P ivri hısım Na. SON POSTA Nası! Doğdu?.. 254 Hor vakkı mahfuzdur. Z7ya Çekir YS 4. 935 Nası! Yaşadı?.. Nasıl Öldü? i İN İrtihatçıların Tedbirde Kusurları Niha-| yet Takdiri AleyhteTecelli Ettirmişti (itihat ve Terakki).. Osmanlı saltanatı Üzerinde tam on sene hükümran olan bu (esrarengiz ve heyülâi kuvvet), varlığının etra- fında toplanan fedai ve fedakâr- ları.. Tufeyli ve riyakârları. On senedenberi, mukaddes bir mabet gibi eşikleri aşındırılan merkez ve kulüpleri.. Anüt bir kıskançlıkla saklanan (arma) ve (parola) larına rağmen; kendisini için için yiyen ve kemiren maraza mukavemet edememiş. Beş on gün süren bir ibtizar devresinden sonra, pek hazin bir ölümle sönüp gidiver- mişti, Bu ölümün acısı; (İttihat ve tarakki) nin (Selânik) te ( Çavuş manastırı) nın kuytu bir köşesinde doğan ve Rumelinin göklere baş çeken balkanlarında beslenen saf ve necip gayesine iman edenlerin kalbi:de, aziz bir sevgilinin ölü- .münden beter ıztırap husule ge- tirmişti, Fakat (İttihat - Tarakki) nin ilk müessislerinden olan Talât pa- şa, buizbrabı, (tam on yedi sene evvel) hissetmişti... (1318 senesi Ağustos ayının 13 üncü Cuma günü ) idi. Selânik şehri, bu Ağustos sr- cagının hararetinden barınılmaz bir hale gelmişti. O zaman #ey- yar posta memurn olan Talât Beyle, Seiânik Askeri rüştiyesi Fransızca muallimi yüzbaşı Naki, Selânik redif O fırkası omülhakı yüzbaşı Nuri, Redif livası mük hakı mülâzimievvel Kemal, Selânik redif taburu birinci bölük yüzba- şısı Asım, Selânik Mülkiye mek- tebi muallimlerinden Fayram Feh- mi Be;lerle Selânik Darülmua'li- pini müdürü İsmail Mahir Ef den mürekkep yedi arkadaş, o gün akşama doğru şebrin bunak tici sıcağından kaçmışlar. (Ça- vuş manastırı ) nın bahçesinde, ulu çınarların gölgesile koyulaşan havuzun kenarında, serin çimem “ ler üzerine serilen basırlara uzan- mişlerdı. Bu yedi arkadaş arasın di cereyan eden afaki konuş” malar, birdenbire bambaşka bir mecraya çirmiş.. Onları, en hal's ve en vatanperverane bir maksa- da sevkeylemişti, Hemen o anda verilen karar mucibince, ( Paris ) teki Ahmet Rıza Beye bir mek- tup yazmak İcap etmişti. Yazıla- cak yazıyı görmek için bir fener getiriilmişti. Talât Bey, eline kâ- ğıt ve kalemi almış. Arkadaşla rının derleyip toparladığı cümle- leri yazmağa bışlamıştı. Fakat bir cümlede ilk defa olarak (ltt- bat - Terakki) kelimeleri yazılır ken birdenbire Fenerin içindeki lâmbarın şişesi parçalanmış. Her taraf derin bir zumet içinde kal mıştı. İşte bu hâdise, o andan itibaren Talât Beyin kalbine yer- leşmiş.. ve bir daha çıkmamıştı. Ne zaman (litibat ve Terakki) İsmi sö'lense, bu ilk cemiyet müessisinn kalbinde, ince ve zayıf bir nokta sızlardı. Acaba, o gece o lâmba şişe- #'nin kır lması ve (İltbat - Te rakki) isminin üzeri:e derin bir zulmet çökmesi; tam on yedi sene sonra bu İsmin uğradığı meş'um akıbetin manevi bir işa- reti mi ici?., Yoksa, bu feci akıbeti gö- renler; kendi (tedbir) krinde ku- sur ettikleri için, (takdır) in - hiç afletmiyen ve merhamet göstere- miyen - acı hükmü altında mı, tebah olup gitmiş'erdi?.. KEP mn Ziya Şakir Çemberlitaş 21 Nisan 1935 Pazar Aziz ve muhterem karilerimel,, gün, şu yukardaki satırların altına imzamı koym: kla, zayıf ve