14 Ağustos MAHKEMELERDE Hasta Mı Haklı, Doktor Mu ? Davacı, Emirgân hükümet doktoru Necdet. Suçlu (mevkuf) Emirgânda sakin Şükrü adında bir genç. Suç: Kapı kirmak ve ev içiae zorla gıirmek. Duyuluşa göre hâüâdise şöyle: Şükrü, doktor Necdete ne- dense kızgin. Bir akşam içerek iyice sarhoş oluyor ve geç vakit doktorun kapısını çalıyor; — Tak, tak ! — Kim 0? Ben Şükrü! Ne istiyorsunz ? — Açınız kapıyı! Açılan pencere sert bir gü- rültüyle kapamıyor. İçeriden ses yok. — Demek açmıyorsunuz ha !, Ben bilirim açmasın.. Güm, gümmm,. Pat, patttl. Tekme — ve omuz gayretlerile kapı kırılarak açılıyor: Ve Şükril dalıyor içeriye.. Telâş, korku, uykudan uyan- malar.. Polisin müdahalesi, ifadeler, zabıt varakaları.. Neotlce Şükrünün tevkifi; hâ- disenin mahkemeye intikall. Fakat.., Şükrünün iddiası bam başka. — Birbuçuk senedenbrel ya« tan bir nastam var, Bir gece son dereco fenalaştı. Hemen doktor Necdete koştum. — Rahatsızım gelemem; dedi. Çaresiz eve döndüm. Hastam istırap ve çırpıntılr. içinde sabah- ladı. -Bir gece sonra hastama aynı fiyevr geldi. Okadarki bötün ev halkı umudu kestik. Tabil yine doktor Necdete koştum. Kapıyı çalarak oza sok nefesini vermek Üzere olan bir hir hastaya yapıla- cak insani bir vazifenin kutsiyetini anlatmak — İstedim. — Pencereden bağırtılı bir cevap geldi: (Devamı 8 indl yözde ) », Tefrika ))’ No: 57 Emin Tosun Beyle iki buçuk aylık hoyatımıza bir kelime ile nihayet verdim. Şüphe altında, minnet “ltında kalmak benim için kabil değil. Gururum İsyan etmek İçin âdeta bahane arar. Zavallı Emin Tosun Beyin ummadığı o neticeden sonra önce düştüğü hay reti, sonra aldığı o acıkh hall unutamıyorum, Bazı erkekler kadınt biçare görmekten ziyade zalim görmek- ten zevk alırlar. Sünepe, zavallı bir kadın dünyanın en güzel mah» lüku da olsa bir esir, bir hizmetçi mevklinden kurtulmaz sanırım, x Buraya © kadar alıştim ve asındım kil, İnsan yabancı bir toprakta, yabancı İnsanlar ara- sında ne kadar olsa kendini İğretl ve yabancı duyar. Halbuki ben Gonöve'i içinde doğup büyümüş Elbl hiç yadırgamıyorum. 'Ne s0- akları, ne İnsanları, ne mağaza- ları bana yabancı gelmiyor, Hemen her gün çıkıyorum. Sabah gezintilerim daima Floris« Sant taraflarına doğru... Buraları bizim Yeşilköyün, Erenköyün da- ha çok güzel benzerl.. kore #vlere ayrılan dar, hususi yollar 4 sas ANASININ -.. SON POSTA tarlığına Şiddet Veriliyor Yahudiler Toprak | — — — — Ve Bina Sahibi Olamayacaklar Berlin, 18 (A. A.) — Nazilerin Yahudi düşmanlığı havarlıl — Julyüs Straynherin bu ayın 15 inde vorecoği söylev büyük bir merakla bellenmeke tedir. Spor sarayında şimdiden - 18,000 kişilik yer satılmıştır. Bu söylevde, yakında Almanya- daki Yahudilerin — sosyal haklarını takyit — edecek — kanuni — ted- birler —alnacağından ve hususile yahudilerin arl soy lan kadınlare İn evlenmelerinin, Almanya'da