ı I | ——— — —- — | h | Ziraat Bilgisi (*) Çavdar Birası — Anl bira, herkesin bildiği gibi arpadan yapılır. Bira deyince aklımıza gelen de budur. Fakat Rusların çavdar ekmeğinden yap- tıkları bir nevi içki, rengi, İçimli, tadı bakımından biraya o kadar benzemektedir. ki yayıldığı her memlekette ona “çavdar birası,, diye ad takılmaktadır. Ruslar bu İçkiye (Kuvas) diyorlar Onu yur- dumuza tanıtanlar da Rusyadan gelen göçmenlerdir. İçimi bira kadar hoş olduğu gibi İspirto derecesi de az olan bu İçki yazın serinletici kışın iştah — açıcıdır. İçenler hazım faaliyetini aritırdı- ğını söylüyorlar. Gerçekten yapıl- ması da pek kolay olduğundan Kuvas köylerde sevilebilecek bir içkidir. — Söylendiğine göre yapılış tarzı şöyledir: Önce temiz bir çavdar unun- dan yapılmış olan bir ekmek somunu İnceince dilinerek bu dilimler simitçi tepailerile fırına konup kızartılacaktır. ( Gevrek yapar gibi ) sonra; beher kilo kızarmış çavdar ekmeği için on kilo su alacak büyüklükte bir kap tedarik edilerek gevrekler bu kaba konur. Bir başka tarafta da yina ekmeğe göre; ( beher kilosu için yedi buçak kilo kay:- nar suda yarım kilo şeker eridil- mek suretlle ) bir şerbet hazırlar nır, Bu şerbet gevreklerin tstüne dökülerek sıcaklığı 20 - 22 dere- eeye düşünceye kadar bokdlenir. Sıcaklık bu karara gelince kap- taki her kilo su için bir fincan çiçek veya francala mayası deniİ- len sulu mayadan katılarak glü- zelce karıştırılır.. Ondan sonra biraz daha beklenip bu ekmekli ve gşekeril su ince bir tülbentten süzülerek — şişelere — doldurulur. Yalnız şişeler pek doldurulmamalı ve ağızları da telll kapaklılardan olmalıdır. Hazırlanan — şişeleri sıcaklık derecesi 22 - 25 santiğrat olan bir yere kaldırmalıdır. Şişe- ler burada 4 - 5 gün kalınca bira olur. Yaz İse soğuttultan sonra, kış İse olduğu gibi bardaklara dökülüp afiyetle içilir. — Şu anlatışa göre yapılışının ne kadar basit olduğunu görü- yorsunuz. Bira bulamıyan köylü- lerimiz kendi kendilerine yapabi- lecokleri bu “köy birası,, ile pekâlâ İsteklerini giderebllirler, Çifiçi * Tavşacılda Bay Hikmet; 1 — Tütün suyu pek Iyi bir Ilâçtır. Bağlarda da birçok İşlerde kullanılabilir. — Yalnız — neticeye güvenebilmek — için kullanılacak mahblülün nikotin derecesini bilmek gerektir. Nikotin derecesi bilin- meyen tütün sularının tesiri de” kestirilemez. Onun için ya fabri- kalarca hazırlanan nikotin hulâ- sasını kullanmalı, yahut da öreç- metre İle kendi yapacağınız tütün Suyunun kesafetini ölçerek ona göre ne kadar nikotin bulun- duğunu —Öönceden anlamalısınız. Böyle olursa reçetenizi tam bir güvenle hazırlamak ve kullanmak mümkün olur. 2 — Ziraat memurluğunca siza verilen tavsiyelere elbette İtlmat etmelisiniz. Yapacağınız her de- Nemenin sonucunu yine o me- mura bildirireniz çok iyi oğılı olursunuz. () Ziraat hususundaki müşküllerinizi bize sorunuz. Son Posta'nın ( Çiftçi ) el &İzo cevap verecektir. GRLA Müsaha Tarihin ihtiras Taşıyan Sima- İarından eceretüddür Mısırda “Seyyide Sekline,, ca- miinin yanında loş ve kirli taşlar- la Örtülü bir mezar vardır. Ka- falarında geçmiş asırlardan birer tutam karanlık taşıyan dizi dizi kadınlar bu mezara gelirler, okur- lar, üflerler ve sinir hastalığından kurtulmak Için oradaki pis bir suda yıkanırlar. Bu mezar, Türk ve İslâm tarihinde aşınmaz bir yer tutan şeceretüddürün gömül- düğü yerdir. Şeceretüddür?.. Işte tarih İle az çok uğraşanları derin derin düşündüren bir ad. Bu kadın bir Türkmen güzeli idi. Fakat nerede doğmuştu, kimin kanını taşıyordu ve onu kim karnında taşımıştı. Buraları pek belli değildi. O Ey:- yüp oğullarından Melik Salih diye anılagelen Necmeddin'in odalığı olerak kendini Mısırlılara tamıttı. Halil adlı bir