Şu Garip Dünyada ı Durmadan Ağlayan Adam Amerikada bir. otomobil ka- zasında yaralanan — Lavel Short isminde bir adamın — gözlerinin yaş — boruları — bozulmuş ve bu yüzden bütün gün gözlerinden yaşlar boşanmakta imiş. Zavallı adamcağız Nevyork mahkemele- rine müracaat etmiş ve kazaya sebebiyet veren ve — kendisini böyle mütemadiyen — ağlamıya mahküm eden adam — aleyhine 20000 liralık bir tazminat davası açmıştır. * Kendi Kendini Nakavt Hiç kendi kendini Nakavt eden bir boksör işittiniz mi? İşte geçenlerde, Amerikada, bir boka maçı esnasında böyle garip bir vaka olmuştur. Boksörlerden biri hasmine tam bir yumruk yapıştıra- cağı sırada muvazenesini kaybet- miş ve —okadar — şiddetle yere düşmüştür ki kendinden geçmiş ve hakem ona kadar saydığı hal- de yerinden kalkamamış ve kendi kendini nakavt eden bu boksör mağlüp sayılmıştır. * İki Ren cil Çocuk Amerika Los Angeles şehrin- de garip bir çocuk vardır. Bunun başının sol tarafı sarışın, sağ tarafı da esmerdir. Sol tara» fından bakıldığı zaman sarı saçlı, mavi gözlü ve beyaz ciltlidir. Sağdan bokıldığı zaman da siyah saçlı, elâ gözlü bir esmer görün- mektedir. * Şahsi Muhafızlar Bürosu Budapeştede eski bir polla memuru yepyenl bir İdarehane açmıştır. şılnıı başına sokağa ve çarşıya gitmek istemiyen, her hangi bir taarruzdan çekinen genç kızlar ve kadınlar büroya gitmek- te ve kendilerine refakat etmek üzere buradaki güçlü kuvvetli erkeklerden birini saatle kirala- yabilmektedirler. * Buğa Güreşleri Ispanya'nın buğa — güleşleri meşhurdur. Fakat bugün Madrit şehrinin en me, 'eadoru, yani buğalarla döğüş şampiyonu Juanita Kruz İsminde yirmi ya- şında genç bir kızdır. İki sene evveline kadar bir daktilo olan bu kız geçen sene zarfında, bu- galarla döğüşmek yüzünden tam elli bin Ura kazanmıştır. * Yeni Bir Gramofon Plâğı Her Basse ile profesör Varuv- reck isminde iki Alman âlimi uzun — çalışmalar neticesinde hiç durmadan mütemadiyen elli da- kika çalabilecek bir gramofon plâkı vücude getirmeye muvaff:. olmuşlardır. Bu sayede bütün bir kitabı plâka geçirmek kabil olacaktır ki bu da körlerin okuya- madıkları birçok eserleri öğren- melerini temin edecektir. * Soğuk Suda Kaynar Balıklar :wuıkuryı âlimlerinden I'ro- fesör Kovarezık, geçenlerde Biyo- loji sosyetesinin bir to::nuım:: gayet garip bazı tecrübeler g 'ef’lı'nlılfr-. ı>Bir tas dolusu soğuk Suyun içine diri diri bir kaç balık koymuş ve son derece kısa radyo mevceleri çıkaran bir ılıuıı_dng- mesine — basırıştır. Bir .ıı'ıddıı sonra buz gibi suyun 'ıı_ııdekl balık'arın kaynayıp piştiği görük müştür. Balıklardan sonra bir et parçasile — tecrübelerize devam etmiş ve bu sefer de radyo mev- celeri bu et parçasını, buz içinde olduğ halde mükemmel bir. bif tek haline getirmiştir. D ölesi, a CA ee S np DÜ A | Sıcaklar Ve Plâjlar Bugünlerde Plâjlarda Adem Ile Hav- vanın Bayramı Yapılıyor !.. Delikanlı Kendisine İstihfafla Bakan Genç Kıza: — Hani.. Şey.. Dedi, Balık Gibi Vücudunuz Var Da... Denize Çok Sıcaklar, İnsanları da “ipek bö- ceği haline ::!kiıdl. Gök,lnıblzl:ıu anıpta, toj tatı a â- ğııı?hlnnlıuıdıı â':=u böcek- ler gibi, insanlar da soyunup dökünüyorlar. Suadiyede tramvaydan iner inmez, sıcaktan “ pufff!. ,, layan eli bavullu yolcular kendilerini plâja atıverdiler. Kum kaynıyor.. Deniz, bayatlamasın için (!) suya atılmış etlerle dolu.. Arasıra düm- düz kumlar