toprak ve bina satın almalarının yasak edi- leceğinden bahsedileceği — sanılmak- tadır. Almanyaya Boykot Meksiko, 13 (A. A — Meksiko yahudileri Alman Örünlerine kargı boykot yapmaya karar vermişlerdir. Hüriyet Kongresi Berlin, 13 (A.A.) — 1935 yılında cak olan nasyonal - sosyalist bir “özgenlik-hüriyat- kon- iktır. Bu kongre, Alman hükümetinin süsl eğemenliğinini elde ettikten sonra toplanan lik kongrâdir, Macaristan Isteklerinden Vazgeçmiyor Budapeşte, 13 (A. A.) — Başbakan Gömböş, Macar hükümelti: e kadar gültüğü dış siy: edeceğini söylemiş ve demiştir ki: “İ — Orta Avrupa — moselesi, Karpatlarda, Macaristansız kolarıla- maz. Bundan ötürü, Macaristan, hukuk eşitliği isteklerinde 1srar etmektedir. 2 — Macaristan — barış uğrunda 1ü fedakârlı a hazır- ter ki bu âığı:' ('ı':nııv.ı) verilsin. 3 — Roma konferansının muvaf- fakiyeti bu eşitliğin kabulüne bağ- hıdır. 4 — Macaristan, Habeş hüdisele- rini dikkatle takip etmektedir. , B. Gömböş, İtalyan ulusu hakkın- da büyük sevgi duyduğunu söyle- miştir. bile asfalt! Duvar namına bir şey yok. Bütün bahçeleri biribirinden ayıran ince tellere sarılı yemyeşil sarmaşıklar. Bu yeşfllikler arasın- da oynaşan çocuklar ve sincaplar, Her sabah bir, bir buçuk saat kadar yürüyüş yapıyorum. Annem Fransızça Öğreniyor. Evde Flora ile yalmız kaldıkça bildiği, öğrendiği kelimelerle ko- nuşmiya mecbur oluyor. Ben onun bu yabancı yerde rahatsız olaca- ğgından korkuyordum. O kadar çabuk adapte oldu ki şimdi onun yeni yeni âdetleri benimsediğini ükçe hoşuma gidiyor. MA_II çSııııI'“Bııy gn ’;ınn süren Çekoslovakya seyahatinden dön- dü. Scoda fabrikalarile yaplığı iş iyi netice vermiş. Gelir gelmez bana vadettiği seyabat müjdesini veri Parise gidiyoruz. Orada bir işi var. Bu (işl mektupla da idare etmek kabil: Fakat buradan Parise gitmek © kadar kolay kil Annemi kandırmak küç ol- madı. Yalnız bir hafta kolacağız, Bilmem neden, soyahat denln- €e gevinçten İçim titriyor. Ali Sami Bey tiren veyahut otomo- l (ğ ! İ sun RIZI İ ) Büyük manevralarına başlayan İngiliz ordusundan bir köşe Ingilterede Büyük Ma- nevralara Amerika Da Hava Merkezleri Kurugyor Londra, 13 (A, A) — Birçok or- duların iştirak edecekleri büyük İn d l edi Maseyralara birçok süvari alaylarile İkl yüzden fazla tank ve zırhli otomobiller Iştirak edecektir. Amerikada Vaşington, 13 (A. A.) — Ruzvelt, altı hava Üssülharekesl yapılmasına dalr olan kanün - İâyibasını imzalne mıştır. Amerikada Patlayan Bombalar Nevyork, 13 (A. A.) — Sendikaya yazılı olmuyan işçiler kullanan iki slaemanın kapısı Önünde iki büyük bomba patlamış, fakat bir zarar vermemiştir. Fransada 900 Hektar Orman Yandı Eksan Provena, 13 (A, A.) — Bir orman yangını sonunda 900 hektardan fazla orman ve çam ağacı yanmıştır. bildea birini tercih etmemi söy- ledi. Otomobil seyahati iyi ol- makla beraber daha ziyade