Loid Corcun Bir YGZISI Alman bava işleri ve Prusya Baş | n General — Göringin — Sofyayı Üyareti oldukça dikkat uyandıran Tyasal bir hâdise oldu. Her nekadar eral Göringin bu seyahatini Frü- ya Emma ile y vlenmesi müna- Mbetile bir. bal gerintisi - talâkki Adenler oldu ise de Sofyada yapılan İ aslar, Alman ve Bulgar garet Tnin neşriyatı, bu gezintinin İnin bu kadar basit addedilemiyece- Üini isbat etti Esasen bir yıl içinde yanın, ileri gelen Alman devlet *“damları tarafından ziyaret edilmesi incl defa vaki oluyor. Daha evvel, * zamanın Adliye Nazırı doktor Frank : ayı ziyaret etmişti. Bu defa sıra | “eneral Göringe geldi. Göringin reisl tümhor Hitlerle olan yakınlığı, onun P temasına hususi bir ehemmiyet Verilmesini — icap ettirir.. Mamafih bakışta Almanyanın Bulgaristanı Mifuzu altına almaya çalıştığı derhal ARöze çarpıyor, bu gayretin sebebini | Taha ise lüzum yoktur. * Hitlerin —«00 söylevi — İngiltere Batbuztında fumumiye yakın bir tas- mazhar oldu. Bu münasebetle Mki Başvekillerden Lold Coreda bir li methedici iyazılar yazdıktan #özler söyledikten sonra Hitlerim Tutkunun bir noktası Üzerinde bil- 'hııı duruyor. Bu fıkra, Hitlerin, “ Eğer millet- İrin başında bulunanlar. olmasa idi Tür yüzündeki — Insanların ü ebe etmek sevdasınaldüşmezci,, Sümlesini içine alan kısımdır. Lold Corc, bu cümle üzerinde alâkadarlara nmek tavsiyesinde bulunuyor. Süreyya lerle Bir Boğuşma | , Varşov ) — z gel İ eh e Tahudi üyeler arasında bir boğuşma '.ııçıır. Beşi ağır olmak Üüzere 6 kişi yaralanmıştır. Çek Kabinesi Prag, 20 — (A.A.) — Çekoslovak- saylav — seçilmelerinden sonra Wdet olduğu üzere Malypter kabinesl ' Hıl etmiştir. Reisicumur kabinenin lmasını tekrar B. Malyptere ver- kuru | Çittir. Tefrikamız b*tııl( onu buraya getirenler, her düşünmüşlerdi? Bavulunun da irilmiş olmasından, artık an- inin — evine — dönemiyeceğinl Yordu. y Hacer, iskarpinlerini - giydi, tY::ınuı ayak ucundaki tahta eye oturdu. ,, Başının sersemliğini, kulakla- Ttun uğuldamasını umur etmi- p ’::'l- Açtı, karnı, bir - teviye | ldayordu. Şehirden çıkalıberl İ L—Gk yememişti. Bir bardak süt, h h sıcak çorba, en sevdiği, ]&l“lıııın çektiği yiyeceklerden k'o. gözünde tütüyordu. Kendi 'dine gülüyordu: ğ ;_“ldöınııu atlattım... Canımın Ulduğuna — şükretmiyorum da, ’.."'ı içmek düşünüyorum.., —.. alnız şemsiyesi, beresi, çan- Yoktu : : k* Çantam nerede acaba ? | ğlln İçerdim... h.d"l”yl açıp dışarı çıkmak !' h'"tlıbuv"ı.n asılı tüfenkler, | b H *, kasaturalardan karako- O$ olmadığı anlaşılıyordu. “Zmetçisini, uşağını çağırır öringin Seyahatı Ü—ehistanda Yahudi- SON POSTA Fransada Siyasi Buhran Tekrar Başgösteriyor Bir Gazete Parlâ- 'Amerikada mentoya ÂAğır Hü- cumlar Yapıyor Parls, 29 (AA.) — Hükümetin Parlâmentodan istediği tam yetge (Fevkalâde salâhiyet) kkındaki ka- nunun esbabı. mucibe — lâyihasında frangın durumu ile ekonomi ve büt- çe durum'arından paranın değerden düşürü'mesine hıt tedbirlerden arsiu'usal bir durluk (letikrar) sözba- gından bahsolunmaktadır. 