| Siyaset Alemi Yunan Isyanı Ve Balkan Misakı Yunanistan'da vukua gelen müer- leyan, bükümet — kuvvetlerinin Garbt Trakya ve Makedonyada yep- ları ttaarruz kııı.vı:ıdı bir müddet bile olsun ayakta duramayarak “Wiyip gitti. Sağdan, soldun akseden — İaberlero, rivayet ve intıbalara kulak — Verdiğimiz zaman öğreniyoruzki bu Yan hareketi, dünden bugüne hazır- Mmış bir gey değildir. Bazı iddia- Ta göre Bay Venizelos, bu haroketi, iyaya hoş görünmek için bir hayli — Şümsa evvel tasarlamış ve Balkan — Misakının İtalyaya hoş görünmediğini Zanneylediği taraflarını tesirden düşür O Dek için meydana getirmiştir. Uzun b İ tan evvol tasarlanga bu hareketin l rhlhı—h için Ükbaharın gelmesi bek- Çöiyordu. Eğer layan - hareketi vak- çöden evrel ve bir Martta patlak verdi, da Venizelosun İstemeye iste- K ; verdiği talimatı ile oldise, buvun _='u> Yunan hükümetinin el altın- hazırlanan fesat tertibatını öğren- Olmasındandır. Esasan Yunanlatan- İşlerin iyi gitmediği, vaziyetin gün dğükçe biraz daha İbhama saplan- d, İsyana tekaddüm eden günlerde Müanistandan gelen bütün haberler- '."ıılıçı bildiriliyordu. Vaziyetin bu 808 kkarışık gösterilmesinde de 5 !aıı.“ bir maksat vardı. İsyamı ha- k '—h)lılııdıı ki, ortalığı bu derece l_dlık göstermekte menfant biliyor- * Bulgar hudutlarında bir müddet 1 yapılan banrlıkların da Yuna- a hazırlanan hareketle alâkesı O Pok Gdeğild.. Fakat bütün bu ahval Yunan hükümetinin, ne de nlâka- Üsları: _ı.' ste bu derece sür'atle bâkim bildi ise, bunda, bu »lâkanın büyük #ri olmuştur. Hele Balkan misakının ertürlü ihtilâta imkâa — varmeyen _yulıvmm. bu münasebetle, her ler — tarafından memnuniyetle Anildüyüdeğer bir vükia olmuştur. Süreyya — İtalyada Askeri < Teftişler “Napoli, 12 (A.A.) — İltalya h ı?hdı. dün, Şarki Afrika'ya O ğükedilmek Üzere Napolide tah- M #dilen Gavinana fırkasına Situp 3 taburu teftiş eylamiştir. z '_-*'H'ıd':ı' ağa, N durduü, kararsız Jandarma İsmall, arka- kalın bir tox bulutu . bira- l:hden kaybolmuştu. mir ağa, düşündü. Çepken- KA lli :ğ;ımıll. yoksa, Aktaşa mı v iydi?, Aktaşa giderse, Meh- KN Beyin tarafını tutmak (âzım w Fakat bu, Bekir Efe >;!_|.'.— nn kızdırırdı.. — Bekir :._,,_ tarafını — tutsa, Mehmet k_ taraftarları, ateş püskürür- 0..,' ağa, ne yapmalıydı? Ef' tarafile, hoş geçinmek, tino daha uygun geliyordu. * geldiği zaman, Demir ağa anlaşmağı pek Ihtimalden İmuyordu. Nibayet ka- ONu, sözle, para ile yola '€ceğini umuyordu. t Mehmet Beyin tarafını Olursa, — bu ihtimallerin K m*ll'llıllyıırdıı.. A de değerinden Iki misli- &. Verse onu — satmazlardı. 4 cak — olsa, satmak M ı“'-h mani olurdu. 