14 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA - Tet » Her hakkı mıhfuzdur (OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) Yazan: Ziya Şakir N.cotl4 14/8/35 « Istiklâl Harbinin İlk Şerefli Müda- faası Gittikçe Şiddetlenmişti.. ÂAynı zamanda, artık mu- hitin cereyanlarını da keşfeyle- mişlerdi. Netekim ertesi günü (Akhisa- ra) avdet ettikleri zaman artık son kararlarımı vermişler; daha hâlâ, İzmir valisl İzzet Beye mer- but olan hükümet memurlarının bulunduğu mıntakalardan ümitle- rini kesmişlerdi. Çünkü, miralay Kâzım Beyle Bekir Sami Beyin ÂAkbisara avdetlerini haber alan Kaza kaymakamı ile diğer me- murlar, «bu zevat İle temasa gel- memek iİçin- hükümeti terketmiş- ler; birer köşeye çekilmişlerdi. Hattâ, hakikatin en acı ciheti şurasıdır ki, o geceyi Akhisarda geçirmeğe mecbur kalan bu va- tanperver zevata, otellerde bile yatacak birer yatak verdirme- mişlerdi. ı 5 Miralay Kâzım ve Bekir Sami beyler, (Manisa) cıvarında bir mukavemet esası kurmak için bü- tün bu müşkülât İle mücadele edorlerkon, Yunan ordusu ağir ağır Manlsa ve Aydın Üzerine doğru ilerliyor; ( Ayvalık ) daki gizli Yunan hareketi de, hakikt geklini gösteriyordu. Yunanlılar, mühim mikdarda bir asker kuvvetin! gemilere bin- dirmişler, Ayvalığın karşisındaki (Midilli) adasının İimanına getir- mişlerdi. Bunların ilk fırsatta (Ayvalık) a çıkarılacağı tabli idi. Vaziyetten haberdar olan (172 İnci alay kumandamnı Âli bey), derhal Ayvalıkta bulunan İIngiliz mümessili yüzbaşı Hadkeston'a baber göndermiş; şayet Yunan- hlar ihraç hareketine teşebbis ederlerse, ateşle mukabele ede- ceğini bildirmişti. Ali bey ile Hadkeston arasın- da bu muhaberat cereyan eder- ken Ayvalık limanına bir Yunan © Salibiahmer gemisi girmiş; biraz #onra bunu - içinde Yunan kıtaatı bulunan - bir nakliye gemisi takip etmişti. Vaziyeti hisseden Âli bey, derhal harekete geçimiş; alayına ( silâh başına! ) emri vermişti. Yunan Hilâliahmer gemisinden evvelâ karaya bir zabit gönderil- miş, görüşülmek üÜzere kaza kay- makamı gemiye davet edilmişti. Ali Bey, kaymakama lâzımgelen emri vermekle beraber, refaka- tine bir xabit vermiş; gemiye göndermişti. — Yunanlılar, bazı ihtiyaçlarından bahsederek karaya çıkmak istemişlerdi. Fakat, Ali Bey namına gemiye giden zabit; kumandanı namına, gu kisa ve kat'i kararı tebliğ etmişti: — Saliblahmer — heyetinden başka, karaya hiçbir — silâhlı Yunan askeri ayak basamaz. Bastığı takdirde muharip addedi- lecek ve silâhla mukabale göre- cektir. Kumandanın emri, bu merkerdedir. Vali ve kumandanın yolsuz hareketleri yüzünden — kolayca İzmire giren Yunanlılar, şimdi burada maruz kaldıkları bu müş- - külât karşısında, birdenbire şaşır- Mişlardı. O gün akşama kadar, hlçblr harekette — bulunmamış:- | faik kuvvetlere dı. Fıkıt » gtce, lıhdıııhkı_ vlıtıyor. iş — değişmişti. Midilli'den ge- lean ve liman haricinde bekle- yen diğer nakliye