FOTERR TU AÇT AŞTN TTTT T OT Muharriri: A. R. Tefrika No., 80 Kürsü Şeyhinin Evinde., | İspiri Zadenin Konağında Yapılan İçtimada Lâflar Atılıyor, Buz Gibi Fakat.. güneş tamamen gu- rub edib de ortalık kararmıya başlar başlamaz, bütün ordugâhta gizli bir hareket baş göstermişti. Devlet erkânı, birer birer atlarına binmişler.. O civardaki köşklere savuşuvermiş!ler.. Hattâ bazıları da gizlice Istanbula geçerek konak- larına avdet etmişlerdi. Bu hali gözden kaçırmıyan Yeniçeriler de takım takım savuşarak etrafa ya- yılmışlar.. Bir kısmı da; kayıklara, permelere dolarak Kumkapı, Ye- nikapı, Sandıkburnu İskelelerine çıkmışlar.. Meyhanelere, bozaha- nelere dağılmışlardı. x Ertesi gece, Ayasofya camlisl kürsü şeyhi Ispiri zadenin kona- ğgında bir içtima akdedilmişti. Bu içtimaa, kadı Zülâli Hasan Efendi ile Beyazıt medresesi müderrisle- rinden Kara Bekir Efendi, Süley- maniye dersâmlarından Aygır ho- ca, sabık çarşı mütevellisi Tuzsuz Halil Ağa, hamamcılar kahyası kambur Recep, odabaşılıktan mü- tekait Çınar Ahmet İştirak et- mişti. Hava, sıcaktı. Sedirlerin üze- rine yan gelmiş olan bu kafadar« lar, buram buram terliyorlardı. Ispiri zadenin yedirdiği yalıca yemeklerden hararet basmıştı. Bir taraftan, uzun çubuklarını derin nefeslerle çekerlerken : — Aman, evlâtl. Bana bir aşlama... — Aman, bana da soğukça tarafından olsun. Diye bagırıyorlardı. İspiri xa- denin körpe ağaları, akşamdan- beri misafirlere gümüş — taslar içinde aşlama su, soğuk ayran, harareti kesmek - için demirhindi şurubu taşımaktan bikmiş üsan- mışlardı. Bu hararetin artmasında, ko- nuşulurken bile bin bir ihtiyat gösteren ve söz söylerken sesini yükseltmekten çekinen Zülâli Ha- san efendi, bu gece gök gibi gürlüyor.. Etrafa ateş püskürü- yordu. — Bire, Allahın zalimleri.. Bi- re, Tanrının hainleri.. âr ve ha- yâdan nasibi olmıyan kodoşlar.. Her biri, bir köşe mahsolü olan veledizinalar.., Bunca yıldır zevku sefahat uğrunda milleti tarumar ettikleri yetmemiş gibi, şimdi de kalkmış — milletle — eğleniyorlar. Sefere gideriz.. Din ve millet düş- manlarını; şöyle kesip, böyle bi- geriz; deyu alay tertip ediyorlar.. Donanmaya toplar sağdırıp.. So- kaklara dökülen zavallı halka al- kışlar çağırtıp, gafil gözlere kül serpiyorlar. Yeminbillah ederim.. Dört hatunum var; dördü de, bir- den dokuza kadar şart olsun kl. Bu gidinin herifleri, harbe değil. Kuşdili sahrasından kalkıp, Eren kariyesine dahi gitmezler. — — Canım,Çefendi.. Nereye gi- decekler ?.. Hele, gitmek şöyle dursun.. Şevketlü efengdimizle, ve- zilâzam olacak o teres, dün gece gidip Üsküdar sarayına yerleşmiş- ler. lapiri zadenin verdiği bu ce- vap, Zülâli Hasan — efendiyi bir kat öfkelendirmişti. Hasan efendi, gözlerini açarak etrafındakilere göz gezdirdi : Şerbetler İçiliyordu.. —E, buna efendim ?.. Dedi. Aygır hoca, mukabele ne buyurulur, etti — Bir rivayete nazaran dün gece Beşiktaş — sarayındaki saz takımı ile hasna, müstesna cari- yelerden bir haylisini bir pazar kayığına