Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İ ha aS ZD aat ; ş A ŞF 5 döçie eee ai AY G Muharririt A, R. Perili Tefrika No.: 55 Fv.. Deli Veli, Kayıkla Galataya Çıktıktan Sonra Yavaş Yavaş Beşiktaşa Doğru Yürüdü.. Diye bağırışıyorlardı. Deli Veli, eline kara şişeyi aldı. Güneşe doğru tutarak - kaldırdı, baktı. Içinde bir damla bile içki kalma- dığını görünce fırlattı, bir köşeye attı. Gözleri, bir defa daha Be- şiktaş ve Ortaköy muhitlerinde dolaştı. Birdenbire yerinden kalktı. Kollarını gere gere yürümiye baş- ladı. Merdivenleri inerek alt kat- ta, meyhaneci Hayimin bulunduğu tezgâha yaklaştı. Hayım sordu: — Ne o, ağa?.. Tezce gider- Bin. Rakin tükendi İse, bir şişe daha göndereyim?. Deli Veli, derin derin İçini çekti. Cevap verdi: — O şişeyi bana ver de, gide- ceğim yerde İçeyim, Hayım, derhal arkasındaki raf- dan bir şişe aldı. Deli Veliye uzatti. Deli Veli, ş!şeyi kuşağının arasına yerleştirirken, bağını saf bir hicap ile bir tarafa çevirdi: — Hayım usta.. Çok oluyoruz amma kusura bakma.. Elbet bir gün olur, bir hizmetimizle bunları öderiz. Bana şuradan beş mangır da para ver, Dedi. Hayım, derhal tezgâhın gözünü çektı. Tahtadan oyulmuş, İçi para dolu bir tası Deli Velinin önlne «Ürerek : — Ağam, al.. Ananın aksütü gibi helâl olsun... Senin bana vaktile ettiğin eyilik, yeter de artar bile. Diye mukabele etti. Deli Veli, paraların İçinden beş mangır seçti. Sonra parmak- larının ucuyla tahtatası, yine Ha- yimin önüne itiverdi. e — Kal, sağlıkla... ) Dedikten sonra meyhaneden çıktı. Iskeledeki kayıklardan bi- rine doğru ilerledi. * Deli Veli, kayıkla (Galata) ya çıklıktan sonra yavaş yavaş Be- şiktaşa doğru yürümeye başla- mıştı. Ferahâbat sarayının civa- rına geldiği zaman, akşam yak- laşmışlı. Saray taşlandığı gece- denberl o taraflarda inzıbat kuv- vetleri arttırıldığı için sık sık tesadüf Çettiği bostancı kolları, derhal — nazarıdikkatine — çarptı. Saraya yaklaşmadı. Arka taraftan dolaştı. Âğır ağır korunun bulunduğu tepeye tır- | mMmandı, Küçük bir sürü koyunu önüne katarak Beşiktaşa doğru İnen bir çobana rast geldi: — Buralarda bir perili ev varmış.. Nereden gidilir? Dedi.. Çoban, bulanık gözle- rile kendine bakan Deli Veliyi korka korka süzdükten sonra: — Dey, haaa,, Şu yoldan, Cevabını verdi. Koyunlarını daha sür'atlı sürerek kendi ken- dine ilâve etti: — Deli midir, nedir?.. Deli Veli; iki tarafında çamlar akasyalar, salkım ağaçları sıra- lanan yoldan yavaş yavaş ilerledi. Orta'ık tamamen karardığı zaman, ancak perill evin duvarları önüne gelebilmişti. Her taraf sa'cin ve sessizdi. Vakit vakit, ceşkun bir bülbülün uzun uzun dem çekme- sinden başka hiçbir ses işidilme- mekte iİdi. Deli Veli, kapıya yaklaştı. Hal- kalarindan İki ellerile — tutarak omuzlarını dayadı. Kolayca — açılıp — açılmıyaca- ğgını yokladı. Kapı, adeta bir küçük kalekapısı gibi sağlamdı... Bu kapıyı zorla yıkıb deviremiye- ceğini anlıyan Deli Veli, yavaş yavaş duvarın etrafını dolaştı. İçeri aşacak bir gedik aradı. Or- talık karardığı için onu da bula- madı, ( Arkası var) Belediye, Kadıköy Su Şirketini Alacak Öğrendiğimiıe göre, Belediye Kadıköy Su Şirketini satın almak için tetkikat yapmakta ve bazı teşebbüslerde bulunmaktadır. Be- lediye, bu şirketi satın alarak, Kadıköy — ciheti su şebekesini ıslah ve