YALNIZ Bir aralık gözüm halamın yü- züne kaydı. O da biraz sinir- lenmişti. Fakat yaratılış itibarile çok sakin ve mütevazı bir kadın olduğuğiçin tabiliiğini kaybetme- mişti. Çay, masada içilecek şekilde tanzim edilmişti. Prenses, büyük bir nezaketle sağındaki sandal- yayı halama, solundakini de bana gözterdi. Yanımdaki sandalyeyi de Prens Ali bey bazretleri işgal etti. Bu da: gerek bana ve gerek halama pek garip geldi. Anlıyor- dum ki bunlar, “adeta vaziyeti cebretmekte, bize adeta — bir (emrivaki) ihzar etmektelerdi. Prens, birdenbire benimle ko- Duşmaya sıkılmış olacak ki mi- temadiyen akrabalarile Arapça konuşmakta devam etmekte idi. Nihayet annesinin Arapça bir Ihtarı Üzerine başmı benden tarafa çevirdi. Bir iki saniye düşündükten sonra: — İstanbulu nasıl buldunuz, hanımefendi ?. Dedi. Bu sual, bana pek garip geldi. Ve hissettiğim garabeti saklamıyan bir sesle: — Istanbulun o|kadar yaban- cın değilim efendim. Fakat üç sene evvel bıraktığımdan birhayli farklı buldum. Sözleri ağrımdan dökülüverdi. Şimdi de şaşalamak sırası ona gelmişti. Iİhtimal ki bunu örtmek için yeni bir bahse girdi: — Çok güzel yüzüyorsunuz amma, bilmem denizciliğiniz. var mı ? , Dedi, Artık aramızda gitgide canlanan bir konuşma mevzuu bulunuvermişti. Kotracılık hak- kındaki malümatım, prensi ade- ta - hayretlere garketmişti. Bu bahis hitam bulur bulmaz; — Şu halde hangi gün bir kotra gezintisi yapabiliriz. Han- fendi? Lütfen bir gün tayin buyu- vunuz. Diye de otomobil gezintisin- de gösterdiği teklifsizliği şimdi de tekrar etti. Bereket versin, onun ısrarına meydan veremedim. — Bazı hususl meşguliyetlerim dolayısile şimdi size birşey söy- lemiyeceğim. Şayet böyle bir fırsat elde edebilirsem size arze- derim. Dedim ve derhal sözü başka mecraya çevirdim. Yenilmek, içik mek ve bol bol laf edilmek, bir saattan fazla — devam etmişti. Birdenbire halamın yanında otu- ran — yaşlı — bir Hanımefendi ayağa kalkarak, kekeleye keke- leye bir nutuk irat etti. Bu nutuk, gerek halam ve gerek beni tanımak şerefine maz- har olduğundan dolayı Penses hazretlerine teşekkürle başlıyor; benim gibi, (asile, necibo, zekiy- ye ve İâtife) bir hammefendiyi (kendi ailei asilâneleri arasında görmenin büyük bir şeref olduğu- nu) söylemekle hitam buluyordu. Bu nutuk bittikten sonra bü- tün gözler benim, halamın ve prens Ali Beyin Üstüne çevrik mişti. Halam, asabi bir süküt içinde tebesslim etmekte iİdi. Ben, ne yapmam lâzımgeleceğine ka- rar vermediğim İçin, teşekkürler etmekte bile teraddüt ediyordum. nilna Habidım Sein yanımdaki Hatıra Sahibi: Emel Rıza — 10 - 7 - 955 KIZLAR iÇiN! l Ali Beyin ne yaptığından haber- dar değildim. Sofranın alt başından, çatlak ve bhırıltılı bir ses yükseldi. Şevki Paşanın refikası diye tanıttıkları esmer ve şişman bir hanımefendi, if bir Arap şivesile: — Cümlemiz müşerrefiz. Lâkin, böyle şeyler söz ile olmaz. Kav- liyatın yanında, filiyat ta lâzımdır. Oğlumuzu, küçük hanımefendiye nişanlayıveririz, vesselâm. Dedi. Bu ksözlerde