irkâp edip Üsküdar sa- rayına nakleylemişler. — Amma.. Ben görmedim. Günahı, vebali varsa, söyleyenin Üstüne olsun. Aygır hocanın sözleri, sabık kadıyı bir kat daha hiddetlendirdi. Oturduğu yerden - sıçrıyarak: — Mevlânal.. — Görmeye ne bacet ?.. Iki elimi göğsüme koyup eşhedü billah, şahadet ederim ki, bu rivayet sahihtir. Zaten o bu- nak, karı manavı heriften ne bek- lenir?.. Serhadlerde, dinüdevletin hakkı hukuku Aayaklar altında çiğnensin.. Burada da bu, erkânı devlet denilen zevku safa tellal- ları, sefere gideriz deyu, sahte alaylar göstersin. Kargı yakaya göçüp saraylara yerleşsin. Aman, yarapl. Ne günlere kaldık? Diye söylendi... Artık muha- vere, karmakarışık bir surette, umumileşmiştir — Dün gece ordugâhta, kara- kol bekliyecek asker bile kalma- mış.. — Hattâ — askere — plişirilen yemekler, kazanlar da kalmış. — Güya, İranlu canıbından bir elçi gelirmiş. — Rivayeti sahihaya nazaran verir tarafından gizlice Irana bir elçi gönderilmiş. Sabık Bedestan kâhyası, — Işi bir kat daha alevlendirdi: — Bu sabah, Defterdarın çubukçu başısımı gördüm.|Şöylece bir kolaçan ettim. O da, başka güna söyler. — * — Ne gibi?.. — Harp için, hazine kâfi de- gilmiş. Birkaç güne kadar erkâ- nidevlet arasında müşavere edilip, halktan (imdadiye) talep edile- cekmiş. Bu sözler, Zülâli Hasan efen- diyi büsbütün zıvanadan çıkar- mıya kâfi gelmişti : — Hazine mi kâfi değilmiş?.. Allah rızası için benim ağrzımı açtırıp görzümü yumdurman, Di- lerim beri hüdadan o vezir olacak bunak, sürüm — sürüm sürünsün de., Vücudunun her bir paraesi, bir bucakta kalıp kabir yüzlü görmesin. Bire Allahın zalimi., hazineyi niçin saraylarda, sand- Abâdlarda har yurup, harman savurimuş. Ak akçenin kara gün olduğunu hiç düşünmemiş mi?.. İşte. Kara gün diye, bugüne derler. — Maşrıktan — Mağrebe kadar, ehli islâm İnim inim inler.. sizlerde gayreti din yokmu, bizlere niçin Imdat etmezsinirz; deyu çağırışarak kanlı gözyaşları dökerler... ağalar, — efendilerl.. Gayri, bu meselenin kılükale ta- hammülü kalmamıştır. Lâklakıyat ile sakal oynatacak zaman değil- dir. Artık gayret kuşağın kuşa- nub devlet ve milleti bu müzayi- kadan kurtarmak zamanı gelmiş- tir... Eğerçe ahdimizde sabit isek, yarından tezi yok; kul tayfasının zihnini çeldirip kara kazanı kal- İ dırtmalıyız. Ve illa, felâ... SON POSTA Her Iş Adamına Göredir Hîntli Kâ dl — Pazara eğlence var, dans edecek misin?. — Danstan hiç hoşlanmıyo- rum, başımı döndürüyor!l.. Çd Son Posta —K İstanbul BORSASI 13 -4- 1935 ÇEKLER 1.T. I. içim Nev » yerk 0,79620 Parla 120575 Miltse 0,58 Britkssl 4,6925 Atlma 64,2687 Cenevre 20597 Sefya 6,855 Amsterdam — ,İ810 Prag L.T.L. için 4,2380 5,8125 v ais 4, 2167 45700 Viyana Madrlt Berlin | Varşova Peşte | Bükr:ş 78,755 Belgrat 35,0575 Londza Kr, 608,75 | Moskova ,, 108800 TAHVİLÂT Lira Bomentt Kur.”) 1033 hatikramı — Sü— İaticram Dahilt Di,1$ Düyünu Ma — U0— Bağdat tertip I 4670 İş Bank.