1 — Frank tehlikededir, karşısında bu'unuyor. £ — Ekoromi alanında kalkınma vardır. İşsizlik azalıyor. 3 — Fakat aml tehlike bütçe agıs gindadır. 4 — Hükümet frangın düşürülme- sine muarızdır. Çünkü frangın düp- mesi ulusu fakirleştirir. Maliye Bakı Jermen Marten Kamutayda, Fransadan boyuna altın çıktığını, bu yüzden frangın düşme fehlikesi — karşısında — bulunduğunu, gelir ile masrafın i erek o'duğunu söylemiştir. F in önderi, hükümete tam yetge taraftar olmadığınıi bil- 'dikal sosyalistlerin toplantısın- da Heryo hükümetin isteği lehinde karar verilmesini, fakat şeflerden Daladye aleyhinde vaz!yet alınmasını istemiştir.. En sonunda hükümeti bütün istekleri Ööğrenildikten bir karar verilmesi kabul edi Kabine Dilşecek Parls, 80 (Hususi) — Parlâmentoda kabinenin İtimat reyi alamıyacağı yolundak! tahminler çok kuvvetlidir. Bu suretle yeni bir kabine buhranı . başgösterecektir. Parlâmento Aptal Mı? Paris, 29 ( A. A.) — Gözeteler, Saylavlar Kurulundaki dünkü toplan- yecanlı, hattâ ateşli olduğunu kayde! edirler. Maten gazetesi, bazı siyasal grup- ların toplantıları hakkında tefsirlerde bulunarak diyor kl *Parlâmento kör mü oldu? Aptal- lığa mı tutuldu? Eğer parlâmento Yazan: Mahmut Yesarl gibl seslenemezdi. Fakat dışarı çıkınca, rastgeleceği jandarmaya ne diyecek, ne soracaktı ? Onu, burada saatlerce, gün- lerce tek başına bırakmıyacaklar, elbette gelip bakacaklardı. Hacer, sikilen da, sıkılmasa da, beklemekten başka yol ol- madığını görüyordu; mantosuna sarıldı ve tahta iskemlenin üze- rinde suçlu suçlu oturup bekledi. Neden sonra kapıya vuru- muştu. Hacer, titreyerek doğ- ruldu : — Giriniz| Kapı açıldı ve içeriye urun boylu, kaytan bıyıklı, kara yağız bir genç jandarma girdi : — Merhaba Hanım ! Hacer, utangaç utangaç — gü- lümsedi : — Merhaba çavuş... Jandarma da gülümsemişti : — Uyandın mı? Diye bak- tımdı... Onbaşı, merak ediyordu da... Onbaşıya haber vereyim... Dışarı çıktı, birz sonra Kara: kol kumandanı Hamit onbaşı, odaya girdi; genç kadını selâme ladı « Karışık Günler Dolar Yükseliyor, Yeni Grevler Başlıyor Vaşington, 29 — Yüksek hakyeri, ulusal kalkınma — idaresinin — temel yaszaya uymadığı yolunda karar — ver- mesl Üzerine vaziyet karıştı. Hükümet adamları buna karşı alınacak tedbir- leri gizlice görüşüyorlar. Artık meydanda işlere direktif yerecek bir mizam kalmadığından yoe- niden fazla urun -i * elde edil- mesinden korkulmaktadır. Nevyorkta ve diğer şorlarda ulusal kalkınma idaresinin — nizamları yok olduğu farzedilerek mağazalar fiatları indirmişlerdir. Enflasyona karşı bir hava husule gelmiş olduğundan dolar yükselmiştir. Patronlar ulusal kalkınma idaresi- nia tayin ettiği gündelikleri indirmek istediklerinden Asfaltlı kömür maden- leri işçileri —17 haziranda genel bir grev yapacaklardır. Almanya Hobeşistana Uçak Vermiyecek Berlin, $0 ( Hususi ) — Almanya hükümeti İtalyaya, Habeşistana Al- manya tarafından uçak satılmadığını ve satılmıyacağını temin ötmiştir. frangın düşmesinin Önüne geçmezse, kendisi düşec