oğlan doğurunca efendisi — tarafından Eyüp oğulları sarayının- her canlı yıldızı söndüren-güneşi oldu. Anla yışı derin,bilgisi derin sezgisi derin bir hanımdı. Mısırın ünlü hüküm- darlarından biri olan Necmettin ona tanışmadan bir İş görmezdi ve bütün Mısır, geceretüddürün fikri alınarak yapılan işlerde söz götürmez bir doğruluk bulundu- ğuna İnanırdı. Işte bu inan yüzündendir ki Necmeddinin ölmesi ve yerine geçen oğlu Turanşahın da stlel bir karışıklık sonunda parçalan: ması Üzerine Şeceretüddür. genel bir istekle Mısır tahtına oturtul- Şeceretüddür devrinden kalma eserler karşı gelecek bir tutumda değil- di, yanmak, yana yana yok olmak İstiyen bir pervane gibi Şecere- tüddür'ün etrafında dönüp duru- nikâhlandı, | yordu. Hattâ eski karısımı ve ye- tişmiş oğlunu küçük bir eve ka- patmıştı, yüzlerine bile bakmı- yordu. Dört yıl, dört uzun yıl böyle geçti. Şeceretüddür bu aşk dev- resi İçinde yalnız istedi, Aybey yaptı. Biri efendi, öbürü esir gibi davranıyorlardı. Fakat yıllar inci ağacını hırpalıyarak geçmişlerdi, artık o ağaç eski parlaklığını kay- betmişti, yavaş yavaş kurumaya yüz tutmuştu. Bu acı değişikliği İlkin yine Şeceretüddür sezdi ve kocasını kıskanmaya başladı. Şimdi şen kahkahaların yerini somurtmalar, “Şeceretilddürün İçinde hüküm sürdüğü saray muştu, hükümdar — tanınmıştı. Türklere dalkavukluk etmekten başka bir İş yapmıya gücü yet-- miyen Bağdat halifesi, çok uzak- takl İslâm ülkelerine dil uzat- maktan geri kalmazdı. Bir kadı- nın adına hutbe okunamıyacağını, erkeklere kadınların hükmedemi- yeceğini ileri sürerek Şeceretlid- dürün padişahlığına ilişti, Mısıra kâğıtlar yollamıya koyuldu. Zeki Türkmen kızı Bağdattan Kahireya kadar uzanan bu sert yelli bürun rüzgârından — birtakım — kafalara nezle geleceğini anladı, Kölemen adı taşıyıp ta hakikatte Miısırın Idaresini — ellerinde tutan Türk askerlerinin başbuğlarından Ay Beyle evlendi ve onu tahta oturttu. Halk ve devlet uluları, Aybe- yin hükümdaearlığını bir gartla ka- bul etmişlerdir. Ad onun, büküm Şeceretüddür'ün olacaktı. Aybey, umulmaz bir rastgelişle koendi kucağına düşen İnci ağacının ta- gıdığı parlak işığa kapılıp gitmiş- ti. Böyle bir gart koşulmasa da | karısının dileklerine, buyruklarına tath aözlerin yerini acı atışmalar almıştı. Aybey, dişini sıkıp bu kıskançlık fırtınalarına göğls ger- dikçe kadın, İşl azıtıyordu. Eski karısımı * Üçten doakuza kadar sözile» boşamak, hiç bir halayığın yüzüne bakmamak gibi fedakâr- lıklarda Şeecretüddürrü sertlikten ve terslikten alıkoymuyaordu. BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA Sermayesi — Liret — 700,000,000 İhtiyat akgçesi », 144,785,576,20 Merkezi idaret: MILANO İtalyanın başlıca şehirlerinde SUBELER İngiltere, Fransa, İsviçre, Avuatur- ya, Macaristan, Çekoslovakya, Yu- oslavya, Romanya, — Bulgaristan, sır, Amerika Cemahiri Müttehidesi, Brezilya, Şili, Uruguay, Arjantin, Peru, Ekvatör ve Kolumbiyada Afilyasyonlar ISTANBUL ŞUBE MERKEZİI Galata Voyvoda caddesi Karakö: Palas ( Telof. 44841/2/3/4/5 ) Şehir dahilindeki acenteler; İstanbulda: Alalemciyan hanında Telef. 22900/3A1/12/15. Boyoğlı*dı: İstiklâl caddesi elel. 41046 ! İZMİRDE ŞUBE Nihayet Ay Bey de kızdı, gü- zelliği yüzde altmış kaybolan titiz karısına sırtını çevirdi, Sur- yede hüküm süren Türk hüküm- darları suyundan bir. prensesle evlenme İstedi. Bu düşünce ve bu davranış — Şeceretüddürü — deliye çevirdi, kanını ateşledi ve ona öc almak hırsı aşıladı. Fakat zekâsı yine işliyordu, hıncını belli etmiyordu. Hatta; kendine darı- lan ve bu başka bir saraya çeki- len kocasına yaltaklanmaktan da geri kalmıyordu. Ay Bey bu kadın düzenine kapıldı, suçlarının bağışlanm asını İsteyen Şeceretilddürün