Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
y ga —e ğ Ki Güyük resimli roman <a 37 a Yazan: Sermed Muhtar Alus POSTA İKİ GÖNÜL BİR OLUNCA.. 1- 3- 935 Osmanın bu resmi hakikaten düzgün bir kıyafette idi. Kıvırcık saçlarını muntaram kestirmiş, yasemin — bıyıklarını kıvırıb kaldırmıştı. Kolalı yaka- liğı, yollu karavatı, açık renk caketi vardı. Yekta, durmadan ellerini biri- birine —vuruyor, iki parmağını şıkırdatayordu: — Hayretten dona kalmamak mümkün değill Bu ne derece giyinişe, modaya, Gon goüt'ya vukuf... Osman dediğin genci, köylü, rençber kılıklı biri sanıyor- dum; bizim bahçıvan çırakları gibi saltalı, kuşaklı, poturlu zannediyor- dum. Baksana saçlarının tuvaleti tıbkı bir Avrupalı.. bıyıkları A- man prenslerinin aynı... Bakışı, pozu tıbkı bir İspanyol - asılza- desi... Buna ( Mir ) in, ( Boter ) in komplelerinden giydir. Bir gözlüne monoki, bir eline gan tak; ağzına bir püro ver. Kolunda içi atlaslı gri pardesü, altın başlı baston... Vallahi bir arbitre de mode olub çıkar. Zişan: — Demedim mi, dillmde tüy bitirmedim mi? — diye — memnun memnun gerdan kırıyor, Yekta: — Kuzum Zişan, diye yalva- rıyardu, - yalnız oldukları zaman- lar hanım demezdi -bu fotoyu Ernestine gösterelim. Göreceksin deli gibi olacak, zıbzıb zıblaya- cak. Osmanım yengânımı — Allah aşkına etme cicim, vazgeç şekerim; bak daha ne havadislerim var! diye eteklerine sarılıyor, ağzı açık kalan küçük hanımefendi fotoğraf elinde, tek- rarladıkça tekrarlıyordu: — Örel attraitl!.. Onel char- mel.. Önel bel hommel!. Lâmbanın —Öönünde, — İkisi de kendilerinden geçmiş halde, baş- başa resme bakarlarken Zişan Hanım bir daha kapıyı kolladı. Yavaşcacık ne dese beğenir- siniz? — O da senin reszmini gördü; şaşırıp hayran kaldı; bitti, öyle bitti ki az kaldı çıldırıverecekti | Demez mi? Bakındı tek durmaz kadının yaptığına.. Yaktanın albümdeki fotoğraf- larından birini gizlice almamış m? götürüb Osmana — göstermemiş mi ? Yekta : — Sahi mi?.. Ma parole inanmam. Üzme beni, doğrusunu söyle Zişancığım | Diye çırpınıyor, — Hangi fotom ? Abdullah biraderlerin çıkardığı sıska suratlı, Tatar gözlü olan kabine mi7.. Ayol o kaç senelik resmim, 13, 14 yaşındaki zamanım !.. Derken Zişan kaşlarını çatıyor, — Korkma elmasım, en güzel, en yeni resmin, diyordu. Hani birkaç ay evvel Beyoğlundan iri- yarı bir raya gelmedi mi, konakta resimler çekmedi mi, İşte onlar- küçük oğ unun düğününe diktir« diğin elbiseli resmin. Zişan Hanım yine tek dur- muyordu: — Dedim ya, vallahi Osman sana bayıldı; az kaldı oynatıve- riyordu. Elinden resmi alıncaya kadar ne çektim bana — sor.. (Artık elverir, baktığın yeter, ar şunu kâfir; gösterdİğime, göstereceğime bin pişman oldum! ) diyorum, ona mı- sın demiyor. Res- | mi sımsıkı yaka- | lamış, vermem de | vermem..