'Bey tarafını da gü- ft:_ğ Yahudilerin Almanyaya Düşmanlığı Varşora, 12 (A.A.) — Alman muhacirlerine yardım eden yahu- di komiteleri kongresi, faaliyetine devam, Alman emtiasını boykat hareketini teşdit ve yahudi kav- minin şerefini müdafaa etmeğe karar vermiştir. Kongre, Almanya ile ticart münasebetlerini kesmemiş olan Yahudileri takbih etmiştir. 'AvamKamarasında Bir Hâdise “Kahrolsun Harpl ,, Diye Bağırıldı Londra, 12 (A. A.) — Baeyaz p ve ordunun takviyesi aley- hinde işci fırkasının verdiği tak- rir Avam Kamarasında 79 reye karşı 424 reyle reddedilmiştir. Fakat Amiral Keyes «öz söyler- ken — dinleyicilerden iki kadın *“kahrolsun harpi,, diye bağır- mışlar, dışarı çıkarılmışlardır. Küba Grevi Şiddetleniyor Havana, 12 (A.A.) — Hükü- met, eski ve yeni fırkalardan bir blok teşkiline karar vermiştir. Zaten bütün fırka reisleri grevi takbih etmişlerdir. Hükümet, örfi idare yasasını tatbik edecek as- ker! bir divan teşkil eylemiştir. Bununla beraber, serbest meslek erbabı ile bütün san'atkârlar ça- lışmaktan imlina etmektedirler. Dönen rivayetlere göre, tem- | yiz divam hâkimlerinden birçoğu, lerdir. İnsul İkinci Defa Olarak Beraet Kararı Aldı Şikago, 12 (A. A,) —- Samuel Insull, ithıcl defa beraet etmiştir. Insuli, Middle — Vest Utiliti şirketinden ihtilâstan maznun iİdi. Bo 7 Yazan: Mahmut Yesari cendirmek İşine gelmiyordu. Ve- raset davaları, tapu işleri, birçok pürüz için Mehmet Beye muh- taçtı. Mehmet Beyin kasabada nüfuzu vardı. En büyük memur- dan, en küçük hademeye kadar resmi dalrelerde —onun hatırını sayarlar; ve kasabanın ileri ge- lenleri, ona her hususta yardım etmeği bir borç, vazife bilirlerdi. Duymamış görünmek te ola- mazdı. Jandarma — İsmail, namaz- gâh önünde, Demir ağaya ras- geldiğini, vak'ayı anlattığını, ka- sabada, Aktaşta, herkese söyle- yecekti. Demir ağamın, büsbütün canı sıkıldı, bıyıklarını - tuttu, dişlerile kemirdi. vaziyete — göre idare etmekten başka çare göremi- yordu, Beygirine bindive Pınartepeye doğru ağır ağır sürdü ve Pınar- tepenin solundan Aktaş yoluna kıvrılımca, düz yolda beygirini dört nala kaldırdı. Köye yaklaşırken, yollarda, ev önlerinde, çeşme başlarında ne bir kadına, ne bir çocuğa I Alanya', Bir Fransız Gazetesinin Verdiği Haber Haylı Can Sıktı Berlin, 12 (A, A, ) — Pariste çıkan Eko dö Pari gazetesi, Lon- dradan gelen bir habere istinat ederek İngiltere tarafından beyaz kitabın neşredilmesi keyfiyetinin General Fon Ep tarafından Bay Hitlere bir taarruz plânı veril, üzerine karargir olduğunu ve bu Elliıun Hollanda ve Belçikaya ait imburg'un işgali ve bu iki mem- leket arazisi üzerinden şimal de- nizi sabillerine inilmesini takip ettiğini yazmaktadır. Salâhiyettar mahafil bunun gıııı gülünç bir haberin bundan İrkaç ay evvel de Alman aleyh- tarı gazeteler - tarafından neşre- dildiğini ve hasmane bir uydurma olarak telâkki olunduğuu tahattur ettirmektedir. (Son Posta: Fon Ep Almanya- | min maruf askeri ricalindendir.) -x tatrras plâm hazırladığı söylenen Alman generalı Fon Ep Almanyayı Sinirlendiren Yeni Bir Mesele! ee ma ça aenae c Berlin, 12 ( AA ) — Letonya, Estonya ve Litvanya mümessilleri tarafından Paris'te şimali şarki mıntakavi misakı için müştereken yapılan teşebbüs, Alman politika mahfellerini hayrele düşürmüştür. Korespondans politik - diple- matik gazetesi neşredilen tebliğin doğru olm lığım iddia ve bu ö W âır .Y'Ş'"' metre mik'abı hacminde bir çığ, yolu 200 metre tulünda kesmiştir. 300 işsiz, çığı kaldırmak için günlerce çalıştırılacaktır. Amerikanin Bır Kararı Vaşington, 12 (A.A.) — H_ı- riciye nezareti Küba ve Yunanis- tan gibi ahvali karışık memleket- lerde Amerikan vatandaşların ca- rasgeldi. Kara tahta, tezek sıvalı evlerden başlar da görünmiyor- l du. Çirkef süları İle balçık için: de, kirli, yamru yumru sokaklar, Attan indi, yürümeğe başlamıştı. bomboştu. Söğüdlü mescit önüne yaklaşırken, Demir ağa, bütün köy halkıbın, oldı gördü, öikee yedeğe alarak oraya toplanmış Kadınlar ağlaşıyorlar, çocuklar çığlık çığlık bağrışıyorlar, kalın erkek sesleri araya karışıyordu. Demir ağa, kalabalığı söke- meyeceğini anlamıştı. Beygirini, bir ağaca bağladı; ellerile kendine yol açarak ilerledi. Köylülerden, onu tanıyanlar çıkıyordu : — Hoş geldin, Demir ağal — Duydun mu olanları? — Sen de yandın ya, şu İşe.. Demir ağa, sordu: — Mehmet Bey, nasıl, ölme- di ya? Köylüler, - biribirlerine bakı- yorlardı — Bilemeyiz ki,.. Demir ağa şaşırmıştı: — Neden bilemiyorsun ülen?. Köylüler, bir ağızdan söylü- yorlardı: — Hamit onbaşı, yanına kim- seyi sokmuyor... , — Onunla birlik gelen köp- rücüler vardı ya, onlar, yarayı vesile — ile tekrar Litvanya'ya hücum etmektedir. Bu gazete, Litvanya'nın Fransız - Sovyet itti- fakı politikasında bir rol oynamış gibi kendisine fazla ehemmiyet werdiğini söylemekte ve Memel arazisine telmih yaparak mevcut muahedelere — riayet etmediğini ilâve etmektedir. Amerika Altın Meselasi e P Oluyor Vaşingtou, İ.İ.?;Aı) — Cim- cinatti'de bir otobüs şirketi, altın esası meselesini yeniden ortaya çıkarmıştır. Şirket, hükümet aley- hine 40 dolarlık bir “ liberti - ond,,un altın olarak tediyesi için dava açmıştır. nını korumak için her türlü ted. birlerin almacağın temin etmiştir. sarıyorlarnış! — Başında, Halil ağa, Naim hoca, bodur imam duruyorlar, — Ölse, bir haberi çıkardı, Demir ağa, fazla dinlemedi yürüdü; sıkışık kalabalığı ite kaka geçti. Hamid önbaşı, yaralının bulunduğu yerin #trafıma, köylü- lerden sıkı bir çenber Çevirmişti. Demir Ağa, bu Çenberi zor- layacak oldu, köylüler dayandılar: — Yasak... Demir Ağa da d : — Bırak ülen, h:ıy..ndı. değilim, geçeyim.., Köylüler, diılıııiynııırdı: — (B:llvııııı hemgşeri.,, — Çavuş, bize, ya nız gelse, koyuveımyeu.,.:'edilîlhr Demir Ağa, sabırsızlanmıştı. — Amma, çattık