İ Eşa serersaserAAAA AAA AAA LA dA SAA AAA AAA ’tılanSinemaYıldızlaıî SON POSTA | Greta Garboya Hı;ret Verdirecek Derecede Benziyen Lehli San'atkâr Rita Lorma Pariste Hayret Uyandırdı Bir Boks Salonunda G Sayfanın alt tarafına koyduğu- muz küçük resme bakımız! Eğer sinemayı çok seviyorsanız, de- vamlı bir takipcisi iseniz, sinema yıldızlarını birer birer tanıyor- sanız hemen: — Greta Garbonun yeni bir resmi! Diyeceğinizi tahmin edi- yoruz. Bu taktirde yanılmış ola- caksınız, zira bu, şimdi Pariste bulunan, Rita Lorma adında genç bir Leh san'atkârının resmidir, şimdi de sayfanın yan tarafına koyduğumuz büyük resme bakr nız, bu da Greta Garbonun kü: çük bir fotoğrafıdır. “ Aldatıcı manzarayı Örten perde,, İsminde- ki filmden alınmıştır. Bu iki resim arasında dek- şetli bir benzeyiş bulmaz mı sınız? Bu benzeyiş o kadar fazladır ki, Pariste, sinema muhitlerinde bile hayret uyandırmıştır. Bakınız bir Fransız meslektaşımız bu vak'ayı nasıl anlatıyor: — Spor sarayında boks mü- sabakalarının son akşamlarından biriydi. Geniş ve rahat koltukla- ra gömülmüş, zarif bir halk kit- lesi vardı, birden: — O dur! Greta Garbo Pa- rise gelmiş! Diyen bir ses işitildi. Ben de herkesin baktığı tarafa döndüm. Gerçekten Greta Garbo ön sırada oturmuştu, Saçlarını, kirpiklerini, gözlerini, ağzını, çe- nesini, perde Üzerinde göre göre bellediğim yıldız. aramızda İdi. Fakat, ben de yanılıyordum, Sonra öğrendim, bu Greta Gar- değildi, bo Greta — Gar- boya — hayret — verecek — de- recede bonreyen Rita Lorma adında —Lehli bir — san'atkârdı. Parise yeni gelmişti. O da çok benzediği böyük yıldız gibi bir film çevirecekti. Kendisini tanıyan bir dost Yasıtasile kendizine takdim edil- diğim zaman hayretimi gizleye- Mmedim; — gazetecilik — mesleğinin Meşhur — çekinmemezliğile — sor- m : — Creta Garbo İle hayret VYeren benzeyişinizi sadecae tablate Bi borçlusunuz, yoksa bazı sun'1 tedbirlerle tabiatin verdiği meyli 'm'gıyor musunuz? ü genç kiz. büyük bir hlplllil:lı: ğ ı ge & — Arttırıyorum, cevabınl verdi. akdir edersiniz. Sinemaya yeni Ziriyorum. —Bu benzeyiş — işime rmE | yarayabilir. Sonrasını ileride dü- tönürüm | — Çok güzel! Lehistanda hiç film yapmadınız mı? — Bir kere, büyük bir filmde rol aldım. Fakat benim memle- ketimde sadece komik filmlere ehemmiyet — veriyorlar. Halbukl ben komik değilim ! — Bilhassa güzel ve şirinsiniz! Konuşmanın tam bu yerinde mücssesenin sahibi geldi. Büyük bir hürmetle genç kızın önünde eğildi : — Eğer Matmazel — Greta Garbo altın defterimize bir imza atmak lütfunda bulunurlarsa ken- dilerine çok minnettar oluruz. Matmazel Rita Lorma şaşırdı. — Fakat, diye söze başladı. Gerçeği anlatacaktı. Amma ben müdahale ettim: — Ben Matmazel Greta Gar- bonun menejeriyim. Siz kendisini her kadın gibi mi sanıyorsunuz | Matmazel Greta Garbo - yazı yazmayı bilmez ve bunu dehasına muhalif bulur! Bir “Sinopsi,, nin Ger- çek Hikâyesi Ben