! eTT FU SERL LLL ÇA M MA Ur Vövezet Atemi ) Habeş - Italgyan ”f_fl'lâfının İçyü- |İspanya Ve tüne Bir Bakış İYa - Habeş Ihtilâfi — hakkında larımın bir fikir edinmelerini İçin muhtelif Avrupa gazetele- Beşriyatını — hülüsa — ediyorum. ___"':— vaziyele dair bir fikir erdir: |'."ı ltalya gazelesinden! But y Birkaç ay evvel Müazolininin Ü karan 1 N B ile Brenner geçidine askerlerimiz. Alman — milit _—hıını tehlikeli bir yol üzerinde ve dünya sulhunu kurtardı. —llı. bir Afrika memleketinin vaziyeti kargısında — Fransa LAtinliğin vazifesini — gören — İtalya, İsketiğ Möniyetin haydud çeteleri elinde F edemiyeceğini bildiriyon » ; Müstemleke ve Denizyolları şıııu— (Fransız) İtalyanlar stana karşı geniş çapta bir mn hazırlıyorlar. Doğu Afrikası Brigeş Söteral dö Bono Habeşlilerin j—:ıeıııı yapabilacekleri teca- behemehal menolummasını '____ı- bildirmiştir. Aym zamanda, İşiştümleke memurlarından Barnarın ç gelen kanlı hâdisenin tekerrür _.__—'-i için Fransanın da İtalya __*:::kı-...ı etmesi ileri / sürül- .“U.ln-ıu kurumu — Azâsından — olan _l'îıın istilâya İtalyanın hakkı olmadığım bilmeyiz. Aym ze- a Laval ile Romada yapılan m——_ Habeşlatan hakkında giz- ' tarafı olduğundan da — haberdar iz. Fakat Habeş hükümeti, bazı ':M-n.. faaliyetinden mes'ul tutula- _:ı. kanaatindeyiz.. — İngiltere hükü- ti Sudanın yakınlığı ve Tsna BÖN e Mavi NİT wadisi bakkında ——lıdlıl #mellerden dolayı bir takım Bidafat edecek maddi menfoatleri bilir. Bu da onun hakkı ola- b fakat bizim rolümüz, Alpların tarafındaki — dostlarımıza — itidal vermek olmalıdır. » ,_::.“'ı- İtalyan Ihtilâfının içyüzünü aydışdaki mütalealar kâfi deraceda m"“—hını. derim, — Sürayya ."' AÂleksandr'ın Ve Bay Ma, U'nun Yüz Kalıpları ._.“"ı;"ıı. 18 (AA.) — Kıral Alek« Glab .ı' B. Bartu'nun cinayeti müte- Bükümer e'? olan yüz kalıbları, yerli .__:ı::—ı ile Yugoslavya mü- Sömgyuen hururunda Marsilya mü- Akdeniz Sıyasası Madrid, 18 ( A. A.) — Gazeteler, Akdöniz meselesi hakkında büyük bir alâka göstermekte.devam ediyorlar. A B. C. gazatesinde Bay Perez kaballero, efkârımumiyeden İspanya, İngiltere, İtalya ve Fransa arasında sami bir anlaşmanın — lüzumunu inanan diplomasinin gayretlerini teş- vik etmesini istemektedir. Ahora gazetesi, bugünkü ökoeno- mile vaziyat |(ila, diğer milletlerin deniz kuvvetlerini gölgede bırakmıya çalışmanın süçma olacağımı söyle. mektedir. El Debate, İspanyanın yapmıya çalışması icab eden deniz programını gösteriyor. Bu gazete, ayanın üssübahrilerini takviye etmesi ve İkinci derecede Üsler yapması lâzım. geldiğini bildiriyor. Deniz ve Hava Kazaları Oran, 18 (AA.) — Rür İngiliz vapuru Bukomel vapuruna çarpmış, hasara uğratmıştır.. Ambarına su dol- muşlur. Fakat imdada yetişilmiştir. * Müsina, 18 ( ALA.) — 15 gubatta San Filippo'da düşen İngiliz askeri tayyaresindeki 9 kişinin cesedi, Durban kravazörü ile nakledilmiştir. Hazin bir merasimden sonra Durban, Na- poliye hareket etmiştir. Sarda idare Do Sarbrük, 18 (AA.) — Fransız gümrük memurları, yerlerini Alman mamurlara tealim etmişlerdir. Deniz Silâhları Ve Japonya 'Tokyo, 18 (ALA.) — Asae- hişimbu gazetesine göre, Bahriye Bakanı, Parlâmenta deniz komim- yonunu mart bidayetinde topla- mıya davet etmiştir. Komlsyon, Amiral Yamomoto ile beraber Japanyanın müsavat talebile İn- giliz ve Amerikalıların isteklerini | telif etmek İmkânlarım araştıra- cak ve aymı zamanda İngiltere ile Amorikanın taorruz? deniz si- lâhlarının ilgası aleyhindeki delil- lerini tedkik edecektir. Komisyon, büyük Okyanosa tahkimatına —aid — itilâfnamenin tecdidi mi, yoksa ilgası mı lâzım- geleceği husunda üç memleketin beslemekte olduğu — fikirleri de î edilmiştir. mukayese edecektir. 