naçiz omuzlarıma yük'endiğim ağr yükü, son merbalesine İsa! etmiş oluyorum. Eğer bu bir muvaffakiyet ise, bunun şerefi » benden ziyade- beni teşci eden.. Resim, vesikn ve malümat vermek suretile kiymetli yard mlarını benden esirgemeyen zevat. sittir. , bu yazılarım" aki mevkiimin, #adece bir (nekii) den ibaret oldu- ğunu biliyorum. Ve ancak bu dere- seye kadar toplayıp nakledebilmek suretile ikmal ettiğim şu eserin (mükemmel) bir tarih olduğunu iddin etmiyorum. Bu eseri yazdığım müddet zarfın. da, birçok karilerimin daima şu su- allerine meruz kaldım! — Bunları nasl yazıyorsun. Bu kadar ma'ümatı nereden bu'uyorsun. Aziz rilerimin o sordukları bu haklı suale, işte cevap veriyorum; — İttihat ve terakki cemiyetinin gerek umumi ve gerek gizli muame- lâtına ait evrakı, kısmen mshvolmuş- tur. o Yangınlar, muhtelif O kabine tebeddüllerinde ve bilhassa İstanbulun işgali felâketinde »lâkadarların ev- lerine yapılan Haskınlar, en mühim asrarın en canlı vesikalarını ortadan silmiş süpürmüştür. Onun için bu işe başladığım zaman, kapı kspı dolaştım. Teker teker kâğıtlar, resimler topla- dım. Birçok (zevatın & hatıralarına müracaat ettim, Her meseleyi, bizzat alâkadarlarından din'edm. Yüzlerce zata mektup yazdım. Bunlardan al'ı- ğım cevapları biribirlerile ke rgileşbr. dım, Herhangi bir mesele hakkında, en aşağı - itimada şayan» üç zatın fikri ittihet etmedikçe onu hakikat olarak kabul etmedim. Hatta, bizsat karıştığım bazı vekayli bile, bildiğim ve gördüğüm gibi kaydelmeki-n içtinab ederek © vekayia tem:s eden zevat ile bir kere daha görüşmekten - ve hakikati tam manecsile sraştır- maktan - çekinmedim. Bütün bu araştırmalarım esnssinda sadece bir cephenin taraftar ve dost'arını din'e- mekle de iktifa etmedim. O c-phenia mubaliflerila de tem'sa geldim. Ve ancak bu suretledir ki, y'zılarımın bitaraflığını muhafazaya geyret ettim. Eserde ismi geçen zevat orasında, ne gelisen ve maddeten menfaatdar olduğum ve nâ de, * her hangi | bir sebepten dolayı aleytar bulunduğum bir tek fert yoktur. Bu yazılarıma baş» ladığım zaman bazı zevat, ( Talât Paşa ) ya kargı derin bir kalp yarası taşıdığım: ve ona karşı bitaraf kala- mıyacığımi iddia etmiş'erdi. böyle bir his taşımadığım, raflıktan re kadar ayrılmadığıma kanast getiriyorum ve bu zat hakkın- da yezdiğım yazıları işhat ediyorum, Essen ben yazılarımı yazarken dalma şahsi fikir ve (tenkit yürütmekten mümkün olduğu kadar ietinap ettim; sadece hâdisatı mekletmekle (iktifa eyledim. Gelen tenkit mektuplarını teşekkürle karşıladım. Hattâ bunlar- dan yazılarımızı kendi o görüşlerile kurgılayanları da dikkate aldım. Ben, ve bita- p- karilere usanç vermek korküsiles in sonuna sakladım. Şimdi sirası geldiği için aynen dercedilecek olabil mekiuplar, me sarsılmaz bir bi tayaf- lıkla hareket ettiğimin en kuvvetli birer şahidi olacaklardır. M-hrz'erimi ve yardım gördüğüm muhtsrem zevatın isimlerini bu sütun- larda birer birer saymak, imkâs'zdır, Buna o binaen bunlarıda o - birçok mühim vesi! rla beraber. bu eserin ktığı zamana terkedi- bu zevata ayrı arz İle iktifa rlerimi takip eden zevat, hatırlatmak bulunurlarsı, istikbal i değerli bir hizmet etmiş o'ur! sik edilmek © şurtile (o gönderi! olan bu