Dünga İktisad Haberleri Almanlar Fransadan Pamuk Ve Yün Alıyorlar ubeden Türkofise bildi- riliyor : Son — günlerde Almanlar Fransanın şimal yün piyasası olan Roubaix'den (5.000) ton yün ve çok miktarda pamuk almışlardır. Bu alışların çok müsait bir safhada olan Fransız - Alman ticaret konuş- malarının bir neticesi olması kuv- wetle muhtemeldir. * Yafadan yazıyorlar -;"îoriı- kal, man a ve SS SENE ll::'on Ihracatçıları takalcıları- | Ça yıl meydana çıkan bazı zorluk- lardan şikâyetçi- dirler. Bunların uğradıkları müş- külâtın başında portakal ihraca- tında çalışan yerli işçilerin azlığı ve kâfi derecede nakil vasıtaları- nın bulanmayışı gelmektedir. * bildirdiğine göre Yunan hükümeti bazı — maddelerin ithalinl tamamen serbest birakmış- tır. Bu maddeler içinde memleket'ineiz dış ticaretini alâkadar edenlerin başında yün ve hayvan kılları, pamuk dökün- tüsü, çuvallar v. kestane ağacın- dan fıçı yapmıya mahsus tahtalar bulunmaktadır. * Lâpzigden yazılıyorlar: Yıllar- danberi — dünya kürk piyasalarının Avrupadaki nazımı müştür. Bunun iki sebebi vardır: 1— Dünya buhranı lüküsten sayı- lan bu derilerin milletler arası daki ticaretini azallmıştır. 2 — Hitler iktidar mevkiine geldiği mrada burada bu ticaretle uğraşan musevilerden çoğu işlerini kapatarak Almanyadan uzaklaş- Bu iki sebeb karşisın- da Leipzig av derisi piyastsı da ehemmiyetini kaybetmiş bulun- maktadır. Şu kadar ki son zaman- larda Almanyada, her şeyde ok duğu gibi, av derisinide memle- ket içinde yetiştirmek emeli baş göstermiştir. Almanlar, insanlara ve diğer ehli lı:)'u:luı ]ı::.: vermiyecek — kür ayvan: lrotm);k istiyorlar. Şimdilik gü müşü tilki, tavşan Ve Karaklil kuzulari yetiştiriyorlar. Bunlar ye- mek artığı ile beslendiğinden çok ucuza mal olmaktadır. 1934 yılın- da Almanyada bu suretle 10', ! postu elde edilmiştir. mışlardır. gümüşü tilki Kahireden - yazılıyor: Mısırda şeker imalile uğ- raşan milli bir şir- ket — vardır. şirket hükümet ta- rafından her hususda korunmak- tadır. Buna mukabil artık buıkml Mısır topraklarına dışarıdan ::.:: gelmiye lüzum kalmamıştır. Ha b 1932 - 1933 mevsiminde bu İstil salat 170, 284 tonu bulmuş ıııd bu mikdar dahili sarfiyattan CA fazla olduğu için mütaakib yıllar- da istihsal istiyerek azaltımıştır. Böylelikle — 1933- 1934 yılında Mısırda 154 .. 498 ton şeker YA pılmıştır. Önümüzdeki 1934 - 1935 yılı için — yapılan plâna göre 1,260,009 ton şeker kamışı iılo;- necektir. Bu kamışlardan takri- ben 125 bin ton şeker çıkarıla- cktr. Bu mıktarda Misirin kene di ihtiyacına yetmektedir. tiriyor Leipzig piyasası muştur. Fakat son yıllar lçlıı.d: ! bu piyasada da, diğer ?dı oldıgu gibi bir gevşekli r?;ll- Gençliği, Mücadeleleri, Fedakârlıkları Joseph Pilsudski 1867de doğ- asil bir nilesine mensuptur. Babası memleketin en ileri gelen çiftlik sahiplerindendi. 1863 senesinde yapılan ve muvaffakıyetsizlikle ne- ticelenen meşhnr İsyana İştirak etmişti. Bu münasbetle daha kü: çük yaşdanberi Pilgadskinin ku- lakları Çarlık Rusyanın mezalimi ile dolmuştu. bir an'ane idi ve sefaletten ziyade samimi bir idealden doğma olduğu için, daha kuvvetli ve daha köklü bir an'ane idi. Henüz mektep sıralarında iken Pilsudski Rus memurlarının İstib- dadına maruz kalmış, kendi İisa- nını kullanmaktan — menedilmiş, kendi memleketinin tarihine ait bir takım yalanları dinlemiye mec- bur tutulması daha bu yaşta onda Isyan hisleri uyandırmıya başla- mıştı. On yedi yaşında iken hafi bir cemiyet teşkil ederek Inkılâpçı talebeleri bir araya toplamıştı. Zenüz yirmi yaşında iken Çar Üçüneü Aleksandra karşı yapılan suikaste İştrak etmiş, beş sene Sibiryada nefye mahküm edilmiş ve Kazak suvarilerinin merhamet- siz kamçıları altında, yaya olarak Sibirya — çöllerini aşarak — Üç ay sonra İrkutsk şehrine yarı ölü bir halde vasıl olabik mişti. Burada da cski faaliyetinden geri durmamış, yapılan ilk iıyfm hareketinin ön saflarına geçmiş- ti. Fakat maatteessüf o isyan da muvaffakiyetsizlikle neticelenmiş ve başından yaralanan Pilsudski bu defa da bir buçuk sene hidematışakkaye mahküm edile- rek Siberyanın şimali şarkisindeki Kirenk kasabasına ve bir müddet sonra da havası daha müsalt olan Tunka şehrine sürülmüştü. 