BMKMW_"_Y—:WWAM. İKİ GÖNÜL BİR OLUNCA.. Samanlık Seyran Olur! 19 - 2« 985 Deniz Hamamları Zavallıcık Ürpere Ürpere mer- diven basamağına oturmuş. Aya- ğanı sokmadan evvela - tepesini kalbinin üstünü uslatacak; vücu- dunu suya alışdırıb sonra yavaş yavaş girecek... Yaramaz kız çengel bacağım dan yakalar, uşağı doğra çekiş- tirir, kanburcağız etinden et ke- #iliyormuş gibi feryadı basarken avacile su serpişlirmeğe başlar, #nnesi, teyzesi, dadısı gülmeden kırdırlar, afacan bu sefer tahtayı koparır, havuzdakiler locaya dolar, bir curcunadır kopardı. Madam Blanş vücudunu gör termemek için hemen kendini suya atar, * malüm a yaşlı - tıka- nıklıklar geçirirken işi yine alaya boğar, kurbağa gibi öyle bir yüzer öyle bir yüzerdi ki.., Çamlıcadaki Köşkün yerinde evvelce şimdiki kâşane yoktu. Bilmem kimin dokuz on odalı köşkü — vardı, — satın — alınca birkaç sene © evde oturmuşlar sonra bu saray gibi binayı yap- tarmışlardı. Atâ Paşa bir kat daha çul tuttuktan — ve — karımlaşdıkdan sonra sokak hamamlarına devamı paydos etmiş, aileye mahsus hu- sus! bir deniz hamarm yaptırma- ya başlamıştı. Paşa, lağımdan ve çörçöpten hali, suyu mikrobsuz ve temiz olarak Çiftehavuzlarla Fenerbahçe arasında — ( Salisira ) — dalya- mına karşı olan sahili mu- wafık bulmuştu. Yalı bir az çap- raşıkcaydı amma denizinin ber- raklığına, — etrafının asudeliğine myar yoktu. Deli Fund Paşanın bahçesi Gönünden şimendifer yolu — atla- nıb ileri doğru gidilirken, döne- meç yerden sapma; doğru tarlaya dal. Denizin kenarına gel, keçl yolundan kıyıya in, Bu hamam, hususl deniz ha- mamlarının birine — benzemezdi. Boğaziçindekiler, Adadakiler, pe davra — tahtalarından — kurulmuş, hâşâ minhuzur, helâ bozuntusu şeylerdir. İçlerinde dört kişi banyo ede- mez. Girecek olsalar balık İstifine dözerler. Hepsi de zından gibi karanlıktır; zira yalılardan görük- mesin aiye Üstleri kapalıdır; pencereleri — yoktur; — önlerinde taraçaları da bulunmaz. Halbuki Ata Paşanın hamamı k sanki bir köşk, bir kameriye idL Tahtaları — düzgün, — birâbirine geçme; çatısının etrafın- — da oymalı saçaklar; üstünde açılır © kapamr tente.. Önünde üç tarafa — nazır taraça. Taraçada tahta gedirler, kanapeler, masalar.. Hamamın içinde bölmeli höcreler; oturacak, yaslanacak, şekerleme kestirilecek minderler. Kaç tane dolab, tel dolab, Dolablarda — deniz — levazmımatı: Lâstik serpuşlar, deniz elbiseleri, peştemallar, silecekleş; yüzme bil- miyenler için kabaklar, mantarlar. En baştaki dolabda hanımefen- diye, — kızına, ablasına —mahsus banyo — takımları. Yanındakinde misafirlere tahsis edilmiş olanlar, — Karşıki dolabda kahvaltı teferri- atı: Tabak çanak, çatal bıçak, — Örtü peçete.. i Kocaman, yüklük kadar - tel — Aolfmbımn üst gözünde çererin envaı: — elerde tereyağlar; kavanozlar- rendeli, | - —NM Da Bir Aleıpdi.. Bi Yekta'nın Rızapaşa arsasından seyrettiği manzara da reçeller; batyalarda peynirlerin, zeytinlerin çeşidi; teneke