mektupları, bu eserimin son cildine aynen dercetmek, benim için sn mühim bir vazife ve en kıymetli bir borç teşkil edecektir. Velev, yazılarımın aleyhinde olsn bile... ZŞ lutfunda gn Bütün Ancak geçiren DOYÇE (DOYÇE LEVANTE LİNYE HAMBURG Hamburg, Brem, Anvers, İstanbul ve Bahrisiyah Ooo arasında | azimet ve avdet muntazam postaları Hamburg, Brem, Stetin, Anvers ve Roterdam'dan limanımıza muvasalatı beklenen vapurlar Haereklea vapuru 25 Nisana doğru Anta Si Alimnla vapuru 16 Mü deği Uim vapuru 20 Mayısa doğru K Burgaz, Vara, Köstence, Kalas ve İbrail için limanıtnızdan hareket edecek vapurlar Uim vapuru 20 * 22 Mayıma doğru Yakında Hambürg, Brom, Anvers ve Roterdam limanları için hareket edecek vapurlar. Delos vapuru 22 « 23 Nisana doğru Hereklea vapuru 25 - 28 Nisana doğru. Fazla tafsilât için Galata'da Ova- kimyan hanında Laster Silbermaun ve Şürekösı vapur scentalığna ımü- racant, Telefon: 44647-6 (9934) ir. Nihat Tözge 1. inci sınıf Deri - Frengi ve diğer Zührevi has. müt Babiâli Tayyare Cemiyeti karşısı No. 11 Tel 21942 Salı günleri parasız Soğuk algınlıkları KATAGRIP'tir. gsmanlıcadan Türkçeye Karşılıklar Kılavuzu Çk akü 1 — Öz türkçe (köklerden gelen sözlerin karşımınn (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunların her bici hukkında Ora ile (o usmanlarımızın (mütehassıs) yazılarını gazetelere ve- receğiz. 2 — Yeni konan karş'lıkların iyi ayırt edilmesi için, geregine göre, Fransızcuları yazılmış, ayrıca örnekler de kopulmuştar. 3 — Kökü Türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenilmiş ve kullanılan şe- killeri alınmıştır. o Aslı sk olan hak, aslı üğcüm olan büküm, Türkçe “çek, kökünden gelen şekli giki, Ma ( bak: öb) — Su — Fr.Eau Mal cari — Akarsu — Fr. Eau courante Mai rakit — Durgun su Maa — İle, bile — Fr. Avec (“Maa-,, ile başlıyan sözler biraz aşağıdadır. ) Maabir — Köprüler ” Maada — Başka Maalesef, maattecssüf — Yazik ki, esefle Örnek: 1 — Maat'eessüf de diğinizi yapamadım — Yazık ki dediğinizi yapamadım. 2 — Maalesef söyliyeceğim ki arzunuz yerine getirilmemiştir — Esefle söyliyeceğim ki arzunuz yerine getirilmemiştir. Maali — Yücelikler Maaliftihar — Kıvançla, onur bilerek, övünçle Maalkerahe — İstemiyerek Maalmemnuniye — Seve seve, seve İstiye Maarif — 1 — Kültür 2 — Bİ limler Örnek: 1 Maarif Vekâleti — Kültür Bakanlığı 2 — Maarifin bir memlekette terakkisi — Bilimlerin bir ülkede ileri gitmesi, Maaş — Aylık — Fr Appo'nte- ment Maaziyadetin— Artığıyle, çok çok, - den daha çok Örnek : İstediğini maaziyadetin verdi — İstediğini çok çok verdi. Mabât — Arka, öte, sonra — Fr. Suite Mabadı var — Arkası var, son- raşı var Maber — Geçit Mabeyn — Ars, aralık Örnek; Mabeynimizdeki dost luğa — güvenerek » Aramızdaki dostluğa güvenerek. Mebihi-ftihar - Övünek Örnek: Atatürk, türk tarihinin mabihiliftiharıdır o» Atatürk, türk tarihinin övüneğidir. Mabvud — 1 Tapacak (En genel anlamında) * — Yukadan (Halik anlamı- na) - Fr, Cröateur 3 — Tanrı (Allah anlamına) - Fr. Dieu 4 — Ogan (Kadiri mutlak an- lamına) - Fr. Le Tout - puis- sant 5 — İdi (Rab anlamına) 6 — Kuday (Huda anlamına) 7 — Çalap Mabut — Allah ( müslümanlık mabudu ) — Fr. Allah Mabut — Yahuva (Yahudilik ma- budu ) - Fr. Jehova