ve bu hanımefendinln tavrında, epeyce tuhaf bir komedi çeşnisi mevcut idi, Herkesin gözü, tekrar halama çevrilmişti. Anlaşılıyor ki, cevap beklemektelerdi. Fakat halam, eidden büyük bir diplomatlık gösterdi: — Yeğenim Emeli, asil aileniz arasında görmek istemeniz, bizim için de bir şeref teşkil eder. Eger sevgill yegenimin mukad- deratile alakadar olan sadece ben olsaydım, teklif edilen nişana derhal —muvafakat — etmesi İçin kendisine rica- ederdim. Fakat, benden daha evvel pederi vardır. Müsaade buyurunuz da bir kere kendilerinden soralım. Cevabını verdi. Eğer vaziyet müsait olsaydı; — Yaşa, halal. Diye bağıracak ve yanakla- rına da iki şükran busesi kon- duracaktım. Halamın bu cevabını bazıları tabil tolâkki ettiler, Bazıları da böyle şerefll bir teklilife derhal muvafakat cevabı vermediğimiz için adeta açıktan açığa dudak büktüler. n Bereket versin, birdenbire söz umumileşti. Artık bu teklif te tekerrür etmedi. Misafirliğimiz, iki saatl teca- vüz etmişti. Uzun uzun selâmlaş- malar ve teşrifatlarla veda ettik, Prenses hazretleri, boynuma sa- rıldi ikl yanağımdan öplü. Bu hareket, beni benimsediğine de- lâlet etmekte idi. Prens Ali Bey hazretlerine gelince; bizi otomo- bilimize kadar teşyi etti. Tam merdivenden —inerken kulağıma eğilerek: — Artık, nişanlı sayılabiliriz, hanımefendi. Tabil, arasıra be- raberce at, kotra, otomobil ge- zintisi yapmamıza müsaade eder- ginir. Dedi. Bu teklife karşı verdi- ğim cevap, hiç şüphesiz ki süküt- tan ibarett. Halam, otomobile bineceği zaman, elini prense uzat- mışti. Prens, büyük bir neza- ketle halamın elini öpmekte tereddüt etmedi. (Arkası var) Sokakta Bir Çocuk Daha Bulundu Dün sabaha karşı, Fatihte Kâmil paşa arsası cıvarından geçmekte olan polis devriyeleri bir çocuk ağlaması işitmişler, ar- saya doğru gittikleri zaman kum- dağa sarılı bir yavrunun cöplükler arasında bulunduğunu — görmüş- lerdir. z Yavrucak — oradan — alınmış, karakola — getirilerek — muayene | ettirilmiş ve henüz bir aylık ol- | duğu tesbit edilmiştir. Çocuğa Celâl ismi verilmiş ve “#Püşkünler evi,. ne gİnduilml.lir. | — SON POSTA | S . “ Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğünden: Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü talebesi lhlly'ıcı için aşağıda rupda müfredatı ve hizalarında tahmin olunuan bedelleri yazılı eşya lovazım her gurupda ıbııorlldhlğ.l. n'm: kapalı zarf usull ve aleni eksiltme suretile satın alınacaktır. Parasız şartname almak ve nümunesini görmek isteyenlerin hergün Yüksek Ziraat Enstitüsü Muhasebesine müracaatları ve eksiltmeye gireceklerin 12 Temmuz 935 Cuma günü gurupların üstünde gösterilen #saatlere kadar guruplardaki izahata göre yapacakları teklife lerini Rektörlük makamına veya idare ve Ihale Komisyonuna vermeleri ilân olunur. '3604,, Cuma günü Saat 10 da Aleni Eksiltme. Cinel Adedi Beherinin fiatı Yekünu Çorba tabağı 300 . Ğ :-50 g Yemek tabağı 500 45 225 Kaşık düzüne 17 50 102 Çatal S 17 50 102 Bıçak ü 17 75 153 Çay fincanı maa tabak. 