kutularda bisküderin, gevreklerin, galetaların türlüsü... Dolabın alt gözlerinde cins dİns mevsim yemişleri. Köşedeki rafların Üstü boylu boyunca kavun, karpuz., Hamamın iskelesina üç sandal bağlı. Biri beyaz boyalı, narin, pırl piril bir futa; Yektanın binmesine, kürek çekmesine mahsus. Öbürü geniş, karınlı, ferah ferah on kişilik; misafirler, şu bu gelirse onları gezdirmek İçin.. Üçüncüsü de kayık; balğa çıkmak - için, Ağları, çaparileri, oltaları hep tamam, Yeniköylü bir Rum hamamda bekellik eder, kayıklara bakar, kürek çeker, bazan da küçük hânımla ve madmazelle beraber balığa çıkardı. Her sabah şafalda Adalara doğra açılıb barbunyalar, mercanlar, pisiler tutar, köşkte- kilere taze taze yedirtirdi. Temmuz ve ağustos aylarında Yektanın baş eğlencesi bu deniz hamamı idi. Azvmesi, teyzesi de denize girerler, herkes gibi. 21 veya 31 banyoyu bulunca bira- kırlardı. Halbuki o, madmazelle beraber iki ay muntazamen taşı- nır, kimi gün Gğleden evvel, kimi gün akşamüstü girer, ördek gibi sudan çıkmazdı. Okadar güzel kürek çekerdi ki, her an, her lâhza: — Ah şu Adadaki, Modadaki kayık yarışlarına ben de iştirak etsemi., Frenk madmazelleri, İn- giliz misleri gibl kendimi göstere semi.. Diye çırpınıb dururdu. Haziranın — haftası oldu mu köşkteki sundurmadan hamamın takım taklavatı arabalara yükle- tilib kurulacağı yere taşınır, dül- gerler gelib hepsini yerli yerine kurar, Eylül girince parçalar «ö- külür, yine Çamlıcaya nakledilirdi. Yekta nazlı, şımarık, şöyle böyle fakat ince, hassas bir kız- dı. Sevmiye çok istidadı vardı; sevilmeğe müştaktı, Şöyle karşıdan bakarsan, hal ye etvarım tedkik eder. — Bırak Allahını seversen, geçl. Fındıkçıma, aşiftenin biril.. Dersin, O aşırı şıkliık, süs püs; © so- kakta keklik gibi sekme, her bir “zası ayrı ayrı kırılarak yürüme; © Frenk - kızları gibi çeviklikler pozlar; — Franszea — konüşürken takındığı edalar, süzülmeler; be- gendiği tipte bir gene görünce vual peçesinin altından gülümse- meler, yektan yere kahkahalar koyuverib inci dişlerini göster- meler... Fındıkçılık başka nasıl olür diyeceksiniz. Evet, lakâr etmiyoruz; böyle hoppalıkları vardı. Herkesin kin- den de belki aşkındı fakat bu kabil kimseler gibi haval mizac, çiçekten çiçeğe konar, daldan dala uçar değildi. ( Arkası var) İzmirde Spor Pürüzleri Kalktı Izmir, 17 (Hususi) — Türkiye idman cemiyetleri ittifakı ikinci başkanı Bay Halidin tavassuta üzerine İrzmirdeki & üzleri halledilmiştir. Önümüzdeki haf tadan itibaren sekiz kulüb lik maçlarına devam edecektir. Yapılan anlaşmadan — sonra kulübler arasında yeni yeni reka- betler başlamış bulunuyor. Altay ve altınordu takımları taze ve yeni kuvvetlerle takviye edile- cektir. Bu iki kulüb lik maçla- rında mücssir olmak - için her türlü —hazırlıkları tamamlamıştır. Türkiye uzun atlama rekord- meni Bay Tevfik Izmir de Altın- ordu. kulübüne intisab etmiştir. Altınordu futbol takımında sağ içeri hücumcu