B inci kısım SON POSTA Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Ne. 267 Her hakkı mahfuzdur. 28 * 4- 935 Nasıl Öldü? Ziya Şakir Yanya Kalesi Neden Düştü ? Kolordu Kumandanı Esat Paşa Vak'ayı Anlatıyor ! Ittihat ve Terakkinin tarihçe- sini yaparken, anlattığım muhtelif hadiseler hakkında alâkadarların- dan bazi mektuplar — almıştım, hepsini de eserin sonuna ko;mak için saklamıştım, bunların bir kıs- mı eserin bitmiş olması münase- betile evvelki günlerde sıra ile çıktı, bugün de Yanya kalesinin ne şekilde sukut ettiğine dair yazdığım fıkraya cevap veren kolordu kumandanı Esat paşanın- kini derç ediyorum. Maksadım bitaraf bir yazıcı olarak kalmak olduğundan, Esat paşayı da din- lemek ve dinletmek benim için ayrıca bir zevk olacaktır. Esat Paşanın Mektubu Muhterem B. E. Son Postanın 1436 numaralı ve 24/7/934 tarihli nushasinın 9 uncu sayfasında ve ( Iİttihat - Terakki) serlevhası altındaki ya- zınızın birinci sütununda, bana ve Yanya müdafaasına dair birkaç Batır gördüm ve okudum. İstih- baratınız, ve bu baptaki istitlâ- atınız, pek yanlıştır. Tarih yazan bir kalem, Fransızca ( Guy Chan- tepleure ) U, Emanmueli, rumca (Eleftros Anti Horopos )u ve bü- yük Erkânıharbiye reisi muhteremi Müşür Fevzi Paşa Hazretlerinin (Garbi Rumelinin saretl ziyar ) n vesair yerli ve ecnebi, ihticace salih vesaiki nazarıitibare alaydı, şüphe yoktur ki hakkımda ve Vanya müdafaası hakkında hilâfı- hakikat neşriyatta bulunmazdı. Hulâsaten berveçhlati arzediyorum: 1 — Arnavut ırkından değl- lim. 1436 tarihinde, ikinci Murat zamanında, Yanyayı teslilüme ge- len Türk mütesellimlerinden (Meh- met Kaçı) nın ahfadındanım. 2 — Kumandanı bulunduğum Yanya müstakil kolordusuna ve komanovadan ric'at edip mınta- kama — giren All Rıza paşanın kumanda ettiği garp ordusu kıta- atına pek büyük zararlar veren Arnavutluk İstiklâlini, hiçbir va- kit tanımadım. Mıntakam dahi- linde bulunup ta Arnavuatluk istik- lâline temayül görünen memurin! mülkiyeyi azlettirdim. Muhakeme altına aldırdım. — İstiklâl — harbi Üzerine firar eden ve bu yüzden kolordunun tenkisi kuvvetine ba- di olan Arnavut efrada en ağır kanuni cezaları tatbik ettirdim. Bu sebepten Arnavutluğun has- mı oldum. Arnavutluğun istiklâli ilân edilmezden evvel makine ba- şında — İsmall — Kemal — beyle uzun uzadiye telgraf muhabe- ratında — bulundum. — Eserinize taalluku olmadığı için tafsilât ver- mekten — sarfınazar ediyorum. Fakat Arnavutluğun ilânı istiklâ- linden sonra İsmail beyle hiç bir münasebet ve muhaberatta bulunmadım, Ve o da Yanya kalesine Arnavut bayrağının çe- kilmesi — teklifinde —asla bulunr- madı. Ve hattâ, esbabısiyasiyeden dolayı da bulunamazdı. Binaen- aley miri mumaileyhe verdiğimi yazdığınız cevabın aslı yoktur. 