| Siyaset Atemi | "Habeş Harbi Are-' Bir Italyan - | Bir Bulgar Fesinde Miyiz ? iGazetssı'ne —:lııt... İtalyan Somalisi hududu, | 4 İhtilâf — çıkarabilecek — nazik | dan biri haline gelmiştir. Bi , : gelmiştir. Bir İ Salar Çin - Mançuri hududu, nasıl h:“' Hadiseler çıka çıka nihayet . ordularının | z _ıd. huln.ıın istilâsına uğ e. vaziyet o hale gireceğe ÜYor. Şu farkla hi H '*&rin yumuşaklığından *h“’iilulır ve büyük bir İtaf, ııle.,"'"""" Habeş topraklarına ç.":nı pek mevzuubahs - olamaz. Habeşliler adamskıll tensik edil- .—"ı olmakla — beraber — silâhları modernleştirilmiş kuvvetli bir mı #ahibdirler. Bu — ordunun, ..hi-. bütün — kuvvetlerile —iki Yok 0A yaklaşabileceğini söyleyenler ve gö tkildir. Habeş asköri cesaret lı:""“' maruftur. Kansatkârdır. A müsandesizliğine ve yakıcı ,__"hıı. rağmen — günlerce açlık Hutuzluğa dayanabilir. Va kuvvetlerinin İtalya lehine ı_“ıuıu.u.. rolü müstevli ordu Kalan A avantaj kaydödersek, geride Tei Bülün umsurlar Habeşistanın dan g, Mevki alacağa benzerler, bun- dür ki İtalyanın Habeşistana eleri edecek (kar Bir hudud tahdidi için belki bir ..—-m yapılmak mevzuubahis olabi- _'_'ı srada İngiltere ve Fransanın İti iDde müdahaleleri, İtalyanın z l'.ıhı kendisine temin ederek şiş Mk 'bab yanmadan vaziyet durultul. olur Hüretile ihtilâfın büyümaesi temia “-ıb_n;.. Şu gartla ki İtalya fazla gidib daya; herşeyden Üstün bir o tinefis mesclesi haline gelmesin. ahvalin alacağı şekli kes- Altında Kaldı Santander, 12 (A. A) — 200 kö, B _"l—ıı kalmıştır. Ot olııdı;; Ayvanlar ölmüştür. | h.“,_,':__lıu makinesi, demiryolunu $i k Üzere çalışırken yoldan ar, 'M" Uluslarının Ticaret İşleri So.ı.w""h 12 (A A.) — Gazetelerin nn aldıkları haberlere göre, feraaltcak Şimal ulusları ökonami n.:d. ııı uluzların dış ticaret ülecektir. N.._K':'m— Bı:'ı.ııııiı.nıllıdiym İtirak '$ ve Estonya hükümetleri *deceklerdir. “SLLMNT Hücaya GECENİZ HAYROLSUN! Yazan : Server Bedi konuşmazdı ve pek pek az gü- Tüşu ya ' daima öfkeli bir dur kere —:il—.. fakat Selma onun bir l'ıı.._“— k bağırdığını Selmayı '. Sön derece fedakârdı. Takla geyaeetiz ve hududsuz bir 2.;.— ruhlılııılı. Evlen- Senesi genc ka- k....'.'"'_ ::"'hı tutuldu. Evin © bin parça o- © İçinde en mi- bi |Bulgaristanın BunaanSonra U0re,. Ne Yapması Lâzımmış? Sofyada çıkan ( Zora ) gazeleni * Bulgariktanın mevkdi , l bir makalede diyor ki: m, Balkaa yarım adasın'n ortasında mamaktadır. Şimal sıne rını teşkil eden Tuna nehri, Bulga- ristenı Orta Avrupaya bağlıyor; diğer taraftan Bulgaristan, Viyana » Buda- peşte - Belgrad - Sofya - İstanbul » Aaya yolu üzerindedir. Boğazlar, Ro- dop dağlarının eteklerinin biraz or- tasındadır. Tuna, Bulgarlatanı Romanyaya bağ. lamakta, Struma, Mesta ve Meriç ne- hirleri ayni zamanda Elen ve Türk topraklarından da geçmekte, Morava vadisi ise Bülgeristanla Niş ve Bel- grad arasında muvasala hattını teşkil eylemektedir. Bulgoristan, İtalya gibi bir yarımada değildir ve bu sebebten dolayı büyük bir sahil müdafaa