oynıyacaktır. Altın- ordu kulübü ayrıca Adanadan da bir oyuncu getirtmiştir. Paris - Prag, İtalya - Fransa Maeçları Paris, 18 (A.A.) — Poaris şelr ri takımı ile Prag şebri takımı arasında yapılan fudbol maçında Paria — sıfıra karşı birle Pragı yenmiştir. x Roma, 18 (A.A.) — Fransa ve Halya Millt takımları dün çarpış- mışlar, çok sıkı ve alükah bir maçtan sonra İtalya, bire karşı iki göolle maçı kazanmıştır. B. Musolini maçta hazır bulu- nuyordu. x Amsterdam, 18 (A.A.) — Ho- landa - Almanya takımları arasın- da yapılan fudbol maçı esnasında, Faşist aleytarları nümayiş yapmış- lardır. 25 kişi tevkif edilmişse de, sonradan salıverilmişlerdir. Maçı, (2-3) ile Almanlar kazanmışlardır. Şimdiye kadar İki millet dokuz maç yapmış, beşi berabere netice- lenmiş, dördünü Almanlar kazan- mışlardir. * Oslo, 18 (A.A.) — Dünya kil- rek çekme sür'at şampiyonluğu- nu Norveçli Mikâil Stakarut ka- Habeşistana Asker Sev- kiyatı Devam Ediyor Almanya Da, Cenubda Avusturya Hu: — dudu Yakınlarında Üç Fırka Kuvve- - tinde Asker ( Baştanrtı 1 İnot yüzde ; lordir. Tik tabur Pazar akşamı hareket etmişti. İşin İçinde İtalyan - Japon Rekabeti Paris 18 — Halyan - Habeş kavgası hakkında yeniden mü- him ifşaat yapılmaktadır. Şöyle- ki : İtalyanın Habeşe karşı hare- keti, herşeyden evvel bir Japon- Italyan rekabeti neticesidir. Ja- ponya Habeşi elverişli bir pazar | addetmektedir. Bundan iki sene evvel Tokyoya giden Habeş Hari- ciye Nazırı, Habeşistanın mamul eşya ihtiyacını Japonyadan teda- rik edeceğine dair bir mukavele imzalamıştı. Bu hususta birtakım Japon şirketlerine, — Avrapalılara üzerine de Habeş ordusumun esas- h surette ıslahına başlandı. Fakat Japonlar, bu mmtakada İtalyan- lara karşı askeri bir kuvvet halin- de çıkmıya pek niyetli olmadık- larmdan, Htalya, ergeç Habeşista- ni yola getireceği ümidindedir. Buzun için ise: mitralyoz, muhtelif çapta 150 top, mürekkeb olan Hebeş ordusuna karşı bir hareketi askeriye ic- rasımı göze almış görünmektedir. EKbuğ ordusu , iğyünül YÜNÜĞE | Belçika — zabitindan — mürekkeb bir tensik heyeti marifetile islâh olunmaktadır. 1933 senesinin Ni- sanında yine Belçikali olmak Üzere ikinci bir heyeti askeriye daha Adis - Ababaya gelmiştir. Bu heyet de memleketin zabıta- Bını vücuda getirecektir. Bunun haricinde bir müddettenberi beş kişlik bir İsveç heyeti askeriyesi, genc Habeş zabitlerinin talim ve terbiyel askeriyeleri ile — meşgul olmaktadır. Habeş İmperatorunun asker! bir müşaviri vardır kı İsveçli bir Generaldir. Adı Virjindir. Ha- beş ordusunun emr ve kumandası da bu adama verilmiştir. Bu sayede, memleketin muh- telif noktaların da mühimmat de- poları vücuda getirilmiştir. Bu werilmiyon imtiyazlar verildi. Bamun Adedi (109) binl bulan, 300 | bir miktar tayyare ve tanklardan | Tahşid Etti malzemeyi ve silâhı veren Japof” yadır. Japonya, bu sayede, bütün Habeş pazarını eline geçirmişt" Habeşistanın Taksimi Plâni Paris, 18 — Habeşistan