sinemaya bayılırım! Bir bir rejisör beni buldu: — i Imxalı bir film çevir- mek istiyorum. Hatırınıza birşey geliyor mu? — Bin tane geliyor! — Mükemmel! O halde bana bir tane Sinopsi yazınız! — Ne yazayım? Anlamadım! — Sinopsi, bilmiyor musunuz? Sinema dilinde yeni çıkmış bir sözdür, “ hulâsa ,, manasına gelir. * Ertesi gün “ Senaryo ,, mun * Sinopsi ,,sinl yazıp götürdüm, topu topu makine İle yazılmış dör ııyfıydı. Reojisör okudu: — Bravol yeni bir fikir bul- muşsunuz! Şimdi bana ikl aylık bir “ hakkıhiyar ,, mektubu ya- zınız, size derhal küçük bir avanı vereyim! — Olur, ben de hemen Senar- yoyu yazmıya koyulurum. — Zahmet etmeyiniz, Şimdilik Sinopsi yetişir, hiç değilse ara- mıya koyulmak için.. — Neyi aramıya? — Filml çevirmek için lâzım- gelen parayı! Yazan: Cami Ikl ay sonra rejisörü gördüm, sermayeyi bulamamıştı. Bir ay daha mühlet istedi, verdim, amma yine istediğini bulamadı ve niha- yet Sinopsiyi iade etti, ben de aldığım avansı alıkoydum! * Birkaç gün sonra bana başka bir rejisör geldi, onunla da ara- mızda aynı konuşma geçti: — Bir Cami imzalı film çe- virmek — İstiyorum! — Mevzuunuz var mı — Var! — Bir Sinopsi yazınız! — O da hazır! — Bravol O halde bana Iki aylık bir “ dünme müddet ,, ve- riniz, size bir avans vereyim! — Olur! Fakat bu da, aradığı serma- yeyi bulamadı ve sıra Üçüncü bir rejisörün müracaatine geldi. * Sizi sıkmadan hulâsatan söy- liyeyim. Bu küçük Senaryo hulâsası bana * düşünme hakkı ,, olarak bir yılda 4300 lira para getirdi ve kimbilir, belki daha da ge- tirecektir. Dedim ya, sinemaya bayılırım! |Paramount'un bin- azeteciyi Bile Şaşırtan Tesadüf Tehlike İle “ Üç Mızrak'ı Nasıl Avrupalılar başı Jeats-Brovn tarafından “Ben- galın Üç mızrak- h süvarisi,, adı altında — yazılan romanı — filme çekmekle tehli- keli bir. işe gi- rişilmiş — olduğu kanaatini besli- yorlar, Bu roman heyecan — verici bir eserdir. ve mükemmel — bir dil ile yazılmış- tır. Fakat içinde bir. filme esas olabilecek — hiç bir dram, hiçbir vaziyet, — hiçbir Humour yoktur. O halde: — Bu roman neden satın alın- dı? Sorgusunun hatıra gelme- mesine ihtimal var mıdır ? Anlatılan — tafsilâttan öğrene- yoruz ki, Paramount bu kitabın filme çekilmesi hakkını münhası- ran çok şöhret kazandığı, çok satıldığı için okumadan satın almış. Okumadan ilân etmiştir. Fakat ne zaman ki müdürlerinden biri bu kitabı gözden geçirmeyi akıl etmiş, o zaman ; — Vay canına! diye bağır- maktan kendini alamamıştır. He- men arkadaşlarını bulmuş: — Yahu bu kitabın içinde hiç bir vak'a yokmuş, demiştir. Herkeste bir hayret, nihayet içlerinden birinden bir. teklif : — Yeni bir senaryo yazarız. Bir diğerinden bir sorgu: — Yahu şu Bingal denilen yer Hindistanda değil midir ? — Evet ! — Eorada fil vardır, kaplan vardır, yılan vardır, mihrace var- -— Haftanın Filmleri Amerikada: Le voile des illu- sions adı altında bir film çevrildi, senaryosu ÂAmerika muharrirlerin- den