arasından, çok kara- büber sürülmüş sığır etleri gibi, irl bacaklar ve kalçalar — çıkıyor, deniz yüzünde İleşler gibi yüzen vücutler, İütfen — kımıldanıveri- yorlar! Bir şezlonga şöyle bir uzanan ince, çıtkırıldım, iki dirhem bir çekirdek genç, arasıra oynaşarak homurdanıyor: — Kelambetman monşer!. ha- va hava değil ki.. Cildim parça parça oldu. Ah o Nis — plâjları nerede?, Kumlar üzerinde boylu buyu- na uzanan — genç kız, — başını döndürdü: . — Yüzüm yanıyor ağabey I. Biraz kâğıdın var mı?, Gözlüğünü gözünden çıkardı. Beyaz bir defter kâğıdını yüzüne koydu, görlerinin bulunduğu yerler den iki delik açtı, sonra kâğıdı tekrar yüzüne koyarak — Üstüne gözlüğünü yerleştirdi: — Oh, şimdi rahat ederim. Burnumdan parça parça etler dökülüyordu. Biraz ilerde oturan bir gurup arasında birdenbire bir hareket oldu. Genç bir kız yerinden hızla fırladı ve denize doğru koştu. Arkasından genç bir erkek de.. Ikisi de suya daldılar. Fakat genç kız suyün içinde kaybol- müştu. Genç erkek başını çıkar- dı ve etrafına bakındı. Ne dalış, ne dalış!. Genç kız hâlâ ortalıkta görünmiyor. Vakit geçtikçe Zşnç adam — sinirleniyor. Sahildekiler kahkahalarla gülmekten * bayılı- yorlar. . Ayıp Nüri, Lâmlayı kay- - Yakışırsınız Demek İstiyordum Nihayet ilerden genç kızın ördek gibi, başı çıkıverdi ve çık- masile dalması bir oldu. Erkek ©o tarafa doğru yüzüyordu. Fakat genç kız bu defa da erkeğin gerisinden çıktı ve nefes alır a- maz yeniden daldı ve sahilde çık- tı. Yavaş yavaş yürüdü, baş par- mağını dudakları Üzerine koya- rak sus,.. İşaretini yaptı, grupun arasına oturuverdi. Erkek — hâlâ aranıyor. Aradıkça, genç kızı çıkmaz gördükçe de yüzü korku endişe ile geriliyordu. Sahildekiler kahkahadan — kınlıyor. Nihayet enç adam dayanamadı, kısık l'ıoı'kılı bir sesle bağırdı: — Yahu, kıza bir şey oldu. Hâlâ — çıkmadı. Allehaşkı,; K meyi bırakınl... * KN * * Plâja giren küçük ka, y cesi, baş örtüsü ile belâ:yı.ııhı;.l- beyaz yüzlü ibtiyar kadın, küçük çocuklardan birini yakaladı: — Hadi benim tontonu kırmızı donlü kızı Çlâlnvırmğıî: yınsuıı!.. büklüsüde, onra bana dön, Ü gözlerini — Rebbim esirgesin!.. Tevek: ÜS KST yol bunlar il ki, tüysüz piliçi.. köşke görücü go)hul- yor diye Üzüm üzüm üzülüyordum, Ne hacet, böyle eti budu ile burada görmek varkanl!, Kumlarda koşarak gelen kır- mızı mayolu zııç__ln_ı._ birdenbire TAKVİM “üme — ÇARŞAMBA Hit s1 410 TEMMUZ 938 66 T oAnbi — | Ranlissi I bettin!.. Erkekliğe yakışır mı?. ’vıı.ıqıııkıı |Ezmat |Vasatl & ST Akçam 12 19)| Yatan 16 4| Temtâk Vakit (Ezanl Güneş | &54 Öğle | V a6 ikindi | 8& 56 | 2 — y a 200 ( 21 43 6ör (2 30 ihtiyar kadının omuzlarını kavra- yıverdik — Babaannel, Sen de buraya gelirmisin?. Haydi, gelde seni de denize sokalım! Ihtiyar kadın genç kızın vücu- dunu, gözlüğünün Üstünden şöyle bir uzun uzun süzdü. Yüzü hafifço kızardı. Dudakları - titiredi, bir bana, bir yandakl masada oturan- lara, bir de geriye baktı. Kirpik- lerini kapattı: — Baban seni bu halde gör- dü mü?, — Aaa, babam da da büyük anneciğim!.. e Ihtiyar kadın pamıştı. — Peki amma, akızım!, Ha- yayı, edebi ne yaptınız? Bu hak de, kulaklarını ka- Genç kız gülerek kumsalı gös- terdi: — Kuma gömdük, — pişiyor baba annel.. Sen şimdi söyle niçin geldin? İhtiyar kadın bir türlü dilini açamıyor, konuşamıyordu. Etrafına bakınarak sıkılıyor, genç. kizim vücudünü göstermemek