Koi -- A B> İ YA AAi d aa Gerald Langton, pilotun bu Bözleri üzerine artık maksadını gizlemeğe lüzum görmedi: — “Evett. Açıkçan bu gece Praga gitmek İstiyorum. Fiatınız, şartlarınız. nedir? Siz de açık söyleyiniz ,, dedi: Pilot bir müddet düşündü ve kararı vermiş bir adam tavrile: — " Kolay... Praga sağ sığlam vardığımız vakit ücreti kararlaş- tırırız. Bu hususta kavga etmeye- ceğimize —eminim, Fakat sizin yüzünüzden Prag'da başıma bir belâ gelirse bundan kurtarmayı da siz deruhte edeceksiniz!. Olur mu? ,, dedi. Gerald Langton hiç düşün meden: — " Hay, hay, iş oraya kal- Bın ,, dedi. Jack Bromley'de güldü: —" Öyla ise pazarlık tamatn. Yalnız müsaadenizle sizden bir gey sormak istiyorum, Şu sıra da niçin Praga gitmek istiyorsunuz ve neden behemhal bu gece hareket ketmekte israr ediyor- sunu? ,, Gerald Langton: — “Eirçok sebepler var. Başlıcası karım Prag'da da ondan, Nasıl, sizce kâfi bir sebep mi bu? Yoksa ötekileri de mi saya- yım? P ddül * o” Pilot dudaklarını büktü, başinı büktü ve: — “ Evet kâfi bir sebep olex gerek. Ötekileri saymanıza hacet yok.,, dedi. Gerald Longton meseleyi bu süretle arzu ettiği gibi hallettiği Liçin artık bir en evvel hareket etmek istiyordu. Pilota döndü. — “Ne zaman hareket ede- biliriz?,, diye sordu. Jack Biomley: — Bana on dakik müsaade edebilir misiniz? dedi. — Peki amma kabilse daha evvel hareket edelim. Pilot ayrıldı ve doğruce şir- ketin müdüriyetine g'tti. Buradı usul ve nizamına göre Londraya gitmek Üüzere bir ruhsatname ak mak, götüreceği yolcUnun ismini ve hüviyetini kaydettirmek lâzımdı, Bereket versin yolcunun hüviyeli şirketçe malüm oiduğundan, bu bapta hiç bir müşkülâta tesadüf etmeden bir kaç dakika içinde bu muüameleleri bitirdi, — pilot elbiselerini giydi, bineceği tayya- royi İyice gözden geçirdi. Tam on beş dııikı sonra yok- gunun yanına avdet etti ve her şeyin hazır olduğunu söyledi. Be- raberce tayyareye b'ndiler ve kü- çük, fakat süratli Duplen tayyae resi, hava limanının Üzerinde vük- selerek Londra istikametini tut- turdu. Bu istikamette bir müddet uçtuktan sonra Grald Lorgtonun zihninde bir şüpbe hasıl olmağa başladı. Acaba onu bir. çocuk aldatır gibi aldatmışlar, tayyareye bindirinceye kadar suyuna git mişler, cndan sorra da hakikaten Lordraniın yolunu mu - tutturmuş- Tardı? (CArkası var ) Bulgaristanda Vaziyetin Vahimliği Mmanoftan senra daha kimselsrin terkif edilme'eri bek- lesiyor, Bu tovki"a!, başı Damşan Valçef <ln cumhuriyetçi askeri par'isin fonliyetini hedef tetuvor. yapılmış tevk.fat ile dün ve evvelki gün ya-| pilmiş o'an tevkifat münasebeti'e resmi bir kaynaktan bütün tevk:f ecilen cşhas hakkında ağır ilt- lerinin menfaaline ve gerek ihti- lâlc! Makedonya teşki âtın fesh ve ilğasına dair olon kanunlara karşı harekellerde bulunmuş oldukları beyan edilmektedir. takdirde suçlular hakkında kanun hükümlerine göre muamele yapr lacaktır. Bu tevkiflerin sına sebep olarak ilerl strülen diğer bahaneler hayal mahsulü- | İtpmaktadır. Hepsi'de polis. ta- dür, Şimdiye kadar yapılmış o'an ! tevkifattan başka tevkifat yapl- | Sekilmişlerdir. mış değildir. İ kralına yakalanan 25 kadar Makedonyalı | yakın destu va askeri birliğin sa- ara:ıada. komitenin icra heyetin- | bık genel sekreteri miralay Dam- den Petso Traykof da vardır. Bu ! aay Ve'çef'u atamaktadır. Bu Adam Bir Cinayetin Adliye doktorları ölümü şüpheli görmüşlerd.r. otopsi j yapılacaktır. dört lardır: göyünde datluk önünde Bursalı Ismail tarefındaa öldürülen Mür- vet (Şerife). —SON POSTA 13 T -- 1935 ... Ediyor komiteci, geçen sene hükümetli himaye kanunu mucib'nce ve hü- kümet, rejim aleyhtarı maznunu