bir spor oluyor. Bunu yapmak için de İnsanın kendi otomobili ol malı ve hatta zevkini tatmak için de bunuda kendi kullanmalı, Tirenle gitmeyi daha doğru buldum. Ali Sami Bey pratik iş adami, Kararını verdikten sonra yapı- lacak şeyleri de — biliyor. Pa- riste Grand Hotelde daha gitmeden hazırlattı. Paris.. Çocukluğumda — oku- duğum romanların hepsinde Pa- risten bir sahne vardır, Fransız kız Kisesine giderken de sörler hemen her vesile ile Fransadan ve Paristen bahsettikleri için bu isim âdeta Türkçe gibi geliyor. Bir yarım gecenin sabahında Parise geldik. Taksi. Opera mey- danı ve Grandotel. Buranın Paristln tam merkezi olduğunu hatırlıyorum, Derler ki dünyanın merkezl Parla, ve Pa- risin göbeği de Opera meydanı, Cafe de lapaix ve Grand Hotel Parise de tam mevsimde gellyoruz. Herkes deniz kıyılarından ve su nehirlerinden dönüyor. Opera açık, Sokaklar yanık yüzlü ka- dınlarla dolu. Bellikl güney kıyı- larından dönmüşler. leviçrenin, Gönevin sakin, bi- raz da babayâni insanları arasın- dan çıkıp Parlsin böyle göbeğine girince İnsan biraz şaşırıyor, bu- rada Öyle bir kaynayış, öyle bir Başlanıldı _İıkandinavya Dış Bakanları Toplanıyor Oslo, 13 (A. A.) — Norveç, Da. İsveç ve Fenlandiya dış İş- aları Ülkelerini — yakından İlgilendiren meseleleri görüşmek Üze- re £8 ve 29 stosta - Oslo'da © lıııınHııOıv.Ae' v 9 Bakanler, bundan başka, İtalyan « Habeş anlaşmazlığı Eylülde — uluslar vosyetesinde görüşüldüğü — sırada bu anlaşmazlığa karşı elacakları durumu da görüşeceklerdir. 14 Amele Suda Can Verdi Roma, 13 (A.A.) — Gazeteler Grosette — yakininde su — baskınına uğrayan Ribola linit madeninde 14 #amelenin öldüğünü yazıyorlar. Bir Şair Öldü Londra, 13 (A. A.) — Ingiliz şalr- lerinin en ihtiyarı olan Vilyam Vatson 77 yasında olduğu halde ölmüştür. | HİŞLERİN Almanyada Yahudi Aleyh- HoN Evlilikte Yorgunluğu Gidermek İçin Evlilik hayatında sevgi uzun ömürlü değildir. Bir gün gelir vefat eder, iki taraf da açıkta kalırlar. Tablat bu boşluğu doldurmak için ortaya erkadaşlık — Cenilen yeni bir bağ verir. Karı koca ar- kadaş olurlar, ve bu arkadaşlık başlang" taki sevgiden daha tatlı ve daha devamlı olur. Fakat öevlenmeler vardır ki, yehaz sevgiye dayanır. İki taraf sevgiyi kaybedince, evliiğin mâ- nası kalmaz. O vakit sevgiyl uyandıracak çarelere baş vurmak ir. Amerikada sönmiye başlayan aşk kandiline yeniden yağ döküp ışığı parlatmak için hafta sonu evlenmesi denilen bir usul tatbik ederler. Karı koca aym yaşarlar. Yal- nız cumartesi günü birleşir, pa: zartesine kadar boraber Öömür sürerler. Arada ayrı geçen lüç dört gün iki tarafı birbirine daha ziyede yakınlaştırır, ve, varsa, sevgiyi alevlendirir. Amma bu evlenme tarzı, met- res hayatından farklı mıdır? Ne- tice değil. Böyle bir evlenmede çocuk ne mevkidedir, nasıl ba: kılır? Çocuğun istikbali nasıl ko- runur? Bu