için fera- cesini açıyor, sİper etmiye çalışır yordu. » Boylu boyuna sırtüstü kuma uzanmış bir genç kız avuçlarını başı altına sokmuş, dirseklerini germişti, Gözlerinde gözlüğü iki de birde burmunu — kırıştırarak oynaşıyordu. Yanı başında yüzü- koyun uzanan genç mırıldanıyordu. — Canım yavrucuğum, niçin inat ediyorsunl.. Böyle daha ra- hat değil miyiz? Sonra ben seni tatmin edecek kadar kazanmıyo- rum, Evlenmemize imkân yok, Sevlşiyoruz ya, kâfi... Genç kız. oynuşmadan miril- dandı : — Böyle devam — edemez!.. Senin yüzünden kaç kişiyi geri çevirdim.” Sevişmek iyi amma, ben hep böyle kalamam yal. Denizin içi, ikindi güneşi'e arlık büsbütün kalabalıklaştı. Üç dört genç kız uılıruıı" a HNUT SN v S Florya plâjlarında kumda gekinenler Hangi Mektebe Gireceksiniz ? Okuyucularımı- zın Sorgularına Cevaplarımız Yuca ülkü lisesi Sinci sınıftan 692 Turguda : — Haydarpaşa lisesinde mu- allim mektebi kısmı vardır. 5 Temmuz tazibli gazetemizi oku- yunuz. Okusavu'arımızdan K, Zerrine: — Ârkara mulki muallim mektebinin kayit vx kabul şartla- rını bütün teferruntile 26 Haziran tarihli gazetemizde neşrettik. Bir dersten ikmali olanlar mektebe alınamazlar. Ayaşta Cahide Gültekine : — Yaşınız çok ilerlemiş. Bil- hassa kız mekteplerin'., erkek mekteplerinden daha tüçlük yaş- lara ehemmiyet verilir. Yapacağı- nız şey hayat arkadaşınızı bekle- mek, İyi bir alle kadını olmak, çalışmalarınızı yuvanıza — sakla- maktır, $ Darca Bağlarbaşında Mehmet Be- simet — Hliç bir mektep kendi mah- sulü olan talebesini bu şekilde yüzüstü bırakmaz. Sixzin mektebi- niz de kültür ordusuna bağlı yu- walardan biridir. Tasdiknamenizi vermemek İçin müşkülât çıkara- caklarını zannetmiyorur. Zonguldakta A. Yılmaza: — Garzetemizi takip ediyor- sanız, mekteplerin kayıt ve kabul şartlarını görmüş olacaksınız. Bu arada hava makinist mektepleri. 3 ve 1T Harzlran, nafıa fen 2 Ha- ziran, asker! liseler 10 Hazlran, küçük sıhhat mektebi 20 Haziran, Bursa ziraat 14, halkalı ziraat 28 Harziran, Istanbul sanat mektebi 11 Haziran tarihlerinde çıkmıştır. Balkesirde M. Egemen oğluna : Şimdiye kadar bir çok mek- teplerin kayıt ve kabullerini neş- rettik. Bu arada tavsiye edeceğimiz mektepler İzmir sanat mektebi, Kara ve deniz gedikli zabit mek- tepleri, Kırıkkale sanat mektebidir Fakat yaşınızın büyüklüğü girme- nize en büyük mani teşkil edebilir. semLeSse0nasamENEASİ EAĞAEKASLAeSERRüNLeREREREELEENEEnü bön bir delikanlıyı su hücumla- rına uğrattı, zavallıyı — tuttular, omuzlarına basarak kahkahalara denize batırıp batırıp çıkardılar, Bön delikanlı, biraz nefes alım- ca parmaklarile yüzünün sularını silereki — Süe Su... Su yulttum.. Yap.. Ma ma ma yın. canım allah.,. aşk aşk aşk aşkınal.. diye keke- liyordu. Sahil kumlarına oturan genç- lerden biri, ayakta denizdekileri seyreden genç bir kıza baktı: — Siz niçin yüzmüyorsunuz? Genç kız istihfafla delikanlıya baktı; — Yüzmek için müsaadenizi bekliyordum efendim! Delikanlı kekeledi: — Hani.. Şey.. Balık - gibi vücudunuz var da... Denize çok yakışırsınız demek istiyorum. Cenç kız daha pişkin mırıl- dandı: — Bana yem olursunuz diye korkmuyor musunuz? Delikanlı açılmıştı. — Size yem olmak ne şeref. İsterseniz beraber açılalım. Genç kız kısık bir kahkaha allı ve denize atladı. — Yüzme bilirseniz geliniz dedi. Beraber ilerideki kayalara ka- dar yan;ana açıldılar — 4f -£