( Yerid, yüreğime indire- ceksin. Âyol ha- bersiz çaldım, gö- | türüb yerine ko- yacağım)diyorum, aah.. Hasılı hın- zır oğlan kanıma ekmek doğradı. Yekta telâşta idi. — Fatografın geri gelib gelme- B mesinden ziyade hangisinin götü- rüldüğünü ve gös- P terildiğini merak- © taydı: : “ Apollon ,, fotografhanesi sa hibi Mösyö Aşi- lin çektiği pozlar? Dur — bakayım, ikisi çarşafliydi. Biri kaşpusiyerli olacak.. Düğün elbiseli resmin diyorsun amma yüzden olanı mı, yoksa dömi pro- fili mi?.. O profil fotodaki dekol- tem pek berbaddır. Göğsüm gözükmez — bile, — omuzlarım da kambüur gibi durur.. Yalvarırım çabuk söyle, o mu yoksa geridona dayanmış olan nişan kurdeleli resmim mi?.. “çapkınca gülerek:,, bilirsinya, onda, göğsümlün dekol- | tesi fazlaca kaymış olduğundan teyzem: (Nedir bu kantocu karr- lar gibi kılık? Bunu — meydana çıkarmayın! ) diye tutturduydu. Şimdi siz de duralıyacaksınız ve acayibleşeceksiniz. Yüzde yüz eminim, kulağımla işidiyor gibi de duyuyorum, diyeceksiniz ki: — İşte buna uydurmasyonun dik âlâsm derler... Bu kadar ki- barlık, alafrangalık, incelik iddi- asında olan, bu derece şık, davalı, kendini beğenmiş bir paşa kızı... Osmanın kim olduğunu, nasıl, bir mahlük idüğini biliyor.. Yen- gesi yutguna yutguna, dudakları- nı yalıya yalıya genci göklere | çıkarırken küçük hanım matma- zelile boyuna gizlice dudak hük- | müş; müstehzi müstehzi gülmüş; aleyhine bu kadar fanfin etmiş. Ne adiliğini, ne ahmaklığını, ne hayvanlığını bırakmamış... Kimse- cikleri beğenmiyen, herkesa bir yama yapıştıran şımarık taze, resmi görür görmez çarpılmışa mı dönüyorr.. Bu ne tılısımlı, sihirli bir resimmiş!.. Artık bu kadarı da olmaz, kocakarı masa- h mı bu?.. diyerek dudak bük- meyin. İşine akıl, sır ermeyen şu dünyada neler olub neler bitmi- yor ki... Kurcalayıb hikemiyata dökmiyelim, zira arab — saçına döndürürüz. — Netice şu idi ki Yektanın Osmanın — fotoğrafını görünce hakikaten eli ayağı b- rakmış, kendinin bilmediği bir kuvvet onu tepeden tırnağa sars- mış, işte böyle hiç umulmaz bir vaziyete sokmuştu. Okadar afallamış, muhake- mesini kaybetmişti ki resimdeki o çok güzel gencin, © çok alımlı ve gürbüz erkeğin hayalinden başka bir şey düşünemiyor, efsun- lanmış gibi bir hal geçiriyordu. Ökçeli ayak sesleri Ernestinin Samanlık Seyran Olur ! Yekta, Samur Osmanı Beğenmişti.. Yekta, kameriyede dağlara, çayırlara bakıyor geldiğini haber verdi. Yekta, arasına fotoğrafı sak- ladığı romanı çabucak yastığının altına soktu. Konsolun üstünden başka bir kitab aldı; şezlonga uzandı; dereden tepeden tutturdu: — Sahi Zişancığım, dün Taş- delene gidecektik. Böyle yemekli kır- gezmelerini sevmediğimi bi- lirsin. Sen geleceksin diye razı olmuştum; yaksa o saatlerce sü- ren tozlu, topraklı yol çekilir mi?, Alemdağı ormanı, dedikleri kadar » da güzel bir yer değil Paristeki (Bais de Boulogne) kadar Pit- foresgue olsa haydi zahmetine katlanayım!.. Nihayet onları gitmekten! vaz- geçirdim. Beyoğluna bile geçmeyib kitab, gazete almıya Matmazeli gönderdim. Akşama kadar ka- meriyede dağlara, çayırlara bak- tım, Bu vak'adan bir hafta, on gün sgonra şeker bayramı girmiş, yu- karıda bahsettiğimiz veçhile mü- şirandan yaveriekrem