terti- batına ihtiyacı yoktur. Bulgaristan, bir kısmı Avrupada diğer bir kasmi Asyada bulunaa Rusyaya da benzeti- lemez; altmış beş milyonluak Almane yaya da benzemaemektedir. Bulgoristan, küçük, zayıf, nüfusu altı milyon ya var ya yok bir. mem- lekettir. Büyük devletlerin lükalerisi yapamaz. Diğer tarıftan komşuların- dan da ayrılmaması lârım gelmektedir. Bu halde bizim için yapılacak yegâne iş, ulural ve soysal bir tesanüde da- yanan kuvvetli bir Idarâ vücude ge- tirmektir. On İki Adalarda İtalyaya Göre Her Şey Yolunda Roma, 12 (A. A.) getesi, Kallımnnce haklkında 1 yazıyort “ Adada İtalyan memurları halka tazyik yapmıyorlar. Yunan gazetele- rinin yazdıkları bâdiselerin de aslı yoktur. Fakat Atina güazetelerinin bu dostluğun ahengini bozabilecek esassız ve tahrik ediei haberler yazmamaları lâzımdır. » Meşhur Fransız Aşçısı Eskofi Öldü Nis, 12 (A. A.) — Fransız yemek- lerini ve yemek pişirme — usulünü bütün dünyada meşhur eden muharrir ve aşçı Eskofi ölmüştür. Avusturya Başbakanının Londra Seyahati Londra, 12 ( ALA.) — Avusturya Beşbakanı Bay Şuşalg ile Hariciye Bakamı ayın ©4 ünde buraya gele- cekle Mercajero ga- adası 1842 365 mıyordu ve İki sene içinde onun tam emniyetisi karandı. Bu emni- yet nisbetinde de hürriyetini elde etmişti. Eve gece yarısına yakın geldiği oluyor, Tosun Beyin en küçük bir ihtarına uğramıyordu. ilk önceleri bu hürriyeti suüsti- mal etmedi. Herkes Tosun Beye « Selmayı — kurtardın! » demeye başlamıştı — Fakat “biraz daha ince düşünenler bu ahengin muw- vakkat olduğunu iddia ediyorlar, Selmanın bu aile inzibatından bıkacağını ileri sürüyorlardı. Haklı çıktılar. Selma Nejadı bir baloda tanıdı. “Bu, kocasının — aksine, zayıf, çok — hassas — ve güzel konuşan, İyi giyinen, bütün ka- dınların hoşuna giden, otuz beş yaşlarında bir ressamdı. Şirket- lerden birinde çalışıyordu. Evvelâ Tosun Beyin resmini yapmak bahanesile bu allenin içine girdi, | | hâdiseleri | Londra A nlaşmaları Bir Çevirmğ Ve Çevrilme Hareketi İle Mi Başarıldı? Londraoa Frausz ve İngöz Be kanlarının — yaptıkları — mürakereler, bazı gazetelere göre tam bir anlaşıma ile neticelenmiştir. Hakikat ise böyle değildir. İngilizler, Fransızların iste- dikleri şekilde bir anlaşmadan dalma kaçmış ve buna gsebeb olarak da Viy;;nad_a Soşs?al Komünist Tahrikâtı Viyana, 17 ÇA, A.) — 1934 hâdi- gelerinin — yıldönümü” “münasebetile, tedkiş vak'aları Çıkarmıya memur edilen tosyal- komlnist icra komitesi heyeti, geçen hafta tevkif edilmişti. Bu heyetim yeniden teşekkül ettiği meydana çıkınci, dük 20 kişi'daha tevkif olusmuştur. Şehrin ban yorlerinde, müfritlör, boşul oşuna nümayiş yapmıya kalkiş. mış'ardır. Viyana ve eyaletler zabılası ile jandarma — kuvvetleri, —her - ihtimale z TGünelesmış büleninaktadik Almanyanın Londraya Cevabı Berlin, 12 (AA) — Fransız- İngiliz anlaşmasına Almanyama ce- wabı pek yakında verilecektir. Diplomatik mahafil, bu cevabın Almanya'ya yapılan tebliğe mukabil, Londra ve Paris hükümetleri nezdin- de bir teşebbüs icres surelile değil, fakat Berlindeki İngiliz ve Fransız sefirleri vamtasile tebliğ edileceğini zannetmektedir. Berlinde Menenjit Berlin, 18 (A.A) — Bir maha!