suallerin cevapların vermek biraz güçtür. Onun için Amerika'ıların bu usulü bence doğru bir usul de Amma başka bir usul tavsiye edebilir miyim, onu da zannetmi yorum. Çünkü bozulan karı ko- canın kalplerini ve kafaların dinlendirmelerine —ihtiyaç varsa, bu masil temin edilir bilemem. Şurası muhakkak ki, karı koca evlilik bayatından yorulunca, ço- cuk yaparlarsa aralarındaki bağı yeniden tazelemiş ve kuvvetlen- dirmiş olurlar. S;ı;ık en İyi ve en kuvvetli bağdır. Devamlı aile hayatı kurmal istiyenler sevgiden ziyade Ççocu- ğa güvenebilirler. TEYZE canlılık varkl lasan başka bir âleme girdiğini anlıyor. Öğle yemeğini otelin bizim Ayasofya, Sultanahmet camilerine benziyen yemek salo- nunda yedik. Burası adeta geniş bir kış bahçesi. Fransız şatafatı belli. Ali Sami Beyı — Bu otel tam — merkezde olduğu için iş adamları, gelip geçici müşteriler de gelir, Daha sakin ve lüks oteller pek çoktur. İstersen onlara geçeriz. Ve Şanzelize taraflarında bir iki otel adı saydı. — Burada rabatız, dedim, konför mükemmel, Her yere yakın. Onun “İşleri de bankalarla ve Boulvord des İtaliennes üzerindeki bir komisyon evi ile olduğu için beni çok yalsız bırakmıyor. Ak- şam yemeğini ( Briç ) de yedik. Bunun İçin yenl yaptırdığım elbl- semin faydası oldu. (Kafe Briç ) bir âlem. Şıklık, kibarlık, zenginlik yatağı, Ali Sami Bey bundan daha lüke bir yerin ancak Londrada olabileceğin! söyliyor. llk bamlede İnsana İözumsuz, hattâ gülünç gibi gelen yemek ve servis tertibatı okadar zengyin ki alışmayan bir adam bu kadar külfetin neden yapıldığına kızar ve hattâ sıkıilir. Burada madeni eşya hoepsl gümüş. Bizlm seki kibar sofrala- rında misefir geldikçe kullanılan ce İnsana servis yapılıyor. Bir sofraya iki garson bizmet ediyor ve bütün bu hbarekete Tağmen çıt yok.. Yalnız çok güzel bir musikinin sindirici nağmeleri du- yuluyor. Bu ne güzel kadınlar.. Ne gü- zel tuvaletler.. Ne müthiş pırlan- talar. Buraya ge'işimiz bir Cu martesi gününe tesadüf etmişti. Ali Sami Bey: — lngiliz haftası günü, dedi. Cumartesi — sabahı — Londradan eğlenmek için Parise gelen Ingiliz zenginleri — yemeklerini hemen hemen burada yerler. Burada yerliye pek az rastgelinir. Ve Parisin bir bususiyetini anlattı : — Adlarımı, sanlarını gaze- telerde, filimlerde görüp belledi- ğgimiz Fransız büyüklerini Pa- riste görmek imkânı yoktur. Baş- ka yerlerde — nmazırlar, —meşbhur adamlar — bulundukları — yerlerin en lüks yerlerinde sık sık görlü- nürler. Fakat meselâ Mösyö Heriotu Parisin herhangi bir lüke lokan- tasında, gazinosunda, eğlence ye- rinde görmek imkânı — yoklur. Onlar bütüm Fransayı belki de Avrupa siyasetini idare ederler, Fakat Paria halkı oılııııdın;ık rinin başına gel erken l:llî.vürlır. Ve “Pırîı:n“&ı :m-nmu şatafatı buyatını kuranların yüz- de gekseni ecnebllerdir.. ( Arkan var) l gümliş takımlarile burada yüzler-