Alffan Pa- şa mahdumu — yaveramı hazreti şehriyariden binbaşı Yaşar Beyle vüzerayi izamdan Atâ Paşa ke- rimesi Yekta Hanımın, emri mes- | nunü akidlerinin bir an evvel icrasına, iradei seniye şerefteab lük ()) etmişti. ( Arkası var) mühim Bugün senenin n maçı Kadıköy sahasında Fener- arasında mnçlarında bahçe - Galatasaray yapılacaktır. — Lik Beşiktaş ve Galatasaraydan bir . iki puvan farkla önde bulunan Fenerbahçe bugün bir İmtihan daha geçirmiş olacaktır. Kadı- ' köy sahasından başka Şeref ve Taksim — statlarında — yapılacak maçlar şunlardır: Taksim stadında: Eyüb - Bey- lerbeyi, Beşiktaş - İstanbulspor  tatımları. Şeref stadında: Hilâl - Ana- dolu A takımları. Vefa - Beykoz B talımları Fenerbahçe alanında mühim maçtan evvel Galatasay - Fener- ' bahçe genç ve B. takımları Topkapı - Altınordu A takımları karşılaşacaklardır. 1936 Olimpiyatları Berlin, 28 (A. A.) — Burada | Maçlar: Kadıköyde Fener - G- Saray, Taksimde Be" şiktaş - İstanbulspor yapılacak olan 1936 olimpiyadımâ 45 devlet iştirak edeceğini bildir” miştir. Olimpiyat müsabakalari gelecek Şubatın 2 sinden 16 sınâ kadar kış sporları için yapııacıkf 1 Ağustostana 16 — Ağustosâ kadar da diğer sporlar Berlinde yeni hazırlanan stadyomda yap” lacaktır. Bu musabakalara (M sporcu iştirak edecektir. 1940 Olimpiyadı Londra, 28 — Italya hüküme ti 1940 Olimpiyadının Romada yapılması — isteğinden, — Japonyâ lehine feragat etmiştir. Bu Da Başka Bir Sada Oslo, 28 (A.A.) — Italyan 80* firi, İtalyanın 1940 Olimpiyatlar! için Japonya lehine namzetliği geri aldığına dair Musolinidef bir telgrafnama almadığını beyal etmiştir. Sefire göre, Italya, namzetli ğini geri almıyacaktır. —T İtalya - Habeşistan Ihtilâfı K arşısında ( Baştarafı 1 ineci yüzde ) tine kıyasen pek mutedil bulun- duğunu işaret etmektedirler. İngilizler Ne Diyor? Londra, 28 (A. A.) — Deyli telgraf şunları yazıyor: Görünüşe — bakılırsa — Italya, Habeşlerin gözlerini dağlamak için bir kolordunun müessir man- zarasını hazırladıktan sonra Ha- beşistanla doğrudan doğruya gö- | tazminattan başka, Habeşistanda!! umumi mabiyete siyasal ve ökü” nomik imtiyazlar koparacağın! ümid etmektedir. Italya - Habeş ihtilâfının almı$ olduğu vazıyet karşısında Londrâ bir rahatsızlık duymaktadır. B. Musolinin bahalıya — malolacaf bir çete harbine girişmiye muhakkaktır. Fakat şimdiye kâ” dar yapmış olduğu hazırlıkların da rüşmelere girişmek — hususunda | muallaktaki meseleleri — İst vakit kâzanmak istemektadir. | şekilde — halletmesine müsad* Böylece, Italya, belki de istediği ! edeceği muhakkaktır. Nöbetci Eczaneler Bugece nöbetci eczaneler şünlardır: Istanbul tarafı; — Şahzadebaşında ( Üniversite ), Yenikapıda (Sarim ), Hafzpaşada (M. Füuad), Şehremi- ninde ( Â. Hamdi), Samatyada (Rid- van), Unkapanında ( Yorgi), Beya- zıdda (Cemil), Balatta ( Hüsamed- din), Eyübde (Hikmet), Sirkecide (Eşref — Neş'et), Bahçekapıda (Agob — Minasyan , Bakırköyünde (Hilâl ) Bayoğlu tarafı; Kalyoncu- kullunda ( Beyoğlu ), Taksi