Mabut( esatir mabüdu anlamına) — Ilâh » Fr. Dieu Örnek: Masr, mitolojide harp ilâbinın adıdır — Mars, mitolo- jide harp tanrısının adıdır. Mabude — Tanriçe - Fr. Döesse Örnek: Venüs, hüsün ilâhes'- dir — Venüs, güzellik tanriçe- sidir. Mabut ( sanem ) — Put, idol - Fr. Idole Ulühiyet — Tanrılık - Fr, Divinite Uâhi — Tanrısal - Er, Divin Örnek; İlâhi bir büsün— Tanm- sal bir güzellik, Mülhit — Tanrısız - Fr. Ath& Ihat — Tanrısızlık - Fr. Athöisme Telih etmek — Tanrısamak - Fr. Düifler Örnek: Eski insanlar ahcar ve eşcarı telih ederlerdi — Eski insanlar (taşları ve ağaçları tanrısarlardı, Telih — Tanrılaştırma - Fr. Apot- höose Macera, sergüzeşt — Serüven » Nisan 25 Istanbul 4 ncü Icra memut luğundan : Tamamına 840 sekiz yö kirk lira kiymat takdir edilen Koc Mustafa paşada Ali faki mahal ve 40 kağında 19 mükerrer Nolu ahşa| bahçeli ve elektirik tesisatını havi © dairemizce açık arttırmaya çıkarılmsi! o'up şartnamesi 18 - 5 - 935 günleme çinden itibaren divanhaneye asılsri 1-6-935 günlemeçine rastlayan Cu mertesi günü saat 14 den 16 ya kadâ dairemizce satılacaktır. o Arttırmay girmek Için © 7 kuçuk tesisatı ak çesi alınır. Birikmiş vergi Belediy resimleri ve vakıf icaresi möşteriY aittir. Artırmada takdir edilan kiymâ tin © 75ni bulmak şart olup aks halde en son artıranın taahhüdü ye rinde kalmak Üzere artırma on bel gün daha uratılarık 18 - &- 935 gönle meçins rastlayan pazar günü ayi saatte yapılacak ve bu artırmadadi gine kiymetini © 75 şi bulunmazsi 7280 No lu kanun ahkâmına tevfikal satış geri bırakılacaktır. 2004 No lu kanunun 126 ncı mad desine tevfikan ipotek sahibi alacak larla diğ :r alâkadarların ve irtifak bal nkul üzerin le faiz ve ma rafa dair olan iddealarını evrakı müs bitelerila birlikte ve 20 gün içindi dairemize bildirmeleri lazımdır. Aki halde hakları tapu sicillerile sabit ok madıkça satış bedelinin paylaşmasın' dan hafiç kalırlar daha geniş bilgi edinmek isteyenlerin 934 / 4790 dosyi No sile dairemize müracnatları ilâf o'unur. | (316) ia) KATAGRIP *« GEÇER İki tanelik kutu (7,5) kuruştur. GRiP, NEZLE Fr. Aventure Örnek: Maceralı bir hayat çirdi — Serüvenli bir hay; mz — Oldukça Örnek: Madamelhayat — yatta oldukça Mademki — De, da Örnek: Mademki böyle yap caktın, niye başka türlü verdin? — Böyle yapacaktı i da, niye başka türlü söz in, Madde — Madde (T, K&.) - Fr. Matisre, article Maddi — Maddiğ - Fr. Mat Madelet (Bak: adalet) Mâüden — Mğden Mader, valide — Vege ana Madrub ( mazrub ) — Döğ damgalanmış Madud — Sayılı Madum — Yok Madun — Ast Mafevk — Üst Mafaal — Oynak, oynak yeri Mafiibal — Gönüldeki Mafizzamir — Kalpdeki Mafüv — Bağışlı, bağışlanmış Mağara — Kovuk, mağara Mağbun — Aldanık Mağbut — İmrence mek: Rüfekasınn O mağb oldu — Arkadaşlarının cesi oldu. Mağdur, mazlum — Haksızlığ uğrayan Mağfiret etmek — Yarlığamak Mağlüb — Yenik, yenilen — Fi aincu Mağlübiyet — Yenilme, yenilim Fr. Döfaite Mağmum — Kapanık, sıkıntı Üzgün, gamlı- Fr, Triste, som Örnek: 1 — Mağmum bei Kapalı ( sıkıntılı ) ki 2 — Mağmum lasan ( üzgün ) Insan Mağ T Bale gark ) — Bati Ma ak: gark ) — KÜ ğninsaş, batık - Fr, Naufrağ& Mai Gururlu ( Bak: gurer A; — Gururlu gu Mağrar olmak — Gururlanmak (Devamı 15 inci yüzde)