Jurnal gazete * Herşey, Başbakan B. Flanden'in parlamentoda bulunmasına va sıhhi durumunu bağlıdır. Partinin kaybol. duğuna inanmak doğru değildir. , Frank Yükseldi Londra, 29 (A. A.) — Fransız ka- binesinin salâhiyet kanununu kabul etmesi borsada frank Üzerinde iyi tesirini hemen göstermiş ve bir İagiliz Hrası 75,25 franga çıkmış iken 74,87 ye düşmüştür. Frangı tutmak için İngiliz Hrası satmıya başlanmıştır. ." gşunları yazıyorı — Geçmiş olsun, hanım... Hacer, karakol amirinin kar- şısında olduğunu anlıyordu. On- başının güler yüzü, nazik tavrı, Hacerin yüreğini ferahlatmıştı: — Teşekklr ederim, çavuş! Hamit onbaşı, yüzünü buruş- turmuştu : — Demir ağa, tam zamanında yetişmiş olmasaydı, haliniz çok götü idi. Hacer, gözlerini açarak suçrar gibi ayağa kalktı: — Demir ağa mı? Hamit onbaşı, başını salladı: — Evet... Demir ağa! Hacer, anlamamış gibi keke- liyordu: — Beni, Demir ağa mı kur- tardı? Jandarma onbaşısı kaşlarını oynatarak bakıyordu: — Köyü sular bastı... Biz, sağa sola imdada koşuyorduk. Birden hatırlamış gibi durdur — Burası soğuk, Üşürsünüz... Yan odada mangal yanıyor... Hacer, buna sevinmişti: — Çok teşekklr ederim, çavuş! Hamit onbaşı, kapıyı açarak Hacere yol gösterdi: — Vazifemiz... Buyurun... Hacer, yandakl odaya girince bütün bütün keyiflendi. Burası, karakolun kalem odası Idi. İki pencere arasında bir İskemle ve Fianden Kabinesi Düşece l Göneral Gömböş Avrupa İki Grupa Ayrıldı Budepeşte, 29 (A A.) — Dış işleri bütçesinin konuşulması sırasında yenl bir söylev veren Başbakan general Gömböş demlştir ki; *— Genel istek, Avrupada hakmz bir. durumu sürdürmek değil, fakat yapılmış yanlışlıkları düzeltmek ise, Macaristan, Avrupa konferanalarına etmeğe hazırdır., Gömbös, Almanyanın silâhlanma- sını tenkit eden uluslar kurumu kararının tek taraflı olduğu fikrinde- dir. Macar hükümet adamı, bugünkü sıyasal durumun, Fra direktiflerini güden devletlerin güttükle sağlamlaştırdığını söylemiştir. Göm- böşe göre Avrupada iki kombinezon belirmeğe başlamıştır; Biri doğudan batıya gider ve Fransa ile Rusyayı bir araya toplar, Öteki, gimalden cenuba gider ve Polonyayı, Macarlatanı, Avuasturyayı, İtalyayı ve belki de Almanyayı tep- layan bir korunma! çizgisi koyar. Gömböş bu kombinezonda bir çatlak olduğunu sözlerine eklemiştir. Bu da, Musolini ile Hitleri kargı karşıya koyan Avusturya sorumudur. Fakat bu sorum, doğu ve batı Avru- pası ülkeleri arasında anlaşmazlık çıkarın — meseleler gildir. | iskemlenin Öönünde, üstü kâğıt kaplı bir tahta masa duruyordu. Odanın — ortasına konmuş saç mangalın Üstünde, karavana İçin- Genç Kızlar! Hangi Tipe Mensupsunuz ? Beyzi Çehrell Sarışın Kadın Bu yazımızda uzun boylu, zayıf ve küçük başlı sarışınlardan bah- sedeceğiz. Bu tipdeki kadınlar, kimsenin yardımına ihtiyaç hisset» meden ve sırf yendi zekâları, si- | nirleri ve şahsiyetleri sayesinde, intisap ettikleri meslekin en yük- sek derecelerine çıkabilirler. Fazla atkadaştan, ev hayatın- dan ok. Jsr hoşlanmazlar. Haya- yatın mütemadiyen