50 25 12 50 Çay kaşığı 150 30 45 Ekmek tabağı 50 85 42 50 Su bardağı 500 10 50 Sürabi 10) 70 70 Demir kepçe 50 40 20 Tuzluk 50 15 7 530 Tel nihale . 30 20 6 Tükürük hokkası S0 1 15 57 50 Bakır kar avan 100 85 85 1128 00 Cuma günü Saat 1i de Kapalı zarf ile Eksiltme Erkek talebe elbisesi. 402-412 yı8 5S7 7650 84 Kız talebe elbisesi. 40- 45 18 50 832 50 Erkek ,, — paltosu 120-130 13 35 1735 S0 Kız- ,, — mantosu 10- 15 16 00 240 10458 84 Cuma günü Saat 15 de Alent Eksiltme. Erkek talebe iskarpini. 370-380 4 60 1748 Kız ” » 40- 45 3 40 153 (Beyaz keten iskarpin ) 520 2 00 1040 (Kız ve erkek talebe için, ) 2941 Cuma günü Saat 16 da aleni Eksiltme. Yün battaniye. 30 14 SOoF 435 Beyaz lâbratuvar gömleğ!. 300 8 00 900 Sarı B : 500 38 00 1500 Kışlık #por tulamü 125 6 50 812 50 Yazlık beyaz spor fanilâs. 200 45 90 $ e! « pantalonu. 200 50 100 Yüz bavlusu 500 35 175 4012 86 Cuma günü Saat 17 de Aleni Eksiltme. Pamuk şilte 25 12 25 306 25 Yorgan pamuk 75 B 50 487 50 - 793 75 İstanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan : Tıp Talebe Yurdu için : Tahmini Fı. M. Garanti Ekslltme tarih ve şekli 900 metre paltoluk kumaş 440 Akliye baştkkesl için 1 K. 207 — Lira 19/7/935 S. 16 açık eksiltme 200 adet karyola 1250 187,50 19/7/935 S. 16 açık eksiltme 10000 metre kalın tarsus bezi 29 217,50 19/7/935 S. ıaan'::ık. Çocuk hastanesi için ; y 1000 metre patiska 50 1700 ,, — Amerikan bezi 29 1100 ,, — kefenlik bez 42 109,28 19/7/935 S. 16,30 açık 300 - 400 ton kriple maden kömürü 1450 435 26/7/935 S. 14 — kapalı zarf Yukarıda yazılı Sıhhi Mücsseselerin bizalarında gösterilen ihtiyaçları olbaptaki şartaameleri veçhile eksiltmeye koıı_ılııııılıır. 1 — Her birinin miktar, nevi, tahmini fiat, muvakkat garanti ve ekslitme tarih ve saatleri ile eksiltme şekilleri hizalarında gösterllmiştir. 2- Ekllİ:ıl" işi : Cağaloğlunda Sağlık Direktörlüğü binasindaki Komlayonda yapılacaktır. 3 — Her birine ait şartname ve nümuneler ait oldukları Müecsseselerden bedelsiz olarak alınacaktır. 4 — Eksiltmeye gireceklerin belli gün ve saatten önce girecekleri işe yete kkı yeter muvakkat nti makbuz veya banka mektupları ve cari #seneye ait î"lıeınt Odası — vesikalarile Komisyonumuza müracaatları, “3581,, Gençlik Ve Güzellik |— —— A l vökçek Ziraat Enstitüsü iksirleri CİCİ : Esans ve y v ee e CİCİ : Losyon : İilşire | Rektörlüğünden : CİCİ : Pudra Ankara Yüksek Ziraat Enstitlistinün 375/425 . talebesi ile CİCİ : Dudaklık 100 - 120 müstahdemininin 12/7/935 tarihinden 31 Mayıs 936 tari- CICL'R::!"“;“' hine kadar sabah, öğle ve akşam yemekleri pazarlıkla ihale oluna- : irme çağından parasız şartnamesini almak isteyenlerin Enstitü Muhase- besine ve talip olanların 11/7/935 tarihine rastlayan Perşembe gü- nü saat 15 de 5837 İlralık muvakkat teminatlarile Enstitü Idare ve Ihale Komisyonuna müracaatları *3602,, Herdem texe ve güzel kalmak için yalaız bunları kullanımız. " Deposu : Su'tanhamamında FARUKİ GÜZEL KOKULAR mağazandır. ——— — | dü.