(Nama) ü— » — (Hümlle) 10,00 » Üüses'a) Oiym Osmanlı Damk, 23,30 Belimik — , ö— Şirketi Haysiye 15,50 Heliş ,17 Anzadolu WG0V. 75,60 » W GÜP. 2670 Amade'u W 100V 45,68 D X. Reji Tramvay Rihtem l0ç— Üsküdar se — 104— Terkos 60,00 MamrKr.Fo.1886 158, . w » İR0S 9350 # İW 86400 Bazkaet (Os B. ) 240 Kat boşüllelin asina | ÇA aemak 3ç0 pı.lı':’ ö 4680 (C) Borsa — harlaf Paris Borsasında Paris, 13 (A. A.) — 12 nisan tarihli borsa vaziyeti : Borsanın açılışmda mukavim görünen esham borsası, kapana- cağına yakın daha ziyade İttirat- sızlık göstermiş ve birinci dere- cedeki eshamdan bazıları hisso- lunur derecede gerilemiştir. Ma- mafih, yerli esham, yeniden ve şayamdikkat tereffüler kaydeden Fransız ulusal fondolarının varzi- yetinden kuvvet alarak tutuşmuş- lardı. İ Gratf Jeplin Bir Eve Çarptı Pernambuk, — 13 (A.LA.) — Graf jeplin balonu yağmurdan polayı yere inerken bir eve çarp- mış, fakat derhal tamir edilerek yoluna koyulmuştur. Yeni Neşriyatı Büyük Gazete — Bu haftahk mecmuunın 52 inci sayısı renkli bir kapak içinde, zengin münderecat, bol resim, bikâye, roman ve tarihi yazı- larla çıkmıştır. Havacılık ve Spor — Türk Tayyare cemiyetl tarafından on beş günde bir neşredilen bu Havacılık ve Spor mecmuasnın 140 inci — sayısı çıkmıştır. Yoni Adam — Bu Kültür. ve sanat mecmuasının 67 ncl — sayısı İsmall Hakkının, Abdülfeyyar Tev« fiğin, Caminin ve birçok - yazıcıların ganata, kültüre, siyasete ve ilme ait yazılarile çıkmıştır. Nisan 14 Gandinin Yoldaşları Aramızda nlar Herşeyin - Çaresini Bülmuşlar ( Baştarafı 1 İnci yüzde ) fetin .tanıştırdığı Hindistan mu- rahbasile karşı karşıya idim. Ve Bayanımizın — tercümanlığile ko- nuşmaya başlamıştık. Evvelâ; onun, gayet rahat ko- nuştuğu İngilizceyi nerede öğ- rendiğini anlamak istedim. Ba- yan Emine Saffet: — Aman, dedi, hiç sormayın bunu. Zira bu sual, kadıncağızı çileden çıkarıyor. Boyun damar- lari çatlıyacak gibi şişiyor, ve: — Benim Ingilizce öğrenmek- liğim niçin fevkalâde görülüyor- ki? Hindistanı, mektepsiz, med- resesiz, İlimsiz, irfansız bir çöl mü sanıyor sunuz siz? Diyorl! — Hindistan — murahhasının bu samimi İsyanını yersiz bulama- mıştım. Onun, garsonları şüpheye düşüren kılığına bakarak sordum: — Hindisan kadınları, bu kı- yafetlerinden kurtulmak istiyor- lardır tabii? Bayan Emine Saffet, bu sua- limide tercüme etmedi: — Sizinde, kerametiniz mi var, nedir? Hep kadıncağızın dama- rina basan şeyleri soruyorsunuz. O, bilâkis, bu kılığından çok memnun. Hattâ bizimle, bizim el- biselerimizle eğleniyor, ve: — Nedir bu hâliniz, diyor, nedir bu baliniz? Bir gayret göz- teripte şu cendere gibi sımsıkı | daracık esvaplardan — kurtulsa- nız, ve bizim — gibi — medeni, | rahat bir kıyafete girseniz o maz mı? Bu telakki ve zihniyet çok hoştu. Ve Hindistan” murahhası Ba- yan Begüm Şerife Hamit Ali yi kızdırmayacak bir sual sordum ; — Hindistan kadınlarının mah- rum oldukları haklar nelerdir ? — — Erkekler gibi çalışabilmek... Erkekler gibi rey verebilmek... * Ve izdivaçda müsavi hak... Bil- hassa bu sönmez hakkı kazanmak Hindistandaki münevver kadınla- rın en başlıca gayelerinden birk dir, Zira Hindistanda hâlâ, *ta. | addüt zevcat,, kanunu caridir. Ve bir erkek, eskiden müslümanlar- da olduğu gibi dört değil de, beş, on, yirmi kadın alabilir. Bu asır- da bunun ne dayanılmaz bir facia olduğunu anlamaktan kolay hiç bi yoktur. ın;:iı'dlılın kadınlarının bu çok haklı dileklerine — kavuşmalarını temenni ettim. Ve sofradan kalk- maya hazırlanan muhatabıma bir sual daha sordum ? , — Ya dünya sulhu meselesi? | y 4 üncü icra memur'uğundan : Bu sualim; Hitli muhatabımı, diğer sorğumdan çok fazla hey- canlandırmıştı. Okadarki, lokan- tada bulunduğunu unuttu; ve bilek- leri kastanyet gibi şıkırdaya düzine düzine renk renk cam bilezikler- le dolu ellerini kaldırdı, — ihtilâl gününde nutuk veren bir hatip coşkunlugile: — Biz, dedi, en büyük düş- manıyız harbın. Zira harp denllen Afet ortadan kaldırılmadıkça yer yüzü rahata — kavuşamıyacaktır. Ve bence dünya — sulhünün tam biİr emniyet altına alınabi- mesi, ancak bütün dünya millet- lerinin Gandi mezhebinin men- supları — gibl — düşünebilmelerile kabildir. Biz; Gandi mezhebine men- sup olanlar, suratımıza — tokat atanlara, sırtımıza yumruk vuran- lara sabır, tahammül, sükün ve sükütle mukabele ederir. Bizce, bir mütecavize en ağır en müessir sille ve mukabele ancak sabır, tahammül, sükün ve sükünettir ! Ayrılan muhatabımdan, Hint- Hlerin sulhü temin yolunda başka neler yaptıklarını öğrennek iste- dim. Şirin murahhas, en güzel cevabını bu sualime verdi: — Biz, çocuklarımızı, harbi en rezil bir cinayet telâkki ede- bilecek şekilde yetiştiriyoruz L bti Çati ol İSTANBUL Çentemlide. plan yan Oahfuz ve gatetemise sittir. Şişlide Bomontl caddesinde Fesliyan apartmanının ikinci dalresinde mukim iken elyevm ikametgâhı meçhui Me'imet Salihe : Emniyet Sandığından 1400 lira mukabilinde birinci derecede ipotek irae eylediğiniz Un- kapanında Ibnimeddas mahallesinde Salihpaşa sokağında eski 16 mukarrer yeni 24 numaralı evin tamamı 17/2/934 tarihine kadar işlemiş falz ve kumusyon ile birlikte 2468 lira 38 kuruşun mezkür tarihten itibaren bermucibi mukavele borçlu hesabına işleyecek faiz kumusyon -ve yapılacak bilumum mesarifi icraiye ve Ücreti vekâletle beraber temin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolile 10/3/934 tarihli takip talebi üzerine adresinize gönderilen ödeme emrine mu- başir tarafından verilen meşruhattan mezkür adreste olmadığınız an- laşılarak ilânen tebligat ifasına karar verilmiştir. İlân tarihinden iti- baren bir ay zarfında borcunuzu temamen Öödemeniz veya tarihl ilândan itibaren on gün zarfında muracaatla borcun temamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkında bir İtirazınız var ise yazı ile veya şifahen dalremize 934/1676 dosya numarasile bildirmeniz lâz:mdır. Aksi tekdirde müddetinde borç ödenmez veya itiraz olunmaz ise ipotekli gayri menkulun satılacağı ödeme emrinin tebliği mekamına kaim olmak üzere ilân olunur. (1885) (NND F AA SN AUAD ĞU