2 D Tei benden genc olduğunuzu Yi hesal ba katmıştım, benl büyük bir dim, He sevmenizi beklemez- büyük Düf da edeyim kt benl Olnamı; alâka ile seven kadın Üsima ':_ Gencken de - biraz, &damdı ve çamur kokan bir baler Kag itecilik, muhare- olmadı. Ğ düşünmeğe vaktim Ocuklar kendilerile biraz arı sevdikleri gibi ka- kendilerile kadın 'nızi — anladım. dığınızı görüyor- '—'BMM-_.—' sıkıntısıdır! Yaş, kuvvet, güzellik l meselesi daha sonra gelir. Zev- kinize göre hareket etmiye hiç çalışmadım. — Benim tabiatımda olan, yani çok ciddi adamlar İçin bir kadına karşı beslenen duygu kâfidir. Bunu süslemeğe lüzum yoktur. Ben işimde bile fFazla sözden hoşlanmam, Zannederim ki evlendiğimizden beri ilk defa olarâk size bu kadar uzun lâkırdı söylüyorum. Cidden... Buna Selma da şaşı- yordu. Hem ne sükünell İhanet- ten bahseden — kocası her şeyi biliyorsa niçin kudurmuyor? Niçin bu kadar muvazene İçinde, mun- tazam konuşuyor? — Selma onun bu kadar selis, mazbut, rahat va lâkırdı. — söylediğini hiç duymamıştı. İş hayatında olduğu gibi, yahud askerce, kısa, kat'l ameli konuşan Tosun Bey, şimdi, — SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR Habeş - İt Dünya gazete- leri, hep İtalyan- Habeş ihtilâfının inklşafı etrafında haberlerle dolu- dur. Çünkü bu ihtilâha — silâhlı bir kavgaya da- yanması ihtima- leri bittabi her geçen gün bir Alman îı;ndra Anlaşması Ve alya Maçı Cevabı İngilizler Tekrar Konuşmaya Meyilli. Sovyet Rusya Kızgın Loadra, 18 (A A.) — İmgiliz mab bualı, İngiltere ile Almanya aramında bir görüşmeyi temenni eder gibidir. Fakat matbuat fazla acelenio, Alıman cevabının ortaya koyduğu mübhem tehlike olacağı kana- yaziyet için bir Sovyoetlerin Şiddetli Neşriyatı Moskova, 18 ( A. A.) — Pravda gazetesi Alman cevabımı acı bir. gid> detle tenkid ederek diyor kir — Bel notası, Alman faş'zıni- | Enı Pa aa aA aa S ai Barselonda Siyasi Kavgâ Barselon, 18 (A. A) — Katalonya alayhdarı olan çifci fırkasının lideri Bay Volaskanun buraya gelişi müna- sebetile taraftarlarile aleytarları kavga etmişler, an iki kişi yakalanmıştır. Amerikada Mahpusların İsyanı Granite, ( Amerika ) 18 — Revob verlerle müsellâh 20 mabpus, bir gardiyamı öldürdüklen zonza kaçm-;- lardır. Bunlardan 16 yakalanmıştır. Birçokları yaralıdır. ——— masasının başında sanki takrir veren bir muallimdi. Ne söyliye- ceğini, hele ne yapacağını pek İyi bilen bir adam hali Fakat birdenbire vücudünde sinirli bir gerilme olmuştu. Başı diklidi ve alar yukarı doğru kallk- t Dirsekleri iki yana — doğru aştı. “a;,..i yükseldi: — Ben, dedi, bütün haya- tımda bir tek şeyin peşinde koş- tum; onun uğruna kadını, sevdayı, amış Çünkü avcak benim edenler o şeyin tam Selma buluyorum. gibi bareket kadrini bilirler, © g8) H-;';M olarak karısının — yür rüne ve gözlerinin tâ içine baka- rak tekrar etti: — Şeref! ve yeniden E* ı.lyoıdıll 'Tosun Beyin öfkelenmesini, haykırmasını, vu- kırmasını tercih edecekti. "*M bir nefes aldı ve yut- kundu. nin büyüklük taslamak illelinin yeni bir Wadesidir. Bu noktanın ifade tarzı dünya akibetinin Alman faşizminin vereceği bağlı - olduğunu | göztermiye meyyaldır. Alman Faşizminin tehdidi altında bulunan Avrupa teri emniyetle- rinl temin çarelerini bulmasını bilecek- lerdir, Kısacas',Almanya uz'aşma teklif- lerini Fransayı tecrid edecek hir alet haline getirmiye çalışmaktar Belçika Kıralı Âlberin — Ölümü Yıldönümü Brüksel, 18 (A. A.) — Dün bütün yurdun her yanından akın eden Belçikabları Laekan klizesinde kral Alberin mezarı önünde geçid resmi yapmışlardır. Bu Iı.