Kadıköyde SON POSTA Bir Define Var Yazanı Hatice Hatip Avlunun Zeminine Gömülü Su K üpünün rine Y eller B0 - 8- 935 Esiyordu. Yanında Da Bir Kazma Kürek Bırakılmıştı.. Şahsene hanım komşulardan bir haber gelmiyeceğini anlayınca hemen eline şamdanmı aldı. Huriye arkasından dışarı çıktılar... Titirek mum ışığı kırik merdi- venleri şöyle bir aydınlattı. Aşağıda avluda ipler gerilmiş ve çamaşır- | lar asılmış. Ve sıra sira kollarını açıp dizilmiş olan bu gömlekler titrek mum Işığında İnsanin gö- züne kafasız gölgeler gibi kor- kunç görünüyordu. — Anne korkuyorum. Şahista Hanım bir arslan ke-« silmişti. Ona bu cesaret birazda adamın gittiğinden emin olduğun- dar ileri geliyordu. Aralıkta du- ran mangalın maşasını eline aldı: — Kim var orada bakayım?. — Ayy.., destur bir. şey kı- mıldanıyor anne, — Elininkörü kımiıldanıyorişte. Merdiven çatırdıyordu. Bu kı- rik merdiven için Şahiste Ham- min vücudunu taşımak &z bir zahmet değildi. Avluya — indiler çamaşırların gerildiği İplerin arasından zah- metle geçiyorlardı... Aşağıda bir fasanın gelip gitmesine delâlet edecek hiç blr şey yoktu.. mumu kâh çamaşırlara değdirmemek için sağa kâh sola uzataralı ara- da bir başları Üstünde tutarak küçücük avluyu dolaştılar ve nl- hayet birdenbire Huriye bir çığ- hk kopardı: — Anne... Anne. — Ne var kızım?.. — Bak buraya.. Buraya bak.. Avlanun zeminine gömülmüş küpün yerinde yeller esiyordu... — Anne... Anne küp... Bizim küpümüz.. Su küpümüz... Orada bir kazma ve kürek vardı etrafı kazılmış küp yerin- den çıkarılmıştı... Şahşene hanım: — Destur Bismillâh dedi.. Canı gikmış küpü çalan adam da dilen: elden beter olmalı?.. Birdenbire sapsarı kesildiz — Hurliye bak... Bak... Mumu eğerek yere baktı. Yere de toprak yığımının Hzerinde iki tane beşlik banknot duruyordu. Üstünde de küçük bir kâğıt.. Bir müddet ellerini sürmeden ona baka kaldılar. — Anne bu ne?.. Şahsene hanım bildiği sureleri okuyup bitirdikten sonra: — Ayol.. Bu köhne küpü almak için buraya kadar kim geldi. Bu canı çıkmış şeyi... — Anne giden adam küp fi- lân taşımıyordu. Kocaman küpü taşıyan adam öyle koşabilirmi.. hem anne o adama benzemiyor- du. Şeytanmı ne idi minare gibi boyu vardı. Töbe estağfurullah.. tu.. tu., töbe yarabbil Yine bir ayetelkürsü okumuya başladı. Yerdeki toprak yığımının karşısına çökmüşlerdi mumda ora- ya konulmuştu. İki beşlik banka- nolun ta yanına fakat İkisi de pa- rayı almıya cesaret edemiyor- lardı.. t Nihayet yine Şahsene Hanım elini uzattı; — Fakayım bune.. dur bunun altında bir de kâğıt ver. Hur e bak yeni harflerle ya zilmiş ver kâğıt... — — Yeni,harflerlemi, ver baka- yıml Pis bir şeye deydiriyormuş gi bi elini uzattı ve okumiya gay- vet etti. — Anne bu Türkçe — değil. — Türkçe değll mi nece o... — Urumcamı, İagilizcemi ne bileyim ben ferenkçe iştel * Komgular bu sessizliği merak etmişlerdi. Esrarcının karısı: — Ayol kalk diye — israr etti. Elin dul, öksüz kadınları. Gü- nahtır, sesleri çıkmıyor. Bayıldılar mı? Boğuldular mı?. Ne oldular? Haydi |. Manavın evinde de, mavnacının kulübesinde, attarın katında da aynı sahne tekerrür etti ve niha- yet gecelikli, donlu, yarı giyinmiş." sopalı, silâhlı bir erkek kafilesi kapının önüne geldi. — Şahsene Hanim., Şahsene Hanim.. — Komşum: — Na oldun? Ne var?. — Hiç.. Hiç bir şey.. açıyorum., On lirayı ve kâğıdı göğsüne Dur sakladı ve kızınat — Sakın söyleme parayı, diye fısıldadı, belki de iyi saatte olsunlar bırakmıştır. Bahsedersen bir daha vermezler.. Sus.. — Peki anne.. Kapıyı açtı.. Bir taraftan oliyle çamaşırları İplerin Üzerinde sıyıra sıyıra Üstüste bir kenara çekti. — Ne