s.falile hükümet gazetesinin 47 irci sayısında çıkan br ilân'a aranmıştı. Eski çiftçi saşlavların- idan Stefan Popof ile eski komünist saylavı Gecrgi Jelezkof ile arka- daşı Stefan Sopof da isticvap edilerek bugün adliyeye teslim ed lmişlerdir. Cunların hepsi dağır tlan Makedonya komitesinia Pror tegerov grabundan olup muhalif- leri olan Mihai o? grubuna yar- Devam | Baştarafı 1 imci yüzde | Micalay Karakulakof ve Ke- bir. takım Ajansın Bir Bildirimi Sofya, 12 (AA)— Evvelce alduğu haber verilen hamlar mevcut olduğu ve bu eşha-j düm etmekte olduğu — söylenen sın memlekelin meşru nizamı ile T“OC’_ kabizesinin — ve — onu bağdanması kebil olmayan ve | mevkiü ikiidara —getren kralın gerek fırkaların s'yasa) faaliyet- | düşmanlarıdır. Yakalanan komi tacılarn üzerinde ve ikamet gâh'arında bomba, fişek, tabanca ve tüfenkler buluymuştur. Gazetelerin bildirdiğine göre- de dün de saat 12- 15 arasında Sofyada yeniden büyük mikyasta yapılan araştırmalarda hüviyetini lesbit edemeyen 105 kişi daha tevkif edilmiştir. Bunların arası da (3) Rus ve (4) Macar da bu- Bu ittihamlar, teeyyüt ettiği yapılma- rafından çok- sıkı bir - sorguya Hükümet şimdi yakalanan sa- * bık kabine gene) sekreteri Kara- Sofy, 12 (Özel) — Bulgar | kulakof ile ziraat bankasında suikast yapmak ruçi'e | devlet murahhası Kumanof'un en Kurbanı Mı Oldu? ( Beştarafı 1 inci yüzde ) ra'anarak evvelki gün — cerrah- Cezedi muayene eden Polis ve | paşa hastanesinde ölen Ramazan, 3 — Berber tarafından veri- len belsoğukluğu ilâcından Cer- rahpaşa — hastanesinde — ölen Istazi'. Ş 4 — Karnına kurşun saplana- rak dün Cerrahpaşa bhas'aharne- sinde ölen İsa oğlu Hüseyin. Tıbbı Adit müessesesi bu ce- setler hakkındaki raporlarını ver- dikten sonradırki müddei umumi- lik tahkikata devam - edecektir. Cesedin — Morgta Müddeiumumiik dün morga ceset göndermiştir. Şun 1 — Evvelki gün — Mecidiye 2 — Bolvadinde kurşanla ya- Maliye Vekâletinden: 1 — 2257 numarali Madeni ufak'ık para kanünuna tevfikan Devlet Alacaklarına 60 kuruştan a'ınmakta ola» Beher mecidiye gümüş fialının tenezzülü hesabile 54 kuruşa indirilmiş ve bu fiat üzerinden kabul edilmesi için malsındıklarına tebligat yapılmştır. 2 — Cumheriyet Merkez Bankasında beher On gram safi meskük ve gayri meskük halis gümüşü 27 kuruşa — satın ala- caktır. “1720,, *4002,, Belediye Sular İdaresinden : 17/1/935 Çarşamba günü Kitane süzme havuzlarındaki - terfi dalresine cereyan veren muhavvile merkezinde Elektrik Şirketi tas rafından yapılacak temizlik dolayısile saat 4 den 12 ya kadar cereyas keşileceğinden o gün şehre az su verilmek zarureli hasıl olacağı sayın balka büdirilir. *“3999,, Memleketin Büyük Bir Derdi... (Baştarafı birinci yüzde) koynunda birer çocuk. Yatakların örtüsü temiz değil, çarşaflar bulaşık bezlerinden bi- raz daha açık bir renkte. Yanım daki eski bir memura: — Süt saali mi diyorum? Ço- cukları emzirmek İçin mi anala- rının yanına gelirdiniz?.. — Hayır diyer, şimdi- çocukla için ayrı bir koğaş yok, analari- le beraber yatıyorlar. — Çacuklar için ayrıca koğuş yok mu? Çocuklar Tohusalarla beraber mi yatıyor. Bu nasıl olur? Düsyanın Liçbir yerinde böyle bir şey görülmemiştir. İ — Oluyor işte, ayrı bir koğuş yok. Yer müsait değil. — Peki bâri çocuk karyolala: rım ara — yataklarının yanına koysanız... — Çocuk karyolaları, buraya naklettiğimizdenberi ambarlardan çıkmadı? Hem çıksa da nereye koyarız? Yer yok ki. Ben çocukluğumdan beri âde- ta içinde böyüdüğüm diyebilece- ğim kadar sık gördüğüm Kadır- ga doğum evinde bir gün böyle bir manzaraya tesadüf etmemiş'im. Bunu kendisine — söylediğim eski memur: — Bu, bir