10 — Haxiran &—- - Siyaset Âlemi | Deniz Silâhları Bahsinde YeniBir Safha Deniz silâhları hakkında İngiltere ile Almanya a yapılmakta olan Müzakeroler, den gemilerine karşı gilizlerin yeni bir taarruzuna vesile Yereceğe benziyor. Malüm olduğu Üzere İngiltere, 1938 #enesinde Londrada başlıyacak olan deniz silâhlarını tahdit konferansının Akamete uğramaması için Almanya İle konuşuyor. İstiyorkt ikl devlet, di- Berlerile yapılacak müzakereler dösnz- tunda, sırf bu taraftan bir anlaşama- Mazlık çıkmasın ve zemin temizlenmiş bulunsun. Bu sebepledir ki Almanların bua- dan bir müddet evvel tezgâha koy- dukları beherl 250 ton ağırlığındaki 12 denizalti gemisinin bir kalemde Şizilmesini istiyorlar. Almanların bu isteği kabul edecekleri yalnız şüphell değil, aymızamanda imkânsızdır da. Fa- riyorlar. Çünkü Fııııııı la mühim miktarda deniz- ati gemlel vardır. Bilh: tlinde bu g oynayabildiği - rol Yermişlerdir. Almanların teşviki ııı ügilizler bu defa taarraza Fransızlara cek ve onların da denizaltı ge- Milerini deniz silâhları programların- dan çıkarmalarını istiyeceklerdir. Al- Mmanlar gibi Fransızların da bu isteği bul etmeleri imkânsızdır. Fakat bu takdirde ve bunu bilmelerine rağmen gilizler, Fransızları gizli emeller bez- lemekle İttiham etmekten çekinmi- Yeceklerdir. Bu #sebepledir ki daha Şimdiden yeni bir (*) Trafalgar taar- Tuzunün hazırlandığından endişe ile babsetmiye başlamışlardır. — Süreyya (*) fagiliz Amiralı Nelson bu deki burün civarında Fransız - Yol müşt dona: Mağlüp etmiştir. İspanyada Asılzadelerin Toprakları Halka Dağıtılıyor Madrid, 9 (A. A.) — Ziraat Taformıları enstitüsü, isimler veril- Miş topraklara kolon yerleştir- Meye devam etmektedir. Şimdiye Edebi Tefrikamız Muharrem Bey, iki eli böğ- tünde kara kara düşünüyordu. ir ara, Hacere sezdirmeden pon- Sereden baktı; sokak boşalmıştı. Kâtip Zihni Efendi., her halde karakola gitmiş olacaktı. O da- kikada Muharrem Bey,Zihni Efendi- tin kıymetini anladı. Zihni Efendi, ötelde bulunmuş olsaydı, onu, dört tarafa koşturur, saldırır, bir Şare arattırır, buldururdu. Hacer, ağır ağır başını kab- irmıştı: — Mehmet Bey, değil mi? Muharrem Beyin, bütün 4s0- kkanlılığına rağmen, içine kor- " gelmişti. Genç kadın, acaba =d?ınyof mu, yoksa çıldıfmış mi vuruldu, M Sofada ayak sesleri olmuştu. uharrem Bey, Ümit'le titredi. 'üriye kadın, bu kadar çabuk Bemezdi. Belki gelen, eczane- en birisi idi, Fakat sofada, genç ik bir erkek sesi duyuldu: — Muharrem Bey... Hacer B z Otel sahibi, jandarma zabiti- cesindedir. HARİCİ Amerıkayı Göre Japonyayı KızdırmakLâzımdır Pekin, 9 (A. A.) — Gelecek Çarşamba günü Çin için önemli bir gün olacaktır. Zira Japon de- yişim askeri Tiyen - Çine gelecek ve değişmesi gereken — asker de yerinde kalacaktır. Böylece orada Japonların 4000 kişilik bir kuvvetler! bulunacaktır. Tekyo, 9 (A. A.) — “ Araş- şişembun,, gazetesinin haber ver- diğine göre, genel kurmay (erkâ- nıharbiye) Tiyen - Çindeki Japon garnizonu — komutanı — Genveral Umutsauya'ya talimat verip Ja- ponyanın, ezcümle kuzey Çindeki Japon aleyhtarı kurumların hemen ortadan kaldırılmasına dair olan dileklerine cevap almak için gere- ken müddetin kendi tarafından tayin edilmesini bildirmiştir. Pekin, 9 (A.A.) — Röyter ajansının verdiği habere — göre, Japonlar, Çin kamutanı, Japonlar aleyhindeki cemiyetlerin kaldırıl. masını emretmek süretile göster- diği uzlaşma