- lede menenjilten iki kişi ölmüş, mek- tobler kapatılmış, umum? - toplantılar da yesak edilmişir. sonra da Selmanın bir portrısıi,ıl apmıya başladı. Tosun Bey bir l’ıöînuı) şirketinde meclisi idare azası olduğu için sık sık Zongul- dağa gidib geliyordu. Selma yalnız kaldığı zamanlarda birkaç defa resszamın atelyesinde poz verdi. Seviştiler. Çaro yoktu. Selma bunu Nejada açıkca söy- ledi: “ Hayatımda sana teıı:l:l dim çok bedbaht olacak- 3“:&;.—- büyük bir kusuru var ki o da çok iyi bir adam olmasıdır. Mücadele için bir sebeb kalmıyor. Herşey iyi, âlâ, mi- kemmel, muntazam.. Parası var, sözünde — duruüyor, bana karşı sadık, Fedakâr.. Herşey güzel, fakat herşey yeknesak, can sıkıcı, basit.. Evlendiğime pişman olma- dım. İlk iki zirzop kocamın ya- nında Tosun Bey bulunmaz adam, tam erkek.. Fakat benden nlııı[ı büyük.. Hiçbir zevki l:d'ı::h:yıu: Kitab okumaz, tiyatrodan ve sinemadan hoşlan maz, balolara benim zorumla gider, dans etmez, konuşmaz, gece gündüz, ağzımı bıçak açmaz. Can sıkıntısından patlayacaktım. ——— —— ——LD. — — Â | —— Ulusar kurumu misak ı ileri sürmüş- lerdir. İşbu temtili İngiliz karikatürü, Fransez Bakanlarının misakı « yaplır- mak için taaruzlarını, İngiliz Bakan'a- rının da bu yola dökülmemek için mütemadiyen kaçındıklarını h Bu resim, vaziyetin iyi bir ifadesldir. İngilttere Ve Hindistan Londra, 12 (ALA) — Avam kt marası, dözt gün hararetli müzakere. den sonra Hindistan esan - teşkilât kanun - lâyihasının ikinel — okucuşunu bitirmiştir. Lâyihaya — musrız olan mubofazakârlar zümresi, işçi fırkası. nın aleyhteki takriri lehindo rey vere- cektir. İşçi fırkanı, Hind işçi ve köy- lüsünün soysal ye ökonomik kurtu. luşunu temin etmeyen hiçbir lâyihayı kabul —etmeyeceğini bildirmektedir. Neticede işçilerin takriri 133 reye karşı 404 reyle reddelilmiştir. İngiliz Hava Kuvvetleri Lond;. 12 (A.Az) — Hava müs- teşarı, 934 yılı başında ada- İPeae Fip — et ei aa başında 453 tayyaresi bulunduğunu, fakat aymı müddet içinde Sovyet tayyarelerinin 1300 dem 1500 sayısına yülseldiğini söylemiştir. Paraguvayın Silâhlarına Ambargo Lahay, 12 (AA) — Uluslar Kurumunun inden, Hol bükümeti, yalnız reguvay'a olunan — silâhları müsadereye karar vermiştir. Bolivya, 'asını kabul Şimdi tamam.. Benim naza- rımda ikiniz bir adamsınız., Seni seviyorum, onu sayıyorum.,, Garib ve rahat bir $ Yedi aydanberi bu böyle ;ı::ıf; edib gidiyor. Haftada bir defa Nejadın Beşiktaştaki atelyesinde bulüşuyorlar. — Tosun B. Zongul- dağa gittiği zaman bu randevu- lar haftada ikiye, üçe, dörde çıkıyor. Fakat iki akşamda. bir de Nejad Bebeğe kadar geliyor, Şehidlikte Selmayı buluyor, kiııı-' seye görünmeden dolaşıyorlar... O gün de buluşacaklardı Fakat iki gün evvel Nejad Sı.l- madan hasta ayrıldığı için gelib gelmiyeceği Şübheliydi. Bunu an- lamak için Selma ona H.