şey mi? diyor. Biz burada yataksızlıktan Lohusaları koyun koyuna yatırıyoruz. Bir ya- takta iki lohusa, iki yatakta beş lohus yatırdığımız oldu. Hem de masıl yalak? Karyola değil yer yatağı... N O çimdi adeta coşmuş, anlat- miya devam ediyor: — Her sene ” döğum ziyade- leşiyor. Hergün birkaç tane le- husamız oluyar. Doğum için 35 yatağımız var. Otuz beş yatak yeter mi hiç?.. Takil lohusa ları geri çeviremeyiz yal.. Hepsisi kabul ediyoruz.. Siz birkaç gün evvel gelipte buraları görmüş olsaydınız bütün koğuşlar yer ya- tağı içinde idi. Şimdi Zeynep Kâ- mil hastahanesinde eli yataklık bir kadın doğum yeri açıldı da biz biraz boşaldık. Çocuğunu salgın ellerle okşa- yan bir annenin yanma yaklaşı- yorum: —Iki çocuğunuz mu? Diye soruyorum. — Hayır dördüncü! — Hepsi hayatda mı? — Çok şükür hepsi yaşıyor. — Allah bağışlasın. Diyerek yanından — uzaklaşı- yorum. Mütemadiyen telâşlı hastaba- kıcılar yan.mızdan geçiyor. — âııısı çok iı:ıl edilmiş dtiyorum, Şu yerler.n kiri ned.r? — Böyle söylemeyiniz. Bayan Suadi diyor. Otuz beş kişi'llik biz yere bunun düört misli insan alınırsa burada intizam ve temiz- lik bundan iyi olur mu? Buradaki adamlarımızın —hepsi — becerikli hepsi çalışkandır. Tam bu arada da bu sözü- müzü duyan bir has'a abakıcı : — Burada nazsil intizam olur? diyor. Bu hastanenin kaç kişi olduğu malüm. lir yemek vakti hastarın önüne çatal, bıçak, kaşık vermek de fâzım değil mi? Ba hastanede malüm olan hasta adedi üÜzerine her şey tamamdır, Yalnız biz burada bir yemek zaman: ki- misine yalmız çatıl, kim's'ine br- çak, kimisine yalnız kaşık nıü" ğimiz oldu. Eir kısmı da ellerile yemek yediler. O kadar kalabar hxtık ki çok şükür şimdi Zeynep Kâmil hastanesi açıldı da biraz ferahladık koğuşlarda yürümek için yer yataklarının Üstünden atlıvorduk. Fasacak yer yoktu. — Bu da çocuk düşürenlerin ve ameliyat olanların. koğuşu diyorlar. Ve beni bir koğuşa soku- yorlar, Ğ Ben burada hayretimden dona — kalıyorum. Bütün duvarların ete rafına dizilmiş karyolalarla dolu ı üzeri bir karış toz ve toprak tutmuş — maşambaların — Üstüne serilmiş olan yer yataklarında gözleri çökmüş, yüzleri sapsarı kadınlar, ameliyat olmuş, ame- liyattan çıkmış kadınlar inleşik yorlar. — İşte yer yatakları. Diyorlar, yer yatakları, doğum evinde yer yatakları, ameliyat olmuş kadınlara yer yatakları. Vücudüm dehşetle İrkiliyor. — Sahihten ben Türkiye Ünivere sitesi Tıp Faktiltesinin doğum evinde miyim ? Buna :-ııfıılıkı. l-ı?_ fakültesi isyan Tıp Fakültesi. 8_’-'_] ki memleketin dört bir lııbıbî ğ gayrisıhbi olan yer yatağile ılndılıı&eıh'ı.o— rum. Herşeyi bukadar muntazam — ve temiz olan bu hastahanenin — kadın doğum evi böyle perişan — dır. Neden bu vaziyete daha fazla — ebemmiyet —atfelmiyorlar. Ana, çocuk demektir, çocuk da İstike — bal değil midir?.Insanlığın istikbalil — * Haseki hastanesinden çıkarken — kalbimde — babamın — matemini uyanı hiç bir hatıra buk — madığım için rahatım. Ne bir resim, ne bir leyha, ne bir isim; hattâ hastanenin bütün havasında bana onu halırlatan bir şey görmedim. * Kadırgadaki tertemiz, gül gibi Doğum evizin bembeyaz yataklı koğuşlarında yaşamış olan baba- min hayali bile bu tozlu ve bik hassa yer yataklı koğuşlara gi* remez. * Zavallı ana'ar, zavallı Türk anaları.. Meğer sizin ne mübim derlleriniz varmış. — Sırat Derviş Mecidiye Köyü Cinayeti ( Baştarafı 1 inel yüzde ) — Mürvet de, arkadaşları dâ benim düşmanlarım. — Vatman da mı düşmanımn? — Öyleya! Ben Mürveti Allar hin emrile alacaktım. Istedim, Tâ” nıştık. Sonra günahkâr olduğunu öğresdim. — Vazgeçtim. Kimbillr hırıv' hovardası vurdu. e Isınail tevkif edildi.