Üzerine ültimatom- larını gerl almışlardır. Amerikanın Düşüncesi Vaşington, 9 — Amerika Dış işleri Bakanlığı, Çin - Japon me- selesini büyük bir Öönemle ele almıştır. Bakanlık, Japonyayı kır- dırmamak gerek olduğu — düşün- kadar bu tedbir 88,0001 eski krallık allesi Üyelerine ait olan 132.000 hektarlık bir” mıntakada - tatbik edilmiştir. İspanya asılzadelerine alt olan — toprakların — bütünü 512.000 hektardır. Fa Mahmut Yesari nin sesini tanıdı ve bir anda, yüreği genişli; erek, uzun bir: — Ooooh! Çekil. Artık, bu sıkıcı yak nızlıktan kurtulmuştu. Içi ferahlayarak; oh! çekerken, gayriihtiyarı, kendi. kendine de güldü. Şimdi —yafmız kalmakla azap, İzeyet, ıstırap duydugu bu genç kadınla, yalnız, beraber, başbaşa kalmak istememiş miydi? Muharrem Bey, belki daha düşünecekti, fakat koltukta bir külçe kemik, bir yıgın et gibi duran Hacer, sofadan akseden genç erkek sesile, jandarma mü- lâziminin sesile uykudan uyan- mış, rüyalardan &.İkinmiş gözlerini açarak doğrulmuş, ayağa kalk- mıştı. Ötel sahibi, seslerin mucize- sine, birden İnanamamışlı; bunu da, bir s'nir uyanıklığı sandı. Fakat Hacer, Muharrem Be- yin, ta iç evini Ürperten bir çığlıkla: — Cevat Bey, buradayım! Diye bağırmıştı. Otel sahibi, o anda, Hacerin kalktığı koltuğa çöküverecekti, SON POSTA TELGRAFLAR Japonya,Çin Hududuna Yeni Kuvvetler Yığıyor ! Mitralyözlü Çin piyadeleri telim yaparlarken İngiltere Politikası Yeni Bir Yola Giriyor Yeni Başbakanın İlk Söylevi Londra, 9 (A.A.) — Radyo ile yaptığı bir söylevde dün ak- şam başbakan Baldvin devamı gerekten ulusal kabinenin başar- dığı işleri gözden geçirerek Mak- donaldı övdükten sonra demiştir “— Dünyanın durumunu göz- den geçirdikten sonra artık bun- dan böyle birleşik ulusal bir ham: leye ve elbirliğine 1özum kalma- dığını söyli; ecek kim vi T Dış sıyasamız uluslar cemiyeti üyeliği durumumuza dayanır. Bu- nun açıktan açığa anlaşılması faydalıdır : Öyle sanırım ki dış İşleri ba- kanlığında yaptığımız önemli de- gişiklik, hükümetin arsıulusal İş- lerde durumun maddeten kuvvet- lendirecek ve böyleci Hacer, bağırma! mamıştı; sanki, onu, olduğu yerde bağ- layan bağlar, ellerini saran men- dille havlu imiş gibi, silkindi, mendili, havluyu ellerinden attı ve sofaya atı'dı: — Euradayım Cevat Bey.. Muharrem Bey, dili tutuk, el- leri tutuk, ayakları 'tutuk, şaşkın ve yaralı onun arkasından baka- kaldı ! — Demir ağa şimdi hapiste mi? — Hayır... şimdilik tevkifha- nede... kefalete bağlıyarak bıra- kacaklar, sanırım! Demir ağanın bir suçu yok... Hacer, genç mülâzımın söyle- diği sözlerin manasına değil, onun söz söylemesinin şekline, biçimine bakıyordu : — Mehmed Beyi, vurdu, diye hapse atmazlar mı? — Canını kurtarmak — (için... Hlk kurşunu atan Mehmet beydir. — Mehmed bey öldü deği! mi? Jandarma zabiti, içini çekti: — Gitti, zavallı ! Hacer, hiç acımak — götermi- yordu : — Zaten o ölümüne susamıştı.. Cevat bey, yüzünü buruştur- muştu : — Evet, amma ; daha gençti.. Genç kadın, insafsız bir du- dak büküşle başını salladı : — Hak etmişti... Bugün değilser Gumuş Duştu Amerikada Yeniden Fiat Konması İsteniyor Vaşington, 9 (ALA.) — Gi- müş fiyatının düşmesi dolayısile senatonun gümüş taraftarı Üye- leri yarın toplanacaklar ve hükü- metten derhal gümüş için kanun- la bir fiat saptanmasını İsteye- ceklerdir. Istenilecek fiyat bir ons gümüş İçin 77,59 sent yerine 1 dolar 29 senttir. 