tevsi etmek kararında- dır. Şimdi tesisat bulunmıyan bir- çok mıntakalara su - verilecektir. Son zamanlarda, bu civar halkı- nın, bu su şirketinden şikâyetleri artmış bulunmaktadır. (AMATT SNİKYN W YE ü e lti l ee vf ee _ . f VAKİTSİZ İHTİYARLIK | Erkeklerde vakitsiz ilhitiyarlığa karşı HORMOBİN TABLETLERİ üzviyeti tenbih —eder, kuvvetlendirir ve ihtiyarlığın önüne geçer. Istanbul'da fiatı 150 kuruş Eczanelerde bulunur. Doktorlara; talep vukuunda talel- İât ve nümune gönderilir. sinirleri vakitsiz Galata Posta kutusu 1255 Denizyolları İŞLETMESİ Âcenteleri : Karaköy — Köprübaşı Tel. 42362 - Sirkeci Mühürdarzade Han Tel, 22740 <« Mersin Yolu ANAFARTA vapuru 14 Mart PERŞEMBE günü saat 11 de Payas'a kadar. “1297,, Ayvalık Yolu BANDIRMA vapuru 13 Mart ÇARŞAMBA günü saat 19 da Ayvalığa kadar. “1298,, | İ — Gazelenin esas gazısile bir sütunun iki satırı bir fmlı'n) .plll'.. T C İ 2— Sayfasına göre bir vantl- SON POSTA Nuhun Gemisin- de Akşam Yoklaması Nuh — Zağar?,, Tazı — O burada değil, alt katta, ikinci sınıfta, y Nobetçi Eczaneler Bugece nöbetçi eozaneler şunlardır: İstanbul — tarafır. Şehzadebaşında (İbrahim Halil), Yenikapıda (Sarım), Hafızpaşada (M. Fuat), Şehremininde (A. Hamdi), Samatyada — (Rıdvan), Unkapanında (Yorgi), Beyazıtta (Ce- mil), Balatta (Hüsamettin)) — Eylipte (Hlkmet), Sirkecide — (Eşref Neşet), Bahçekapıda (A. Riza), Bakırköyün- de (Hilal), Beyoğlu tarafı; Taksimde (Dellanuda), Yenişehirde (S. Baronak- yan), Taksimde (Jirtuğrul), Galatada (Karaköy), Şişlide Şafak sokağında (Nargileciyan), Kasımpaşada (Merkez), Halıcıoğlunda (Halk). Kadıköy tarafı: İskele caddesinde (Sotiryadis), Yelde- Birmeninde — (Üçler). — Büyükadada (Şinasi Rıza) eczaneleri, şıkapı Cinayeti Evvelisi gün saat 19,5 da Çarşıkapıda tramvay — tevakkuf mahalinin önündeki karanlık 80- kakta bir cinayet İşlendi. Kapalı çarşıda Yolgeçen hanında Konyalı kunduracı Cemal ustanın yanında çalışan Ishak oğlu Yasef, yanın- daki çırağı Davidi kunduracı bıçağile delik deşik ederek öldür- dü. Kendisi de üç yerinden yara- landı. Müddeiumumilik dün Yasefi tevkif etmiştir. Kendisile konuşan blr. muharririmize — Yaszef — dün gşunları söylemiştir : Cafer ustanın yanında çalışıyor- ustanın yanına geldim. Bir hafta evvel Davit yanıma geldi. Eşi hastaymış, şarap alacakmış, Şişesi yokmuş. Ben şişesini verdim. Bu şişe de Cafer ustanındı. Şişeyi getirmedi. Cafer de beni sıkış- tırdı. Evvelki gün bize geldi, şişeyi tekrar İstedim, yine ver- medi. Bana, ana avrat küfretti, Giderken de beni tehdit etti. Ben dükkândan her gün saat altıda çıkardım. Aşağıda bir yere saklanmış olmasından- korkarak o gece saat 7,20 ye kadar dük- kânda kaldım. Har gün eve yaya giderdim. Yolda önüme çıkar korkusile tramvaya binmek üzere — Bir ay evvel ben Davitle * dum. Ben oradan çıktım, Cemal - Bir Şişe Yüzünden Adam Öldürülür Mü ? Katil Yasat : Çarşıkapıya çıkıyordum, Karan' lıkta birdenbire arkamdan geldi: gıtlağıma sarıldı. Elindeki çekiçle de kafama vurmıya başladı. Gözle" rim dişarıya fırladı. Beni boğuyor* — du. Cebimdeki kunduracı bıçağın! çıkardım. Can acısile kendisin? saplamıya başladım. O yere yıkıl — dı ve ben: : — Polis.. polisi Diye bağır" dım. Arkaşımın — ölmesini İiste* miyordum. Polis geliceye kadaf o öldü. Ben de kendimi — polist teslim ettim,