SON POSTA l Ha Kacartlia A Vâmık Kadıköyde —Muhakkak Bir Define Var Yazan1 Hatice Hatip 14 - 8- 935 Bir Köşedelçîn în Birbi Atışıyorlar, Dertlerini Dinlemek İstemiyorlardı.. — Demindenberi buradayız... Burada başbaşa kalmamız nazarı dikkatl celbedecek... Ne söyleye- cekseniz söyleyiniz de gidip ben de herkesin arasına karışayım. Delikanlı genç kızın herkese karışayım derken gözlerinin çev- rildiği istikamete baktı. Orada, köşkün taş merdivenleri tstünde uzun boylu, geniş bir erkek siyah amokinler — içerisinde duruyordu. Bunu görünce kaşları daha fazla çatıldı: — Bir şey söyleyecektim dedi Fakat lüzumsuz ve manâsız oldu- ğunu görüyorum beni affediniz. Kâmran Omuzlarını silkti; — O halde ben gideyim.. Ayağa kalkmıştı. Tam bir adım atacaktı Ali Vamık onu kolundan tuttu! — Gitmeyiniz. Genç kız onun yüzüne baktı — Ne İstiyorsunuz? — Kâmran yalvarırım beni dinleyiniz. —Artık — tahammülüm yok. Çok fena bir haldeyim. Hakikaten fena bir halde idi, Birkaç hafta evveline kadar yüzü gözlerinin içine kadar gülen bu delikanlının sararmış ve zayıfla- mış yüzündekl çizgilerini hayretle gördü: — Kâmran rica ederim. Otu- runuz, — yoksa — sizi gücendir- dim mi?.. — Hayır.., Hayır.. Ve kolunu onun elinden kur- tarmak için bir hareket yaptı. Bu hareket Vamığın yüzünde öyle bir elem yarattı ki, yaptığı bu fenalığı affettirmek ve unut- turmak iİstedi. Ve yine onun ya- nına oturdu: — Haydi ne söyliyecekseniz.. Söyleyiniz bakayım, — Kâmran sizi seviyorum. — Aa.... Vamık... Çıldırdınız mi... Bu nereden aklınıza geliyor? — Bunu bilmiyor mıydınız? Sanki neden birdenbire şaştınız... Neden?... Kâmran sözünü kesti: — Fakat Vamık İstirham ede- rim... Size, bana bu şeylerden bahsetmemenizi rica etmiştim. — Hayır... Ben böyle bir gey hatırlamıyorum. , — Ben hatırlıyorum. | — Ben de bunun aksini ha« |tırlıyordum. O menhus deniz ya- rışlarından on gün evvel bir gece sizin evin balkonunda.., | — — Ben bhatırlamıyorum... ' — Diye genç kaz israr etti. Hal- buki hatırlıyordu, v gece kendi evlerinin balkonunda küçük elle- rini Ali Vamığın kuvvetli avuçla- rında birakmıştı. Ve All Vamık ona : “Sizi seviyorum babanızla gö- rüşmeme müsaade edecek mb siniz ?,, Dediği zaman tatlı ve fetten bir gülümseme ile ona: — “Bana vakit bırakınız da düşüneyim !.. Dem'ş, Düşünmek ha... Halbuki o gündenderi o, bir daha hiçbir. kere bu teklifi dü- şünmemişti. O gündenberi neler.. Neler geçmişti. Umulmadık, düşünül- medik ne hâdiseler., Deniz kulübünün balosunu ak- | şam karanlığında kotraya çarpı- şını, Osman Feyzinin onu xiyare- tini, daha neler, neler - takip etmişti. Daha dün tenis kordunda iki genç kız ekzers'z yaparken onlar kanapede oturmuşlardı. Yan yana ve Osman ona: — * Kâmran, demişti. Benl dinlermisiniz? ,, Oh dün ne güzel bir gündü. Güneş bulutlarn al- tında saklı idi. Koruda genç kız- lar ince kollarını güzel bir hey- kel gibi germişlerdi. Toplar raketlere çarptıkça ne hoş ötüyordu. Osman ona: “ Kâmran demişti. Ben sizi #evsem bana kızarmısınız? ,, Kâm- ran ona hayret ve sevinçle