25 yaşına geldiği vakit Pit sudski'nin — siyasi — kanaatleri inkişaf — ve tekemmül — etmişti. Onun fikrince Polonyanın siya- seti milli bir sosyalizm olmalı idi. 1892 de Menfadan — kurtu- lup ta memleketine avdet ettiği zaman derhal sosyalist fırkasına intisap etli. Fakat biraz sonra bu — fiırkanım eski kanaatlerin esiri olduğunu, kendi fikirlerini kabul etmediğini anladı ve ka- tlerini feda etmektense - fır- naa kadan — çekilmeği — tercih — etti ve — yalnız — başına — kalarak matbuat — vasıtasiyle — kanaat- lerini neşretmeyi düşündü. Fakat © zamanlarda gazelelerle Çarlık aleyhinde — propaganda yıpnllk kolay değildi. Insanın hayatına mal olabilirdi. Binaena- leyh Londra matbaalarında bas- tırılan risalelerin Polonyaya itha- lini ve bunlardan istifade yollarını muştur. Polonyanın eski ve gayet | Isyan, Pilsudaki ailesinde eski ' — SON POSTA | — LEHİSTANIN MİLLİ KAHRAMANI ,l Leh İstiklâl Mareşal PİLSUDSKİ düşündü. Derbal hudutlarda ve gümrüklerde taraftarlar ve dostlar elde edindi ve bu sayede gizli propaganda memleketin her tarafına yayıldı. * Bundan cesaret alan Pilsudski “ Amele,, ismile gizlice bir de gazete çıkarmayı tasavvur etli ve arkadaşlarından bir eczacının dükkânı Üzerinde hem müdürlüğünü, hem muhbar- rirliğini ve hem de mürettipliğini bizzat ifa ettiği bu — gazeteyi çıkarmıya başladı. Polisin bütün taharriyatına rağmen, her tehlike başgösterdiği zaman idarehanesini bir şehirden diğerine naklederek bu gazeteyi altı seneden fazla neşre muvaffak oldu. Fakat 1900 senesi 21 şubatında polis, o zaman Lodz şehrinde bulunan iİdareha- neyi meydana çıkardı ve ameleyi umumi bir İsyana teşvik eden o ateşin makalelerin muharriri Pil- sudski de tekrar tevkif edildi. 8 sene hidematı şakkaya ve öm- rünün sonuna kadar Sibiryada oturmıya mabküm edilerek Var- şova hapishanesine atı'dı. Bütün düşüncesi hapishaneden kaçmaktı. Bunda da talih ona yardım etti. Hapishane Müdür muavininin zevcesi Polonyalı ol- duğundan, — Polonyalılara — karşı oldukça zaafı vardı. Pilsudskinin arkadaşlarile muhabere etmesine göz yumdu. Arkadaşları hapisha- neden kaçmak İçin en iyi çare- nin deli rolü yapmak olduğunu söylediler. Pilsudaki bu rolü okadar muvaffakiyetle — oynadıki derhal * Sen Petresburg ,, timarhanesine nakledildi.. - Burada — kendisine bakan doktor Polonya sosyalist firkasıma mensup eski bir arkadaşı idi. Onun yardımile ve tebdili kıyafet eden Pilsudeski 14 Mayıs Mücadelelerindeki Rolü 1901 tarihinde millt bayramdan ve timarhane hademesinin mezun | bulunmalarından bilistifade arka- | daşının koluna girerek timarhane- den serbestçe çıkıp gitti. Bir müddet Londra'da kal- dıktan sonra Polonyaya avdet etti ve yine ihtilâlcılk faaliyetle- rine başladı. O sırada alevlenen Rus - Japon harbı iyi bir fırsat | olabilirde. Fakat henüz isyana hazır değildi, para yoktu. Bu bapta — Japonyanın muavenetini temin İçin Tokyoya giden Pil- | sudski bu teşebbüsünde de muvaf- fak olamadı. Fakat hiçbir şey onun cesare- | tini kıramadı ve gerek münevver, gerek amele tabakaları arasında şiddetli propagandalarına devam etmekle beraber gözlerini yıldır- mak için Kazaklara ve Rus poli- sine karşı sık sık sulkastler ika etmeye başladı. 