kında geçen yaz İtalya ile Ingi tere arasında — Londrada konferans aktedilmiş, bir takilf kararlar vorilmiştir. Bugünkü hâdiselerin ozamanlı kararların — bir tatbiki olduğU tahmin olunmaktadır. Marsilyada öldürülen Fransız Hariciye Nazıfi Bartunun bu kararları — bildiği veya sezdiği o vakittenberi mâ* lümdur. Bartunun bu kararların tatbikine hiçbir zaman müsaadt etmiyeceği de ayrıca mevcud malümat cümlesindendir. Şu hale göre ve bütün tekziblere rağmen Italyanın Habeşistana karşı ilk fırsatta — geniş — bir — askeri hareket yapacağıma muhakkak mazarile bakılabilir. İngilterenin İtalyayı Habeşe — karşı — teşvik etmesi, mavi Nilik yukarı vüdiler rinde gözü olmasından ve Habe- şistanı, Südan için — dalmi bir tehlike gibi görmesindendir. Habeşistam İkinci Bir Mançurl Londra, 18 — Italyan - Ha- beş ühtilâfından dolayı Cenevrede rahatsızlık vardır. —O derece ki Habeş moeselesini, ikinci bir Man- çukuo telâkki edenler çoktur. Italyanın bu davada emeli şudarı Eritre müstemlekesinin sakin bir surette İnkişafı ve kendi müstem- leke İhtiyacını temin İçin Habe- şistamı himayesi altına — almak. Çünkü Habeş toprakları bereket- lidir ve mâdenleri İşlenmemiştir. Bütün bu noktalardan — Habeş davası Mançukuo davasına benze- mektedir. Eğer Uluslar Kurumu, Mançuri meselesinde olduğu gibi bir tahkik heyeli gönderir ve bu heyetin raporu Italyanın aleyhine çıkarsa Italya da Japonya gibi Uluslar Kurumundan çekilir, a Napoli, 18 (A, A.) — Röyter ajansı muhabirinden : 2000 İtalyan askeri Somali'ye gitmek Üzere vapura binmişlerdir. mil ge SÜMER SiNEMASININ MUZAFFERiYETİ Umumi talep üzerine ve henüz görmemiş olanların görmelerini teminen LA DAM O KAMELYA Muhteşem şaheserinin gördüğü fevkalâde rağbete binaen Sümer sineması Müdürlyeti; bu müstesaa filmi birkaç gün daha güöstermeğe karar vermiştir. Gidiniz. görünüz ve dostlarınıza tavsiye ediniz. Balıkesir asliye hukuk hâ- kimliğinden: Susurluğun Oöbel na- hiyesine tübi OGurala — köyündeu ve #halisinden Kel Mehmot oğlu - Şam- Bettin ve Osman ve arkadaşları name na vekilleri Tevlik Başaran ve _Sılt'ı Koçak taraflarından İstanbulda Nişan- taşında Rumeli caddesinde Y1 No.lü hanede Hayriye Melek ve Naciye ve Faika hanımlar aleyhine açılan Bağça Paşa veresesine «it olduğu İddianile haorettirilmiş olan geyri menkulün ve- ridat ve menafiine Yvaki baczin Tekki ve musrazama men'i davasında müd- doi alayhlarin yerlerinde bulunmadık- ları ve elyevm oturdukları — yerlerin belli olmumasından ilân yolu ile teb- ligat yapılmasına ve muhakemenin de £7 Mart 984 Çarşamba günü sant 10 a Tepabaşı — Şehir Tiyatrosunda ÜUN Buakşam enat Süde AÇ — onurunan T ADAM 6 Tablo Yazan: Nazım Hikmet nn ee aet eeei ee Tepebaşı Gıı;i;ııhıuudı pek yakında Büyük sürpriz geceteri Şehir Tiyatrosu bale heyeti batr lçin zengin programlar hazırlamaktarır. talikine kazar verilmişti, © gün ge- medikleri takdirde haklarında — giyeP kurarı verileceği ilan - olunur.