ıi..,ı göndermişti. Fakat Nejadın mek- tublaşmaktan — fazla bhoşlanması :'İ lıı:rbıd etti. Selmanın kalem- e, kâğıdla hiç başı hoş değildi, En lüzumlu mektubları bile İ';]ıı- :ıâıı :]lıı;lıdt Belki de zeki bir ihtiyatla Nejaddan a 1 mektub- ların hiçbirini nlılırı.iııı. okur okumaz yırtmıştı. Herşeyi bu kadar hesabladığı halde o yezid | ——— — — ei — l AAA — Okuyucularıma Cevablarım N. M. O. imzasile mektub zan bir genç kız, bana facıa ha line gelebilecek, hakikaten halli zor bir vaziyetten bahsetti. Arzu- suna uyarak derdini burada tek- rarlamıyacağım. Kendisine söyli yeceğim şudur: 1 — Bahsettiği erkek, anlat- tığı vaziyette arzusunu cebren yapacak kuvvette — olmiyacaktır. bu takdirde evi terketmekde ace- leye lüzum yoktur. 2 — Evlenmek maksadile vak- tile talib çıkan zat madem ki işi mütemadiyen tehir etmektedir, esasen arada da yaş farkı çokdur, bu söze sadık kalmak da mecbur! doeğildir. 3 — Diğer talibleri reddet- meyiniz, içlerinden en münasibini mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda seçiniz ve evleniniz. 4 — Bahsettiğiniz erkek tah- minime rağmen tehdidini cebrem icra edecek İ ise, bu vaz, el Bldnlamı Grik di mMaz, evi me bir kızın yalmız başına bir ev tutarak yaşamasını hoş görmem. Fakat mekteblerin, hastahanelerin, şef- kat müesseselerinin birinde mu- vakkat bir iş bularak sığınması mümkündür, nihayet son çare çoluk çocuk sahibi bir aileye pansiyoner girmektir. Bayan “M. C.A.*ıılılvon Konuşduğum, hakkında alâ- ka beslediğim bir genc, meşhur kulüblerimizden birinde fudbol oyniyan bir sporcu birgün müsa- habe esnasında bana: — * Ben sevdiğimi hissettiğim zaman kaçarım,, demişti. Bir müddet sonra benimle temastan çeinmiye başlayınca hatırıma bu Betlaak gellkz Benküdür. taküt bür, böşlü ihtimal vardır ki, o da bu gencin bir başka kızı sevmiye başlaması ve onu kıskandırmamak için bu okuyucumla temasi kesmiş olma- sıdır. Ben aşkta, daima hissin yu va kurmak arrusile mütevazin olarak yürümesini İsterim, eğer okuyacumda bu fikir varsa bah- Bettiği gence, onun arzusuna rağ- men yaklaşabilir, küçük düşme- mek, yaptığını hissettirmek şartile, Aksi halde meseleye, halle değmez bir muamma nazarile bakarak geçmelidir. TEYZE Halimeye — körükörüne emniyet etmiş — olmasını —kendi - kewr dine — bir - türlü — affetmiyordu. O patırdı arasında Halimeye Ne- jadın sıhbatini ve randevusuna gelib gelemiyeceğini soramamıştı. Vakit geldiği için merakla evden çıktı. Nejad orada idi. Boynunda bir atkı vardı. Öksürüyordu. Sel- ma Üstüne atılır gibi ona koştu: — Nen var, dedi, hasta mısın? İki elini birden tutmuştu. Ne- jad öksüre öksüre cevab verdi: — Hastayım, fakat seni oka- dar göreceğim geldi ki dayana- madım, evden çıktım. Iki gündür şirkete gitmiyorum. Halime an- latmıştır. Selma onun iki elini de kuv- vetle sıkıyor, uzaklara, karşı te- pelerin sararmıya başlıyan otlarına bakıyor, susuyordu. Nejad onun yüzüne — doğru eğilerek: — Sende bir şey var, :::_- bir şeye fazla, hem çok miye tereddüid ediyorsun! —— ; ( Arkası var)