bak- mıştı: “Size kızmakmı?.. ,, “Evet bana darıllır mıydınız? ,,, “Neden size darılayım? ,, demişti. “Çünkü ben sizi seversem sizinle avlenmek işterim. ,, Ve onun cevap vermedi- ğini görerek devam etmişti “Sizinle evlenmek İstemek içinse benim kâfi derecede param yok. Ben bir. banka memuruyum... Yüz yirmi beş lira maaşlı bir muha- sebeci... Ve bundan başka bir geyim, E cevap versenize. O zaman Kâüâmran raketile yerdeki toprakları dağıtarak: “Si- ze ne cevap vereyim? demişti. Siz bana bir şey söylemiş olma- dınız ki.,, Bunu duyunca Osman eğilmiş yürekten gelen bir he- yecanla: “ Budala demişti, seni seviyorum, senin içia çıldırıyo- rum, Karım olur musun?,, Kâm- ran gözlerinin içine kadar kı- zarmış “Elbette, demişti, bu da sual mi sanki...? Ve işte kim bi- lir belki yarın belki öbürsü gün Osman ya Osmanınkiler kendi annesile kendininkilerle resmen konuşacaklardı. * All Vamık genç kıza genç kız denize taşlıkta ayakta duran Os- man Feyzi Ali Vamıka bakıyordu: Ve bir az ilerde duran genç blr kız da Osmana. — Bana cevap vermiyorsunuz Kâmran? — Size ne Vamık.. Birşey çatırdadı. Osman Feyzi Avucunu Aaçtı. Avucundan kan sızıyordu. Ve yer de bir kadehin kırıkları vardı: — Na 07.. Ne oldun? Demindenberi ona bakan genç kiz yanına yaklaştı ne — o'du Osman?.. Kendine gel. Ve küçük çantasından çıkar- dığı bir mendi!le onun alnından akan kanı silmeye uğraştı. — Yanlışlıkla — bardağı kır- dim İsmet, — Yanlışlıklamı.. Ben gördüm avuçlarını bir sıktın. ki haşdi ' sinire lüzum yok.. cevap — vereyim — Gördün mü?.. Onları gör- dün değil mi? ( Arkası var,) Rekor Peşinde Uçan Bir rekor uçuşu yapımak Üzere dün #sabah saat 4,30 da Berlin'der uçakla kalkkan Alman kâdın tayyare- cisi Elli Baynhorn, dün sabah saat | 10.30 da Yeşilköy hava istasyonuna - inmiştir. Elli Baynhora, benzla almak için bir s«aat kalmış vö yine Berline doğru hayalanmıştır. Bu ünlü bayan tayyareci, Ye- şilköy tayyare meydanina indiği zaman birçok kimseler kendisin! karşılamış ve selâmlamıştır. Bayan tayyareci, hava yolculuğunun çok iyi geçtiğini, tayyareciliğe karşı taşkın bir cesareti olduğanu ve kırmak — istediği — rekor — için muvaffak olmak imkânlarına sahip bulunduğunu söylemiştir. Resim- lerde kadın tayyareciyi, uçağında görüyorsunuz. Kadın Tayyareci İ M d Hasta Mı Haklı, Doktor Mu? (Baştarafı S inci yüzde ) — Rahatsız etmeyin beni, Bez hasta, masta ar!amam. Bir yere de gidemem, Uykumu bozma.. Şaşırdım. Hastamın, kulakla: rımdan bir an eksilmeyen feryat- larile bu umulmaz kara ve kötü karşılık birleşince başımdan çık gina döndüm. Ve artık ne yap- tığımı bilmeyerek : — Doktor, aç kapıyı, doktor hastama gell Diye — kapıyı başladım. Bir Hükümet Doktoru olmak sıfatile bu, onun vazifesi değil ml idi? Kanun ve vicdan karşısında hangimiz suçluyuz? Cançekişen bir zavallının iniltileri karşısında, değil bir doktor, acaba hangi fert uykusundan bir lâhza ayrı- lamaz?.. Doktor Necdet Emirgânda altı doktor bulunduğunu söyliyor ve: — Ben gitmedimse diğer dok- torlardan biri çağırılama