Yahya Kemal En yeni şiirini bu Perşembe (PERŞEMBE) gazetesinde neşrediyor, bayilerinizden şimdiden ısmarlayınız. Yahya Kemal En yeni şiirini oObu Perşembe (PERŞEMBE) gazetesinde neşrediyor, bayilerinizden şimdiden ısmarlayınız, —— —— —— — e m 4 Sene 17 — No, 6010 — Fiatı her yerde 5 kuruş ——. m Kötü bir çığır Son gelen haberler, Afrikada arbin önünü alacak yeni bir şe- kil bulunduğunu bildiriyor: İngik tere, Fransa ve İtalya, bir üçlü konferans halinde toplanarak İtal | Ya - Habeşistan uymaztığını ko- Muşacaklarmış. İki gün önce burada yazdığı mız gibi, diplomatların bütün uğ- Taşması, arslanın ağzından lok- mayı kurtarmak değil, Milletler | cemiyetini acı bir yıkıdan koru- Mak amacına 'doğru gidiyor. De diğimizin isbatı, ortaya atılan üç devlet konferansidır. Bu Yeni şekli de, Londrada her ka- Piya başvurmak, Habeş davasını Cenevreye getirmemesi ve Millet- et cemiyetini çıkmaza sokmama- 4 için İngilizleri kandırmaya uğ- Taşan Milletler cemiyeti genel sek- Teteri M. Avenol bulmuş. Üç devlet, İtalyayı Habeşistan- daki isteklerinden vazgeçiremiye- €ekleri için yapacakları şey, Ha- beşistanı elbirliğile zorlayıp İtal Yayı hoşnud etmeye çalışmaktır. Yani bir bakımdan, ancak Habe- şistanı paylaşma kararı verecek- | erdir. Eğer bu haber doğru çıkarsa, Avrupa politikasında kötü bir çı- Bir açılmış oluyor. Milletler cemi yetini zora sokan herhangi bir çapraşık işde, büyük devletlerden biri sıkı basip: «Benim işimi Ce- hevrede açık konuşur, bana kar- | $i kararlar almaya kalkarsanız ce- miyetten çekilirim ha!..» dedi mi, kimse ağzını açmıyacak, büyük devletler kendi aralarında gizlice anlaşarak diledikleri gibi hareket edebilecekler, Çin işinde Japonyanın çekilişi ve Milletler cemiyetinin eksinliği (aczi) fena bir örnek olmuştu. | Habeş işinin -Habeşistanın Cenevs Yeye başvurmasına kar$şı- dışarda, ayrıca konuşulup karara bağlan- Ması, dünya politikası bakımın- dan daha fena sonuçlara varabi- ir. , Habeşistan işini üç devlet ken- İ aralarında kesip atarlarsa, illetler cemiyeti görünüşde kur- tulmuş olur. Ancak, herhangi bir anlaşmayı Habeşistan kabule ya- aşmaz, bugünkü duruşunda israr *derse, güçlükler gene ortadan alkmaz, O zaman, büyük devlet- Srin, Avrupa dışında olmakla be- *, cemiyetten olan başka bir svleti zorla boyunduruk - altına i aları gibi, bütün Cenevre prep- gelerini batıran bir harekete gi- *meleri lâzım gelir. Bu da Mil SE cemiyetinin, ta temelinden ılması demektir. — N. 5. Sel kurbanları Amasyada iki çocukla bir adın ve bir değirmenci sellerde boğuldular nc hafta önce Amasyaya ya” şiddetli. yağmurlar insanca e sebep olmuştur. Saracık ag, vden iki çocuk, bir kadın yay- , © dönerlerken sel baskınına Sramış ve boğulmuşlardır. Altmış yaşında bir değirmenci sökülen değirmen yıkıntısının CUMARTESİ — 13 Temmuz 1935 İngiltere Habeş politika- sını birdenbire değiştirdi Habeşistana silâh gitmesini yasak etti, Italya ile konuşmaya başladı Paris 12 — İngiltere dış baka- nı Sir Samuel Hoarın söylevi bu- # rada iyi karşılanmıştır. Bu söylev İngilterenin son zamanlarda tut tuğu yolu bırakarak tekrar Fran- sa ve İtalya ile birlikte yürümek is- tediği manasına alınmıştır. İngiliz dış bakanı söylevinde İn- gilterenin Fransaya karşı dostlur- ğundan uzun uzadıya bahsetmiş” tir, İtalyan - Habeş meselesine ge £ lince, İtalyanın Afrikada genişle- mek arzusunu anladığını, fakat or. & tada muharebeye sebep olmadığı. nı söylemiştir. İngiliz diş bakanı, İngilterenin İtalyaya karşı ekono mik tazyik tedbirleri almak veya bu memleketi abluka etmek gibi seyler düşündüğü haberlerinin katiyen aslı olmadığını anlatmış. tır, İngiliz dış bakanı söylevile Ha beş işinin harpsiz hallini istediği- ni anlatmıştır. Bunun için üç der. let arasında konuşmalar oluyor. İngiliz gazeteleri İngilterenin bütün düşüncesi bir çarpışmanın önünü almak, İtalyayı, dileklerini ve şikâyetlerimi Milletler cemiye- tünde anlatmağa kandırmak