&. c $ cam ©. 9 (9 Çe me. er.. .D. ua 9. e A «0 Haa ae l AM A LA SA GR C K . ÇK SA C NŞ, P. N, kesese ae aa ee sAmAA AAA AYA Her Şeyden VA AAA N L SÜY TAĞ SKO serereyerARAA Fazla Sevilen -— Haftanın SON POSTA Filmler Mevzuunu Deniz- . Sesli filim çıkmadan önce: — En çok beyenilen kurde- leler, mevzuunu denizden alan- lardır, deniliyordu. Sesli filim çıktıktan sonra yar pilan bir istatistik gösteriyorki, halkın mevzuunu denizden alan kurde'elere gösterdiği rağbette hiç bir şey değişmemiştir. Bunun sebebi, tahlili sevenle- rin iddlalarına göre, dar, kapalı apartıman, kahve veya gazino ha- yatından bıkan şehirlinin, açık deniz havasını aramasından, açık deniz havasına aşık olmasından ibarettir. Sessiz filim zamamada: “ Açık denizler adamı,, “Elsenor asilari,, “Deniz dibinin sırları., , ** Felâ- ket taşıyan yelkenli,, , * Kaybol- den Alaı_ılardır) Bu güzel va- purnereye Ki- diyor? Abel'in güzel bir. lo- toğralı mi iler adası,, gibi çoğu A:.Ğıî?â:'y.pıımı. deniz filim- | fiimi oldu, bunu da “Trans At- leri bizl esir ediyordu. lantik ,, , “Tüks yolcu vapuru,, fi- Sesli filim zamanında ise, bi- | limler takibetti. ze İlk ürpermeyi veren Atlantik Yalnız, açık deniz manzarası, Sen yapılan veya deniz felâ “:" ';(':;' keti, vapur bat- tinden “Kadın Yolcu,nun bir ması kâfi değil, sekalğık stüdyolar niha- yet yekdiğerine benzil ye bile cek mevzulardan bık- ması ihtimalinden korkarak, deniz- di yrılmamak- la beraber, ka: da cereyan ede- bilecek — meselâ bir aşk faciasın yapur seyahatine naklettiler, halk gsesi deniz mevzuuna ” gözterdiği — rağ- İngiliz Romancısı Vellse İnfnmık Şartile Bundan 119 Yıl Sonra Ne Olacağını Şimdiden Görebilirsiniz ! Londra, —Bü X, Yüyük savaştan K önce “havada mu harebe,, ve “dün ya mücadelesi ,, adları altında yaz | dığı iki romanda, ortaya attığı ke hanetlerin doğru- luğu büyük savaş esnasında — sabit olmuş olan Ingiliz mu harrirl Weolls tekrar Formülüne dönmüş- tür. 6,7 aydan beri London Filme | kum- Panyasının hazırladığı bütün bir sinema or- dusu bu muharririn yaznış olduğu ir senaryonun tatbiki ile meşgulh- dür. Bu senaryonun adı 2054 ta- Tihinde görü.ccek şeyler,, dir. Fakat bu “görülecek şeyler,, nelerdir? — (Wellsje — inanırsanız, nikbin olmamak İâzım. Dünya buügünküne — nazaran iyileşmiye- cek, hastalık, feyzan zelzele savaş | da dahil olmak Üzere felâketler yekdigerini takip edecektir. Bir yortunun arifesindeyiz, Londra şehrinin sokakları, bahçe- leri trasaları halkla tıklım tıklım dolu, her tarftan Müzik ve kahi kahası aksediyor. Ve işte tam o dakikadadır. ki, hücum — ve gazla bombardıman . başlamıştı”. betl denizde aşk sahnelerinder- de esirgemedi, kim bilir, belki bu çeşitte daha fazla zevk buldu. Her ne olursa olsun - istatistiğin bize verdiği malümat şudur: — Movzuunu denizden alan filimlerin Operet de dahil olmak üzere bütün diğer çeşit filimlerin yekünuna nazaran stüdyoda işgal ettiği yer, yüzde on beşten faz- ladır, en son olarak görecekle- rimizin adları da şunlardır: Bounty asllari, The Captalin hatos the sed Bunlardan birincisini, Maalesef Istanbulda gösterilmesine müsan- de edilmiyen (Garp cephesinde " yeni bir şey yok) adlı filmin re- jisörü yapmıştır. Gündüz Seyredi- lebilecek Bir ISinema Moskovadan yazıldığına göre Rus bilginlerinden Noviteki gün aydınlığında sinema gösterilme- sinin yolunu bulmuştur. Vücude getirdiği cihazın ancak iki tane aynaya ihtiyacı vardır. Bu ayna- lardan biri beyaz perde büyük- lüğündedir, öteki ise objektiften çıkan ziyayı kırıp - parçalamaya mahsus yardımcı bir aynadır. Rus bilgininin cihazında, pro- jeksiyon makinesi beyaz perdenin Üstüne vazedilir, birkaç * metre ilerişine de, resimleri perde biz- melini gören aynanın üzerine aksettirecek olan yedek ayna yerleştirilir. Projeksiyon makine- sinden çıkan ziya huzmeleri, ye- dek aynaya, dağılmaması için tamamen kapalı bir kutudan ge- çerek gider ve beyaz perde üze- rine aksedem #inema ise, bu sa- yede güneş altında bile neka ola- yak görünür. lik gündüz. sineması