3 — 1912 senesi birinci teş- Yininin 18 inden şubat 20 - sine kadar resmi harp ceridelerinde mukayyet olduğu üzere muharebeler devam edip duruyordu Grib- vede kazanılmış bir zafer, fır- kacılık yüzünden neticesiz kaldı. Bilâsebep ihtiyat efradı kaçmaya başladı. Fakat karşılarına, Yam ya kalesinin top ve mitrâlyözleri çıkınca durmaya ve Pista civa- rında yeniden bir hattı müdafaa açmaya mecbur - oldular. Bun- dan sonra düşmanın — kuvaifa- Ikasına karşı — her hatve toprağı kanlarla sulayarak Yanya mevkli müstahkemine sığınan kok orduma mensünp Arnavutlar maat- teesstif — silâhlarile teçhizatlarl'e Avlonya ve Berata firara başla- dığından kolordum ve kale pek Aciz ve kuvvetsiz bir vaziyette kalmıştır. Bu esnada Idi ki, Koma novadan kopup Yanya vilâyetine giren Garp ordusunun halis Türk evlâdı imdadımıza şiddeti şita gibi Afetlere göğüs germiş olan bu cengâver mütehammil ve kanaat- kâr Türk askerleri ve zabitleri Şubatın 20 sine kadar dört ay kahbramanane yerlerini müdafaa ettiler. Ve o vakite kadar Rum- elinin muhtelif cephelerinden bir saiki hakikinin tesirile vukubulan firar yüzünden Osmanlı ordusu- nun mütezelzil şeref ve namusu askerisini diğer kalelerde olduğu gibi Yanya kalesinde de lade ve İhya eylediler. Şubatın yirmisinde hastalar hariç on misli faik kuvvet- le bize taarruz eden ve Yanyanın kilidi Çoka tepesini elde etmek suretile metin Pijan — mıntakai müdafaasının arkasını alan düşma- na son atımını da attıktan sonra bu Türk bahadırları teslimisilâha mecbur olmuşlardır. Işbu muhta- sar maruzatı harbiyeye göre ve Isimleri yukarıda geçen eserler- de de aynen beyan olunduğu üzere Yanya, bilâharp düşmana tesilm olmadı. Bilâkis bütün va- zifel askeriyesini — ifa — ettikten sonra 10 — misli kuval falkaya karşı harben _.E p oldu. 4 — Işte, hakayiki maruzaya atfınazar — edildikte — (beşinci k- sım « numara 6 tefrikanız) “fakat aradan çok geçmemişti ki bu iki kumandan.. — Kılıçlarını - teslim edivermişlerdi.,, Fıkrası muhte- viyatı, sırf bir iftiradır. 5 — Ayni tefrikanızın (arkasın- da istinat edecek koca bir gülle.. Çatalcada devam eden kanlı harp- lerin mukadderatına - bir sarsıntı husule getirmişti) fıkralar muhte- viyatımı büyük erkânıharbiye yü- ce relsi hazretlerinin garbi rume- Ünin — zıyar eserlerinin 387 İnci sabifesinin nihayetinde münderiç (Yunanlılar Türkleri hiçe sayarak parça parça kuvvet sevkile ağır mağlübiyetlere — uğrayacaklarına ehemmiyetli bir surette ciddi bir teşebbüste bulunsalardı, üç ay evvel maksatlarına ermiş olurlar- dı. Yanya muharebeleri, her iki tarafında birçok hatalarile Bal- kan harbinin en kanlı bir safha- sını teşkil etmiş ve tul müddet Yunan kuüvvetlerini takımlle düş- manın hars! İstilâsını söndürerek şarka ( Çanakkale » İstanbul ) a atılmak tehlikelerini izale eylemiş ve ayni zamanda Türkler İçin şe- refli ve askerler için istifadeli bir sahifel tarih vücuda getirmiştir.) beyanatı tekzip etmektedir. 1897 harbinde yine Yanyada fırka er- kânıharbiye reisi sıfatile cansipa- rane ve kemalüffetle vazifei as- keriyemi ifa eylemiştim. Karadağ meselesinde Işkod- rada, Balkan harbine tekaddim eden İtalya harbinde Yanyada tecemmü eden kuvayı askeriyeye kumanda ettim. Mekâtibi aske- riye ders nezaretinde ve Harbi- umumide 3üncü kolordu kuman- danı unvanile Çanakkale mülda- faasında bulundum. Birinci, Üçün- eli ve beşincl ordulara da kumanda ettim. Bu hizmetlerin kâffesinde istikamet ve faaliyet vezalfimin rehberi idi. Mahiyetim her şalbe- den ârldir. Yalnız bu defa (ltti- hat - Terakki) müverrihinin uğ- radığım — iftirasına mücaser - olan salki anlıyamadığımdan mütecs- sirim. Maahaza vesalki hakikiyeye müstenit balâdaki — maruzatıma atfen yine tefrikanızla tashihi keyfiyet buyuracağınızı Ümit eder ve hürmetlerimi takdim eylerim efendim. 