10 Sayfa Muharririr A.R. Perili Ev.. Deli Veli, Kayıkla Galataya Çıktıktan Sonra Yavaş Yavaş Beşiktaşa Doğru Yürüdü.. Diye bağırışıyorlardı. Deli Veli, eline kara şişeyi aldı. Güneşe doğru tutarak - kaldırdı, baktı. Içinde bir damla bile içki kalma- dığını görünce fırlattı, bir köşeye attı. Gözleri, bir defa daha Be- şiktaş ve Ortaköy muhitlerinde dolaştı. Birdenbire yerinden kalktı. Kollarını gere gere yürümiye baş- ladı. Merdivenleri inerek alt kat- ta, meyhaneci Hayimin bulunduğu tezgâha yaklaştı. Hayım serdu: — Ne o, ağa?., Tezce gider- Bin. Rakın tükendi İse, bir şişe daha göndereyim?. Deli Veli, derin çekti. Cevap verdi: — O şişeyi bana ver de, gide- ceğim yerde İçeyim, Hayım, derhal arkasındaki raf- dan bir şişe aldı. Deli Veliye uzatti. Deli Veli, şişeyi kuşağının arasına yerleştirirken, bağını saf bir hicap ile bir tarafa çevirdi: — Hayım usta.. Çok oluyoruz amma kusura bakma.. Elbet bir gün olur, bir hizmetimizle bunları derin — içini öderiz. Bana şuradan beş mangır | da para ver. Dedi. Hayım, derhal tezgâhın gözünü çektiı. Tahtadan oyulmuş, İçi para dolu bir tası Deli Velinla önüne sürerek : — Ağam, al.. Ananın aksütü gibi belâl olsun... Senin bana yaktile ettiğin eyilik, yeter de artar bile. Diye mukabele etti. Deli Veli, paraların beş mangır seçti. Sonra parmak- larının ucuyla tahtatası, yine Ha- yimla önüne itiverdi. b — Kal, sağlıkla... Dedikten sonra meyhaneden çıktı. Iskeledeki kayıklardan bi- | rine doğru ilerledi. * Deli Veli, kayıkla (Galata) ya çıktıktan sonra yavaş yavaş Be- şiktaşa doğra yürümeye başla- mıştı. Ferahâbat sarayının civa» tına geldiği zaman, akşam yak- laşmışlı. Saray taşlandığı gece- denberl o taraflarda inzıbat kuv- vetleri arttırıldığı için sık sık tesadüf ettiği bostancı ” kolları, derhal — nazarıdikkatine — çarptı. Saraya yaklaşmadı. Arka taraftan dolaştı. Ağır ağır korunun bulunduğu tepeye tir- Mmandı. Küçük bir sürü koyunu önüne katarak Beşiktaşa doğru İnen bir çobana rast geldi: — Buralarda bir - perili ev varmış.. Nereden gidilir? Dedi.. Çohban, bulanık gözle- rile kendine bakan Deli Veliyi korka korka süzdükten sonra: — Dey, haaa., Şu yoldan. Cevabini - verdi. Koyunlarını daha sür'atlı sürerek kendi kene dine ilâve etti: — Deli midir, nedir?.. Deli Veli; iki tarafında çamlar akasyalar, salkım ağaçları sıra- lanan yoldan yavaş yavaş ilerledi. Orta'ık tamamen karardığı zaman, ancok perili evin duvarları önüne gelebilmişti. Her taraf sa'cin ve sessizdi. Vakit vakit, coşkun bir Büyük tarihi roman 13 - 8 - 935 F VAKİTSİZ İHTİYARLIK | içinden | Tefrika No.: 55 bülbülün uzun uzun dem çekme- sinden başka hiçbir ses işidilme- mekte İdi. Deli Veli, kapıya yaklaştı. Hal- kalarindan İki ellerile tutarak omuzlarını dayadı, Kolayca —açılıp — açılmıyaca- gim yokladı. Kapı, adeta bir küçük kalekapısı gibi sağlamdı... Bu kapıyı zorla yıkıb deviremiye- ceğini anlıyan Deli Veli, yavaş yavaş duvarın etrafını dolaştı. İçeri aşacak bir gedik aradı. Or- talık karardığı için onu da bula- madı. (Arkası var) Belediye, Kadıköy Su Şirketini Alacak Öirenıliğiııiı: göre, Belediye Kadıköy Su Şirketini satın almak için tetkikat yapmakta ve bazı teşebbüslerde bulunmaktadır. Be- lediye, bu şirketi satın alarak, | Kadıköy ciheti su şebekesini ıslah