Mosko- terihte k rşısındayız. Yalnız bu harp nasıl olacak? Bu suale cevap virmiyeceğim, bu dakikada Wellsin hayalinde dogurmuş ol- duğu şeyi kendisinden ve stüd- yonun direktörü olan Kordadan brşka kimse bilmemektecir ve stüdyonun kapısı da sıkı kapalıdır. Bununla beraber size şu kadar söyleyebilirim ki, bu filmde hatta Amerikalların , bile sım kullanamayacakları derecede bü- Amerikada: “ Gece yarısı gülü,, adını taşıyan bir fi'm ya- pıldi. Bu, bir Gangster hikâyesi- dir, bunda bütün Gangster film- lerinde olduğu gibi Yetim kızı, islâhaneyi namuslu kalmak istiyen güzel kızların uğradıkları zorluk- ları, çÇeteyi, çetebaşını, nihayet Gece yarısı gülünü severek filmin sonunda zevceliğe — alacak olan genç milyoneri, hulâsa sergüzeşt filimlerinde ne varsa hepe'ni bu- luruz ve sinemadan çıkarken: — Tuhaf şey, bana öyle ge- liyor ki bu filmi yıllarca evvel bir kere daha görmüştüm, deriz. Bu- nunla beraber “Gece yarısı gülü,, bizli sıkmaz, senuna kadar sürük- leyip götürür. Alelhusus iki güzel tarafı vardır. — Birincisi adıdır, Ikincisi de Loretta Yaung tarafın- dan oynanmış olmasıdır. Almanyada : “ Iki kral , adımı taşıyan film daha | göstermek için yapılmıştır, burada kastedilen iki kraldan birincisi Fredrik - Gillaumdur, aşçısını dö- ven, İktısat için İüzumsuz mumları Son YıllardaGördüğ << cemana Filmieri — söndüre., halktan topladığı vergi- nin dide — beşini de — orduya harceden kuüvvetli bir - simadır. Kastedilen — ikinci kral — ise bu yedincinin oğludur. Filme bahane olarak mevzu teşkileden hâdise İse baba ile oğul arasında geçmiş, muvakkat br anlışamamazaktır. Kral tam askerdir, oğlunu da öyle yetiştir- mek arzusundadır, fakat oğlunun musikiye fazla hevesi vardır, ba- bası İse bu musiki merakını hop- palık saymaktadır, sarayda çalgı çalınmasını menetmektedir, niha- yet delikanlı babasının koyduğu tahditlerden bıkıp usamır ve bir gün yanında bir dostu ile kaçar çok geçmeden tutulur. Yanındaki dost idam edilir, kendisi de hapse atılır. Mamafih — delikanlı biraz zaman geçince babası ile barışa- cak, onun ölümünden #sonra da memleketin istediği gibi bir hü- kümdar olacaktır. Bu filmin mizan- senini Hans Steinhof yapmıştır, yani kostümler ve dekorlar, tarihin verdiği malümata tamamen uy- gundur. ümüz Filmlere Göre Asker Rollerine En Çok Alışan aaker Üniformasını en fazla taşı- mış olan Gary Cooper'dir. Pierre Richard Willm ikinci gelir. Gary Cooper'in, tabil beyaz perde Üzerinde, sırtına geçirdiği Sinema san'atkârları arasında, I İlk üniforma, —Amerika ordusu tayyarecilerinin Uniformasıdır. Bur nunla “Kanatlar,, piyeslal oyna- mıştir, sonra — kısa fistanlı İskoç askeri elbisesini taşımış, bununla da İstanbula geldiğini pek ha- tırlayamadığımız, Sir James Barry- nin “İhtiyar Anne,, isimli piye- sinden alınma senaryoyu” çevir: miştir, müteakiben tekrar Ame- rika üniformasına girmiş. “Yarım Kalan Rüya,, filmini oynamıştır. Yakın yıllarda ise bu san'atkârı Fransanın ecnebi alayları ünifor- masında, İtalyan askeri kılığında, Amerika bahriyelisi halinde ve nihayet Ingiliz askeri olarak gö- rürüz. Bu kıyafetlerde çevirdiği filimler sırasile Yanık Kalpler, Bayrağa — Allahaısmarladık, Bir Milyonum Olsaydı, ve 41 inci yük vasıtalar ortaya konulmuşlur. * London film stüdyoları aymı zamanda yine Welisin “Mucizeler yaratabilecek adam,, adı altında yazmış olduğu ikinci bir sa- naryoyu Ca çevirmektedi gahnesinin resm San'atkârlar Ingilin Alayı adlarını taşırlar. * (Plerre Richard Willm) e ge- lince, o da birçok devletlerin Üniformalarını sırtına — geçirmiş, sıra ile (Cephede Bir Gece), (De- ri Kasket Altında), (Alayın Kızı), (Büyük Oyün), (Noskova Gece- leri), (İmparatorluk Yolu), (Prens Jan) filimlerini oynamış, bu (i« limler arsında blhassa İstanbu'- da da görülen “Moskova Gece- leri,, nda çok muvaflak olmuştu . Resimlerimiz bu san'at ârı Prens Jan, Imparatoruk Yolu, Cephede diğim bu flmin eyuncuları Rolsud Yonug ile Johin Gardaerdı. Br Gece ve Molova Gececeri | #im.cr ace ç österir. â