gemileri de, İki torpitonun himayesinde ola- rak İlmana girmiş ve kasabanın açığında demirlemişti. Artık vaziyet, pek açık bir şekil almıştı. Müsadema başlıya- caktı. Ali Bey, kasabada kapanıp kalmamak ve düşmanla İstediği gibi çarpışmak için Ayvalığın ya- nında -Cenubuşarki tarafında- ki sırtlara çekilmiş, ihraç hareketini beklemişti. Gece, önde Yunan Salibiahmer heyeti olduğu halde Yunanlılar ihraç hareketine baş- lamış ve ©o zaman da İilk silâh patlamıştı. İstiklâl harbinin (İilk gerefli müdafaasını teşkil eden bu harp, birdenbire şiddet kespetmişti. Pek malik olan Yu- nanlılar, bir hayli zayiat verdik- ten sonra, kasabayı işgal etmiş- lerdi. Böyle olmakla beraber, gör- dükleri mukabele karşısında, ar- tık İleri harekete devam edemi- yeceklerini hisseylemişlerdi. Bu esnada Ayvalığa Istanbul- dan ikl telgraf gelmişti. Bunun biri Dahiliye Narzırı Ali Kemal tarafından kaza kaymakamına, diğeri de Harbiye Nazırı Şakir Paşa tarafından ( 172 alay ku- mandanlığına ) olup her ikisi de aymı kelime ve cümlelerle şu emri ihtiva etmekte idi: ( Ayvalıkta bulunan kıtaatın Soma ve Balıkesire kadar gerl çekilmeleri, Meclisi Hâsı Vüke- lâca tekarrür etmiş — olmakla hemen o süretle hareket edilmesi ve neticonin deı'hıl bildu'llmesi ehemmiyetle beyan olunur.| Aymı zamanda alay kumandanı Ali Beye; (17 inci Kolordu Ku- mandan vekili, Miralay Bekir Sami Bey ) den gelen emirde de; ( Daha büyük işlere girişmek İçin mümklün mertebe zayiattan | içtinap edilmesi| tavsiye edilmişti. Kumandan Ali Bey; Meelisi Vükelâ karariyle Harbiye Nazırı- nın tebliğ ettiğli emri, reddetmişti. Fakat 17 nci Kolordu Kumanda- nının tavsiyesindeki ehemmiyeti nazarıdikkate alarak o tavsiyeye riayat etmiş; derhal orada düş- mana karşı kuvvetli bir cephe vücude getirmek için Ayvalığın cenubuşarki sırtlarına yerleşmişti. Ayvalıkta gösterllen bu mu- kavemet, çarçabuk her tarafa yayılmış, çok büyük bir takdir ile karşılanmıştı. Hattâ Ali Beyin ( meclisi vükelâ ) nın kararile istıhza eder gibi - harbiye neza- retine çektiği telgraftan haberdar olan dahiliye nazıri Ali Kemal bile : — Aşkolsun, yeğitlere |.. Demek mecburiyetinde mışti. Millt mücadelenin ilk zafer müjdesini veren - 1721İncl alay kumandamı - kaymakam — Ali Beyin bu telgrafı kısaca şundan ibaretti : Harbiye Nezaretine: ( Mütecaviz Yunan ordu ve donanmasına karşı — müsellehan harekete iptidar olunup, Allahın İnayeti ile, düşman hareketi ve istilâsının tevkif ve burada bir cephe teşkil edildiği arz olunur. | ( Arkası var ) kal- Iki Mehmetler. Karşı Karşıya ( Baştarafı 1 inci yüzde | bir oyuna onu bırakamayız. — Beynelmilel Fedarasyondan | İzin meselesi ? — Evet izin lârzrım. Bunu yazarak isteyeceğiz. Ve müsbet cevap geleceği de şüphesizdir,. — Bu glüreş ne kadar zaman sonra yapılabilir ? — Bir ay içinde her muamele biter. Çoban Mehmet Neler Anlatıyor? Bu iddialı) güreş hakkında Çoban Mahmetle