gönlünü almak İstedi ve bir gün onun sarayına geldi. Aşk ihtirasile kanlı düşüncelere kapılan kadın, kocasını, güler yüzle karşıladı, elini öptü, beraber sofraya oturdu ve beraber yattı, Sonra onu yıkan- mak Üzere hamama götürdü, orada beş hadım köle saklı idi. Ay Bey soyunup İçeri girer gir- mez, onlar, —Üzerine — atıldılar, zavallı adamı boğdular, mermer- lerin Üzerine yatırdılar. Şeceretüddür, kocasının İlkin bayıldığını ve sonradan bu bay- ginliktan ayılamıyarak —öldüğünü dört yana söyledi, söyletti. Ken- dine yar olabilecek bir iki adamı çağırıp tahta geçmelerini teklif etti. Lâkin Aybeyi çok seven or- du, onun yerine - boşadığı karıdan doğan- oğlunu hükümdar yaptı ve bu genç sultan da lik iş ola- rak Şeceretüddür'ün öldürülmesi | emrini verdi. Bu emri yerine getirtmek için Şeceretlüiddür'ün evvelce Aybeye boşatmış olduğu kadının halayık- ları seçilmişti. Bunu Bürcülahmer denilen bir de aşk delisi kadını ortalarına aldılar, nalınlarla, takun- yalarla vura vura güzel yüzünü parçaladılar, sonra boğazını sıkıp canını çıkardılar, — elbisesini de soyup yalnız bir donla kale hen- değine attılzr. Uçkurunda İri in- ciler vardı. Bunları birkaç serseri koparıp aldı. Et'nin bir kısmını köpekler yedi ve bu perişanlıktan sonra bir beslemesi fırsat bula- bilerek onu Ççukurdan çıkardı, kendi için yaptırdığı türbeyo gö- türdü, gömdü, - _ Güzellikle zekânın yükselttiği bu kadın, kıskançlık yüzünden İş- te böyle bir sona erdi. Onun elini kana bulaştıran ve kendi kanının da dökülmesine sebep olan sinir bozukluğu ldi. Bugün siniri bozuk kadınların ona el uzatmaları ve | onun ruhundan şifa aramaları ne | kadar gülünç? ... V. T. Tan GÜRNN İ iğesreğ eğen g Şit — KP TU Z A KÇA GA EER Son Posta Üye, Çe * z25 Mektep İstiyoruz! Baliköy okuyucularımızdan 1. Tatguner yazıyorı — İşim Icabı Baliköy istasyo- nunda oturuyorum. Çocuklarım var, fakat İstasyon çevresinde Tavşanlıya bağlı Soluganlar, Ka- dıköy, Yataklı, Öksüzler, Doğan- lar, Çaltıllı, Kargılı, Alabarda, Büyük Aleve, Küçük Aleve, Si- mava bağlı Aycılar, Çınarcık, Kışla, Örencik, Kavaklı, Aydınlı, Çobanlar, —Cıgkalar, Dümrek köyleri var. Bu köylerin. Apax ları nihayet bir ikl Gsaattir. Fakat bunların hiçbirinde tek bir İlkmektep yoktur. Ben çocukla: rımı mecburen Kütahyaya gönde- riyorum. Benimle beraber birçol babalar da bu masrafa, bu derde katlanıyorlar. Okumaktan mal- rum kalan çocuklar da başka.. Bu kadar çok ve kalabalık köyle- rin birine ufak — bir Ilkmektep: kurmak mümkün değil mi? Külk tür Bakanimızın mazarı dikkatini celp ederim. Okuyucularımıza Cevaplarımız Alaplı'da okuyucularımızdan Nüzım ve arkadaşına: Arzunuzu nazarıdikkate ala- cağız efendim. * Bursada Çekirgede pastane karştre sında Ekrem evinde Bayan Aliyeye 1 “ Gündelik notlarını ,, yazan doktorumuz. — Etkem Vassaftır. Kendisi sinir ve akıl hastalıkları mütehassısıdır. * Muayenoehanesi Cağaloğlu Orhanbey apartmanın- dadır. x ; Guüraba hastanesi cad. No. 4 de goför İsmail Hakkıya; Mektubunuz sarih değildir. Daha açık yazınız, neşredelim. $ Heybeliada okuyucularımızdan Ah- mede; »2 Solutlem acideacetiğue. Bu mahlüldan “tavuk gözü,, de- diğiniz sibillerin Üstüne, etrafına Bürerseniz, bir müddet &onra sİ- yah bir kabuk veyağ husule ge- lir. 4-5 gün devam ederseniz, bu kabuklar sulanır ve nihayet düşer. Sibiller de kaybolur, gider. —0 Fğasa aŞ ğ eet GA RURDA. |e ! ; İSTANBUL Gazetemitde — çıkan zi *e resimlerin bütün tahfuz ve gazetemize Bittir, | 1 Abono bedeli peşindin Adres A Ki Gi kurüştur. STT Gelen evrak geri verilmez. Ofnlardan mes'uliyot alınmaz. | ü n 10 ku £ Cevap %a&“ı:pım ruşluk <| N Posta kutusus: T4i İstanbul V | algrat *Sonposta ;dııonı'aonuos e & ; j İ K Wf 2, ı K SDT S