1912-13 de Yanya müstakil Kolordu kumandanı ve ha- len Kadıköyünde Acıbadem- de Esatpaşa sokak No. 2 de mukim mütekalt ferik Yanyalı Esat Bünyan Belediye Başkanlığından: Bin Beş yüz lira tahsisatlı Bünyan Merkez Kasabasının 30 hektar meskün 15 bektar gayri meskün olan mahallin rakımlı plânının yapılması 16/4/35 tarihinden itibaren bir ay müddetle münakasaya konmuştur. İhale 16/5/935 tarihinde açık eksiltme suretile yapılacağından talip olanların Bünyan Belediye Başkanlığı- na, plâna ait fenni şartnameyl görmek İstiyenler Ankara, İstanbul ve Bünyan Belediye Başkanlıklarına mlüracaat olunur. etmeleri — ilân *“2067,, KABIZLIK HAZIMSIZLIK Mide ekşilik ve yanmalarına karşı iyi ve zararsız çare MAZON MEYVA TUZU dur. Mide ve barsakları alış- tırmaz ve zarar vermez. MAZON isim ve markasına dikkat. Deposu: Mazon ve Boltlton ecza deposu iş Bankası arkasın- da No. 12 ahçekapı. Fatih Sulh Üçüncü Hukuk Hâüökimliğinden : Nuri tarafından beyazıtta koska tramvay caddesinde & davası Üzerine müddaaleyhe yapılan tebligatta ikametgühını — terkederek semtimeçhule gittiği mubaşir tara- fından verilen meşruhattan ve yapılan tahkikattan an!'aşıldığından mahkemece 20 gün müddetle ilânen tebligğat lera- sına karar vürilmiş ve muhakeme günü olarak 18/5/935 tarihine müsa« dif Cumartesi günü saat I0 talik edil. miş olduğundan yevmi — mezkürda mahkemede hazır. bulunmanız aksi takdirde giyaben karar - verileceği ilânen tebliğ olunur. (820) Kemal otelin balkonunda bir koltuğa eturmuş, sıcaktan - terle- yen karmızı yözünü siliyor, sildik- çe de terliyordu. Kırk yıllık dostu Nedim de yanıbaşındaydı. Yemek- te tıka basa doldurduğu göbeğini kucaklamış, tatlı bir öğle uykusu kestiriyordu. Kemal uzun uzün — gerinerek esnedi. Sonra arkadaşını dürterek söylenmiye başladı: — Yahu, dedi. Sende olur tuhaf adam değilsin hanil Ne za- man kârlı bir iş teklif etsem, hemen uykuya dalar, hep İşitme- mezlikten gelirsin. Nedim aldırmadı bile, Şöyle bir homurdanarak yine uykusunu kestirmiye koyuldu. Fakat Kemal susmiyordu bir türlü. — Ayol, düşün bir kerrel! Madem ki yarışlara sokmuyorsun, bu halis kan Arap atı senin işine yaramı- yor demektir. Benim bir sürü hayvanım var. Eğer satarsan bu da onlarla beraber bakılır. Ve o madem ki sonbahar koşularında- ki mükâfatların hiçbirini de ka- çırmaz. Nasıl, satıyorsun değil mi? Nedim gözünün birini açarak Istemeye İstemeye cevap verdi: — Peki, satayım. Satayım amma, bu hayvanın ne kadar de- ğgerli ve eşsiz olduğunu bildiğin halde, istediğim flatı vermemekte inat edeceksin. Kemal, partiyi kazandığını sa- narak hemen çek defterini çı- kardı. — Sen hele satacak ol, dedi. Parası kolay, Çünkü zevk için alıyorum bu hayvanı. Söyle baka- hm, ne istersin ? Çeok defterinin ortaya çıktığını gören Nedimin, gözleri fal taşı gibi açıldı. Uykusu falan