Somerset Maugham'ı “tehlikeli geçit,, işmindeki romanından alın- mıştır. Oynayan başlıca san'atkârı Greta Garbodur. Bu yıldız bazıları tarafından, istihfaf edilir. Fakat birçok münekkitlerce beyaz per- denin en büyük san'atkârlarından biri olarak telâkki edildiği mu- hakkaktır. Bir defa güzelliği bü- tün analizlere karşı koymuştur. Kudreti de karşısına çıkan reji- söre bağlı olarak, az çok, fakat daima — kendisini — göstermiştir. Greta Garbo bu filmde ko- çcasına hiyanet etmiş bir kadın rolündedir. Bu hiyanetinin ceza- sımı bir hastabakıcı halinde, bir kolera salgını esnasında Çine g- derek — ödeyecelttir. Orada bu hiyanet ettiği erkeğin yanında çalışacaktır. Nihayet onu seve- ' cektir. Filmin Fransızça dublâjı da yapılmıştır. Ve fence muvaffak olmuştur. Fakat Fransız gazete- cilerine bakılırsa — muhavereleri uzun ve sıkıcıdır. Almanyada: “ Sergüzeşt ,, adı altında yapılan yeni filmin başlıca oyuncusu bütün kadın- ların — zevkle — gördükleri söy- Do!'u Bir Teşebbüsün Neticeleri Süvari ,, Filmi Çevrildi ? dır, bütün bu elemanlar toplanıp meydana birşey getirilemez ml ? Bu muhavereden sonra Para- mount kumpanyası Hind stana bir fotoğrafçı yollamış, o da altı ay orada kalarak garip — görünen birçok yerli hayatı filme çekmiş- tir. Fakat aksiliğe —bakınız bu filmlerin Amerikada — devolope edildikleri zaman bozulmuş ol- dakları görülmüştür. Bundan son- radır ki, İngiliz zabiti san'atile uzun müddet Hindistanda bulun- duktan sonra stüdyonun hizmetine girmiş iki muharrir hazırlanmış ve onlara yeni bir senaryo yaz- dırılmıştır. Şimdi biraz talih sayesinde filmin muvaffak olduğu söylen« mektedir, — bakalım — gerçekten öyle mi ? Yukarıda bu film çevrilirken biraz dinlenme esnasında alınmış bir fotoğrafı görüyorsuz. — Birl Gary Cooper'dir, öteki de Para- mounta yeni geçen Ernest Lubi- tsch'tir. lenen meşhur Güstav Froelich'dir. Bu filmde bir Ayvusturya zabiti- dir. Muharebeden bir yıl evvel ( Petresburg )a gitmiş, orada gü- zel bir Rus kızı ile tanışmıştır. Muharebe içinde ise Rusların işgali altında bulunan bir şatoya girerek casuslak yapmak vazifesini üzerine almıştır. Fakat bu şatoda o Rus kızı ile karşılaşmaz mı? Meydana çıkar, tutulur, kurşuna dizilecek- tr. Bereket versin şaloyu yakmalt s retile kurtulur, zaten Avusturya ordusu da yaklaşmıştır. Mesele kalmaz. Tabil muharebeden sonra tekrar o Rus kım ile bu'uşmuşdur, ev'enmiştir. Filmde kadın rollerini Olga Tshekova ile Maria Auder« gast yapmışlardır. Görüldüğü gibi Senaryo, ak- lin kolaylıkla gerçek şeklinde kabul edebileceği birşey değildir, fakat eğlendirmektedir. Fransada: (Ne garip çocuk) adı altında bir film çevrildi. Se- naryosu İves Mirande'indir. Ma« hiyeti tam bir vodvildir. Güldür- mesi iİtibarile muvaffak olduğunu söylüyorlar. Yukarıda görcüğünüz resim- lerden birincisi bu Fransz kale- minden alınmış bir sahnedr, ikin- cisi de Le voile des illusiona dandır.