var? Na olmuş?. — Vallahi ne olduğunu anlas madım adostlar... Bakınız ne olmuş. — Nedir o... — İşte.. Bizim küpü yerinden söklüp aşırmışlar. — Lâhavle... — Hem de eski çatlak birşeye di... Ahmet paşanın hanımefendi. Bunu Pekmezoğlundaki yanan ev- lerlöln ankazını ve — temellerini kazdırırken toprağın dibinde bul- muş kalubelâdanberi kâlmış bir- şey atiyordu. Ben de çamaşır- da idim... Hanımcığım bana ver dedim verdi... Şuraya gömdürdüm. Suyumuzu serin tutuyordu.., Allah kahretsin ne diye aşırmışlar. Niye aşırmışlar onu... (Arkam var) | İstanbul Bolediyesi İlânları | Arnavutköyünde Lütfiye mahallesinde ve soka- iki katlı 3 odalı ev. Kapalıçarşıda Divrik sokağında 50-52-54 N, ha ğında 11/13 N. li dükkân. Küçükpazarda Kantarcılar mahallesinde Kepe- nekçisinan Medresesinin 12 N. l Çarşıkapıda Bostanâli mahallesinde Yeniçerk- Senelik muham- Muvakkat men kirası — teminatı 84 6,30 SA 6,30 24 1,80 odası, 312 23,40 ler S. 71/73 N.lı 9 odalı Merzifon! Kara Mus- tafa Paşa medresesi. Arnavutköyünde Lütfiye M. ve sokağında 5/7 N. hi 2 katlı 3 odalı ev. Hasekide Hastane sokağında Haseki medre- sesinin 18 N. hi odası. Samatyada Hacı Hüseyinağa mahallesinde 2 N. hı Ferruoh Ağa mektebi. Şehzadebaşında Emin Nurettin 84 6,30 24 1,80 36 2,710 mahallesinde — 48 3,60 tramvay caddesinde Ebülfadı! medresesi arsası. Kapalıçarşıda Divrik sokağında 20 N. h dük- kânın yarım hiasosi, 12 0,90 Yukarıda semti, muvakkat teminatı ve senelik kirası yazılı olâdn mahaller 936 senesi Mayıs sonuna kadar kiraya verilmek Üzere ayrı ayrı açık arttırmaya konulmuştur. İstekli olanlar - şart- namesini Levazım Müdürlüğünde görebilirler. Arttırmaya girmek için de hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mok- tubile beraber 26/8/935 Pazartesi günü saat 15 te Daimi Encü- mende bulunmalıdır. (1) (4628) Bursa Ziraat Mektebi TALEBE KAYIT ve KABUL ŞARTLARI 1 — Mektebe bu sene leyli ve meccani 20 talebe alınacaktır. Girmek için Kabul Şartları A— Türkiye tebeasından ve hüsnühal eshabından olmak. B — Ortamektebi bitirmiş çiftçi veya arazi sahibi evlâdı olmak. C — Yaşı ondokuzu geçmemiş olmak. D — Hastalıktan salim ve ziraat işlerini ifaya bedenen muk- tedir olmak. E — Tahsil esnasında mektebi bilâmazeret terketmemek ve terkettiği takdirde kendisine yapılmış olan bilamum masarlfi öde- yeceğine dair noterden musaddak ( mektepten alınacak nümunesi veçhile ) kefaletname vermak. F — Talip miktarı muayyen adedi geçtiği takdirde yapılacak müsabaka imtihanını kazanmaktır. 2 — Mektep Teşrinlevvel başında açılacağından taliplerin niha- yet Eylü'lin onuncu gününe kadar yukarıda yazılı evtafı haiz olduk- larını bildiren veslkalarla birlikte müracaat etmoleri, bir istida ile mektep müdürlüğüne Köylüyü Ağus'os 20 Soymak İsteyenler ! ( Baştarafı 1 inci yüzde ) sebeple bu tacirler şimdi — ucuz Üzüm almak mecburiyetindedirler. Bunun için de — Üzüm piyasasını düşürmek istiyorlar. Bu manasız fiat kırmanın en büyük zararı, memleket dışarısın- daki alıcı firmaları tereddüde sevketmesinden başlıyan büyük zararları şimdilik gözleri çelmek- tedir. Birkaç güne kadar İzmirde fazlaca üzüm partileri toplanınca piyasanın daha fazla düşürülme- sine hiç bir sebep kalmıyacağı meydandadır. Bu itibarla tedbir almak zarureti meydana çıkıyor. Bu yıl üzüm rekoltesini tüket- mek Üzere memleketin dört kö- şesinde — bir “ üzüm bayramı ,, yapılacaktır. O gün her alle e az bir. kilo üzüm sarfodecektir. Yumnanistanda olduğu gibi Szümlü ekmeği memleket içinde tamim etmek ve üç kilo ekmek sarfeden bir alleye mecburi olarak bir kile üzümlü ekmek vermek için ince- lemeler