konuşmayı da faydalı bularak dün bir yazıcımızı pehlivanla görüşmeğe gönderdik. Muharririmirz. Çoban — Mehmedi bularak kendisile şöyle konuştu: — Dinarlı Mehmet pehlivan kendisile boy ölçüşecek bir peh- livan arıyormuş; siz onun bu is- teğine ne diyorsunuz? , — Kaçıncı oldu kardeşim! Her gün bağırıp duruyoruz. Güreşmek İstiyen varsa pehlivan hazırl. — Fakat Dinarlı kendisine çok güveniyor. “Ben beynelmilel bir pehlivanım. Kolumu bükecek ere rastilayamıyorum,, diyor. — Ne çabuk unuttu canım!. Sırtını yere getirdiğimiz günleri hatırlayıversin. Hem Halep orada İsşe arşın burada.. İşte meydan!.. — Fakat ©0 serbest N a güreş — Güreş şeklini fedarasiyon tesbit edecek. Fakat ben her İstediği güreşe hazırım. — Amma onun bu yeni gü- reşi bir az sert ve kırıcı imiş, — İşi boksörlüğe çevirdiyse ona da peki. Önün el!leri de bir pamuk çuvalına dokunacak de- gil yal. Sert bir uzuv, daha sert bir uzva çarparsa acıyı ,kendisi çeker. Gövdesi gibl çetin bir gesle konuşan Çobanın her hareketinde kendi kuvvet ve maharetine inan getiriş bir hal var. Çukur birer oyuk İçinde mütemadiyen kımıl- danan küçük fakat ışıklı gözleri sıvanmış kollarının her hareketile çelikleşen parularına sık sık ta- kılıyor. Anlaşılıyor ki Çoban Meh«- met kendine çok güveniyor ve bu çetin maçta muhakkak bir zafer | umuyor. TAKVİM | etrafı da Gün ÇARŞAMBA . Hızır 11 144 AĞUSTOS 935 101 Arabt 1354 Rumi 1351 13 Com.evyel Ağustös | Yakit |Ezant |Vazat' Vakit IEIIIİ Vasat | 947|5 09 5 05 | 12 18 8 58 |16 09 Gliıı Öğle ikindi Alişam 12 — Yatsı | 1 43 İmsâk 19 12 20 55 802|3 13 Belediye Milyonlır Kazanabllir Ahırkapı Sahillerini Kıy- metlendirmek Mümkün ( Baştarafı 1 Inci yüzde) bir saha bugün hiçbir rakkam ifa- de etmiyecek kadar kıymetsizdir. Bir vakıtlar Bizans imparator- larının benimsedikleri en güzel noktası diye önem verdikleri bu saha bugün bir zulmet, bir hara- biyet halindedir. Şehrin burnunu ilk dolaşan seyyah gemileri bura- daki ahırları ve bamya tarlalarını görerek ilk hayal sukutuna uğru- yorlar. Halbuki bu arazi o kadar yüksek bir kımettirki... — Ben bu fikrde değilim. Bir karış toprağa binlerce lira vere- rek apartıman kurduranlar eğer bir kıymet olsaydı bu boş araziyi bugün bir Neyork şehri haline getirirlerdi. — Sen benim dediğime iİnan, Orası bir kıymettir. Fakat bugün | mezbeleya düşmüş bir inci vazi- yetindedir. Bu arazinin bugünkü sahibi (Maliyedir, fakat burası ne sahibi olan Maliyeye, ne de Bele- diyeye biçbir gelir temin etmerz. Şehrin sıhhati ve güzelliği namına Maliye burayı Belediyeye bıraka- bilir ve bu böyle olmalıdır Burası Belediyeye geçince buraya biri- birine müvazi — geniş caddeler ve — demiryoluna — müvazi bir bulvar — açılır.. Bundan — sonra binlerce — yeni — bina, modern yepyeni bir şehir parçası kurul- mıya başlanır. Burada arazi öyle bir vaziyet gösteriyor ki yapılacak her ev denizin ve Marmara İle Boğazın — bütün güzelliklerini doya doya seyredebllecek malik olacaktır. Dediğim gibi buradaki arazi iyi bir plân Üüzerine ifraz edildiği gün istekliler tarafından peşin para ile kapışıla kapışıla alınacak bir mata olacaktır ve azizim bu toprağın metro karası en azdan 15 liraya satılabilecektir. 