rmada (Tak- sim ), Şişlide Hamam — caddesinde (Halk ), Galatada Mahmidiye — cad- desinde ( Mişel Sofronyadis), Kasım- paşada (Merkez), Hasköyde (Halbk), Kadıköy tarafı; iskele — caddesinde (Sotiryadia), Yeldeğirmeninde (Üçler) Büyükadada (Halk) eczaneleri. | nisbetinde pey akçesi İstanbul ikinci icra memur- luğundan: İpotek cihetinden paraya çevrilmesi takarrür eden; ve tamamına yeminli ehlivuküf tarafından —- bin altı yüzlira kıymet takdir olunan Topka- pıda Takkeci mahallesinde Atik Fazlı paşa cedit Davut paşa sokağında atik 10 cedit 24, 24/1L numaralarla murak- kam ve derununda müşterek — havuzu müştemil maa. hane ahır, samanlık ve muhtelif eşcarı müsmireyi havi bir kıt'a bostanın tamamı 720 hisse itibarile 690 hissesi açık arttırmaya- vazedilmiş: olup 30-3-935 tarihine müsadif — Cumartesi günü saat 1lâ den 16 ya kadar dajre- mizde açık arttırması icra kılmacaktır. Arttırma bedeli kıymeti muhammine- den: mezkür gayri menkul — hissesina isabet eden kıymatin yüzde — yetmiş: beşini bulduğu takdirde müşterisi uhde- sine ihale olunacaktır. Aksi halde son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere 14-4-936 tarihine müsadif pazar günlü saat 14 den 16 ya kadar keza dairemiz- de yapılacak olan ikinci açık arttırma- sında mezkür gayri menkul hissesi en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır. Arttırmaya iştirak etmek isteyenlerin hisseyi mezküreye isabet eden kıymeti muhammenenin yüzde — yedi buçuğu veya ulusal bir bankanın —teminat — mektubuntt hamil bulunmaları lâzımdir. Hakları tapu sicillerile sabit olmayan — ipotekli alacaklılarla diğer alâkadarların irtifak hakke sahiplerinin bu haklarını ve hu- susile faiz ve mesarife dair olan iddia- larını ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı — müsbitelerile — birlikte daireya bildirmelidirler. Aksi halde haklari tapu sicillerile sabit olmayanlar satış bedelinin laşmasından İ kalırlar. lhıtınkı:ışy vergi, vakı! ic= | tanziliya va tenviriye rüsumu borçluya aittir. Daha fazla malümat almak İste- yenlerin 7-3-936 perşembe — gününden itibaren dairemizde açık bulundurulacak olan arttırma — şartnamesile 933 - 152 No, lu dosyasına müracaatla mezkür dosya derununda mevcut ve mahalli mezkürun evsaf, mesaha vesairesini gösterir vazıyet ve takdiri kaymet rapa- runu — görüp — anlayabilecekleri ilün olunur. (8714) :ııı=-='="”.ı1 g- Bugün - Bu gece ' Şehzadebaşı HİLÂL Sinemasında DEDE Operet filminin harikası ALBERT PREJEAN ve 54 RÜ'V vünün iştirakile meşhuru âlem büyüf | Fransız opereti. Ayrıca Amerikan sergüzeşt filmleri kahramanı BUK JONES tarafından MAGERALAR - KRALİ heyeca n ve sergüzeşt filmi. ISTANBUL BELEDİYE TIYATRDİJ Mat. 14.30 _Sy || oreat' Tepobaşı '.LI"İH Ml MÜFETTİŞ|İDELİ DoL! Yazan: N. Gogol J/ SELÂNİK BANKAS Tesis tarihi 1888 İdare merkezi istanbul (Gılıtl) Türkiyedeki şubeleri: — vi)i İstanbul, ( Galata, Yenic& İzmir, Mersin. Yunanistandaki şubeleri ? Selânik, Atina, Pire.. © melât - " Her nevi banka mua gö