yapılmaktadır. Sü veKültür Bakanlıkları ordu ve okullarda sarfedilmek üxcre piyasadan üÜzüm satın alacaktır. Ad. Bil. Ege Üzümü Kutlulandı İlk Ihraç Şerefine Büyük Tören İzmir, ( Özel ) — 035 yılı llk kuru Üzüm mahsulü büugün saat 12 de Fratelli Sporko acentesinin Holanda bandıralı Ganimides va» purile Almanyaya Ihraç edilmiştir, Daha sabahtan itibaren limanda gözleri çelen faazliyete rağmen hiçbir. firma meydana çıkarak Ihracat yapacağını meydana vür- muyordu. Nihayet saat on bir sularında meşhur ihracat firma- | larından Kırkağaçlı Kâzim mücs- sesesi, liman genel direktörlüğünü telefonda bularak şat ve romör- kör istediğini bildirdi ve ilk kuru #züm mabaulünü vapura yükledi. Uzüm —mahsulü — Almanyaya ihraç edilmek Üzere şatlara yük- lenirken limandaki bütün yapurlar düdük öttürerek Egenin en verimli mahsulünü kutluluyordu. Yükleme merasimi yarım sa- atten fazla sürdü. Limandaki vapurların liman ve üzüm işçile- rinin ilk mahsul vapura yüklenir iken yaptıkları tezahürat görüle- cek kadar coşkun bir manzara yaratmıştı. 1500 kutudan mürekkep olan ilk mahsul vapura yüklenirken Ganimides vapuru kaptanı vinç Çocuklarını Bırakıp Kaybolmuş ! ( Baştarafı G inci yüzde ) O, derdini açığa vurmaktan gıkılan bir eda ile eadece bir cevap verdi: — Evet, dedi, Allah bağış- larsa... Onunla karşılıklı söyleştiğimiz bu iki cümle, genç bayanın, gönlündeki büyük derdi dışarı dökmesini kolaylaştırdı. Bu sarışın adamın bir karıst vardır. Fakat o kadın bugün evi- ni tekmelemiş, çocuklarını anasız kalan bir evde bırakmayı vlcda- nına yedirmiş ve kaçıp gitmişti? Nereye ve kime gitmişti?. Genç baba, bu suale cevap werirken gözleri yaşardı ve: — Bir dost, bir alle dostu, bana bu ağır oyunu oynadı. Sonra içini çekerek acı acı ilâve etti: — Onunla küçükdenberi kar- deş gibi yaşamıştık. Fakat o, bur gün benim evimi yıktı. Göz yuşlarını kolay kolay din- diremiyen sarışın adamın son sö- zül gu oldu: — Fakat o kadın bir gün ge- lip kendi yıktığı evin çatısl alb- tında can verecoktir. Yapıld Vapur kaptanı ilk ihraç edilen üzüt Sandıklarını şampanya ile kutlaluyo) Üzerinde duran Üzüm kutularına bir şampanya şişesini vurarak kırdı ye üzüm mahsulünün bere- ketli olmasını dileyerek vapura kabul etti. Bu sırada yüzlerce işçi, milli oyunlar oynayarak tezahürat ya- pıyordu. Vapur kaptanı merasime davetli olanları salona — davet ederek bir ziyafet verdi. Bu suretle ilk Üzüm ihraç fırsatını eline geçirdiğinden dolayı duy- duğu — sevinci — neş'eli — sözlerle meydana - vurdu. Almanyada Çelik Miğferliler ( Baştarafı $ inci yüzda ) sonsuz ve kanlı bir mücadeleye girişmişlerdir. Çelik miğferlilerin siyasal rok leri, Almanyada Velmar Cumhu- riyeti aleyhdarlığı daha geniş bir. ölçü aldıktan sonra, bi- yumıîe başladı.. Eğer daha eski hüdiseler gözönünde tutuk mıyacak — olursa ( 1925 — yılında Hindenburg ilk defa olarak Cum- hur Başkanlığına seçilmesi, 1930 yyılında Hugenberg taraftarlarının çıuıg plânma muarız olmaları ) Şellk miğferillerin en fazla siyasal aaliyetleri, Rayın havzasının bo- şaltılmasından sonra Koklenz ve Breslav'da yapılan büyük tezahli- ratla aynı zamana tesadüf eder. Malüm olduğu üzere bu tezahlrat, Almanyada süel ve uluasal dü- üncelerin bayat bulmasını ve bu :iklıluin devletle sıkı sıkıya bağlı olduğunu ifade ediyordu. Nasyo- nal sosyalist partisinin büyümesi de aynı tarihe isabet etmektedir.., TAKSIM BAHÇESİNDE 20 Ağustos Salı ve 21 Çarşamba akşamları aaat S1 1/2 da SÜREYYA OPERETİ tarafından UĞURLU KIZ (La Muvcotte ) Öperet 8 perde, müzik: ODRAN Duühüliye yoktur. Meşrubat — 40-00 kuruştur. Her tarala tramvay vardır.