1906 da arkadaş- larile beraber sosyalist fırkasın- dan ihraç edilen Pilsudski, yeni | bir ihtilâl fırkası teşkil ederek bütün mavcudiyetile İstiklâl müca- delesine — başladı. Bir taraftan Avusturya — ile diğer taraftan pariste Fransızlarla görüşüyor ve bir istiklâl ordusu teşkil etmeye çalışıyordu. 1 Ağustos 1914 tarihinde, harp başlayınca ordusuna ısdar ettiği emirnamede “yalın kılınçla canlı vatanımızın sırtında yeni yeni hudutlar kesilip biçileceği şe sırada Polonyalıların hakikate bigâne kalmasını istemem.,, di- yordu. 4 Ağustosta seferberliğe baş- ladı ve 6 Ağustosta da teşkil ettiği 158 neferden mürekkep kıtaatın başına geçerek Ruslara taarruz etli. Pilsudski bilâhere büyüyen bu küçücük ordu ile Polonyanın istiklâlini istirdat ettiği gibi harp- ten sonra memleketini tehdit e- den türlü türlü menfl hareketlerin de önüne geçerek o İstiklâli mü- dafaa etti ve bugün, şarkt Av- rupada mühim bir mevki işgal eden Polonya devletini yeniden vücuda getirdi. Elyevm Polonyanın me gibi temayülleri olursa olsun, Pilsudski nin bu ateşin mücadelecinin, bu mağrur ve gönüllü şefin, vatan- daşlarının 1863 — Isyanındanberi uyuyan milli hislerini uyandırmak ve onları İstiklâle kavuşturmak hususundaki büyük hizmeti inkâr edilemez. Bugün Mareşal Pilsudaki, tıp- kı Koscluzko gibi Polonyanın milli kahramanıdır. Ayni zamanda memloeketin manevi bir diktatörü- dür, Yalnız harbiye nezaretini ifa etmekle beraber onun muva- Kari Mektubları Denizde Yıkanmak Bedava Temin EdilemezMi? Memleketimizin dört yanı de- nizle çevrilidir. Fakat buna rağ- men biz denizden İstifade ede- meyiz?. Niçin?. Buna sebep de deniz hamamlarının paralı olma- sıdır. Gençlik, sağlam vücut ve ciğer ancak denizden temin edi- lir. Belediyemizin veya spor itti- | fakının İstanbulda parasız deniz hamamları yapması, bu wuretle en mübrem ihtiyacı temin etmesi mümkün değil midir ?.. Gelatada uzun yürgeç A. Kurt ? Biga belediyesinin dikkatine ; Biga okuyucularımızdan bay M. Ahi, bize, şu mektubu gön- derdi : Şehrimizin bakımsızlığına misal teşkil edecek olan şu manzaraları saymaklari ktifa ediyorum : Evler- de toplanan süprüntüler sokak- lara atılıyor. Çöp toplamada İnti- zam temin edilmek lâzımdır. Bütür süprüntüler, güya çukurlar dolsun diye şebrin kenarlarına dökülü- yor. Yine bu süprüntüler üstü açık arabalarla naklediliyor. Gö- türülürken süprüntüler sokakları berbat ediyor, çünkü arabalar fazla doldurulmaktadır. Çarşılar süprülürken sulanmı- yor, kalkan toz yinecek şeylerin üstüne konuyor. Helva gibi yapış- kan şeyler açıkta satılıyor. Ber- berlerin kestikleri saçlar, havada uçuşuyor. Çarşılar umumi hayat başladıktan sonra süpürülüyor. Biga okuyucularınızdan M. Ali Balıkesir Karacalar köyü halkından F..M. N.et — Bu mesele temamile idari bir meseledir. Vaziyeti bir mek- tapla kaza kaymakamlığına bil- diriniz.; Midyede okuyucularımızdan — bay H. Nihada: — Şikâyetinizde haklısınız. Ne- tekim © mektubunuzu - bilhassa umum küçük memurlar iİçin neş- rettik. Bu meyanda sizin de mü- talâanız ayni surette orada izah edilmiştir. Gemlikte Kahve Bolluğu Gemlik, ( Hususi ) — Bircok Anadolu şehirleri gibi, burada a halkın — vakitlerini — öldürdük! vi yer kahvelerdir. Şehrin dükl n adedi Üzerinde birinci sınıfı kı h- veler ahr. Yapılan bir sayıma göre Gemlikte tam 38 kahve vardır. Buna mukabil gıda maddelerini temin eden 35 bakkal, 32 zeytin deposu, 12 yazıhane, yedi yağ, sabun ve un fabrikası vardır. Mudurnuda Kadın Kılıkları Mudurnu ( Hususi ) — Kasaba ve köylerde kadmların dokuma örtü kullanmaları yasak edilmiştir. Köylü ve kasabalı bütün kadınlar manto giymektedirler. Antalya Belediye Ve Vilâyet Bütçeleri Antalya ( Hususi ) — Şehrimle zin 935 Belediye bütçesi 92053 lira, husust muhasebe bütçesi de fakatı olmadan Polonyada hiç ı”1671 lira olarak tesbit edik bir şey yapılamaz. miştir. « remEak T5i SÜÜ ei a