3 - 4 büyük mahalleyi istiap edecek ve adeta küçük bir şehir kurul- masına yetecek kadar çok olan bu toprak hazinesinin getireceği milyonları var sen hesap et. Bu para iİle ne yapılmaz ki dostum, düşün bir kere., Şehri tiyatrosu da kurulur, Yenicamlin istimlâk edilir, yeni yollarda açılır, su, kanalizasyon velhasıl... — Dur Üstat, telâş etme, bir engel var. — Ne engeli? — Muhafazal âsârı atika en- cümeni. O, senin anlattığın yerde görüme | Fatihin yaptırdığı bir kale dıvarı varki,.. — Şu “Dişleri düşmüş sırıtan kafilei sur ,, değilmi? Işittim ki vaktile Viyana şehrinin de bizim Istanbul gibi —etrafımı kuşatan surları varmış. Bugün bunlardan eser ve bu yokluğa hayıflanan tek bir Viyanalı yok. Kat'i bir mecburiyet olmamakla beraber bu “siırıtan kafilei sur,,a birkaç kazma vurmak lâzımgelirse bunu elde edilecek hudutsuz İsti« fadelere hkarşılık tutmak — güç birşey değildir. Yarın buraya üç, dört mahalle vüs'atinde yeni bir şehir kurulduğu zaman belediyenin, vergi şeklinde devletin, modern bir sahaya yer- | leşeceği için halkın elde edeceği İstifadeyi kolayca ölçebilirsin.,, Birkaç su sarnıcını yer altına almakla çok yüksek kıymetli bir arsa elde eden Galip Bingöl ma- sa Üzerinde çizilecek bir plânla da bugün bir toprak yığını olb maktan başka bir kıymet ifade etmeyen geniş bir sahayı kıy- metlendirip milyonlar buluyor. Bu buluşu şehircilikten anlayan, bu işlere aklı erenler de beyeniyor ve bu İşin sadece bir düşünüş, sadece bir lâf olmadığını söylü- yorlar. Salt Kesler Garip Şey! Yozgatta Şiddetli Bir So« ğuk Hüküm Sürüyor Yozgat (Özel) — Burada iki gündenberi şiddetli bir soğuk hü- küm sürmektedir. Bu mevsimsiz soğuk —herkesi şaşırtmıştır. ve şimdiye kadar Ağustos ayında soğuğa rastlanmamıştır. Yumurta Navlunları Ucuzlayacak Ankara, 13 (Özel) — Yumurt& sandık fiatlarından sonra navlun- ların da ucuzlatılması İçin tetkike lere başlanmıştir. Hac Parası İle Köprü Ladik ( Özel ) — Biriktirdiği Hac parasile köprü yapdırdığını bildirilen havza müfettişi Ismail bu köprü için 1400 değil, iki bin lira harcamıştır. ve bu parayı ikinci defa hacca gitmek icin biriktirmiştir. Fakat köprü yen- | manın da hacca gitmek kacar sevap olduğunu düşünmüş — ve parasını bu İşe tahsis etmiştir. Lise Direktörleri Toplandılar — —-j Dün, şehrimizdeki Ortamektep ve Lise Dirktörleri Kültür Direk- törlüğünde toplanarak, umumi bütünleme mümeyyizlerini seçmişlerdir. son Şşekline” göre yapılacaktır. Resimde direktorlerl bir arada görllyonunuı. tesbit edip, * —İ—' imtihanlarının günlerinl İmtihanlar talimatnamenin n V LA N Cai "ER

Bu sayıdan diğer sayfalar: