. Doktor orada bütün kış spor- larımı yapacaksınız, dedi. Kork- mayin, artık hiçbir tehlike yok. Daktorlar hastalarımı hep fiz- yo'ojik bakımdan — görüyorlar. Mes'ut insanlar. Bunlar da bir başka çeşit iş adamları!.. Annem kalacaktı. Otelerde rahat etmesine İm- kân yok, Benim için cnun üzük me.ine de razı değilim. Kadınca» ğgız hastalığım sırasında o kadar zayıfladı ki. Hasta ben değil kend si uldu. Ali Sımi Bey mektubunda Pragda hatgi oötele indiğini yaz- mam şu. Ben onun Pragda oldu- ğunu da bi'erek önce lmldîî ( Sehrubek ) otellae üç satırlı bi mektup yazdım. H stalığımı söyleyerek dok'orun d: ğa ç kmamı c gru bulduğun ve bugüa Caux'ya çıkacağımı ; azdım. (Arkası vrr)