be... Nıh_ıyıl. köylülerle başa çıka- mıyacağını, onlara söz anlalamı- yacağımı, aklı kesmişti. Bağıra- cfklı. fakat yaralının vaziyetini bilmediği için buğıramıyordu; ne bağırmak, ne de söz söylemek arası, ıyiüknk sesle: — Hamid onbaşı... RMte Hamid onbaşı, meşguldü; ve ayakta da görünmiyordu. Yalnız derinden ses duyuldu: — Kim 0? Demir Ağa, birax daha sesini yükelttir yabancı Hamid |Okuyucularıma Cevaplarım.. Bay (Halit) e: Oğlum, hâdisede zevcenin hata ettiğini görüyorum, hayatta bazan kadınların maruz kaldıkları öyle felâketler vardır ki, ehemmiyetle- rinin derecesini atraftan duyul- ması artırır. Bu, onlardandır. Ka- rın susacaktı ve sonra evinizi bir bahane ile başka bir yere naklet- tirmeye çalışacaktı. Her ne ise Artık olan olmuştur. Bu vaziyette şimdi Genin yurduna dönmeni tehlikeli görüyorum, Istanbulda kal ve eğer maziyi unutabilirsen sabık karın ile barış ve şimdilik burada yaşa. x Baya (M. N) ar Bir kadın kocasını sevemezse, sevgiye lâyık göremezse, ayrıla- bilir. Nihayet hakkıdır, fakat inti- kam almak için onu aldatmıya teşebbüs etmesinde mantık göre- mem, Bir defa bu bareket tabli gizli kalacaktır. Erkeği iğzab ede- mez, Onun gazebini göremiyeceği için de bu noktadan kadına zevk veremez. Şu halda kadın bütün fenahğı kendisine yapmış olme yor mu? Onun birde çocuk sa- hibi olduğunu düşününüz ve hük- mü gİz veriniz | * Ankarada Bay (B. i. t) yer Vaktile onlar teklif etmişlerdi, sİz istememiştiniz, bu defa siz talibsiniz, red cevabını veren onlar. Aradan geçen mllddet zarfında tarafeynin vaziyetlerinde değişmiş hiç bir şey yok Ise, ben bunu bir izzetirnefis mestlesin- den doğmuş, anlaşamamazlık sa- mırim. Gidib aile reisini görünüz, avblaşabilirsiniz. Aksi takdirde Istanbula gelib meseleyi başkı şekilde halletmek mümkündür. TEYZE Berlinden Tokyoyal - Berlin, 12 (A, A.) — Berlin ile Tokyo arasındaki — telefon hattı, bu sabah saat9 da açıl- miştir. — Benim, Demir Ağa... Hamit onbaşı, birden taniya- mamıştı: — Hangi Demir ağa? — Çepkenliden.. Sırmakese- lerin Demir ağa.. — Hoş geldin ağal Bu, bir iltifattı.. Onbaşının selâmını, merhabasını duyan köy- Iüler, Demir ağaya korku ve saygı İle bakıyorlardı. Demir ağa, tekrar sezlendi: — Vak'ayı duydum, geldim... Şu çocuklara emret de, bırak- sınlar, geçeyim. Hamit onbaşı, ayağa kalkmıştı, elile işaret etti: — Bırakın ağayı geçsin.. Demir ağa, rabat bir nefes aldı, Hamit —onbaşıya doğru yürüdü: — Mehmet bey, nasıl? Aktaş ağalarından Halil ağa, , Damir ağanın kolundan tutmuştu: — Merhaba ağa, hoş geldin ağa... Yaralının etrafını kuşatanlar da - Demir ağayı selâmlıyorlardı, mir ağa, hepsi ile ayrı ayrı merhabalaştı. j Halil ağa, onun koluna gir- iştir ""l_ Allahtan — olacak, — köprü kuran mühendisler, yakında idi. üK ah Y K LREKRE D NT