İşin Kolayı Bir sevğilim vardı: Hassas terazi İle tartmıştım. Otuz sekiz kilo yüz yirmi beş gram gelmişti. — Sevğilim kemikten ve de- riden ibaretli. Vücudü kemik vü- cudünün kabı deriydi. baksam kemik görürdüm; elimi vücudüne dokunsam, kemik tu- tardım. Ve n'hayet.sevğiyle elini | öpecek olsam kemik öperdim. O Beni severdi, ben onu s& verdim, o benden memnundu, ben ondan memuundum; fakat baş- kalarını memnun edemedik. Be- nim için: — Herif, dediler, kadını çiro- »a döndürmüş! Onun için! — Kadın değil, dediler, ka- ditlDediler, baktık olacak gibi değildi; o ayrıldık! * Fir sevgilim vardı! Büyük © baskülle ( tartmışlım tas tamam ikiyüz yirmi iki kilo iki yüz yirmi iki gram gelmişti. Sevgilim tek bir maddeden, etten ibaretti. Yüzü et, vücudü et, kolları bacakları etti. O ka- dar çok eti varlıki bu et bir us- ta marangoz eiine keçse keser, biçer, biribirine eklerde munta- zom vücutlü sekiz kadın meyda- na gelirirdi. O beni severdi, ben onu se- “yvetdim,”ö bönden memnundu beh “ owdah Memllundum.. fakat baş- kalarını memnun edemedik. Be- nim için: — Herif, dediler, kadın me- reklisı değil odun mokaklısı! Onun için: — Kadın değil, dediler, İnoz küpül . Dediler, dediler, baktık olacak gibi değildi ayrıldık. * Şimdi bir sevğilim var: Ne baskülie, ne de terazi ile tarttım, tartmıya hacet yok ki; Eti de var kemiği del o beni sevi- yor, ben onu seviyorum, O ben- den memnun, ben ondan; mem- nunum, fakat başkalarını mem- nun edemiyoruz, benim İçin; — Herif, — diyorlar, turnayı gözünden vurdu! Onun İçin: — Kadın değil, diyorlar, par Diyorlar diyorlar.. diyorlar ba- kıyoruz olacak gibi değil; aynıl- mak istemiyoruz; işin kolayını bulduk; dediklerini duymamak için kulaklarımızı kapıyoruz! — Midürün odasina meniz besim climdedir. — Neden? — Güzel mi, çirkin mi diye bana sorar, girebi.- — Sena bir şapka alsam baş ağrın geçer mi? — Şapkanın modası geçince ye kadar evet! Merhamet - sizler Çocuklar 80 kakta buldukları köpeğin kuyru- ğuna bir saplı maşrapa bağ'a mışlardı. Bu hali pencereden gö- ren bir kadın avaz avaz be gırdı: — Vicdansız. lar, merhamet- sizler. Sordular: — Bu köpek sizin mi? — Hayır, saplı maşrapa benim! ok daha! Veresiye Eski elbiseli, sordu: — Senin terzin banada ve- resiye elbise diker mi? — Seni tanıyor mu? — Hayır tanımaz! — Öyle ise dikerl Kuvvet Piyano çalıyordu: — Çok kuvvetli bir musiki- şinastır! dediler. Dinlemek iste- meden dinliyenlerden biri cevap verdi: — Öyle ise piyanosunu sırtı- na alıp götürsün; biz de kuvvetli olduğuna inanalım! Yalnız Konuşurken Kekeweye sordular; — Her zaman kekeler misin? — Ha ba ha hayır, ya ya ya İnz ko ko ko nuş nuş nuştu- ğum zaman ke ke keke lilili li ye yo yorum. Yağmurda Evi kiralıya- cak, ev sahibine sordu. — Eu damı her zaman akar mı? — Herzaman evin akmaz. —?277? — Yalnız yağ- mur yağdığı za- manlarda akar, yeni elbiseliye Moda şimdi böyle SON POSTA Yok mü kız neş'en, Değil misin şen; Firafa bak çok Gülen gülüşen.. Gülüver biraz; Bu kadarı &z; Sana gülmemek Aslâ yakışmaz ! Gülüver aha, Haydi bir daha! Çınlanın her yer At da kahkaha! — Kalbime aşk oku saplanmıştı. Dalgın yürüyordum, derken bir — Tekrar mı? — Tekrar amma bu sefer sesime bir arabanın oku idi. —Lizi biribirimize bağlayan aşkın bağıdır. — Yani pamukipliği demek istiyorsun | İlerde belki de böyle olacaktır. — Ne emredersen yaparım. — Öyle ise beni kucağına al da gezdir! —227777? Meselâ Bir hafta ev- vel işe alınan daktiloyu, mü essese müdürü odasına çağırdı: — Çek ağır iş görüyorsunuz. Sizi mlessesem- de alıkoyamıya- cağım, — Ağır İş görüyorum, am- ma (yanınızda kalabilmem için başka sebepler bulunabilir. — Meselâ ne ibi? si nikâb- la alırsınız! Düşündüm Anne oğluna darıldı: — Bir kutu pastayı kardeşi- ni hiç düşünmeden yedin değil mi? N — Düşünmez olur muyum an- ne, yerken gelecek de! Ben de isterim, diyecek diye dişlindüm de onun için acele acele yedim! Resimler Resimden, ressamdan bahşe- v köpek, — Bir kö, resmi görmi i tüm, dedi. Adeta yen veriyordu. — Bu birşey değil, dedi, ben end resmi görmüştüm. Biraz aziaca bakmışım güneş çarpma sından bir hafta hasta yattım, Yarım «di lemmuz 3. Ğ Hoş Sözler Izmaritin İyisi Serseri sigaracıya sordu: — Eniyi, en pahalı sigi hangisidir ? — Niye mısın ? — Alacak değilim amma r renmem lâzım! | — Yerden izmarit toplari #orüyorsun ala — Ne işine yarayacak! aldanmam. Kâşif Yankesiciyi cep karıştırır! yakaladılar. Polis sordu: — Adın ne? Falan falan! — Mesleğin? — Küşif! — Ne keşfettin? — Cebinde parası olan adi ları! Rahatsız Etmiyor Vapurda şapkamı çık yanıma koymuştum, Şişman kadın geldi, üstüne oturdu: — Affedersiniz, dedim, kamın Üstüne oturdunuz? — Zarar yok, beni rahati etmiyor, Reddetmem Param çoktu, kizi da dg Parası tatlıydı, kızları güz bir gün yazıhanesiade parasile, kızlarını düşünüy Kapı açıldı mahcup binde içeri girdi. — Bir şey mi İstiyorsunuz? — Söyleyin reddetmem! o | — Bir iki lira paraya ihtiy# cım vardı. — imkân yok tan insanlara ben para vereme Kızlarımdan birini istediğini mış ta reddetmem demiştim. Gayet Kolay Imsete sordular : — Sen, fıkraları nasıl yaza! — Gayet kolay, dedi, evve” İâlettâyin bir cümle © yazarı sonra herkesin o cümleye verf” ceği cevabı düşünürüm, e tersini yazarım; fıkra olur. Olmasa Gerek Kadın çirkindi, aradı tar çirkin bir hizmetçi buldu: — Âlâ, dedi, kocam bu hizmetçiye kur yapmaz. Hizmetçi duydu; cevap verdi — Kocanız mı Bayan, pe müşkülpesent © olmaff — Bizim bay M. bir otomobil | £* kazası geçirdi, O zamandanberi Jana abtal yaşıyor. — İyi olmuş desene otomöbil kazasından evvel di t abtaldı. en ğe Yasak Açıkta denize girecekti, soyun- du, tam denize ireceği “sırada iraz ötede du- ran polis yak laştı: Buradan denize (o girmek yasaktır. — Niye bunu soyunmadan ey- vel söylemediniz. — Soyunmak yasak değildir ki! — Bayan bu sabah, sotf bozuk, diyordu amma, beni” için mi diyordu, yoksa sütçi için mi anlayamadım.