ıııe:ıtı Fransız Boşbakanı da radye Üe bir nutuk söylemiştir. Meksikoda Taksl Grevi Meksiko, 18 (A. A.) — Pazartesi g devam eden — takal geevi kaamen kazlmiştır. Bin kadar otomabil işe çıkmışsa da daha 8000 taksi henüz garajlardadır. | şu veya bu karara Kocası devam ediyordu: — Sizden yalbız buna hürmet bekliyordum. Söz verdiniz. Bizim gibi az konuşanlar için sözün büyük bir kıymeti vardır. Fakat zamane borsasında bunun bar:larına göre eskisi kadar geçer akçe olmadı- ğım da görmiyor değiliz. 'Neme- lâzım? Biz sizinle eski kıymetlere göre ve bu şekilde bir akid yap- dık. Ölçümüz halisdi. Binaenaleyh aramızdaki — ihtilâh — muhakeme ederken 0 ölçüya sadık kalmamız lâzımdır. ve pek tabildir. Zaten iş biç karışık değil. Ben siza ev- velce açık söyledim: Şerefima olacak taarruzun cezası ölümdür. Bakınız gayet sakinim. Yıllarca idam hükmü vermiye alışmış bir Ağırceza hâkimi kadar sakin, Ben bütün hayatımda şerefime karşı çıkanları / tüfekle, mitrab yozla, bomba — ile bir adamım. Sizin farkınız bü kadın olmanmızdır. Fakat nuhı: kanunda her iki cins de müsavidir. Lstisna yoktur. Hem de ben bunu sİze evvelce haber vermiş bulu- muyorum. Değil mi? Unuttunuz mu? Selma derhal cevab verdi: lhanete Uğrıyan Erkek Ne Yapar? Adı bana pek: yabancı gelme- yen bir erkek okuyucumdan uzun bir mektub aldım. — Gözlerimin önüne serdiğü facıa sahnesi bir- kaç satırla şe : —" Çıldırasıya sevdim ve se- vildim, iki tane de çocuk aahibi oldum. Fakat beş altı ay evvel zevcemin önüne çıkan bir genc ona beni de, çocuklarımı da unut- turcu. Bir arahık bu münasebetin ihanet derecesine varmış olması ihtimalinden şübhelenmiştim, ken- di kendime olamıyacaktır, diyor- düm, fakat bugün eminim, ne ya- payım ? Kendi kendime düşüne- miyorum, karar veremiyorum. Akşamları yine çocuklarımızın arasında aile sofrasında toplanı- yoruz, o, benim bilmediğimi sa- nıyor, ben de Ööyle görünmiyo çalışıyorum, fakat daha ziyade sabır edemiyeceğim, bir facla yapmaktan korkuyorum.,, * Bu okuyucumun mektubunu almadan az evvel, Fransadan ikl tanınmış muharrir tarafından ayni mevzu Üzerinde, ayni zamanda yazılmış iki tiyatro piyesi oku- muştum. Bu iki muharrirden iki- sinin de vardıkları netice yekdi- ğgerinden çok farklıdır. Birincisi — Ne kadar sert,ne kadar acı olursa olaun hakikatle karşı karşıya kalmanın ve netice- sine — katlanımanın — tarafdarıdır. | Artık çözü'en aile bağını büsbü- | tür kesmekte, kadını da erkeği de istedikleri gibi yaşamakta serbest bırakmaktadır. Ikincisi — Bu şekilde aşk faciaları için ölen eski sevgiye ve çocuklara hürmeten — acı, fakat merhametkâr bir sükütu tavsiye etmektedir. Bu muharrire göre aldanan erkek şübhejyok ki kendi kendisini ıztırabların en sivrisini çekmiye mahküm etmiş olacaktır: Bilmektedir, bilmiyor görünecek- tir, hatta kalbi sızlarken tebesslim elmiya — çalışacaktır, ve bu bir kahramanlıktır, fakat bu kahra> manlığa mukabil - istikbali emni- yekt altına almış olacaktır. Çünkü (Devami 10 uncu yüzde ) — Hayır! — Bu hatırşinaslığınız da yine takdire lâyıktır. Çaçarca deği- siniz. Bazı kadınlar gibi nafile bir münakaşaya girmenin fayda- sızlığını anhyorsunuz. Esasen ze- kânıza daima hürmetim ve itima- dum vardı. Fakat ne yazıktır ki ahlâk Selma büyük ihtiraslar sevkile yapılan suçların ahlâkın fevkinde olduğunu zanneden pek çok ka- dınlar gibi, ne söyleyeceğini bik meden seçini yükseltti : — Fakat.. dedi. Tosun Bey bir elini ağır ağır kaldırarak onun sözünü kesmişik — Bidiyorsunuz ki, dedi, ak- dimizde esas şarttan başka şart, ani hiç bir “fakat , yoktur. ;ildiu tesb.t edilmiştir. Taarruz vakidir. lukâra i.' erek te mempwn G-üUyorüm. ws:ıknı ortada hiç bir. şey