miydi? Diyor. Şikrü de — Diğer doktorların her biri bir başka illetin mütehassısı. Ço- ğuda ekseriya başka — yerlerde, diye iddla ediyor. Hâdisenin mahiyeti müteakip duruşmalarda — anlaşılacak. yumruklamıya Anadoluhisarı Kanlıca Ve Kandili ( Baştarafı 1 incl yüzde ) Ekonomi Bakanlığı Şirketi Hay- riyenin — Boğaziçi yolcularından aldığı bilet ücretlerini de gözden geçirmektedir. Muhabirimiz bu haber Üzerinde — durarak — şunu bildiriyor : Ankara, 14 (Özel) — Ekonomi Bakanlığı Boğaziçinin Anadolu tarafında bazı İskelelere ait bilet ücretlerinin — ucuzlatılması — işini Imcelemektedir. Kuvvetle tahmin edildiğine göre, Kandilli Anado- luhisarı ve Kanlıca yolcularından alınan bilet Ücretleri bir miktar indirilecektir. (Son Posta: Hatırlarsnız ki Boğaziçinin bu köylerinde — oturan halk, bilet Ücretlerinin fazlalığı hak- kında hükümete bir müracaat yap- mıştı.) C Toplantılar, Davetler © Romanya İle iş Yapan Tacirler Bükreş sekreter Komerçiyali Nojat Atyamanın vazifesi başıne gitmeden evvel Romanya ve Yu- goslavya ile işleri ölan tüccarlarla görüşmek ÜÖzere bugün Türkofiste #ant 15 den itibaren hazır bulu- nacağı Türkofisten — bildirilmek- tedir. 13 Uncü Mektebin Müsuamerasi Fatih 13 üncü ilkmektep ta- rafından bugün saat 10,30 da mektep salonlarında bir müsame- re verllecek, küçükler tarafından danslar oynanacak, şarkılar ve manzumeler söylenecektir. Tepebaşı Belediye bahçesinde Perşembe: Cuma Cu Mmatresi, Pazar günü akşamları saat Zİ de DELİ DOLU Ağüstos 14 İstanbul ikinci lera Momur- luğundanı Ayram ve Salamonun ühtei tasazrufanda olup İsmall Safa Salih, Mithat Recsi namlarına ipotekli cihetinden paraya çevrilmesite karar verilen Beovoğtünda Meşrutiyet ma« hkllesi Iılgııhînı vkddüüinde " eaki 10, 10 mükerrer yeni 622, 288 1-1, 1-3 numaralarla murakkam menasucat fab- rikâsı erbabıvukuf marifetile mahnllen yapılan vazi'yed ve takdiri kıymet mu- amelesi neticesinde umum mesahai sathiyosi (1135) metre murabbar ve tapu kaydına ve ifraz haritame — göre arsanın mesahası (2007) metre murab bamdan ibaret olup oephaesi üzeri paı- maklıklı ve sıvasında çatlaklıkları havi tuğla duvarla kapanmış ve çift kanatlı demir dıklı ve kapıdan bıhooyıwxübıhmd:ı.ı"hpw -u':minl çimentolu bir aatre ile girilip burada bir bahçae odası, bir kapı ile fabrika mahalline diğer bir kapı ile semini çimentola ve bakla saçlı merdivenle çıkılır bir sola Üzerinde bir oda — olup zemini belondur. Fabrikaya muttasıl anbar da kügir duvar, beton rapeli ve tahta döşemeli üstü potrelli volto tuğ- la inşa edilmiş korkuluklu daraca ve fabrikaya mahaus verilmiş bahçe kıs« miniü etrâfı tahta perde ile kapatılmış ve burada çatımı galvenez oluklu saçla Öörtülü ve kâğle İnşa edilmiş mermer taşlı ve terkos tertibatını havi üç halâ olup fabrikaya çimento yol ile mer- buttur. — Ve yine fabrikaya muttasıl zemiai beton ve demir gatılı duvarlari kügirden ve demir pencereli motör ve kazan daireleri ve bahçede birer ton- luk iki eu deposu İle üç adet lere mahsus varil ve esas fabrika İse zemini beton