kalmadı, - — Beşbin liranı alırım senin, dedi, Bu paranın atın değerinden daha aşağı olduğunu da bilirsin. — Beşbin lira mı? Ne yapı- yorsun sen yahu | Kemal şaşkınlaşmıştı. Biraz düşünüp başını kaşıdıktan sonra ilâve otti: — Peki, dediğin gibl olsun. Al sana beşbin lira. Ve çeki dikkatle doldurup — imzalıyarak arkadaşına uzattı. Nedim kârlı bir iş yapmıştı. Çeki cebine yeleştirir. yerleştir- mez tekrar tatlı uykusuna dalı- verdi. Fakat beygirler, biz insanlar- dan daha nazlıdırlar" Nedim erte- si gün, bankadan paraları almıya giderken, adamlarından biri koşa- rak yanına geldi. Beygirin, bilme- dikleri bir sebepten dolayı, gece hastalanarak öldüğünü söyledi. Eb, ta'ihsizlik denilenşey olsa olsa bu kadar olurdu. Şimdi, ya bu kârdan vazgeçmek, ya da işi pişkinliğe vurmak lâzımdı. Nitekim de vurdu. Uşağına, bey- girin ölüsünü bir arabaya koya- rak, Kemalin ahırına götürmesini söyledi. Sonra, bankaya giderek paraları aldı. Dönüşte postaha- neye uğrayarak Kemale bir mek- tup yazdı. İlk vapurla İzmire gi- deceğini, ancak Üüç, dört ay sonra dönebileceğini bildirdi. Aradan haftalar geçti. Nedim bu işin dedikodusunu duymadı. Fakat Kemalin dolaştığı yerlerde gezinmekten de çekiniyordu. Bir gün, Beyoğlunda bir kahvede otururken Kemale rastladı. Eski Bu Sütunda Hergün İŞ A Â YE Çeviren: Selim Tıynet DAMI dostunu — çoktanberi görü Kemal, Nedimi kuulıduyııık tırıni! sormaya başladı. — Nasılsın bakalım? Çok oluyor mu geleli Izmli — Hayır, birkaç gün ki Sonra, hiçbir şeyden yokmuş gibi İlâve etti. — Beygirden ne haber? nun kaldın mı yaptığın alışvef ten? — Nasıl kalmam a b Bu benim en kârlı Işlerimd oldu. Nedim şaşmış kalmıştı. E na şöyle bir bakınıp rüya gö diğini anladıktan — sonra sordu : — Doğru mu ıByllyuııI - — Doğru söylüyorum.Fakat aZ zor oldu bu kârı elde Düşün bir kere! hayvanı ahıra getirirlerken yolda bire ölüvermiş. Nedim bilmemezlikten — Olur mu biç büyle şey Yolda nasıl ölürmüş! — Evet dostum. Yolda ken ölmüş. Beşbin lirayı ten sonra elimde kala kalı! bir beygirin kalması akla nacaktı. Ama — sonra buldum. — Çaresini mi buldun ? — Evet, hem de kolay bif' re. Bu beygirin nekadar d bir hayvan olduğunu herkes lirdi. Öldüğünü gizli tutarak piyango tertip ettim. bu meşhur yarış atım Biletler beşer — lira idi. tane sattım. Elime tam 0f? lira geçti. Nasıl! yüzde yüz güzel değil mi. — Hayret! İşin sonunda rültü çıkmadı mı ? — Çıktı. — Beygirl a adamla biraz atıştık. Eakat * yin çaresi bulunmaz ki a b Ben, budalaya da bilet p geri vererek — gürültüyü ettim... Mesele hal olundu. Iş adamlığı İşte buna d Beygirin ölüsünden bile p karmasını bilmek gerek. Denizyollar! ışı.ı'nusı Acenteleri © Karak Köp Tel, 42362 - Sirkecl ULİ Han Tel. 22740 Trabzon Yolu Nisan PAZAR günü saat de Rize'ye kadar, “2169. iskenderiye Yo" IZMİR vapuru - 30 W SALI gönü saat İl de İğ deriye'ye kadar. 422 Tenzilatlı — Halk Biletl A Memleket dahilinde ti kolaylaştırmak maksadil? ve iki aylık tenzilâtlı "g biletleri ihdas olunmuştür letler 1 Mayıs 935 itibaren bütün iskeleler “p4f tehanelerinde satılacaktır- /j silât almak isteyenlerin * | telerimize müracaat ' ilân olunur.