40 Saatlik Hafta Cenevre, 9 (ALA.) — Arsıulı- sal iş kongresindeki Fransız elçisi 40 nıtllk hafta prensibini kabul etmi, samızın temeli olan barışı sı Tamak hususuna hizmet edecektir.,, Baldvin, hükümetin, nizamlan- mış bir demokrasinin sadık bekcisi tutmuştu... Fakat bu bahsin, genç mülâ- zimin canı sıktığını anlamıştı; suçlu bir kedi gibi büzüldü, kor- karak sordu: — Bir kadeh —konyak içer misiniz, Cevat Beyciğim? Jandarma — zabiti, — kaşlarını çatmıştı: — Teşekkür ederim, içmi- yeyim, Tacan, ikcas göğrar yi rükda, O, bunu hesap etmemişti: — Hiç kullanmaz mısınız? — Ayda yılda bir iki kadeh konyak, şarap içerim. Hacerin, yüzü güldü: — Bu da, ayda, yılda bir sayılır. Fakat genç mülâzim, hüzünle gülümsedi: — Daha perhizim, Hanım. Hacer, birden cevap vereme- di; kafasının içinde bin bir dik- katle kurduğu plânların hepsi suya düşmüştü. Omuzları, ıstırap- la çökmüştü. Cevat Bey, onun perişanlığını gördü, lâkin sebe- bini anlayamadı: — Siz içiniz, Hacer Hanım... Hacer, onsuz. içmekten ne zevk duyacaktı? Bunun, ne keyfi, neş'esi olabilirdi? — Size ikram etmek İstemiş- Hacer Okuyucuların Sorgularına Cevaplarım * 19 yaşındayım, İkl senedenberi nişanlıyım. lenlmkiler de pek he- örünmüyorlar. Nişanı bozsam mı dersiniz? İolâl Öyle görünüyor ki şimdiden ayrılmanız, ilerinde bedbaht ol- manın Öönünü almıya yardım eder. * M.ŞR.S Kız sizi seviyor. Fakat siz onu rencide etmişsiniz. Eski sev- gillsine olan muhabbeti devam eydi, size yüz vermezdi. Fakat zin eeki meseleyi açmanız onun izzetl nefsinl kırmıştir. Bunu ta- mir etmelisiniz.. O vakit sizl daha çok s#evecektir. * İzmirde R. T M. Madem ki istikbaliniz mümmen değildi, madem ki henürz evlenecek vaziyette değildini. Ne diye kızı ümide düşürecek vaziyetler ihdas ettiniz. Kız haklıdır. Manma- fih nikâh olunuz, vaziyet onlarca sağlamlaşsın. Ondan sonra bir- leşmeği askerliğinizin sonuna bı- rakırsınız. »4 Tekirdağında Kürt oğlu İbrahime : Bahsettiğiniz temayül bir has- talıktır. Fena — muhitte kolay- iikla Aİnkişaf eder. Fakat akal. muhite düşerse kurtulabilirsiniz. TEYZE Sovyet Rusya Ve Arsıulusal Uçak Birliği Moskova, 9 (A. A.) — Arsı- ulusal uçak birliği başkanı prena Bibesku burada bulunurken Sov- yet Rusya Aeroklubun-da birilğe girmesi ile ilgili bütün meseleler üzerinde anlaşılmıştır. Bu giriş, birliğin 1935 #onbaharında top- lanacak olan genel kurultayında ktir. — Siz için; bende İçmiş ka- dar olurum. Hacer, fazla nezakete lüzam görmedi, Ayşe kadını çağırdu — Bize konyak getir! Ayşe kadın, evvela Hacere cevap vermedi, gözlerini gözlerine dikerek baktı; sonra her zamanki uysallığına, sessizliğine uymayan ters bir yüzle: — Konyak yok! Dedi. Hacer, odanın loşluğunda, ih- tiyar kadının yüzündeki değişik- liği görememişti; fakat sesindeki aksilik, kulaklarını zebirli zehirli tırmaladı: — Olkacaktı galiba... Sen, bir bak... Ayşe kadın, hiç İrkilmemiştir — Var amma, dolabı temiz- lerken şişeyi dışarı koymuştum, kedi de devirdi kirdı... Bunun, bir yalan olduğu bel- liydi; daha söylerken Ayşe kadı- pın ağzından dökülüyordu. Hacer, bu yalanın, bir hatırlatma, hem de bir tehdit başlangıcı bir hatırlat- ma olduğunu sezmekte gecikmedi. Jandarma zabitini, eve alışını, Ayşe kadın, hoş görmemişti. De- mir ağanın hapse girdiğini, o da duymuş olacaktı. Haceriu, genç mülâzımı karşısına alıp içki içmek istemesini, hattâ aklına getirme- sini, çirkin buluyordu. (Arkası var )