döşemeli ve demir çatilı ve üslü galvenizli saçla örlülü vo biribirlnin aymı iki #istemden mürek- kep binada terkos ve elektrik — beslentı ve makine kasnakları muylu demirlerin İstinat ettiği kolonlar betonarme inşa edilmiş olup zemini bü: lıklara mütehammil surette takviye miştir. Arsası da dahil olmak Üzere merkür gayn menkulün heyati umumiyesine (92388) otuz Iki bin üçyüz seksen do- kuz lira kıymet takdir edildiği ve yine fabrika dahilinde mevcut dİığı(lılydo— kuma tezgâhı, 8 adet dikiş makinası, 3 adet kola makinası, üç adet masu: ra tezgâhi, 2 adet ölçü makinası, 2 adet çözgü makinamn ve — birer adet tıraş makinesi bobin makinası, lslatma makinası, silindir. makinası, kesma makinası, ile bir adet 2-P.. 375 R. Dizel motötü olmak Üzere G1 adet tezgâh ve makinalar ile bir adet faal buhar kazanı, iki adet gçözgü dolabı, bir adat pirea ve bir adet silindirfiçin torna ohazı ile S.K.F. malzemesile yapılmış bilumum transmisyon tesisatı kayışlar vo tarak ayak doküma - tez- gühları için demirbaş oşya ve eloktelk su bubarı tesisatları olmak üzere ta- mamına mütenddit mütehasse erbabı- vukuf marifetile —mahallen — yapılan tatkikatta (57300) elli li bin Üçyüç Tira kıymat takdir. edilmiştir. Mezkür fabrika teşviki sanayli kanununca (ati- Tade suretile tecesüs etmiş olduğuna nazaran fabrika malsemesi hakkında (22000) lira raddesindekl gümrük res mi musf olmakla bu miktar taktiri kıymotte nazara alınmadığı gerek fab- ryika ve gerekse aransına — (32389) otuz Aki bin Üçyüz uz İira ve fabrika dahilinde makina vesairenin tamamına — (57300) lira ki ceman he- yeti amumiyesine (59689) seksen do- kuz bin altıyüz seksen dokuz — lira olmak — üzere — kiymotlendirilmiştir. Merzkür fabrika 30 9935 günlemecine rastlıyan pazartesi günü saat d ten 16 ya kadar dairemizde açık artlırma Ho satılacaktır. Arttırmada muhammen kıymetin yüzde yelmiş beşini bulduğu takdirde aher Üstüne bırakılacağı ve akei halda son artıranın antı yerinde kalmak üzere ikinci artürma on beş gün sonra 15-10-935 tarihine rastlıyan salı günü saat 14 ten 16 ya kadar açık arttırmıya devam ve ençok artı- ranın üstünde bırakılacaktır. Arttırma- ya iştirak için yüzde yedibuçuk pey akçesi veya ulusal bir bankanın mek- tabunu hamilen gelmeleri lüzünder, Hakları tapu sicillerile sabit olmıyan Ipotokli alacaklılarla diğer alâkadarla- ma İrtifak hakkı sahiplerinin bu hak- larını, hususile faiz ve masarife dair olan iddialarını İlân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı — milabitelerile birlikta dairemize bildirmeleri İâzım- dir, Aksi halde hakları tapu - sicillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin pay- laşmasından hariç kalırlar. Daha fazla malümat almak isteyenlerin 15-8-135 gününden itibaren berkesin görebilmesi için dairede açık ve esaslı bulunduru- lacak olan artırma — şartaamesile — 034/ 7387 No.lu dosyamında mevout ve mahalli mezkürun evsaf, inosaha ve- salresini gösterir - vaz'iyed — va| takdirl kaymet raporunu görüp anlıyabilecek- leri ilân olungr. (13274)