ve tevsi etmek kararında- dır. Şimdi tesisat bulunmıyan bir- çok mıntakalara su - veri'ecektir. Son zamanlarda, bu civar halk- nın, bu su şirketinden şikâyetleri artmış bulunmaktadır. Erkeklerde vakitsiz Ihtiyarlığa karşı HORMOBİN TABLETLERİ üzviyeli tenbih eder, sinirleri kuvvetlendirir ve vakitsiz ihtiyarlığın önüne geçer, Istanbul'da fatı 150 kuruş Eczanelerde bulunur. Doktorlara; talep vukuunda talal- l&t ve nümune gönderilir. Adres1 Galata Posta kutusu 1255 Denizyolları İŞLETMESİ mteleri © Karaköy — Köpı 42362 - Sirkeci Mühürda: Han Tel, 22740 A Tel. Mersin Yolu ANAFARTA vapuru 14 Mart PERŞEMBE günü saat 11 de Payas'a kadar. “iB U, Ayvalık Yolu BANDIRMA vapuru 13 Mart ÇARŞAMBA günü saat 19 da Ayvalığa kadar. “1298,, AMT TU KTR TT I — Caçelenin escas garıslle bir sütanun ikl satırı bir (santim) sayılır, — >> 2— Sayfasına göre bir santi- SON POSTA Nuhun Gemisin- de Akşam Yoklaması Nuh — Zağar?., Tazı — O burada değil, alt katta, ikinci sınıfta, Eczaneler Bugece nöbetçi eozaneler şunlardır: Tstanbul — tarafır. Şehzadebaşında (İbrahim Halil), Yenikapıda (Sarım), Hafırpaşada (M. Fuat), Şehremininde (A. Hamdi), Samatyada — (Rudvan), Unkapanında (Yorgi), Beyazıtta (Ce- Balatta (Hüsamettin), — Eyüpte Sirkecide — (Eşref Noşet), mil), (Hlkmet), Bahçekapıda (A. Riza), Bakırköyün- de (Hilsl), Boyoğlu tarafır Taksimde (Dellamıda), Yenişehirde (S. Baronak- yan), Taksimde (Hrtuğrul), Galatada (Karaköy), Şişlide Şafak sokağında (Nargileciyan), Kanmpaşada (Merkez), Halıcıoğlunda (Halk). Kadıköy tarafı: İskele oaddesinde (Sotiryadis), Yelde- Rirmeninde — (Üçler). — Büyükadada | (Sinasi Rıza) eczaneleri. Çarşıkapı Evvelisi gün saat (19,5 da | Çarşıkapıda tramvay — tevakkuf mahalinin önündeki karanlık so- kakta bir cinayet İşlendi. Kapalı çargşıda Yolgeçen hanında Konyalı kunduracı Cemal ustanın yanında çalışan Ishak oğlu Yasef, yanın- daki çırağı Davidi kunduracı bıçağile delik deşik ederek öldür- dü. Kendisi de Üç yerinden yara« landı. Müddeiumumilik dün Yanzefi tevkif etmiştir. Kendisile konuşan bir. muharririmize —Yasef dün şunları söylemiştir : — Bir ay evvel bon Davitle * Cafer ustanın yanında çalışıyor- dum. Ben oradan çıktım, Cemal | ustanın yanına geldim. Bir hafta evvel Davit yanıma geldi. Eşi hastaymış, şarap alacakmış, Şişesi yokmuş. Ben çişesini verdim. Bu şişe de Cafer uatanındı. Şişeyi getirmedi. Cafer de beni sıkişe tırdı. Evvelki gün bize geldi, şişeyi tekrar İstedim, yine ver- medi. Bana, ana avrat küfretti. Giderken de beni tehdit etti, Ben dükkândan her gün saat altıda çıkardım. Aşağıda bir yere saklanmış olmasından korkarak ©o gece saat 7,20 ye kadar dük- kânda kaldım. Har gün eve yaya giderdiim. Yolda önüme çıkar korkusile tramvaya binmek üÜzere ADana, Mart 13 Cinayeti Bir Şişe Yüzünden Adam Öldürülür Mü ? Katil Yaset Çarşıkapıya çıkıyordum. Karan' lıkta birdenbire arkamdan geldi gtlağıma sarıldı. Elindeki çekiçle de kafama vurmıya başladı. Gözle* rim dışarıya fırladı. Beni boğuyor* —— du. Cebimdeki kunduracı bıçağın! çıkardım. Can acısile kendisint saplamıya başladım. O yere yıkıl* dı ve ben: — Polis.. polis! Diye bağıf” dim. -Arkaşımın — ölmesini iste* miyordum. Polis gellceye kadaf ©o öldü. Ben de kendimi — polist teslim ettim. BiRİKTİREN RAHAT-EDER