oldu- i ğunu söylüyorlar. Zannedildiğine göre üç devlet aralarında bir yol bulduktan sonra Milletler cemiye- üne baş vuracaklardır. Maamafih | İtalyanın bunu kabul edip etmi. yeceği şimdiki halde belli değil dir. : Ingiltere Habeşistana silâh gönderilmesini yasak etti Londra 12 (Akşam) — İngil- tere Habeşistana silâh gönderil- mesini yasak etmiştir. Hukuk ba kımından bu mesele gözden geçi- riliyor, Karar verilinceye kadar silâh gönderilmiyecektir. DÜŞÜNCELER : mama Ağlanacak yer Sözüm kısadır. Sekiz on satır ya sü- rer ya sürmez. Dün «Yerli mallar pazarının Beyoğlu bölümüne gittim. Çorap alacağım. Vakit, akşamın geç bir saati. İçerde satıcılardan kimsecikler ok. Çorap satılan ye- a Birden bire başım geriye dedi a çorabı paket ettirdim. Dönük, başım yine geriye döm mı?, a Bilmem, Ben onun orasmı düşünmü- o kalın, sert sesi kabahatlı çi- im bu yazımda, ne ağlıyan Ben sadece sekiz on sar yörum. Ne karmak istedi kızı kabahatsiz. al tinda ve sular içinde ezilerek | PUsalanmış tar, o kadar... tr yasım. bie Orban Selim ingiliz dış bakanı sir Samuel Hoar Buraya gelen haberlere göre İtalya, İtalyan « Habeş hakem | komisyonunun 20 iemmuzda top- lanmasını ileri sürmüştür. Milletler cemiyeti genel sekre- teri M, Avenol bugün İngiliz dış bakanile görüşdükten sonra İtal- ya sefaretine gitmiş ve elçi M. Grandi ile birlikte yemek yemiş- tir, Fransız gazeteleri memnun Paris 12 — İngiliz dış bakanı Samuel Hoarın söylevi bütün Fransız gazetelerini memnun et- miştir, Petit Parisien gazetesi di. yor ki: (Devamı 4 üncü sahifedel Güzellik kraliçesi Avrapa gürellik kraliçesi seçi- len İspanyol güzeli Alicia Navar- ronun son resmi. : DIKKATI Sürekli müsabakamızın 2'nci serisinde bediye kazananların ( adları bugün 6 nci sahifededir. Okuyunuz... 2 milyonla hasta Telefon: 24240 (idare) » 24249(Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) za ne yapılmalıdır Istanbulun en büyük ihtiyacı hastanedir Mevcud hastaneler ihtiyacın onda biri kadardır, hastalar sokaklarda kalıyorlar İstanbuldaki hastaneler ihti. yaca yetişmiyor, birçok hastalar yatak bulamadıkları için sokak ortasında kalıyorlar... Evvelki gün baş yazımızda bu acıklı hali anlatmış, telefon ve elektrik sosyetelerinden geri alınacak 2 milyon liranın hastane yapılma sına, hasta yatak adedinin ar- tırılmasına sarfedilmesi fikrini müdafaa etmiştik. i Ortaya attığımız fikir, her ta- rafta büyük alâka uyandırmış tır. Bir mubarririmiz bu hususta doktorlarımızla görüşmüştür. İs- tânbulun hastane ihtiyacını, bu- günkü hastaların halini, yatak azlığı karşısında hastaların çek- tikleri ıztırabları yakından bileni doktorlarımız çok &cı şeyler anlat- mışlardır. Profesör doktor bay Akil Muhtar diyor ki: — İstanbula hastane yapmak- tan büyük hizmet tasavvur ede- miyorum. Size kalbimden gelen bir sesle söylüyorum, Fakir hal- kımızın ıztırabını doğrudün doğ- ruya gören, bu ihtiyacın büyük- lüğünü derhal anlıyacaktır, Muh- telif büyük şehirlerde, uzağa git- | miyelim, Bükreşte, Atinada, hat- ta Sofyada bile şehrin nüfusu na nazaran hastanelerde mevcud yatak sayısı bizimkinin kat kat üstündedir. Umumiyetle yüz kişi için en aşağı bir hasta yatağı olması lâzımdır. Halbuki İstanbuldaki hasta ya- tak sayısı 1500 dür. Şehrimizin m Aa 0 0 İf i fi i ii Profesör doktor Akil Muhtar ' nüfusunu 800 bin kabul edelim, lâakal sekiz bin yatak ister. İs tanbula etraftan, yani dışarıdan da pek çok hasta gelir. Bu sebeb- le İstanbul için en aşağı 10 bin yatağa şiddetle ihtiyac vardır. Bu ihtiyacın tatmin edilememesin- den dolayıdır ki birçok hastalar henüz iyi olmadan yataklarını başkalarına birakmak için has- taneden çıkarılırlar, birçokları için de yatırılacak yatak buluna- maz... Doktor, derin heyecan içinde idi, Geçirdiği iç acısını şu kelime ile anlatmak istedi; (Devamı 4 üncü sahifede) (Abu havasının) güzelliğile anılan İstanbulda bir yaz görümük — Yaz tanfesi, beş kurusa bir taneli...