değişmesinden, yeniliklerden ve hareketten hoş- lanırlar. Bunlar, bu tp kadınlatın umu- mt karakteritekleridir. Şimdi de bunların arasındaki farkları gö- relini: Bir kimsenin karakterini anlaya- bilmek için, çehreyi Uç kısma tak- sim etmek İâzımdır, Öst kısım: alın ile gözler insanın akli ve — rühi — hasletlerini; orta kısım; burun ve ağız cinsi ve insiyakt temayüllerini; aşağı kısım: Çene ve çene kemikleri de ondaki azim, gaye ve çalışma ve bilhassa Tuna konferansına iştirak | kudretini gösterir. Alınlar geniş ve yüksek, göz- leriniz uzun ve biribirinden uzakta İse yapıcı bir ruha ve ayni za- manda da yüksek dimag! kabili- yetine maliksiniz, demektir. Par- lak bir hatip, bir konferansçı meşhur. bir aktrls, bir artist veya tanınmış bir doktor olabi- lirsinlz. Velhasıl zekâ ve muhakeme kudretlerine lüzum görülen her meslek size açıktır. Eğer yüzünüzün orta kısmı daha bariz İse - ki bu Hp kadın: larda ekseriya böyledir » o vakit herşeyden evvel cesaret İsteyen meslekleri tercih ediniz. Dikkat ederseniz — tayyareci kadınların ekserisi bu - tiptedir. Çehreleri uzun ve beyzi, burunları büyük ve kadar — Önemli | hassastır. ( Devamı 6 1ncı yüzda ) mişti. Junâuiı Nuri, bir teneke tepsi içinde bardak şeker, ekmek getirdi. Hacer, için için sevinmekle de süt kaynayordu. Hacer, burun | beraber, Demir Ağayı, gece olan- deliklerini açarak sütün kokusunu kokladı. Odanın sağ ve sol du- var kenarlarında tahta sıralar vardı. - ları sormak istiyordu; fakat yine kendini tuttu. Hamit onbaşı, sütün kabarma- sını bekledi ve bardağa doldurdu, Hamit onbaşı, masanın arka- | Hacere uzattır sındaki iskemleyi çekti, mangalın yanına getirdi: — Buyurun, oturun... Ve kapıya doğru başını çe- vİrmişti: — Nurl! Diye bağırdı. İçeriye, gaytan bıyıklı, kara- — Şekeri, İstediğinir kadar koyarsınız... Hacer, sordu! — Siz, içmiyecek misiniz? Onbaşı, gülüyordu: — Ben, içtim. Siz, keyfinize bakın.. Ekmek kızartayım mı? — Zahmet olmasın. — Böyle yağız jandarma girmişti. Hamit | daha İyimm onbaşı, kolunu uzattı: — Bardak, — şeker, getir... Jandarma Nurl selâm vererek çekiliyordu: — Başlistüne, onbaşım! Hamit onbaşı, onun arkasın- dan seslendi: — Kaşık getirmeyi de unutma. Ve jandarma Nurl çıkınca, Hamit onbaşı, masaya yaklaştı, ön çekmeyi çekti ve bir çanta ile bere çıkardı: — Çantanızla başlığının bu- rada sakladım. ekmek Hacer, esmer köy ekmeğini süte batırarak, — bisküvi — gibi lezzetle dişla dişleyordu. Hamit onbaşı, tahta sıralardan birini çekti, mangala yaklaştırdı, oturdu, cebinden bir bakfon ta- bâka cıgara çıkardı, içinden bir asker cıgarası aldı, mangalda yaktı: — Size, büyük geçmiş olsun, hanım... Dün gece, siz de, bütün köy de, büyük kaza savuşturduk. Hepimize geçmiş olsun.. Seneler- denberi, köy, böyle felâket yör-« memişti... Yağmur, birden bastır- dı. Sular, öyle azdı ki Deliçay Hacer, sevincinden gülüyordut |- köprüsünü yıktı... Köprü yıkılınca — Herşeyi düşünmüşsünüz.. Hamit onbaşı, cevap verme- Deliçay, serbest akamadı, tıkatıdı, ( Arkası var ) TPT